Kuzey Kore, son yıllardaki askeri faaliyetleri nedeniyle uluslararası konjonktürde büyük ölçüde yalnızlaşmıştır. Bu da Kuzey Kore’nin isminin çok sık illegal aktivitelerle anılmasına neden olmaktadır. Pyongyang’ın Ukrayna’daki savaşta kullanılmak üzere Moskova’ya gizli bir şekilde silah sağladığı iddiaları, Kuzey Kore’nin adının geçtiği tartışmalı aktivitelerin başında gelmektedir.
Ukrayna, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere birçok ülke, Kuzey Kore ile Rusya arasında iddia edilen balistik füze transferlerini kınayarak, bunların Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarını ihlal ettiğini duyurmuştur. Avrupa Birliği (AB) Dış Politika Şefi Josep Borrell ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dahil olmak üzere Arjantin, Avustralya, Guatemala, Japonya ve Güney Kore gibi 47 ülkenin dışişleri bakanlarının ortak açıklamasında, bahse konu olan silahların Ukrayna’ya karşı kullanıldığı belirtilmiş ve iddia edilen silah transferleri “olabilecek en güçlü şekilde” kınanmıştır.[i]
Açıklamada, “bu silahların transferi Ukraynalı insanların acılarını artırıyor. Rusya’nın saldırgan savaşını destekliyor ve küresel nükleer yayılma rejimini zayıflatıyor” denilmiştir. Böyle bir işbirliğinin aynı zamanda Kuzey Kore’ye teknik ve askeri gelişmeler sağlayacağı vurgulanmıştır.[ii]
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Rusya’nın eskiye kıyasla Ukrayna’da daha fazla Kuzey Kore silahı kullandığını söylemiştir. ABD ve müttefiklerinin konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) taşımak niyetinde olduklarını eklemiştir. Açıklamada Pyongyang ile Moskova arasındaki silah tedariki ve transferinin 2006 yılından bu yana uygulanan bir dizi BMGK kararına aykırı olduğu belirtilmiştir. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, iddia edilen silah transferleriyle ilgili sorulara cevap vermekten kaçınmıştır.[iii]
2022 yılında Rusya’nın Kuzey Kore’den alacağı silahları Ukrayna’ya karşı kullanmayı planladığına dair raporlar ortaya çıkmıştır. 2023 yılının Ağustos ayında ise ABD’nin BM Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, Moskova’nın “önemli miktarda ve çeşitli türlerde mühimmat için potansiyel anlaşmaları değerlendirdiğini” söylemiştir.[iv]
Spekülasyonlar, ülke liderlerinin bir sonraki ay Rusya’nın en önemli uydu fırlatma merkezi olan Vostochny Kozmodromu’nda bir zirve düzenlemeleriyle daha da artmıştır. Yaklaşık beş saat süren bu ziyarette Vladimir Putin, Kim Jong Un’u söz konusu tesislerde gezdirmiş ve Moskova’nın Pyongyang’a uydu yapma konusunda yardımcı olacağını söylemiştir. Kim, buna karşılık Rusya’ya destek sözü vermiştir.[v]
Bu olaydan sadece iki ay sonra Kuzey Kore, ilk askeri casus uydusunu başarıyla fırlattığını duyurmuş ve 2024 yılı içerisinde üç tane daha fırlatmayı planladığını söylemiştir. Kuzey Kore’nin devlet kontrolündeki Kore Merkezi Haber Ajansı (KCNA), 9 Ocak 2024 tarihinde Kim’in bu silah fabrikalarını ziyaret ettiğini ve “büyük silahların üretiminin stratejik önemini” vurguladığını bildirmiştir.[vi]
Nitekim Kuzey Kore, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden (SSCB) kalan silah ve mühimmat sistemlerinin yeni ve güncel versiyonlarını üretmektedir. Bununla birlikte Pyongyang hem nükleer silahların hem de Uzun Menzilli Kıtalararası Balistik Füzelerin (ICBM) üretimi noktasında ciddi bir kapasiteye sahiptir. Bu durumun da Kuzey Kore’yi silah tedariği bağlamında Rusya açısından çekici hale getirdiği düşünülebilir.
Tüm bunların yanı sıra Pyongyang ile Moskova’nın politik anlamda da yakın bir ilişki içinde bulunduğu söylenebilir. Zira bu yakınlık da söz konusu iddiaları güçlendirir niteliktedir. Her iki ülke de halihazırda hem Batı merkezli sisteme karşı çıkmaları hem de uluslararası toplum tarafından ötekileştirilmeleri hasebiyle dış politika üretimi noktasında birbirlerine yakın tutum sergilemektedir. Mevzubahis yakınlığın oluşmasında iki devletin de yaptırımlar yoluyla izole edilmeye çalışılmaları da yine önemli bir etkendir.
Söz konusu durumun hem Rusya hem de Kuzey Kore üzerindeki baskının artmasını beraberinde getireceği söylenebilir. Çünkü Kuzey Kore, özellikle Batılı devletler tarafından düşmanlaştırıldığı ve önemli bir nükleer tehdit olarak algılandığı için Rusya’ya uygulanan yaptırımların sertleşmesi söz konusu olabilir. Diğer yandan ABD, bu savaş sürecinde Moskova’ya destek veren ülkelerin tarafını seçtiğine dair bir söylem geliştirilmiştir. Bu nedenle Ukrayna’daki gelişmeler sebebiyle Kuzey Kore üzerindeki baskı artabilir.
Birçok ülkenin bir araya gelerek Kuzey Kore ve Rusya arasındaki iddia edilen balistik füze transferlerini kınaması, uluslararası topluluğun bu tür faaliyetlere karşı birlikte durma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bu iddiaların BMGK’ya taşınması uluslararası hukuk ve güvenlik mekanizmalarının devreye sokulması açısından önemlidir.
İddia edilen balistik füze transferleri, bölgesel güvenliği ve istikrarı ciddi şekilde tehdit etmektedir. Bu, silahların Ukrayna’ya karşı kullanılması ve potansiyel olarak diğer bölgelere yönlendirilme ihtimali nedeniyle endişe yaratmaktadır. Güvenlik uzmanları, bu tür silah transferlerinin bölgesel çatışmalara ve gerilimlere katkıda bulunabileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır.
Sonuç olarak Kuzey Kore’nin Rusya’yla silah ticareti, nükleer silahların kontrolünü sürdürme ve yayılmasını önleme çabalarına zarar verebilir. Uluslararası toplum, Kuzey Kore’nin nükleer programına dair daha önce alınan kararlara uymamasını ve Rusya’yla bu konuda işbirliği yapmasını endişe verici bulmaktadır.
[i] “US, Ukraine, Dozens more Condemn Alleged Russia-North Korea Arms Transfers”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2024/1/10/us-ukraine-dozens-more-condemn-alleged-russia-north-korea-arms-transfers, (Erişim Tarihi: 10.01.2024).
[ii] “U.S., Partners Condemn Arms Transfers Between North Korea And Russia”, RadioFreeEurope RadioLiberty, https://www.aljazeera.com/news/2024/1/10/us-ukraine-dozens-more-condemn-alleged-russia-north-korea-arms-transfers, (Erişim Tarihi: 10.01.2024).
[iii] Aynı yer.
[iv] Aynı yer.
[v] Aynı yer.
[vi] Aynı yer.