Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), Libya’da büyük bir enerji ihracatçısı olan ülkenin son yıllardaki en kötü krizini tetikleyen ve petrol üretiminin durdurulmasına yol açan Merkez Bankası Krizi’ni çözmek amacıyla 26 Ağustos 2024 Pazartesi günü Trablus’ta görüşmeler düzenlediğini açıklamıştır.[i] Bu çıkmaz, Libya’nın Trablus Hükümeti ile geçen ay uzun süredir görevde olan Merkez Bankası Başkanı Sadiq al-Kabir’i görevden alarak onun yerine rakip bir yönetim kurulu atamaya çalışmasıyla başlamış ve bu durum, Hafter kontrolündeki Bingazi Yönetimi’nin tüm petrol üretimini durdurmasına yol açmıştır.
Krizin Libya’da uzun süredir devam eden siyasi çıkmazın ve devlet organlarının işlevsiz haline geldiğinin en büyük kanıtları olarak görülmektedir. Libya Merkez Bankası, ülkenin petrol gelirlerinin yasal tek deposu olup ülke genelinde devlet maaşlarını ödemektedir.[ii]
Mevcut kriz nedeniyle bu işlevlerin aksaması durumunda Libyalı vatandaşlar kısa sürede ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalacaktır. Taraflar arasında bürokratik mücadelenin uzaması durumunda başta maaşların ödenmemesi olmak üzere bir takım yerel problemlerin yanında küresel petrol ticareti üzerinden enerji güvenliğini de tehdit altına almaktadır.
Geçtiğimiz dönemlerde durağan enerji güvenliği kaygılarının test edilmesiyle beraber fiyatların en önemli belirleyici faktörü olan jeopolitik gelişmeler krizin hissedilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Krizin yaşandığı hafta Brent petrol fiyatlarının 81 doları ve ham petrol fiyatlarının 77 doları aşması en önemli kanıt olarak gösterilmektedir.[iii] Fiyatların bu yönde test edilmesi birçok ülkenin güvenlik harcamalarını arttırmasına ve mekanizmalar geliştirmesine rağmen enerji güvenliğinin ne kadar kırılgan olduğunu göstermektedir.
Libya’da yaşanan güç mücadelesinde enerji havzalarının bilinmesi ve bu noktada uluslararası alanda tanınmayan Bingazi Hükümeti’nin politik gücünün nereden geldiği konusunda fikir sahibi olmamızı sağlamaktadır. Trablus Hükümeti’nin elinde bulundurduğu Zaviye ve Mellitah havzalarının yanı sıra Libya petrolünün ihraç edildiği ve rezerv olarak ağırlığının doğu bölgelerinde olduğu bilinmektedir. Sirte, Brega, Lanuf, Bingazi ve Marsa el- Hariga’da bulunan hem petrol rafinerileri hem de depolama alanları Bingazi Hükümeti’nin kontrolü altında olup Kuzey Afrika bölgesinin de en büyük petrol üreticisi ve ihracatçısı konumundadır.[iv]
Görüldüğü üzere krizin sebepleri arasında günlük yaklaşık 270 bin varil pompalayan Sharara adlı en büyük petrol sahasının durdurulması gösterilmektedir. Doğu bölgesi, Libya’nın petrol rezervlerinin çoğunun ve ülkenin petrol ihracat terminallerinden dördünün bulunduğu Sirte havzasına ev sahipliği yapmaktadır.[v] Petrol sahalarının kapanması sonucunda devlete ait Ulusal Petrol Şirketi (NOC), üretimin 28 Ağustos 2024 tarihi itibarıyla yaklaşık 959,000 varil/gün’den 591,000 varil/gün’ün biraz üzerine düştüğünü ve son üç günlük süreçte 120 milyon dolardan fazla kayıp yaşandığını bildirmiştir. NOC, 20 Temmuz 2024 tarihinde üretimin yaklaşık 1.28 milyon varil/gün seviyesinde olduğunu belirtmişti.[vi]
Bu kriz, on yıl boyunca doğu ve batı arasında bölünmüş olan OPEC üyesi ülkede, dört yıllık göreceli barış dönemini sona erdirme tehlikesi taşımaktadır. Libya’da yaşanan kriz, Türkiye’nin dış politikası ve enerji güvenliği açısından önemli etkiler yaratabilir. Türkiye, Libya’daki çatışmalarda uluslararası arenada meşru kabul edilen hükümeti desteklemektedir.
Libya’da çatışmaların yeniden alevlenmesi, Türkiye’nin desteklediği ve meşru Trablus hükümetiyle hem de diğer bölgesel aktörlerle olan diplomatik ilişkilerini zorlayabilir. Ülkenin ana gelir kalemi petrol üzerinden yaratılan siyasi baskı, Dibeybe Hükümeti’ni suni bir krize sokabilir. Ayrıca kriz, Türkiye’nin diğer dış politika önceliklerine odaklanması zorlaşabilir. Libya, küresel ve bölgesel güçler arasında bir nüfuz mücadelesi sahası olduğundan bu enerji krizi, güç mücadelesini daha da derinleştirebilir ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki stratejik çıkarlarını tehdit edebilir.
Libya’daki istikrarsızlık, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini de tehlikeye atmaktadır. Libya’nın petrol üretimi ve ihracatı üzerindeki belirsizlikler, Türkiye’nin enerji ithalatı maliyetlerini artırabilir ve enerji piyasalarında dalgalanmalara yol açabilir. Ayrıca Türkiye’nin Libya’da planladığı enerji projeleri, özellikle petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri, çatışmalar nedeniyle kesintiye uğrayabilir.
Bu durum, Türkiye’nin enerji güvenliğini sağlama çabalarını sekteye uğratabilir. Libya’daki kriz, iç savaşın yeniden alevlenme riskini de taşımaktadır. Doğu ve Batı arasındaki güç mücadelesi, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde silahlı çatışmalara dönüşebilir. Bu da Türkiye’nin de dahil olduğu uluslararası toplumun Libya’da daha büyük bir insani ve siyasi krize tanık olmasına yol açabilir. Özetle Libya’daki bu kriz, Türkiye’nin dış politikası ve enerji güvenliği üzerinde önemli etkiler yaratabilir ve Libya’da iç savaşın yeniden patlak verme olasılığını artırabilir. Türkiye’nin bu enerji krizine vereceği yanıt, bölgedeki stratejik çıkarlarını koruma kapasitesini belirleyecektir.
[i] “UN hosts talks in Tripoli to resolve Libya’s central bank crisis”, VOA, https://www.voanews.com/a/un-hosts-talks-in-tripoli-to-resolve-libya-s-central-bank-crisis-/7769244.html, (Erişim Tarihi: 26.08.2024).
[ii] The Central Bank of Libya, https://cbl.gov.ly/en/, (Erişim Tarihi: 03.09.2024).
[iii] “Petrolde Libya gerginliği”, Bloomberg, https://www.bloomberght.com/petrolde-libya-gerginligi-2358992, (Erişim Tarihi: 26.08.2024).
[iv] “Libya Executive Summary”, IEA, https://www.eia.gov/international/analysis/country/LBY, (Erişim Tarihi: 02.09.2024).
[v] “Oil reserves in Libya”, Wikipedia, https://en.wikipedia.org/wiki/Oil_reserves_in_Libya, (Erişim Tarihi: 02.09.2024).
[vi] “UN hosts talks in Tripoli to resolve Libya’s central bank crisis”, Middle East Monitor, https://www.middleeastmonitor.com/20240903-un-hosts-talks-in-tripoli-to-resolve-libyas-central-bank-crisis/, (Erişim Tarihi: 03.09.2024).