3 Mayın 2023 tarihinde Rusya’nın başkanlık sarayı olan Kremlin’e iki insansız hava aracı (İHA) kullanılarak saldırı girişiminde bulunulduğu ve bu saldırının engellendiği açıklanmıştır. Moskova yönetimi tarafından konuya ilişkin yapılan bilgilendirmede şu ifadeler yer almıştır:[1]
“Kremlin’i iki İHA hedef aldı. Ordu ve özel servise ait radar harp sistemleri kullanılarak zamanında yapılan müdahaleler sayesinde bu İHA saldırıları engellendi.”
Ayrıca söz konusu saldırıda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in çalışma odasının hedef alındığı; fakat Putin’in olay esnasında Kremlin’de bulunmadığı duyurulmuştur. Bu kapsamda Rus yetkililer, olayı “Rus lideri öldürmeye yönelik bir girişim” ve “terör saldırısı” şeklinde nitelendirmiştir. Buna ek olarak Moskova, saldırıdan Kiev yönetiminin sorumlu olduğunu öne sürmüştür.[2]
Mevzubahis iddialar karşısında Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski’nin Sözcüsü Serhiy Nikiforov, Ukrayna’nın kendi topraklarını savunduğunu belirterek şunları söylemiştir:[3]
“Kremlin’e gerçekleştirilen sözde saldırılar hakkında bilgimiz yok. Başkan Zelenski’nin daha önce defalarca söylediği gibi Ukrayna başkalarına saldırmak için değil, kendi topraklarını özgürleştirmek için elindeki tüm imkanları kullanıyor.”
Benzer bir şekilde Zelenski’nin Danışmanı Mihail Podolyak da Moskova’ya saldırmanın Ukrayna için herhangi bir anlam ifade etmediğini dile getirerek bu tarz bir eylemin Rusya’nın sivillere yönelik saldırılarını meşrulaştırması noktasında Kremlin yönetimi tarafından kullanılabileceğini ifade etmiştir. Ayrıca Podolyak, saldırının Rusya içindeki direniş grupları tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğine de dikkat çekerek Ukrayna İHA’larının Rusya sınırlarında uçmadığını vurgulamıştır.[4]
Anlaşılacağı üzere, Kremlin’e yönelik İHA saldırısı, Moskova-Kiev hattındaki gerilimi tırmandıracak mahiyettedir. Dolayısıyla bu gerilimin Ukrayna’daki savaşın şiddetini arttırması da olasılık dahilindedir. Her ne kadar saldırının arka planına ilişkin kesin tespitlerde bulunmak mevcut veriler ışığında pek mümkün olmasa da olayın hangi aktör tarafından nasıl değerlendirildiğinin anlaşması savaşın akıbetinin öngörülebilmesi bakımından oldukça mühimdir.
Öncelikle Moskova’nın iddialarının doğru olduğu varsayılırsa, bu hadisenin Rusya’da ciddi bir güvenlik zaafının bulunduğunu gözler önüne serdiği söylenebilir. Zira böylesi bir saldırı, Rusya’nın kendi topraklarında vurulabileceği anlamını taşımaktadır. Dolayısıyla Moskova’nın tezleri, esasen hiçbir Rus vatandaşının güvende olmadığının itirafı niteliğindedir.
Öte yandan Kiev’in açıklamalarının gerçeği yansıttığı düşünüldüğünde ise Ukrayna’nın bu süreçten olumsuz etkileneceği ve saldırının Rusya tarafından kullanılacağı ifade edilebilir. Bu da Ukrayna’ya yönelik saldırıların artmasına yol açabilir. Ayrıca Podolyak’ın işaret ettiği gibi, şayet Rusya içindeki direnişçi gruplar tarafından bir saldırı düzenlenmişse, bu da Rusya’nın iç bütünlük noktasında ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğu şeklinde yorumlanabilir. Eğer bu doğruysa, ilerleyen dönemde Moskova yönetiminin ülke içerisinde ciddi problemlerle uğraşmak zorunda kalacağı öne sürülebilir.
Tarafların hangisinin doğru söylediğine bakılmaksızın bu saldırının Rusya-Ukrayna Savaşı’na muhtemel etkilerini değerlendirmek gerekirse, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı “terörle mücadele operasyonu” olarak nitelendirme yoluna giderek Kiev yönetimini “terör rejimi” şeklinde tanımlayabileceği ifade edilmelidir. Dolayısıyla saldırının Rusya’nın Ukrayna’daki savaşa ilişkin tezlerinde meşrulaştırıcı bir araca dönüşme ihtimalinin bulunduğu söylenebilir. Bu yüzden de Rus Ordusu, savaşın ilk günlerinde olduğu gibi Kiev’i hedef alan saldırılara ağırlık verebilir. Bu da çatışmaların vuku bulduğu alanının genişlemesi demektir. Zaten Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev de “Zelenski’nin fiziksel olarak ortadan kaldırılmasından başka seçeneğin kalmadığını” söyleyerek buna işaret etmiştir.[5]
Dahası Ukrayna’daki savaşın başından itibaren Rusya’nın nükleer silah kartını elinde tuttuğunu hatırlatmakta yarar vardır. Bilindiği gibi Rus karar alıcılar, zaman zaman nükleer silah kullanabileceklerinin altını çizen açıklamalar yapmaktadır. Fakat 8 Haziran 2020 tarihinde onaylanarak yürürlüğe giren “Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılığına İlişkin Devlet Politikasının Temel Esasları” başlıklı belge, Moskova yönetiminin hangi koşullarda nükleer silah kullanabileceğini ortaya koymaktadır ve Kremlin’e yönelik İHA saldırısına kadar bu koşullar oluşmamıştır. Ancak ilgili belgede “Rusya’nın kritik hükümet ya da askeri tesislerine hasım bir devlet tarafından saldırıda bulunulması” durumunda nükleer silah kullanılabileceği belirtilmektedir.[6]
Anlaşılacağı üzere Kremlin’i hedef alan İHA saldırısı, ilgili belgede yer alan kritik hükümet tesisi ifadesini karşılamaktadır. Bu da Moskova’nın nükleer silah kullanma konusundaki söylemlerinin sertleşmesine sebebiyet verecektir. Kuşkusuz bu koza başvurulması, yalnızca Ukrayna’nın güvenliği bakımından değil; küresel güvenlik açısından büyük bir felakete yol açabilir. Kısacası mevzubahis saldırı, nükleer silahlar noktasında Rusya’nın el yükseltmesini beraberinde getirebilir.
Sonuç olarak 3 Mayıs 2023 tarihinde Kremlin’i hedef alan İHA saldırısının haber ajanslarına düşmesi, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın geleceğine ilişkin yeni senaryoları tartışmaya açmıştır. Moskova yönetimi, saldırılar sebebiyle Kiev’i suçlarken; Ukrayna ise bu hadisenin Rusya’nın Ukrayna’nın işgalini meşrulaştıracak bir araç olarak kullanılacağını savunmaktadır. Her ne kadar saldırının Rusya içindeki direnişçi gruplar tarafından gerçekleştirilmiş olma ihtimali ve Rusya’nın vurulabilirliğinin yarattığı olumsuz imaj, Moskova için ciddi bir güvenlik zafiyetini ortaya koysa da süreç, Moskova yönetiminin terörle mücadele söylemi üzerinden bir kez daha Kiev’i hedef alan operasyonlara başlayabileceğine işaret etmektedir. Üstelik savaşın alanının genişlemesi olasılığının yanı sıra nükleer silah kullanımı noktasındaki restleşmenin de sertleşeceği söylenebilir.
[1] “Russia Says Ukraine Tried to Kill Putin with Night-Time Drone Attack on Kremlin”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/russia-says-ukraine-attacked-kremlin-with-drones-failed-bid-kill-putin-ria-2023-05-03/, (Erişim Tarihi: 04.05.2023).
[2] “Kyiv Denies Involvement in Alleged Kremlin Drone Attack”, CNN, https://edition.cnn.com/2023/05/03/europe/ukraine-drone-attack-putin-kremlin-intl/index.html#:~:text=Russia%20claimed%20Ukraine%20launched%20an,and%20the%20alleged%20drones%20destroyed., (Erişim Tarihi: 04.05.2023).
[3] “Rusya: ‘Ukrayna, İHA’larla Kremlin’i hedef aldı’”, İhlas Haber Ajansı, https://www.iha.com.tr/haber-rusya-ukrayna-ihalarla-kremlini-hedef-aldi-1167711/, (Erişim Tarihi: 04.05.2023).
[4] “Kyiv Denies Involvement…”, a.g.m.
[5] “Russia Security Council Leader Condemns Drone Attack on Kremlin”, NDTV, https://www.ndtv.com/world-news/russia-security-council-leader-condemns-drone-attack-on-kremlin-4003229, (Erişim Tarihi: 04.05.2023).
[6] Şafak Oğuz, “The Dangerous Dimension in the Russia-Ukraine War: The Nuclear Threat”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/the-dangerous-dimension-in-the-russia-ukraine-war-the-nuclear-threat/?lang=en, (Erişim Tarihi: 04.05.2023).