Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Avrupa ve Kuzey Amerika dahil olmak üzere 31 ülkeyi bir araya getiren bir savunma ittifakıdır. Son dönemde NATO, Japonya’da bir ofis açma girişimlerinin yanı sıra Avustralya ve diğer bölgesel müttefiklerle sürekli iletişimde olmayı hedeflemektedir. Bu durum, Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki gerilimi tırmandırmaktadır. Son gelişmelerle birlikte NATO, Batılı güvenlik örgütü olmaktan çıkarak küresel olaylarla ilgilenen bir ittifak haline gelmektedir. 14 maddelik kuruluş sözleşmesinde Kuzey Atlantik coğrafyasını ilgilendiren bir örgüt olarak tanımlansa da NATO’nun günümüzde Asya-Pasifiğe doğru genişleme çalışmaları bulunmaktadır.
İttifak, Japonya’da İrtibat ofisinin açılmasının gerekçesini Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi güvenlik ortaklarıyla iletişimin kolaylaştırılması olarak belirtmiştir. Asıl amaç ise Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ekonomik rekabette gerisine düştüğü Çin’e karşı strateji bir avantaj oluşturmak istemesidir. Bu bağlamda Çin’in bölgede köşeye sıkıştırılması ve Kuşak ve Yol Projesi’ne darbe vurulması hedeflenmektedir. Yakın zamanda Tokyo yönetimi, askeri ve savunma harcamalarını artırma yoluna gitmiş ve müttefiklerle güvenlik alanlarında bir dizi ortaklık geliştirmiştir.
Avrupa-Atlantik bölgesinde bir barış ortamının olmadığı ve sürekli krizlere gebe olduğu aşikardır. Bu sebeple NATO, küresel güvenliği esas alarak Asya-Pasifik’te yeni ittifaklar kurma yoluna gitmekte ve bu çerçevede Japonya’yla yakınlaşmaktadır. Güvenlik ortaklığı ve bölgesel istikrar, en önemli konular arasında yer almaktadır. Nitekim NATO ve Japonya, birbirine benzer bölgesel tehditlerle karşı karşıyadır. Kuzey Kore’nin balistik ve nükleer füze programları sebebiyle yaratılan güvenlik riskleri, ikili arasında endişeye yol açmaktadır. Bu durumdan yola çıkarak NATO ve Japonya’nın stratejik hedefleri arasında; diyaloğun geliştirilmesi, birlikte çalışma hedefi, barış ve kriz anlarında ele alınacak konular belirlenmiştir. Ayrıca taraflar, afet ve acil durum anlarında insani alanlarda birbirine yardım ederek işbirliği sağlayacaktır.
Japonya’nın ulusal güvenlik stratejisi; bölgesel diyaloğun güçlendirilmesi, tehditler ve risklerle mücadele ve silahsızlanma gibi önemli konuları ihtiva etmektedir. Japonya, NATO’yla geçmişe dayalı ilişkilere sahiptir. Çünkü taraflar; demokrasi, insan hakları, stratejik çıkarlar ve en önemlisi hukukun üstünlüğü gibi önemli ortak paydalara sahiptirler.
Japonya, art arda ikinci kez NATO’nun Liderler Zirvesi’ne katılmıştır. Japonya Başbakanı Fumio Kişida, ortak tatbikatların yapılması, eğitimin verilmesi, personel değişimi ve savunma işbirliğinin güçlendirilmesi için “sözde ortaklık” bilgilerini içeren 5 sayfalık anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşmada ayrıca 2023-2026 yılları için stratejik hedefler belirlenmiştir[1] Bu durum; Moskova, Pekin ve Paris yönetimlerince olumlu karşılanmamıştır. Özellikle Pekin yönetimi, NATO’nun Asya-Pasifik’e genişlemesinden rahatsız olduğunu sıklıkla dile getirmektedir.
12 Temmuz 2023 tarihinde Litvanya’nın Vilnius kentinde düzenlenen NATO Zirvesi sırasında NATO’nun 13. Genel Sekreteri Genel Sekreter Jens Stoltenberg, “NATO’ya Japonya kadar yakın başka bir ortak yoktur.” demiştir.[2] NATO’nun doğuya doğru genişlemesi, Rusya ve Çin’i sıkıştırmaya dönük bir politika olarak da yorumlanabilir. Bu genişleme, şüphesiz bölgesel gerilimi tırmandıracaktır. Bunun sonucu olarak da Çin ve Rusya arasında işbirliğinin artması muhtemeldir. En nihayetinde NATO’nun Asya-Pasifik Bölgesi’ne genişleme stratejisi, bölgesel ve küresel güç dengelerini etkileyebilecek önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
[1] “Why NATO’s Growing Interest in Asia Is a Mistake”, TIME, https://time.com/6294499/nato-summit-vilnius-asia/, (Erişim Tarihi:01.08.2023)
[2] “NATO Tokyo Office İs ‘Still On The Table, Says Stoltenberg”, NIKKEI Asia, https://asia.nikkei.com/Politics/International-relations/Indo-Pacific/NATO-Tokyo-office-is-still-on-the-table-says-Stoltenberg (Erişim Tarihi: 01.08.2023)