Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) kuruluşunun 75. yılında ABD’nin başkenti Washington’da 9-11 Temmuz 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen NATO Zirvesi sonrası 38 maddelik bildiri ile altı maddeden oluşan “Ukrayna’ya Uzun Vadeli Güvenlik Yardımı Taahhüdü” yayınlanmıştır.[1]
Zirve öncesi Genel Sekreter Jens Stoltenberg’in yaptığı basın toplantısında[2] görüşülecek en acil konu olarak belirttiği “Ukrayna’ya destek” (NATO’nun Ukrayna’ya güvenlik ve eğitim desteği, finansal taahhüt, hava savunma sistemi ve mühimmat yardımı, daha fazla ikili güvenlik anlaşması ve askeri alanda derinleştirilmiş birlikte çalışabilirlik uygulamaları), Zirve gündeminde öne çıkmıştır.
Zirve Bildirgesi’nin maddeleri ele alındığında; ilk beş maddede genel hususlar, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin Avrupa-Atlantik bölgesinin barış ve istikrarına olan olumsuz etkisi ve Rusya’nın İttifak’ın güvenliğine en belirgin tehdit olduğunun vurgusu, Rusya-Çin stratejik ortaklığının ve kurala dayalı uluslararası düzeni yeniden şekillendirme çabalarının endişe kaynağı olduğunun ifadesi ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski ile birlikte Avustralya, Japonya, Yeniz Zelanda, Güney Kore ve AB liderlerinin Zirveye katılımından duyulan memnuniyet belirtilmiştir.
6. maddede, İttifak üyelerinin üçte ikisinin savunma harcamaları alanındaki %2’lik taahhüdü yerine getirmesinden duyulan memnuniyet, yedinci maddede ise kollektif savunmanın güçlendirilmesine yönelik çalışmalardan (NATO’nun Doğu Kanadında harbe hazır kuvvetlerin konuşlandırılması, yeni nesil NATO savunma planlarının oluşturulması, NATO Mukabele Gücünün (NRF) yerini almak üzere Müttefik Mukabele Gücü – Allied Reaction Force (ARF) adı altında bir teşkilin oluşturulması gibi) bahsedilmiştir.
7. maddede de yine kollektif savunma alanında yapılan yeniliklerden bahsedilmiş ve bu kapsamda; savunma yeteneklerinin sergilenmesi adına “Steadfast Defender 24”[3] tatbikatı gibi büyük ölçekli tatbikat ve eğitimlerin sıklıkla icrası, NATO Savunma Planlama Sürecine (NDPP) uygun olacak şekilde hava ve füze savunması yeteneklerinin geliştirilmesine ağırlık verilmesi, hava keşif yeteneklerinin modernizasyonu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO planları ve komuta yapısına tam entegrasyonu, Almanya’daki NATO Uzay Harekâtları Merkezi’nin yeteneklerinin geliştirilmesi, Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhı (SHAPE) bünyesinde NATO Bütünleşik Siber Savunma Merkezi’nin[4] kurulması gibi hususlar ele alınmıştır.
8. ve 10. maddeler, Bütünleşik Hava ve Füze Savunma sistemi, Balistik Füze Savunması ve Nükleer caydırıcılık konularıyla ilgili olup, NATO’nun Bütünleşik Hava ve Füze Savunma politikasının, Doğu Kanada odaklanılarak “rotasyonel model” uygulanacak şekilde güncellendiği, NATO’nun Balistik Füze Savunması Gelişmiş Operasyonel Yeteneğinin önemli bir bileşeni olarak Polonya’nın Redzikowo şehrinde kurulan “Aegis Ashore” sisteminin,[5] Romanya, İspanya ve Türkiye’de (Kürecik Radarı) mevcut sistemleri tamamladığı belirtilmiştir.
11. maddede, İttifak çapında savunma sanayisini güçlendirmek ve en kritik yetenekleri sağlamak üzere acilen harekete geçmek ve NATO standartlarına olan bağlılığın güçlendirilmesi de dahil olmak üzere NATO’nun “Endüstriyel Kapasite Genişletme Taahhüdünün”[6] kabul edildiği vurgulanmıştır.
Hibrit tehditler, dezenformasyon ve mizenformasyon gibi konuların ele alındığı takip eden maddelerden sonra 15-21. maddelerde Rusya-Ukrayna Savaşı’na ve Rusya’nın saldırganlığına yönelik ifadeler yer almaktadır. Bu maddelerde; Müttefiklerin, Ukrayna’ya kritik ek hava savunma sistemlerinin yanı sıra diğer askeri yetenekleri de sağlama yönündeki taahhütlerden duyulan memnuniyetin yanı sıra Ukrayna’nın kendisini savunmasına yardımcı olmak ve gelecekte Rus saldırganlığını caydırmak üzere yapılan faaliyetlerden bahsedilmiştir. Bu kapsamda; “Ukrayna için NATO Güvenlik Yardımı ve Eğitimi’nin (NSATU)” kurulmasına karar verildiği, Zirve Bildirgesi’nin ekinde de detayları yer alan “Ukrayna’ya Uzun Vadeli Güvenlik Yardımı Taahhüdü” çerçevesinde Müttefiklerin gelecek yıl içinde minimum 40 milyar avroluk temel finansman desteği sağlanması, “NATO-Ukrayna Ortak Analiz, Eğitim ve Öğretim Merkezi’nin (JATEC)”[7] kurulması ve Ukrayna’ya bir NATO Kıdemli Temsilcisi atanmasının planlandığı, ifade edilen konular arasındadır.
16. maddede, Ukrayna’nın NATO üyeliği de dahil olmak üzere tam Avrupa-Atlantik entegrasyonuna giden yolda desteklenmeye devam edileceği ve “Müttefikler kabul ettiğinde ve koşullar karşılandığında” Ukrayna’ya İttifak’a katılma davetini gönderebilecek konuma gelineceği belirtilmiştir.
19. maddede, Beyaz Rusya’ya nükleer silah konuşlandıracağını duyurması da dahil olmak üzere, Rusya’nın sorumsuz nükleer söyleminin kınandığı belirtilirken, Ukrayna kuvvetlerine karşı kimyasal silah kullandığı yönündeki raporlardan derin kaygı duyulduğu ifade edilmiştir.
20. maddede, Rusya’nın vekiller aracılığıyla Müttefiklere karşı saldırgan hibrit eylemlerini yoğunlaştırdığı belirtilirken 21. maddede bir sonraki Zirvede, değişen güvenlik ortamı dikkate alınarak NATO’nun Rusya’ya yönelik stratejik yaklaşımına ilişkin yeni öneriler geliştirileceği belirtilmiştir.
Terörizmle mücadelenin ele alındığı 22. maddede NATO’nun terörle mücadeledeki rolünü daha da güçlendirmek amacıyla bugün NATO’nun “Terörle Mücadeleye İlişkin Güncellenmiş Politika Kılavuzlarını” ve “Uluslararası Toplumun Terörle Mücadelede NATO’nun Rolünün Geliştirilmesine İlişkin Güncellenmiş Eylem Planının” onaylandığı ve Genel Sekreterin atadığı terörle mücadele özel koordinatörün rolüne ilişkin memnuniyet belirtilmiştir.
24. maddede, Beyaz Rusya’nın topraklarını ve altyapısını Rusya’nın kullanımına açması ve iki ülke arasında derinleşen siyasi ve askeri entegrasyonunun bölgesel istikrar ve İttifak’ın savunması üzerinde olumsuz etkileri, 25. maddede Kuzey Kore ve İran’ın Rusya’ya mühimmat ve insansız hava araçları gibi doğrudan askeri desteği ile yine Kuzey Kore ile Rusya arasında derinleşen bağlar, 26 ve 27. maddelerde ise Rusya-Çin ilişkileri ve Çin’in Rusya’ya verdiği maddi/siyasi destek ve Çin’in nükleer silahlanması eleştirilmiştir.
Ortaklıklardan bahsedilen 28-32. maddeler kapsamında; 28. maddede Bosna-Hersek’in Avrupa entegrasyonunda olduğu gibi, Moldova’nın da demokratik reformları sürdürme çabalarının memnuniyetle karşılandığı ifade edilirken, 29. maddede NATO ile AB arasındaki stratejik ortaklık kapsamında “AB üyesi olmayan Müttefiklerin AB’nin savunma çabalarına tam katılımının” önemi vurgulanmıştır. 30. maddede Hint-Pasifik, bölgesindeki gelişmelerin Avrupa-Atlantik güvenliğini doğrudan etkilemesi nedeniyle NATO açısından taşıdığı önem ile 31. maddede Batı Balkanlar ve Karadeniz bölgelerinin İttifak için stratejik öneme sahip olduğu ve bu kapsamda “Karadeniz Mayın Karşı Tedbirler Görev Grubunun”[8] faaliyete geçmesinin memnuniyetle karşılandığı belirtilmiştir.
Ortaklık konularıyla ilgili son madde olan 32. Maddede, NATO’nun güney komşularıyla olan ilişkileri ele alınmış ve Ortaklıklar aracılığıyla “Orta Doğu ve Afrika’da daha fazla güvenlik ve istikrarı teşvik etmenin ve bölgede barış ve refaha katkıda bulunulmasının” hedeflendiği belirtilmiş, konuya yönelik eylem planının Kuveyt, Ürdün ve Irak’taki detaylarından bahsedilmiştir.
33. maddede yeni teknolojiler konuları, 34. maddede iklim değişikliği, 35. maddede ise kadın, barış ve güvenlik konusu ele alınmış, 36. maddede NATO’da görev alan personel ve ailelerine 37. maddede ekim ayında görevi Hollanda Başbakanı Mark Rutte’ye devredecek Genel Sekreter Stoltenberg’e teşekkür edilmiş ve son maddede de gelecek Zirvenin Hollanda’nın Hague kentinde, 2026 yılında ise Türkiye’de gerçekleştirileceği ifade edilmiştir.
Zirve Bildirgesi’nin maddeleri değerlendirildiğinde; öncelikle beklenildiği şekilde NATO’nun Ukrayna’ya verdiği siyasi, ekonomik ve askeri destek vurgusu, Rusya ile olan savaşının yakın zamanda sona ermeyeceği de göz önüne alındığında, desteğinin uzun vadede artarak devam edeceğinin sinyali olarak okunabilir. Ukrayna’nın anayasasında da yer alan NATO üyeliği konusunda ise 16. maddede yer alan “Müttefikler kabul ettiğinde ve koşullar karşılandığında” ifadesinden ise, üyelik konusunun yakın gelecekte söz konusu olmadığı, savaşın sona erip, ülkenin imarı hitamında demokratik kurumların da NATO üyeliğine uygun hale gelmesine kadar geçecek sürenin yıllar alacağından hareketle, bahsedilen süre zarfında üyelik sürecine yönelik beklentilerin Ukrayna’nın NATO’ya olan inanç ve güveninde aşınmaya yol açabileceği değerlendirilmektedir.
6’dan 11’e kadar olan maddelerde, hem münferit olarak çoğu İttifak üyesinin savunma harcamalarını limit değer olan %2’nin üzerine çıkarmak suretiyle, hem de NATO Kuvvet ve Komuta yapısında yapılan ve ilgili maddelerde belirtilen yetenek geliştirme/yeni merkezlerin kurulması, İttifak çapında savunma sanayisinin güçlendirilme planları gibi hususlar yoluyla, İttifakın imkân/kabiliyetlerinin güçlendirilerek daha esnek hale gelmesine yönelik güçlü bir iradenin ortaya konulduğunu görülmektedir. Bu da NATO’nun başta öncelikli tehdit olarak gördüğü Rusya’ya daha sonra da tehdit olarak gördüğü diğer ülkelere (Çin, Kuzey Kore, İran) ve -her ne kadar İttifak üyesi Türkiye’nin beklentilerini tam karşılamasa dahi- terörizme karşı devamlı bir dönüşüm-gelişim halinde olduğunu göstermesi açısından dikkat çekicidir.
24-27. maddelerde Beyaz Rusya, Kuzey Kore, İran ve Çin’in Rusya’ya verdikleri desteğe ve Rusya ile derinleştirdikleri bağa yönelik eleştiri, ilgili ülkelerin halihazırda aralarında oluşan ittifakın derinleşerek artacağı konusunda bir sinyal olarak yorumlanmıştır. Örneğin zirvenin hemen öncesinde Çin ve Beyaz Rusya’nın Polonya sınırından sadece birkaç kilometre uzakta icra ettikleri ortak askeri tatbikat, bunun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.[9]
28-32. maddelerde yer alan Ortaklıklar konusu ile ilgili maddeler yorumlandığında; “AB üyesi olmayan Müttefiklerin AB’nin savunma çabalarına tam katılımı” ifadesi Türkiye açısından önemli görülürken geçmiş Zirve Bildirileri ve 2022 Stratejik Konseptinde de yer alan “Hint-Pasifik, bölgesindeki gelişmelerin Avrupa-Atlantik güvenliğini doğrudan etkisi” vurgusu da dikkat çekici bulunmuştur. Ancak bununla birlikte eleştiri tonu geçmiş Zirve Bildirilerine göre artan Çin’e karşı ABD’nin Pasifik Bölgesindeki çıkarları için NATO’yu araç olarak kullanması şu aşamada çok da mümkün görülmemektedir. 32. maddede yer alan ve “Orta Doğu ve Afrika’da daha fazla güvenlik ve istikrarı teşvik etmenin ve bölgede barış ve refaha katkıda bulunulması” hedefine yönelik ifade, Bildiri içinde Gazze konusuna dolaylı olarak atıfta bulunan tek ifade olarak yorumlanmıştır.
Son olarak NATO’nun 2014 yılından bu yana Doğu’dan (Rusya) gelen sınama karşısında nispeten başarılı bir sınav vermesine karşılık “Güney kaynaklı sınama” karşısında yetersiz kaldığına yönelik yorumlar[10] doğru bulunmaktadır. Bildiride yer alan “Orta Doğu’ya yönelik barış ve refaha NATO katkısının” nasıl olacağı net olmamakla birlikte İspanya Başbakanı’nın da eleştirdiği[11] şekilde Ukrayna’daki Rus saldırganlığına karşı oluşan tek sesliliğinin, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı oluşmaması, bir çifte standart olarak değerlendirilmektedir.
[1] “Washington Summit Declaration”, NATO, https://www.nato.int/cps/en/natohq/official_texts_227678.htm?utm_source=multi&utm_medium=smc&utm_campaign=100724%26summit%26washington, (Erişim Tarihi: 11.07.2024).
[2] “NATO Secretary General press conference ahead of the NATO Summit in Washington 🇺🇸, 05 JUL 2024”, YouTube, https://youtu.be/VEA8huhMznY?si=FJv6OrKEGzL7-rmc, (Erişim Tarihi: 11.07.2024).
[3] “Steadfast Defender 24”, NATO, https://www.nato.int/cps/en/natohq/222847.htm#R604349-D73a3129-76FTTZ, (Erişim Tarihi: 11.07.2024).
[4] “Allies agree new NATO Integrated Cyber Defence Centre”, NATO, https://www.nato.int/cps/en/natohq/news_227647.htm, (Erişim Tarihi: 11.07.2024).
[5] “NATO missile defence base in Poland now mission ready”, NATO, https://www.nato.int/cps/en/natohq/news_227649.htm?selectedLocale=en, (Erişim Tarihi: 12.07.2024).
[6] “NATO Industrial Capacity Expansion Pledge”, NATO, https://www.nato.int/cps/en/natohq/official_texts_227504.htm, (Erişim Tarihi: 12.07.2024).
[7] “It will make us more resilient to future threats: Umerov on the NATO-Ukraine Joint Training Center”, UNN, https://unn.ua/en/news/it-will-make-us-more-resilient-to-future-threats-umerov-on-the-nato-ukraine-joint-training-center, (Erişim Tarihi: 12.07.2024).
[8] “Türkiye, Romania and Bulgaria launch Black Sea Mine Countermeasures Task Group”, Türkiye Today, https://www.turkiyetoday.com/turkiye/turkiye-romania-and-bulgaria-launch-black-sea-mine-countermeasures-task-group-25489/, (Erişim Tarihi: 12.07.2024).
[9] “Çin askerleri Belarus’ta: İki ülke orduları ortak tatbikat yapacak”, Sputnik Türkiye, https://anlatilaninotesi.com.tr/20240706/cin-askerleri-belarusta-iki-ulke-ordulari-ortak-tatbikat-yapacak-1085599438.html?ysclid=lyifoznhq860397571, (Erişim Tarihi: 12.07.2024).
[10] Fatih Ceylan, Savaşlar NATO Zirvesine Damga Vuracak, Ekonomi Diplomatik.
[11] “Spanish PM Sanchez Criticizes West’s ‘Double Standards’ on Gaza at NATO Summit”, Morocco World News, https://www.moroccoworldnews.com/2024/07/363825/spanish-pm-sanchez-criticizes-wests-double-standards-on-gaza-at-nato-summit, (Erişim Tarihi: 12.07.2024).