2014 yılında ilk siyasi hayatına başladığı günden bu yana Emmanuel Macron, görüşlerini sürekli değiştirmesiyle gündeme gelmiştir. Bu süreçte Macron’u sosyal liberal, sosyal demokrat veya liberal eşitçi olarak tanımlayan gözlemciler olmuştur. 2014 yılında Macron kendisini sosyalist olarak tanımlamıştır. Macron kendisini liberalist olarak tanımlayanlara karşı eğer liberalist fikri “piyasanın en güçlünün kanunu olarak işlemesine izin vermekse” liberalizm etiketini reddettiğini belirtmiştir.
Macron, 2015 yılından itibaren hem siyasi hem de ekonomik olarak kendini sosyalist olarak tanımlar ve liberalizmin “solun bir değeri” olduğunu, “ne sağ ne sol” olmadığını ve kendisinin “aşırı liberal olmadığını” belirtir. Aynı zamanda “toplumsal dayanışma, düzenleme” gibi kavramları savunur.[1] Ancak 2016 yılının Ağustos ayında Vendée’ye yaptığı bir ziyarette, “Dürüstlük beni size, benim sosyalist olmadığımı söylemeye zorluyor” diye belirtmiştir. Ardından kendisinin bir “sol hükümetinin” bir parçası olduğunu ve bir “Cumhuriyet bakanı” gibi “genel çıkarlar için hizmet etmek istediğini” söylemiştir.[2] Macron, 2016 yılında Cumhurbaşkanlığı için adaylığını koyduğu sıralarda yayımlanan “Devrim” adlı eserinde kendisini hem bir “sol adamı” tanımlar ve “eğer liberalizm insanlığa güveniyorsa” bir “liberal” olduğunu da ekler. Macron, 2013 yılında kullandığı şu ifadelerde siyasi değişimini göstermektedir:[3]
“Artık solu sonsuz hakların uzantısı olarak sunamayız. Klasik sol ideoloji, gerçeği olduğu gibi düşünmeye izin vermez. Bize bazı araçlar eksik – bunu kabul etmek gerekir. Sol, nesnelerini yeterince yeniden düşünmedi.”
2016 yılında Macron, partisi En Marche ile sağ-sol ayrımının önüne geçmek istediğini belirtir.[4] 2017 cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında Macron’un sunduğu öneriler, hem “sol” hem de “sağ” olarak kabul edilen unsurları barındırmıştır. Bu durum, onu “aşırı merkez” olarak konumlandırmaya yol açmıştır. Le Monde gazetesinin bu dönemde yaptığı araştırmalara göre, Macron’un 2017 yılındaki önerilerinin sadece %41’i özgündü.[5]
Hem soldan hem de sağdan gelen fikirlere olan bu yakınlık, Emmanuel Macron’un “her zaman herkesle aynı fikirde” olduğunu öne süren eleştirilere yol açmıştır. Kendisi bu durumu “pragmatizm” olarak kabul etmiş ve şöyle yanıt vermiştir: “Siyasi hayatımızı tüketen şey, insanları, düşman olduğumuzda her konuda anlaşamadığımıza inandırabilmemizdir”.[6] Le Monde gazetesi ise Macron’un bu tutumunu şöyle değerlendirir:
“Macronizm bir sentezdir. Sosyal bir Bonapartizm kadar liberal bir ilericilik, bir oligarşik değişim kadar evrensel bir liberalizm.”[7]
Siyasi söylem üzerine çalışmalar yapan dilbilimci Damon Mayaffre Macron’un bu dönemdeki seçim kampanyası sırasındaki söyleminin “analistler için belki de en zor kategorize edilen” olduğunu söylemiştir. Bunun sebebi sadece sağ veya sol bir ideolojiden uzak durması değil, aynı zamanda siyaset biliminin en iyi tanımlayabildiği, en ayrıştırıcı veya en değer yüklü siyasi kelimeleri (“düzen”, “aile”, “vatan”, “adalet”, “işçiler” vb.) kasıtlı olarak reddetmesi olarak göstermiştir. Mayaffre, Macron’un söylemlerinin, belirli temalar üzerinde çalışmak yerine, daha çok dinamiklere odaklandığının altını çizmiştir.[8]
Emmanuel Macron’un göçmenlik ve vatandaşlık konularındaki tutumu ise 2017’de göreve geldikten sonra oldukça değişmiştir. 2016-2017 yıllarında Macron, kimlik konularına odaklanmayı reddediyordu. Vatandaşlık haklarının iptaline karşı çıkıyordu ve terör eylemlerinin ardından siyasi aşırılığa karşı uyarılarda bulunuyordu. 2017 yılının Nisan ayında Champs-Elysées’deki bir polis memurunun öldürülmesinden sonra şunları söylemiştir:
“Ben terörle mücadele programını gece yarısı uydurmuyorum. Bu sorumsuzluktur. Bizi kuşatanlar, panik istiyorlar. (…) Yarın sınırlardaki kontrolü yeniden kurarsak, ne olacak? AB’nin tüm üye ülkeleriyle sınırlarımızdaki her metrekareye bir asker mi koyalım? Bu saçma.”
İktidara geldikten sonra Macron’un söylemlerinin tonunda değişiklikler olmuştur: Sınırlarda kontrol güçlerinin artırılacağını duyurmuştur: “Sınırlardaki kontrolü güçlendiriyoruz, sınırlarda görev yapacak kuvvetleri ikiye katlayarak 2400’ten 4800’e çıkarıyoruz.”[9]
2017 seçimlerinde merkez-sağ ve sağ seçmenlerin bir kısmını kazanması ve tutumunun artık eskisi gibi “yumuşak” olmaması, Macron’un sağa kaydığı düşüncelerini ortaya çıkarmıştır. 2022 yılı Başkanlık seçimlerinde rakibi, aşırı sağcı olan Marine Le Pen, Macron’un karşısında oldukça yüksek oy almıştır. Bunu sonucunda Macron’un 2022 seçimlerinden bu yana aldığı kararlar onun politik tutumunu değiştirdiği ve sağa yönelerek Le Pen’e karşı sonraki seçimde güçlenmek istediği fikirlerini ortaya çıkarmıştır.
Son dönemde Cumhurbaşkanı Macron’un göç politikası üzerine yaptığı açıklamalar ve aldığı kararlar, sağa doğru bir kaymanın işareti olarak görülmektedir. Macron, göçmenlik konusunda sertleşen bir tutum sergileyerek göçmenlerin haklarını kısıtlama ve sınırları daha sıkı kontrol altına alma yönünde adımlar atmıştır. Ayrıca, Mayotte’da toprak hakkının kaldırılması gibi adımlar da göçmenlere karşı daha sert politikaların bir yansıması olarak değerlendirilmiştir.[10]
Macron’un popülist sağ partilerle ilişkisini sıkılaştırdığına dair işaretler de bulunmaktadır. Örneğin, Marine Le Pen gibi aşırı sağ liderleri davet ederek, onların politikalarını meşrulaştırma ve seçmen tabanını genişletme çabaları gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra Macron’un sağ popülizmi engelleme söylemiyle hareket ettiği ve bazı politika kararlarında popülist sağın taleplerine uygun düştüğü de gözlemlenmektedir.[11]
Macron’un politikalarında sağa doğru bir kayma olduğu iddiasını destekleyen bazı göstergelerin yanı sıra hala bazı merkez ve sol politika unsurlarının korunduğunu görmek de mümkündür. Macron’un politikaları genel olarak liberal ekonomik politikaları benimsemeye devam ederken, sosyal politikaların da göz ardı edilmediği ve bazı alanlarda sol politika önerilerine yer verildiği görülmektedir.[12]
[1] “Emmanuel Macron: le libéralisme est une valeur de la gauche”, Lemonde, https://www.lemonde.fr/festival/article/2015/09/27/emmanuel-macron-le-liberalisme-est-une-valeur-de-la-gauche_4774133_4415198.html, (Erişim Tarihi: 21.02.2024).
[2] “Macron: ‘L’honnêteté m’oblige à vous dire que je ne suis pas socialiste’”, BFMTV, https://www.bfmtv.com/politique/gouvernement/macron-l-honnetete-m-oblige-a-vous-dire-que-je-ne-suis-pas-socialiste_AV-201608190057.html, (Erişim Tarihi: 21.02.2024).
[3] “Emmanuel Macron: ‘La gauche classique est une étoile morte’”, Mediapart, https://www.mediapart.fr/journal/france/270814/emmanuel-macron-la-gauche-classique-est-une-etoile-morte, (Erişim Tarihi: 21.02.2024).
[4] “Dépasser le clivage gauche-droite, comme le veut Macron: une idée payante”, Lemonde, https://www.lemonde.fr/politique/article/2016/04/08/depasser-le-clivage-gauche-droite-comme-le-veut-macron-une-idee-payante_4898682_823448.html, (Erişim Tarihi: 21.02.2024).
[5] “Macron: un programme très proche de Hollande en 2012”, Lemonde, https://www.lemonde.fr/les-decodeurs/article/2017/03/07/macron-un-programme-tres-proche-de-hollande-en-2012_5090685_4355770.html, (Erişim Tarihi: 21.02.2024).
[6] “Vous êtes d’accord avec tout le monde? ‘Asselineau charrie Macron lors du grand débat’”, Francetvinfo, https://www.francetvinfo.fr/politique/emmanuel-macron/video-vous-etes-d-accord-avec-tout-le-monde-asselineau-charrie-macron-lors-du-grand-debat_2129993.html, (Erişim Tarihi: 21.02.2024).
[7] Damon Mayaffre, Camille Bouzereau, Mélanie Ducoffe, Magali Guaresi, Frédéric Precioso, et al., Les mots des candidats, de «allons» à «vertu», Pascal Perrineau, Le vote disruptif. Les élections présidentielle et législatives de 2017, Presses SciencesPo, 2017.
[8] “Régalien: comment Emmanuel Macron a changé”, France Culture, https://www.radiofrance.fr/franceculture/podcasts/le-billet-politique/regalien-comment-emmanuel-macron-a-change-6807278, (Erişim Tarihi: 21.02.2024).
[9] “Dans un entretien inédit à l’Humanité, Emmanuel Macron veut convaincre qu’il ne mène pas une politique d’extrême droite”, Lemonde, https://www.lemonde.fr/politique/article/2024/02/19/dans-un-entretien-inedit-a-l-humanite-emmanuel-macron-veut-convaincre-qu-il-ne-mene-pas-une-politique-d-extreme-droite_6217287_823448.html, (Erişim Tarihi: 21.02.2024).
[10] “Remaniement: Gabriel Attal, un Premier ministre fidèle du président, biberonné à l’école de la macronie”, Francetvinfo, https://www.francetvinfo.fr/politique/remaniement/remaniement-gabriel-attal-un-premier-ministre-fidele-du-president-biberonne-a-l-ecole-de-la-macronie_6290568.html, (Erişim Tarihi: 21.02.2024).
[11] Aynı yer.
[12] Aynı yer.