Lukaşenko’nun Çin Ziyareti ve Minsk-Pekin Hattında Derinleşen İlişkiler

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Belarus Cumhurbaşkanı Alexander Lukaşenko’nun 2020 senesinden beri Batı tarafından izolasyona tabi tutulması, Minsk yönetimini dış politikada yeni arayışlara yöneltmiştir. Zira Belarus, 2020 yılından bu yana yaptırımlarla yüzleşmektedir. Ayrıca Belarus’a yönelik Batı yaptırımları, 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından daha da artmıştır. Bu durumda Belarus’un savaş karşısındaki tutumu belirleyici olmuştur. 

Bu bağlamda Belarus, özellikle de yaptırımların üstesinden gelebilmek amacıyla Rusya ve Çin gibi aktörlerle olan münasebetlerini derinleştirmeye başlamıştır. Bununla birlikte Minsk yönetimi, Pekin gibi dünyada siyasi ve ekonomik alanlarda öncü olan bir ülkeyle ilişkilerini geliştirerek, ülkeye hem yatırım çekmeyi amaçlamakta hem de Batı tarafından maruz kaldığı yaptırımları hafifletmeyi hedeflemektedir.

Bu kapsamda Lukaşenko’nun 28 Şubat 2023 tarihinde Çin’e gerçekleştirdiği ziyaret, iki ülke arasındaki bağların daha da geliştirilmesi açısından önemlidir. Lukaşenko, gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Çin tarafından ortaya atılan 12 maddelik barış planına desteğini sunmuştur.  

Öte yandan Çin Dışişleri Bakanlığı, taraflar arasındaki bağların “her koşulda dostluk ve kapsamlı stratejik işbirliğine” dayalı olduğuna dikkat çekmiştir. Mevzubahis terim, Çin’in nadir kullandığı bir niteleme olup; Belarus dışında yalnızca Pakistan için kullanılmaktadır. Bu husus, Belarus’un Çin’in uluslararası ilişkiler hiyerarşisinde, Rusya’nın hemen altında çok üst sıralarda yer aldığı anlamına gelmektedir.[1]

Bu tespitten hareketle, Minsk ile Pekin arasındaki ilişkilerin çok boyutlu bir çerçevede geliştiği ileri sürülebilir. Nitekim Lukaşenko’nun bahse konu olan ziyareti sırasında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Belarus ile Çin arasındaki dostluğu “yıkılmaz” olarak nitelendirmiştir. Ayrıca Cinping, istikrarsızlıklar ve belirsizliklerle dolu bir uluslararası konjonktürde Çin’in iki ülke arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde gelişmesini yüksek düzeyde teşvik etmek amacıyla Belarus’la birlikte çalışmaya hazır olduğunu dile getirmiştir.[2]  

Tüm bunlarla birlikte Cinping ve Lukaşenko, “her koşulda dostluk ve kapsamlı stratejik işbirliği”nin daha da geliştirilmesi hususunda ortak bir bildiri imzalamış ve ticaret, sanayi, tarım, gümrük, bilim ve teknoloji, sağlık, turizm, spor alanlarında çok sayıda ikili işbirliği belgesini de hayata geçirme hususunda anlaşmıştır.[3] Nitekim Lukaşenko’nun ziyareti sırasında Belarus ile Çin arasında imzalanan anlaşmaların değeri 3,5 milyar dolardır.[4]

Bu bağlamda Lukaşenko’nun ziyareti, iki ülke arasındaki işbirliğinin teyit edilmesi ve bağların daha üst seviyelere çıkarılması bakımından mühim bir dönüm noktası olmuştur. Çünkü Belarus’un bilhassa Batı yaptırımlarına maruz kaldığı bir konjonktürde Pekin, Minsk’le ekonomik ve siyasi bağlarını derinleştirme noktasında tereddüt etmemiştir.

Öte yandan Çin’in Belarus’a yönelik ilgisini arttıran bir başka husus da Kuşak ve Yol Girişimi’yle ilintilidir.  Çünkü Minsk ile Pekin arasında Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde bir ortaklık geliştirildiği bilinmektedir. Belarus, 2013 yılında Çin tarafından ilan edilen Kuşak ve Yol Girişimi’nin ilk katılımcılarından biridir ve son iki yılda taraflar arasındaki ticaret, yılda %33 artarak 5 milyar doları aşmıştır.[5]

Bununla birlikte Çin’in Belarus’a yönelik yatırımları, Minsk’in en büyük müttefiki olan Moskova’yı da rahatlatmaktadır. Zira Rusya, 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya karşı başlattığı işgal sonrasında bölgede sıkışmış vaziyettedir. Bu anlamda Rusya’nın Çin ile Belarus arasındaki olumlu gelişmelerden hoşnut olduğu iddia edilebilir.

Diğer taraftan Belarus, bilhassa jeopolitik konumu sebebiyle Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nde önemli bir bileşendir. Çin-Batı Avrupa ticaretindeki sekiz demiryolu konteyner rotası Belarus’tan geçmekte ve bahsi geçen rota, kargonun Çin ile Almanya arasında çok daha hızlı hareket etmesine olanak sağlamaktadır. Ayrıca Çin’in Belarus’un ilk üç ticaret ortağından biri olması da taraflar arasındaki özel ilişkinin boyutunu göstermektedir.[6] Bu bakımdan Belarus’un Çin açısından Asya-Avrupa bağlantısının sağlanması konusunda kilit bir aktör olarak değerlendirildiği söylenebilir.

Sonuç olarak Belarus-Çin hattındaki ilişkilerin ilerleyen süreçte daha da ivme kazanacağı öne sürülebilir. Zira Belarus, Çin tarafından Kuşak ve Yol Girişimi’nin önemli bir bileşeni olarak kabul edilmektedir. Özellikle de taraflar arasında Kuşak ve Yol Girişimi temelinde gelişen bir işbirliğinden bahsedilebilir. Bu husus, Pekin’in Minsk’e olan ilgisini arttıran en temel etkendir.


[1] “China and Belarus Express ‘Extreme İnterest’ in Ukraine Peace”, BBC, https://www.bbc.com/news/world-asia-64809777, (Erişim Tarihi: 21.03.2023).

[2] “China’s Xi Heralds ‘Unbreakable’ Friendship with Belarus, an Ally of Russia”, NPR, https://www.npr.org/2023/03/01/1160309060/china-belarus-xi-jinping-russia-ally-lukashenko-meet, (Erişim Tarihi: 21.03.2023).

[3] Aynı Yer.

[4]  “Aleksandr Lukashenko Concludes State Visit to China”, President of the Republic of Belarus, https://president.gov.by/en/events/zavershilsya-gosudarstvennyy-vizit-aleksandra-lukashenko-v-kitayskuyu-narodnuyu-respubliku-1677744000, (Erişim Tarihi: 21.03.2023).

[5] “China Rolls out the Red Carpet for Key Putin Ally as US Warns Against Aiding Russia’s War”, CNN, https://edition.cnn.com/2023/02/28/china/belarus-lukashenko-visits-beijing-china-xi-jinping-intl-hnk/index.html, (Erişim Tarihi: 21.03.2023).

[6] “Belt and Road Initiative: The Role of Belarus”, HKTDC Research, https://research.hktdc.com/en/article/MzgzMDEyODc4, (Erişim Tarihi: 21.03.2023).

Cemal Ege ÖZKAN
Cemal Ege ÖZKAN
Cemal Ege Özkan, 2019 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2022 senesinde aynı üniversitenin Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı’nda hazırladığı “Türk Siyasi Hayatında Selim Rauf Sarper ve Faaliyetleri” başlıklı teziyle almıştır. Hâlihazırda aynı enstitüde doktora eğitimine devam etmektedir. 2020-2021 yılları arasında Türk Tarih Kurumu Yüksek Lisans Bursiyeri olan Özkan, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler