Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in 13 Mayıs 2024 tarihinde Ankara’ya yaptığı ziyaret, ikili ilişkilerde yeni bir sayfanın açılması olarak yorumlanmıştır. Bu ziyaretin önemini ve muhtemel sonuçlarını değerlendirmek için öncelikle Türk-Yunan ilişkilerinin tarihsel sürecine kısaca göz atmak gerekir.
Türk-Yunan ilişkileri 1840’lı yıllara kadar uzanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü ve I. Dünya Savaşı sonrası imzalanan antlaşmalarla Türkiye ve Yunanistan modern devletler olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması’nda belirlenen nüfus mübadelesi ve azınlıkların statüsü gibi konular ilişkilerin seyrini etkilemiştir. 1930’larda ise iki ülke arasında önemli bir dostluk ve işbirliği dönemi başlamıştır. Bu dönemin başlamasındaki en önemli etken Türkiye ve Yunanistan’ın bölgesinde statükoyu korumaya çalışmasından kaynaklanmıştır.
İkinci Dünya Savaşı’nda Türkiye tarafsız kalmış, ancak Yunanistan Almanya tarafından işgal edilmiştir. Savaş sonrası dönemde Soğuk Savaş’ın etkisiyle Türk-Yunan ilişkileri uluslararası konjonktüre göre şekillenmiştir. İki ülke de 1952 yılında NATO’ya katılarak Soğuk Savaş döneminde aynı tarafta yer almıştır. 1950’lerde kısa sürede olsa bir dostluk havası oluşsa da 1955 yılında Kıbrıs Sorunu’nun gündeme gelmesiyle birlikte iki ülke arasındaki ilişkilerde gerilim dönemi başlamıştır. 1970’lerde ortaya çıkan Ege Sorunu ile Ege Denizi’ndeki egemenlik iddiaları sık sık iki ülkeyi karşı karşıya getirmeye başlamıştır.
1990’larda dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu’un çabalarıyla ikili ilişkilerde belirli bir yumuşama gerçekleşmiştir. İki ülke arasında diplomatik temaslar artmış, güven artırıcı önlemler alınmış ve çeşitli işbirliği alanlarında adımlar atılmıştır. Ancak Kıbrıs Sorunu ve Ege Denizi’ndeki egemenlik ihtilafları gibi temel sorunlar çözüme kavuşmamıştır.
Günümüzde, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkiler hala karmaşık bir şekilde devam etmektedir. Her iki ülke de NATO üyesi olmalarına rağmen Kıbrıs, Ege Denizi’ndeki adalar, deniz sınırları ve doğal gaz arama faaliyetleri gibi konularda çıkar çatışmaları yaşanmaktadır. Ancak son dönemde bazı diplomatik girişimler ve diyalog çabaları, ilişkilerde belirli bir iyileşme umudu yaratmaktadır. Türkiye’de yaşanan 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminden sonra Yunanistan’ın Türkiye’ye yardım göndermesi ile başlayan Türk-Yunan ilişkilerindeki ılımlı dönem, Miçotakis’in 13 Mayıs 2024 tarihinde Ankara’ya yaptığı ziyaretle devam etmektedir.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis son bir yıl içerisinde dört kez bir araya gelmişlerdir. İlk görüşme, 12 Temmuz 2023 tarihinde Vilnus’da gerçekleşmiş ve iki lider de bu görüşmenin ardından diyalog kanallarını açık tutma kararı alarak Türk-Yunan ilişkileri açısından ılımlı bir döneme giriş yapılacağının sinyallerini vermişti. Daha sonra 20 Eylül 2023 tarihinde New York’ta bir araya gelen iki lider aynı ılımlı açıklamalarını sürdürmüştü.
Üçüncü bir araya gelişleri ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Aralık 2023’de Atina’ya gidişiyle gerçekleşmişti. Bu ziyaret diğerlerinin aksine daha kapsayıcı şekilde gerçekleşmiş, Türk-Yunan ilişkilerini son yılların gergin havasından öte iki ülkenin arasında işbirliği yollarını açan kararlar alınmıştı. Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi ile bu kararlar yazılı hale getirilmişti. Bu durum Ege’de ticaret, ekonomi ve turizm gibi alanlarda işbirliği adımları atılmasına neden olmuştur. Yunanistan’ın Ege Adalarını ziyaret için Türk vatandaşlarına kapı vizesi uygulamasını başlatması, Ege Denizi’ni ortak bir turizm ve ticaret alanına getirme noktasında önemli bir adım olmuştur.[1]
Erdoğan ve Miçotakis arasında 13 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleşen dördüncü ziyarette ise liderler ılımlı açıklamalar yaparak Türk-Yunan ilişkilerini çatışmasız bir şekilde yürütmek istediklerini belli etmişlerdir. Ancak Kariye Camii’nin ibadete açılması Yunanistan’ı rahatsız eden bir konu olmuştur. Miçotakis, bunu söylemlerinde de dile getirmiştir. Ancak Yunanistan Başbakanı, sorunların olmasına rağmen diyalog kanallarının açık tutulmasının önemli olduğunu belirtmiştir.[2] Doğu Akdeniz ve Ege konuları masaya yatırılsa da ziyaretin gündemi haline gelmemiştir.
Bir yıldan fazla süredir Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin ılımlı şekilde ilerlemesi, her iki ülkenin de NATO müttefiki olması ve Ege gibi önemli bir denizi birlikte paylaşmaları açısından önemlidir. Özellikle Ege Denizi, Türkiye ve Yunanistan için ekonomi, ticaret ve turizm açısından önem arz etmektedir. Yıllardır süregelen Ege’deki gerilimler iki ülkenin de çıkarlarını zedelemektedir. Türk-Yunan ilişkileri bağlamında açılan bu yeni dönem şüphesiz Ege’nin bir gerilim hattı olmasından çıkarak ticaret ve turizm denizi olmasını sağlayacaktır. İki ülkenin de birbirine olan kültürel ve tarihi yakınlığı göz önünde bulundurulursa Ege’nin bir ticaret ve turizm denizi olması her iki ülkenin de yararınadır.
Diğer yandan Doğu Akdeniz ve Ege’deki egemenlik tartışmaları Türkiye ve Yunanistan arasında “kısır döngü” haline gelmiş sorunlardır. Bu sorunlar ziyaretler esnasında gündeme gelse de herhangi bir çözüm arayışı noktasında her iki ülke de adeta kaçar gibi davranmaktadır. Neredeyse doksan yılın ardından ilk kez işbirliği anlaşması yapan Türkiye ve Yunanistan açısından bu işbirliği ve diyalog dönemi elbette ki önemlidir. Ancak Doğu Akdeniz ve Ege’deki egemenlik ihtilafı gibi önemli konular ciddi şekilde masaya yatırılmadıkça Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkiler pamuk ipliğine bağlı olmaya devam edecektir.
[1] “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Miçotakis bir yıl içerisinde 4’üncü kez buluşacak”, TRT Haber, https://www.trthaber.com/haber/gundem/cumhurbaskani-erdogan-ile-micotakis-bir-yil-icerisinde-4uncu-kez-bulusacak-857053.html, (Erişim Tarihi: 22.05.2024).
[2] “Mitsotakis says Turkey and Greece should increase cooperation and contacts”, Newsroom, https://www.ekathimerini.com/politics/foreign-policy/1238608/mitsotakis-says-turkey-and-greece-should-increase-cooperation-and-contacts/, (Erişim Tarihi: 22.05.2024).