Analiz

Macaristan-AB İlişkilerinde “Rusya” Faktörü

Macaristan’ın Rusya’yla sıcak ilişkilerini sürdürmesi, AB’nin Moskova’ya karşı uyguladığı yaptırımların etkisini zayıflatmaktadır.
Macaristan, AB’nin Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’ya yaptırım uyguladığı dönemde bile Moskova’yla bağlarını sürdürmüştür.
2022-2023 döneminde Ukrayna’dan AB’ye büyük ölçekli tahıl girişi, Doğu Avrupa’daki çiftçilerin protestolarına neden olmuştu.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

2022 yılından beri Rusya’yla savaş halinde olan Ukrayna’nın aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üyelik hedefleri, Macaristan’ın bazı endişelerini beraberinde getirmektedir. Öncelikle Macaristan, AB’nin genişleme sürecinin son derece politikleştiğini belirtmektedir. Ayrıca Macaristan, Ukrayna’nın batısındaki Transkarpatya bölgesinde yaşayan Macar azınlıkla ilgili büyük endişelere sahiptir. Bu bölgedeki Macarlar, Ukrayna’daki azınlıklar arasında önemli bir yer tutmakta ve Macar hükümeti, bu azınlıkların haklarının korunmasını savunmaktadır. Azınlıklar konusundaki anlaşmazlıklar Macaristan ile Ukrayna arasında gerilime yol açmaktadır.

Diğer yandanMacaristan, tarihsel olarak Rusya’yla işbirliklerine sahiptir ve Ukrayna’nın Rusya’yla girdiği çatışma, Macaristan’ın dış politikasında da dikkatle izlediği bir konu olmuştur. Macaristan, genellikle AB içindeki diğer ülkelerle uyum içinde olsa da Rusya’yla doğrudan ilişkilerde çoğu zaman daha bağımsız bir çizgi izlemektedir.

Macaristan’ın iktidardaki Fidesz Partisi, geçtiğimiz yıllarda Ukrayna’nın AB’ye katılım müzakerelerinin başlamasını desteklememe çağrısında bulunan bir karar tasarısını parlamentoya sunmuştu. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, AB liderlerinin Ukrayna’yla üyelik müzakerelerini başlatma konusunda uzlaşmaya varamayabilecekleri noktasında uyarıda bulunmakta ve sürecin politikleştirilmesini eleştirmekteydi. “Avrupa Birliği’nin genişleme politikası, kurallar ve performansa dayalı objektif bir süreç olarak kalmalıdır.” görüşünü savunan Fidesz Partisi, Ukrayna’yla müzakerelere başlanması konusunun AB üye devletleri arasında bir uzlaşıya dayanması gerektiğinin altını çizmektedir.[1]  

Bir ülkenin AB’ye katılması için tüm AB üye devletlerinin oybirliği gerekmektedir. Bu da Macaristan’a güçlü bir veto yetkisi vermektedir. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda dengeli bir çizgi izleyen Macaristan, Batı’nın Ukrayna’ya destek verme çabalarını karmaşıklaştırmıştır. Budapeşte Hükümeti, Ukrayna’nın olası üyeliğinin blok içindeki politikaları nasıl etkileyeceğine dair kapsamlı bir değerlendirme yapmaları gerektiğini belirtmiştir.[2]

2022-2023 döneminde Ukrayna’dan AB’ye büyük ölçekli tahıl girişi, Doğu Avrupa’daki çiftçilerin protestolarına neden olmuştu. Bu kapsamda Polonya kamyoncuları, hükümete yaptığı çağrıda, Ukrayna’dan gelen malların geçişini sınırlayan izinlerin geri getirilmesini istemişti.

Eleştirmenlere göre; Orban Hükümeti, Rusya-Ukrayna Savaşı’nı kullanarak Brüksel üzerinde baskı kurmaya çalışmakta ve bu sayede milyarlarca euroluk fona yeniden erişim sağlamayı hedeflemektedir. Brüksel, Macaristan’daki insan hakları ve demokrasi konusunda endişelidir. AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu, Macaristan’a neredeyse 22 milyar euroluk fonu ödemeyi durdurmuştur. Macaristan, AB’nin Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’ya yaptırım uyguladığı dönemde bile Moskova’yla bağlarını sürdürmüştür.[3]

Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın uyarıları ve Fidesz Partisi’nin Ukrayna karşıtı tutumu, Avrupa siyasetinin karmaşıklığını göstermektedir. Macaristan, Ukrayna’nın AB’ye üyelik müzakerelerine karşı bir veto hakkına sahip olduğunu vurgulamaktadır. Bu durum, Macaristan’ın dış politikada güçlü bir rol oynadığını ve ulusal çıkarlarına zarar verebilecek konularda etkin bir şekilde mücadele ettiğini göstermektedir.

Macaristan; AB liderlerinin Ukrayna’nın potansiyel üyeliğinin AB’nin tarım politikaları üzerindeki etkilerini değerlendirmesi gerektiği belirtmektedir. Bu, özellikle AB’nin daha yoksul üyeleri arasında bulunan Macaristan gibi ülkeler için ekonomik kaygıları yansıtmaktadır. Özellikle geçmişte Ukrayna’dan gelen büyük ölçekli tahıl ithalatının, Doğu Avrupa çiftçileri arasında protestolara neden olduğunu ve buna bağlı olarak sınır geçişlerinin kapatıldığını vurgulamaktadır. Öte yandan Macaristan’ın Rusya’yla sıcak ilişkilerini sürdürmesi, AB’nin Moskova’ya karşı uyguladığı yaptırımların etkisini zayıflatmaktadır.

Eleştirmenler, Orban’ın Ukrayna konusundaki tavrını, AB fonlarına ulaşmak için bir tür araç olarak kullanmakla suçlamaktadır. Sonuç olarak bu durum, Macaristan’ın AB içindeki politik etkileşimlerde ne kadar stratejik bir rol oynadığını gözler önüne sermektedir.


[1] “Hungary Ruling Party Moves to Oppose Ukraine’s Entry into EU”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2023/12/6/hungarys-ruling-party-submits-resolution-opposing-ukraines-eu-accession, (Erişim Tarihi: 31.12.2024).

[2] Aynı yer.

[3] Aynı yer.

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler