ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Güney ve Orta Asya İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Donald Lu, 23-27 Mayıs 2022 tarihleri arasında sırasıyla Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kazakistan’ı ziyaret etmiştir. Ziyaret öncesi bakanlıktan yapılan açıklamada, bu temasların amacının “ABD’nin bölgeyle ilişkilerini güçlendirmek ve daha bağlantılı, müreffeh ve güvenli bir Orta Asya inşa etmek için ortak çabaları ilerletmek” olduğu belirtilmiştir.
Lu’nun başkanlık ettiği heyette ABD’nin Rusya ve Orta Asya’dan Sorumlu Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Eric Green, Afganistan, Pakistan ve Orta Asya’dan Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Rebecca Zimmerman, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı Asya Bürosu Başkan Yardımcısı Anjali Kaur ve ABD Kalkınma Finansmanı Kurumu Politikadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Naz El-Hatib yer almıştır.
ABD heyetinin Orta Asya ziyaretinin ana hedefi, güvenlik ve ekonomik alanlarda işbirliğini geliştirmek ve C5+1 formatını yeniden canlandırmaktır. Obama döneminde kurulan C5+1 formatı taraf ülkeler arasında güvenlik, enerji, ekonomi, ulaşım, altyapı ve çevre koruma gibi alanlarda işbirliğini artırmayı öngörmektedir. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’a göre ise C5+1 projesinin gerçek amacı bölge ülkelerinin Moskova’yla bağlarını zayıflatmak ve onları güney komşuları Afganistan ve Pakistan’la işbirliğine yeniden yönlendirmektir.[1] Dolayısıyla Moskova’ya göre; ABD, Orta Asya’da tekrar jeopolitik mücadeleye girişmektedir.
Amerika heyetinin ikinci ziyaret noktası Kırgızistan olmuştur. Washington ve ABD Heyeti Başkanı Lu için Kırgızistan birkaç açıdan önemlidir. Birincisi Lu, 2021 yılına kadar Bişkek’te Büyükelçilik yapmıştır. Dolayısıyla Lu, Kırgızistan’ı ve ülke sorunlarını yakından tanımaktadır. İkincisi Kırgızistan; Tacikistan gibi, ekonomik anlamda büyük ölçüde Rusya ve Çin’e bağımlı durumdadır. Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımlar Kırgızistan ekonomisini daha fazla etkilemektedir. Ülkedeki ekonomik sorunlar siyasi istikrarsızlığa yol açabilir. Ayrıca ülkedeki iş dünyasının Çin’le çok yakın ilişkileri söz konusudur. Ticari çıkarlarını korumak ve ekonomik istikrarsızlığı önlemek adına Çin’e daha fazla bağımlı hale gelebilir. Üçüncüsü, askeri açıdan zayıf ülkelerden biri olması nedeniyle Afganistan’dan kaynaklı tehditler karşısında güvenliğini sağlamak için Rusya veya Çin’e daha fazla ihtiyaç duyabilecektir.
Kırgızistan’ın stratejik konumundan faydalanmak isteyen ABD, ülkedeki sorunların çözümüne katkıda bulunmak suretiyle halihazırda zayıf olan ikili ilişkileri yeniden tesis etmeyi amaçlamaktadır.
23 Mayıs 2022 tarihinde Lu, Kırgız makamlarının temsilcileriyle yaptığı görüşmede, iki ülke arasında yeni bir işbirliği anlaşmasını görüştüğünü, bu anlaşmanın imzalanması için Kırgızistan’ın yeni Dışişleri Bakanı Ceenbek Kulubayev’i Washington’a davet ettiğini, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın bu görüşmeyi sabırsızlıkla beklediğini ve son olarak hükümetler arasında yüksek düzeyli bir ilişki kurulmasını istediğini söylemiştir.
Lu, Kulubayev’le yaptığı görüşmesinde Orta Asya’da güvenlik ve istikrarı sağlamak ve Kırgızistan’daki yatırım ortamını iyileştirmek için birlikte çalışma konusunda anlaştıklarını açıklamıştır. Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, tarafların güncel konularının yanı sıra bölgesel ve küresel meseleleri de konuştukları belirtilmiştir.[2]
Lu, 2021 yılına kadar ABD’nin Bişkek Büyükelçiliği görevini yürütmüştü. Kırgızistan’daki diplomatik görevinin sona ermesinin ardından Lu, 2021 yılının Mayıs ayında yaptığı açıklamasında Kırgızistan ile ABD arasında neredeyse üç yıldır yeni bir anlaşmanın kabulü üzerinde çalıştığını, teknik konularda müzakerelerin tamamlandığını, anlaşmanın imzalanması için ise Bişkek ve Washington’un siyasi iradesine ihtiyaç duyulduğunu söylemişti.[3]
ABD Sivil Güvenlik, Demokrasi ve İnsan Haklarından Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Uzra Zei, Orta Asya ziyareti sırasında, 15 Nisan 2022 tarihinde Bişkek’te Kırgızistan Başbakan Yardımcısı Edil Baisalov ile bir araya gelmişti. Görüşmeler sırasında demokrasiyi güçlendirme, yolsuzlukla mücadele ve vize şartlarını basitleştirme konularında işbirliği ele alınmış ve Zei, ABD’nin Kırgızistan’la yeni bir işbirliği anlaşması imzalamaya hazır olduğunu söylemişti.[4] Baisalov da benzer bir tavır sergileyerek ülkesinin ABD’yle işbirliğini yoğunlaştırmaktan memnuniyet duyacağını belirtmiştir.
Konuyu siyasallaştırılmaması çağrısı yapan Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, 25 Nisan 2022 tarihinde yaptığı açıklamasında ekonomik büyümeyi sağlamak için Kırgızistan’ın ABD dahil bir dizi ülkeyle ekonomik işbirliği anlaşması imzalaması gerektiğini söylemiştir. Caparov, “Kırgızistan, dünyanın bütün ülkeleriyle aynı dış politikayı yürütüyor. Ülke ekonomisini ve dış borçları kapatmak için alınacak önlemleri düşünmemiz gerekiyor. Bu nedenle sadece Amerika ile değil tüm ülkelerle bir ekonomik anlaşma imzalamamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulunmuştur.[5]
Kırgızistan ile ABD arasındaki işbirliğinin temelleri, 1993 yılında Washington’da imzalanan işbirliği anlaşmasına dayanmaktadır. ABD’nin 2001 yılında Afganistan’a gerçekleştirdiği operasyondan sonra ikili ilişkiler “stratejik ortaklık” seviyesine çıkartılmıştır. 2001 yılında ABD, Bişkek yakınlarında hava üssü kurmuştur. Fakat daha sonra ilişkiler kötüleşmeye başlayınca Kırgızistan, ülkedeki Amerikan üssünü kapatmaya çalışmıştır. Zira ABD-Kırgızistan ilişkilerinin kötüleşmesi, 2009 yılının Şubat ayında, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev’in Moskova’ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, Manas’taki ABD askeri üssünün kapatılacağını açıklamasıyla başlamıştı. Bakiyev’e göre bu kararın nedeni, son yıllarda çözülmemiş olan Kırgızistan topraklarındaki Amerikan üssünün varlığına karşılık ekonomik tazminat konuları ve Kırgız vatandaşının bir Amerikan askeri tarafından öldürülmesi davası gibi meselelerdir. Kırgızistan’ın askeri üssü kapatmak istemesinin nedeni iç meseleler olmakla birlikte Rusya ve Çin’in bu yönde Bişkek’e yapmış olduğu baskılar da etkili olmuştur.
Kırgızistan’ın baskılarına direnen ABD, “Manas Transit Merkezi”nin stratejik konumu, ikili ilişkilerde belirleyici rol oynaması ve Orta Asya’daki tek askeri üssü olması nedeniyle 2014 yılına kadar üssün lisans süresini uzatabilmişti. Ancak 11 Temmuz 2014 tarihinde Kırgızistan, söz konusu askeri üssün işletilmesine ilişkin anlaşmayı feshettiğini duyurmuştur. 2015 yılında ise Bişkek yönetimi, Washington’la 1993 yılında imzalanan temel işbirliği anlaşmasını tek taraflı olarak sona erdirdiğini açıklamıştır. Bu karar, Kırgızistan’ın güneyinde 2010 yılının Haziran ayında ülkede kitlesel ayaklanmalar düzenlemek ve bir kolluk kuvvetinin öldürülmesinde suç ortaklığı yapmaktan ömür boyu hapis cezasına çarptırılan insan hakları aktivisti Azimcan Askarov’a ABD Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Ödülü’nün verilmesini protesto etmek amacıyla alınmıştı.
2021 yılının Ağustos ayında Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekilmesiyle birlikte Washington, Orta Asya bölgesindeki askeri varlığını yeniden artırmakla ilgilenmeye başlamıştır. Rusya, ABD’nin bölgede yeniden etkinlik kurma çabalarına karşı olduğunu açıklamıştır. Konuyla ilgili olarak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 24 Ağustos 2021 tarihinde yaptığı açıklamada, Orta Asya’da Amerikan askerlerini görmek istemediğini, bu bölgenin ortak bir güvenlik alanı teşkil ettiğini ve bu alanın kendi yükümlülüklerinde olduğunu, yabancı silahlı kuvvetlerin kendi topraklarında konuşlandırılmasıyla ilgili konuların Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün tüm müttefiklerinin rızasına dayandığını açıklamıştır.[6]
ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ve Taliban’ın iktidara gelmesinin ardından Rusya, bölgede ve özellikle Tacikistan’da ciddi bir askeri güç konuşlandırmış, ayrıca var olanları da güçlendirmiştir. Ukrayna müdahalesinin ardından Rusya’nın askeri ve siyasi odak noktası Batı’ya kaymıştır. Bu, Orta Asya ülkelerinin dış politikalarına da etki yapmıştır. Ayrıca Rusya’ya yönelik yaptırımlar bölge ülkelerini de olumsuz etkilemiştir.
ABD hem bölge ülkelerinin Rusya’yla ilişkilerini hem Rusya’nın düştüğü durumu hem de bölge ülkelerinin ekonomik sorunlarını göz önünde bulundurarak bölgede etkisini artırmanın yollarını aramaya başlamıştır.
Kırgızistan bölgede en az diğer ülkeler kadar önemlidir. ABD önceki yıllara dayanan sorunları çözmeyi ve kopmuş olan ilişkileri yeniden inşa etmeyi amaçlamaktadır. Kırgızistan öncelikli olarak ekonomik sorunlarına çözüm bulmak için yeni ortaklara ihtiyaç duymaktadır. Geleneksel çok yönlü dış politika ilkesi, Rusya’yla olduğu gibi, ABD’yle de ilişkilerini geliştirmeye olanak vermektedir. Bağımsızlığından itibaren küresel ve bölgesel güçlerle kurmuş olduğu ilişkiler Kırgızistan’ın bu aktörler nezdindeki önemini artırmasına katkıda bulunmuştu. Böylelikle Bişkek yönetimi, kendisiyle işbirliği yapmak isteyen her aktörle ilişki kurabileceğini pratik etmiştir. Rusya’nın da ekonomik durumunu göz önünde bulundurduğumuzda Kırgızistan daha fazla dış desteğe ihtiyaç duymaktadır.
Ekonomik beklentilerin yanı sıra Kırgızistan, bölge ülkeleriyle olan rekabetinde büyük güçlerden destek alarak avantaj elde etmeyi hedeflemektedir. Taliban meselesi belirsizliğini korumaya devam ettiği gibi Tacikistan’la sınır anlaşmazlıkları da sürmektedir. Kırgızistan için mevcut konjonktürde Tacikistan’la çatışma olasılığı daha yüksektir. Rusya, Afganistan sınırında bulunması nedeniyle Tacikistan’ı Kırgızistan’dan daha önemli görmektedir. Afganistan’dan kaynaklı tehditler nedeniyle Tacikistan, benimsemiş olduğu Taliban karşıtı duruş sayesinde kayda değer dış destek elde etmektedir. Kırgızistan ise bu süreçte geri planda kalmakta ve bundan rahatsızlık duymaktadır.
Kırgızistan’ın ekonomik sorumlarını çözmek ve ulusal güvenliğini sağlamak adına daha dazla dış desteğe ihtiyaç duyması; ABD’nin ise Orta Asya’yla ilişkilerini yeniden geliştirerek etkin olmak istemesi, her iki ülkenin de çıkarlarının örtüşmesine neden olmaktadır. Kırgızistan ile ABD arasında işlevsiz kalan işbirliği anlaşmasının imzalanması ABD’nin bölge politikasında önemli bir başarı kazandıracaktır.
Tacikistan’ın Rusya ve ardından Çin’e yakınlaşması, Özbekistan’ın blok dışı politika izlemesi, Kazakistan’ın Rusya’dan çekinmesi ve bu nedenle Moskova’dan fazla uzaklaşamaması, Türkmenistan’ın tarafsızlık statüsüne sahip olması gibi faktörler nedeniyle Kırgızistan’la ikili ilişkileri geliştirmek ABD açısından stratejik bir değer arz etmektedir. ABD’nin Kırgızistan’la ilişkilerini geliştirmesi ve ardından da diğer bölge ülkeleriyle diyaloğunu artırması, Rusya ve Çin’e karşı bölgede rekabet edebilmesi adına önemli bir zemin hazırlamış olacaktır.
[1] “Центральной Азии протянули руку помощника”, Kommersant, https://www.kommersant.ru/amp/5369342, (Erişim Tarihi: 27.05.2022).
[2] “Помощник госсекретаря США рассказал, о чем беседовал с главой МИД Кыргызстана”, 24 KG, https://24.kg/vlast/234419_pomoschnik_gossekretarya_ssha_rasskazal_onbspchem_besedoval_snbspglavoy_mid_kyirgyizstana/, (Erişim Tarihi: 27.05.2022).
[3] “Новое соглашение о сотрудничестве США и Кыргызстана готово к подписанию”, 24 KG, https://24.kg/vlast/234951_novoe_soglashenie_osotrudnichestve_ssha_ikyirgyizstana_gotovo_kpodpisaniyu/, (Erişim Tarihi: 27.05.2022).
[4] “США готовы подписать с Кыргызстаном новое соглашение о сотрудничестве”, 24 KG, https://knews.kg/2022/04/15/ssha-gotovy-podpisat-s-kyrgyzstanom-novoe-soglashenie-o-sotrudnichestve/, (Erişim Tarihi: 27.05.2022).
[5] “Киргизия хочет подписать соглашение об экономическом сотрудничестве с США”, Nezavisimaya Gazeta, https://www.ng.ru/cis/2022-04-25/5_8426_news1.html, (Erişim Tarihi: 27.05.2022).
[6] “Россия не хочет видеть военных США в Центральной Азии, заявил Лавров”, Ria Novosti, https://ria.ru/20210824/aziya-1747032227.html, (Erişim Tarihi: 27.05.2022).