Kuzey Afrika’da Artan Fransa-İtalya Rekabeti

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Önceki Almanya Şansölyesi Angela Markel, 2021 yılının sonunda emekli olacağını duyurmuştur. Bilindiği gibi, ekonomik gücü sebebiyle Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) üzerindeki nüfuzu oldukça yüksektir. Bu yüzden de Almanya’daki siyasi değişim, AB içerisinde de bir güç boşluğu oluşturmuştur. Bu yeni durumu değerlendirmek isteyen Fransa ve İtalya ise işbirliğine gitmiş ve Avrupa’da baş gösteren liderlik mücadelesinde ön plana çıkan aktörler haline gelmiştir.

Bu doğrultuda taraflar, Avrupa’nın içinde ve dışında yürütecekleri politikalarda koordinasyon sağlayabilmek adına 26 Kasım 2021 tarihinde Quirinal Anlaşması’nı imzalamıştır. Böylece Paris ve Roma, aralarında sağladıkları koordinasyonla bu yarışta avantaj elde etmeyi amaçlamıştır. Fakat Paris ve Roma’nın yakınlaşması, uzun süreli olmayı başaramamış ve çeşitli engellere takılarak rekabete dönüşmüştür.

Kuşkusuz Paris ve Roma’nın işbirliği adımları, 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin getirdiği sonuçlardan olumsuz etkilenmiştir. Fransa ve İtalya, AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarına katılırken; aynı zamanda Moskova yönetiminin karşı yaptırımlarının hedefi olmuştur. Bu karşılıklı yaptırım çemberinde başat enerji tedarikçisini kaybeden ikili, AB’nin ve AB’deki birçok ülkenin başlattığı Rus enerjisine olan bağımlılığı sonlandırmak adına alternatif kaynaklar arama projesine katılmışlardır. Fakat bu girişim, İtalya’yı jeopolitik konumu; Fransa’yı ise kültürel bağları sebebiyle görece avantajlı olduğu Kuzey Afrika coğrafyasına çekmiş ve tarafları rekabete sürüklemiştir.

Ayrıca Ukrayna’dan Avrupa’ya hızla hareket eden sığınmacılar ve uzun yıllardır Avrupa’ya çeşitli bölgelerden iltica eden mülteciler konusunda tarafların farklı tutumları ve politikaları, Paris-Roma rekabetinin parametrelerini genişletmiştir.

Fransa ile İtalya’nın bölgedeki rekabeti, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan birkaç ay sonra Paris yönetiminin AB nezdindeki girişimleriyle başlamıştır. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Mısır ve İsrail’den sıvılaştırılmış doğalgaz temin etmek ve bu gazları tankerlerle Fransa’daki depolama tesislerine sevk etmek maksadıyla AB’yi bu iki ülkeyle mutabakat metni imzalamaya ikna etmiştir.[1]

İtalya ise Fransa’nın hamlesine kısa sürede cevap vererek, AB’ye enerji sektöründe Rusya’dan özerklik kazandırma hedefini taşıyan “Mattei Planı’nı” duyurmuştur. Plan, ismini İtalyan enerji şirketi Eni’nin CEO’su Enrico Mattei’den almıştır. Mattei Planı’na göre, Kuzey Afrika’nın enerji kaynakları, İtalya üzerinden Avrupa’ya bağlanacak ve böylece alternatif bir tedarik zinciri yaratılacaktır. Bu kapsamda İtalya, Afrika’nın enerji kaynaklarını Avrupa’ya ithal eden ve depolayan bir merkez haline gelerek jeopolitik konumunu güçlendirecektir.

Buna ek olarak İtalya, tedarikçilerinden piyasa fiyatından daha ucuza enerji elde edecek ve Avrupa’ya ulaştırılacak gaz ve petrolden transit ücret elde ederek ekonomik kazanç sağlayacaktır. Bu çerçevede Roma yönetimi, enerji alanında uzun süredir bir numaralı ithalatçısı konumunda bulunan Cezayir’e yönelerek enerji anlaşması imzalamıştır.[2]

İtalya’nın söz konusu hamlesi, Macron tarafından yeni bir projeksiyonun ortaya konulmasıyla yanıtlanmıştır. Bu bağlamda Macron, İtalya’nın yerine Fransa’yı Kuzey Afrika gaz ve petrolünün merkezi haline getirme hedefini benimsemiştir. Aynı şekilde jeopolitik konumu sayesinde Kuzey Afrika pazarında avantaj elde etmek isteyen İtalya’ya karşı Macron yönetimi, kültürel bağları etkin bir biçimde kullanmaya yönelmiştir. Böylece Fransa’nın Akdeniz’de başlayan proaktif politikası, kısa süre içerisinde Kuzey Afrika merkezli bir boyuta evrilmiştir.

İtalya-Cezayir Antlaşması’nın ardından Macron, Cezayir’i ziyaret ederek Fransa-Cezayir ilişkilerindeki sömürge döneminden kalan yaraları sarma amacını ifade etmiştir. Bunun yanı sıra Macron, taraflar arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirmek istediğini de dile getirmiştir.[3]

Bununla birlikte Fransa, İtalya’nın Cezayir’den sonra Libya’yla da ilgilenmeye başlamasından çekinerek Libya pazarındaki konumunu güçlendirmek adına diplomasi ve lobiciliği içeren faaliyetlere yönelmiştir. Fransa’nın Libya nezdinde faaliyetlerde bulunduğu bu dönemde, İtalya’da seçimleri aşırı muhafazakâr ve AB karşıtı kimliğiyle tanınan Giorgia Meloni kazanmıştır. Böylelikle pro-Avrupacı kimliğiyle bilinen liberal Macron’un karşısına, enerji alanında olduğu kadar ideolojik bakımdan da rekabet etmek isteyen Meloni dikilmiştir.

Meloni’nin seçim zaferinden kısa bir süre sonra, kendisine 2018 yılında İtalya’nın bir mülteci gemisine limanlarını kapatmasıyla ilgili Macron’un yaptığı yorumlar hakkındaki düşüncesi sorulmuştur. Bu yüzden de İtalya Başbakanı, Macron’a ağır eleştiriler yöneltmiştir. Bu çerçevede Meloni, şunları söylemiştir:[4]

“Bize ders verme Macron; çünkü Afrikalılar, senin politikaların yüzünden kıtalarını terk edip Avrupa’ya geliyor. Afrikalıların Avrupa’ya göçünü durdurmanın çözümü, Afrikalıların Avrupa’ya taşınması değil; Afrika’nın bazı Avrupalılardan kurtarılmasıdır.”

Anlaşılacağı gibi Meloni, mevzubahis açıklaması vesilesiyle Fransa-İtalya rekabetine mülteci boyutunu da dahil etmiştir. Aynı şekilde Moloni, Fransa’yı İtalya’nın enerji alanında “önemli imtiyazlar” elde etmesini engellemek için Libya’ya müdahale etmekle suçlamıştır.[5]

Macron ile Meloni arasındaki gerilim yükselirken; Kuzey Afrika menşeili yasadışı sığınmacıları taşıyan Ocean Viking gemisinin İtalya tarafından kabul edilmemesi, yeni bir krizin yaşanmasına yol açmıştır. Meloni, AB’yi ve Fransa’yı göçmen krizinde İtalya’yı yalnız bırakmakla suçlayıp yasadışı sığınmacılara limanlarını açmazken; Macron ise söz konusu sığınmacıları kabul etmiştir. Fransız lider, Meloni’nin tavrını “anlaşılamaz ve uluslararası hukuka aykırı” olarak nitelendirirken; İtalya’yı aşırı sağcı bir hükümetin yönettiğini hatırlatmış ve Roma yönetiminin kararının birtakım sonuçlarının olacağını öne sürmüştür.[6]

Diğer taraftan Meloni, Macron’a yönelik ithamlarına müteakiben Cezayir ile İtalya arasında imzalanan enerji anlaşmasını genişletmiştir.[7] Bu antlaşmayı Libya’daki Abduldamid Dibeybe yönetimi ile İtalyan enerji şirketi Eni arasında imzalanan doğalgaz anlaşması takip etmiştir.[8]

Macron ise Kuzey Afrika ülkeleriyle çok boyutlu, ikili ve bölgesel ilişkileri bulunan İspanya ve Portekiz’le işbirliğine yönelmiş ve Kuzey Afrika’ya “arka kapıdan girme” stratejisini hayata geçirmiştir. Paris yönetimi, önce İspanya ve Portekiz’le anlaşma imzalayarak Akdeniz’den çıkarılacak yeşil hidrojenleri Marsilya’ya bağlayan H2Med Projesi’ne taraf olmuştur.[9]

Daha sonra da Fransa, İspanya’yla işbirliği ve dostluk anlaşması imzalamıştır.[10] İlgili antlaşmaları takiben patlak veren Cezayir ile Fas arasındaki diplomatik krizde ise Paris, Roma’yla olan rekabetinin etkisiyle Cezayir’in yanında yer alırken; İspanya ve Portekiz’le yaşadığı yakınlaşma kapsamında da Fas’ı kaybetmemeye özen göstermiştir.[11] İlk örneğini Fas’la veren bu politika, Fransa’nın İtalya’yla rekabetine başka aktörleri de dahil etmeye başladığını göstermektedir.

Fransa ile İtalya arasında Kuzey Afrika’da cereyan eden rekabet derinleşirken; bu mücadeleden en karlı çıkan aktörler ise Avrupa ülkeleri ve Rusya olacaktır. Çünkü Avrupa devletleri, iki potansiyel enerji tedarikçisinin rekabetinden ötürü ciddi bir pazarlık payı elde edecektir. Rusya ise kendi arasında bloklaşan Avrupa ülkeleri arasındaki bölünmüşlükten memnuniyet duyacaktır.

Öte yandan bir tarafın rekabette avantaj elde etmesi, büyük ölçüde Kuzey Afrika ülkelerinin Fransa ile İtalya arasında yapacağı tercihe bağlıdır. Söz konusu tercih, koloni geçmişi sebebiyle bölgede ülkeleri tarafından kendisine karşı antipati beslenen Fransa ile mülteci karşıtı politikalarıyla güvensizlik yaratan İtalya arasında yapılacaktır. Dolayısıyla Kuzey Afrika ülkelerinin kamuoyu, aktörlerin yapacağı tercihte büyük pay sahibi olacaktır. Fransa ve İtalya rekabetinin temelindeki belirleyici etken ise enerji olmaya devam edecek gibi gözükmektedir.


[1] “EU, Israel and Egypt Sign Deal to Boost East Med Gas Exports to Europe”, Reuters, https://www.reuters.com/business/energy/eu-israel-egypt-sign-deal-boost-east-med-gas-exports-europe-2022-06-15/, (Erişim Tarihi: 15.06.2022).

[2] “Italia y Argelia firman acuerdos en materia de energía durante la visita de Draghi a Argel”, Europa Press, https://www.europapress.es/internacional/noticia-italia-argelia-firman-acuerdos-materia-energia-visita-draghi-argel-20220718145228.html, (Erişim Tarihi: 18.07.2022).

[3] “France’s Macron Visits Algeria in Bid to Heal Wounds”, Ap News, https://apnews.com/article/africa-france-paris-6e3cc314fdffd1a8c8f1edbeedb9ddb7, (Erişim Tarihi: 26.08.2022).

[4] “Giorgia Meloni responde a Macron: “Vomitivo es quien, como Francia, continúa explotando África, forzando a trabajar a niños en las minas, extrayendo materias primas””, Hispanidad, https://www.hispanidad.com/politica/internacional/giorgia-meloni-responde-macron-vomitivo-es-quien-como-francia-continua-explotando-africa-forzando-trabajar-ninos-en-minas-extrayendo-materias-primas_12037625_102.html, (Erişim Tarihi: 20.10.2022).

[5] Aynı yer.

[6] “Meloni vs Macron: Francia quiere sancionar a Italia por rechazar el desembarco de inmigrantes ilegales”, QPaso, https://qpaso.ar/noticias/derechadiario/europa/europa_italia/meloni-se-le-planta-a-macron-francia-quiere-sancionar-a-italia-por-rechazar-el-desembarco-de-inmigrantes-ilegales, (Erişim Tarihi: 14.11.2022).

[7] “Italia y Argelia firman nuevos acuerdos para impulsar el suministro de gas”, ABC, https://www.abc.es/internacional/italia-argelia-firman-nuevos-acuerdos-impulsar-suministro-20230123204831-vi.html, (Erişim Tarihi: 23.01.2023).

[8] “Italia y Libia firman un acuerdo por 8 000 millones de dólares para la producción de gas natural”, Euronews, https://es.euronews.com/2023/01/28/italia-y-libia-firman-un-acuerdo-por-8-000-millones-de-dolares-para-la-produccion-de-gas-n, (Erişim Tarihi: 28.01.2023).

[9] “España y Francia reafirman su firme compromiso de cooperación en materia energética”, Lamoncloa, https://www.lamoncloa.gob.es/serviciosdeprensa/notasprensa/transicion-ecologica/Paginas/2023/190123-ribera-cumbre.aspx, (Erişim Tarihi: 19.01.2023).

[10] “España y francia potencian su relación con la firma de un tratado de amistad y cooperación”, Diálogo, https://www.lamoncloa.gob.es/serviciosdeprensa/notasprensa/transicion-ecologica/Paginas/2023/190123-ribera-cumbre.aspx, (Erişim Tarihi: 19.01.2023).

[11] France dumps Morocco in favour of Algeria”, The Econom´st, https://www.economist.com/middle-east-and-africa/2023/02/02/france-dumps-morocco-in-favour-of-algeria, (Erişim Tarihi: 02.02.2023).

Benzer İçerikler