Kazakistan’ın Yeni Güvenlik Yaklaşımı: Asya Topluluğu

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) Zirvesi 12-13 Ekim 2022 tarihleri arasında Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleşmiştir. Toplantı, CICA’nın kuruluşunun otuzuncu yıldönümü nedeniyle Kazakistan’ın başkanlığında yapılmıştır.

CICA, 1992 senesinde Kazakistan’ın girişimiyle kurulmuş bir bölgesel güvenlik temelli işbirliği platformdur. CICA’nın amacı, Asya’da güvenliğin sağlanması konusunda diyalog ortamı yaratmak ve gerekli önlemlerin uygulanması için uygun koşullar yaratmaktır. Yirmi yedi üyesi olan CICA, Astana’da düzenlenen zirvede Kuveyt’in katılım başvurusunu almıştır. Dokuz ülke ve beş uluslararası kuruluş ise gözlemci statüsüne sahiptir. 2014 yılından beri CICA’nın merkezi Kazakistan’ın başkentinde bulunmaktadır.

Toplantıya katılan ülkeler, dünyadaki gelişmelerle ilgili endişelerini ve atılması gereken adımları dile getirme fırsatı bulmuştur. Toplantıya damgasını vuran önemli açıklamalardan biri ise Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Kasım Cömert Tokayev tarafından yapılmıştır. Sayın Tokayev, CICA’nın tam teşekküllü bir uluslararası örgüte dönüştürülmesini önermiştir. Bu kapsamda Sayın Tokayev şunları söylemiştir:[1]

Örgütümüzü, karşılıklı çıkarlara saygı ilkelerine dayanan Asya güvenlik sisteminin önemli bir bileşeni olarak görüyoruz. Asya’daki güvenlik, küresel güvenliğin temelini oluşturuyorYeni bir örgüt kurmuyoruz, kurumsal gelişimin yeni bir aşamasına geçtiğimizi vurgulamak istiyorum. Konferansın statüsünün yükseltilmesi, Asya’nın dünya meselelerinde artan rolünü güçlendirecek ve üye devletlerin etkileşimini yeni bir seviyeye getirecektir. Tüm bu adımların Asya kıtasında işbirliği ve kalkınmanın yoğunlaştırılmasına katkıda bulunacağına ve hızla değişen dünyada zorluklara ve tehditlere karşı koyma potansiyelini güçlendireceğine eminim.

Kazak liderin CICA’yı bir örgüte dönüştürme fikri, toplantının ardından imzalanan nihai belgeyle kabul edilmiştir. Belgede şu ifadeler yer almaktadır:[2]

CICA’nın aşamalı, uzlaşmaya dayalı tam teşekküllü bölgesel bir uluslararası örgüte dönüştürülmesi konusunda yapılandırılmış, kapsamlı ve şeffaf bir müzakere süreci başlatıyoruz.”

Ayrıca söz konusu belge, organizasyonun dönüşüm sürecini de açıklamaktadır. Bundan böyle devlet, hükümet başkanları toplantısı ve dışişleri bakanları toplantısına sırasıyla “Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi” (Zirve) ve “Dışişleri Bakanları Konseyi” adı verilecektir. CICA Sekreterliği İcra Direktörlüğü pozisyonu ise “Genel Sekreterlik” olarak yeniden tanımlanmıştır. 2023 yılında ise dönüşüm sürecinin uygulanması için gerekli yol haritasının oluşturulmasına ilişkin teklifler, katılımcı devletler tarafından değerlendirilecektir.

Zirvenin sonunda katılımcı devletler tarafından yapılan açıklamada ise bölgesel güvenlik ve işbirliğinin önemi şu şekilde vurgulanmıştır:[3]

Bölgenin güvenliğini ve refahını sağlamak, anlaşmazlıkların Birleşmiş Milletler Şartı’na uygun biçimde barışçıl yollarla çözülmesi için 21. yüzyılın ortak sorunlarına müşterek çözümler bulmak amacıyla örgüt içi çalışmaları arttıracağız.” 

Kuşkusuz CICA’nın bir uluslararası güvenlik örgütüne dönüştürülmesi, Kazakistan’ın diplomatik başarısıdır. Üstelik mühim bir ihtiyacı karşılamaktadır. Zira uluslararası ortam, hızlı ve ciddi bir değişim sürecinden getirmektedir. Bu da yeni sorunları beraberinde getirmektedir.

Tahmin edileceği üzere, Kazakistan’ın jeopolitik konumu, dış politikada daha pro-aktif hareket etmesini gerektirmektedir. Zira iki büyük güç olan Rusya ve Çin’e komşu olması, Kazakistan’ın ulusal güvenliğini sağlayabilmesi için uzun vadeli projeler geliştirmesine yol açmaktadır. Bu anlamda Kazakistan’ın bağımsızlığından itibaren benimsediği çok vektörlü-yönlü ve çok boyutlu dış politika konsepti, karşılaştığı sorunların üstesinden gelmesini kolaylaştırmıştır. Fakat yeni dönemde Asya kıtası iki büyük sorunla karşılaşmaktadır. Bunlardan ilki; küresel ekonomideki problemler ve bu bağlamda gelişen sağlık ve gıda krizleridir. İkincisi ise Asya’da yeniden başlayan güç mücadelesidir.

Bu iki sorun, Kazakistan’ı doğrudan etkilemektedir. Ayrıca ülkenin güvenliğini dolaylı bir biçimde etkileyen; lakin belirsizliğe sebep olan üçüncü bir güvenlik sorunu olarak da Afganistan merkezli gelişmelerden bahsetmek mümkündür. Zira Afgan Sorunu, bölgesel istikrarsızlık yaratma potansiyeline sahiptir. Bu da Kazakistan’ı bölgesel güvenlik önlemlerini arttıracak işbirliği arayışlarına yönlendirmektedir.

Aslında Kazakistan’ın CICA’nın uluslararası örgütüne dönüştürülmesini istemesi, “güvenliğin bölünmezliği” ilkesine dayanmaktadır. Çünkü Afganistan’daki sorun, sadece Afganistan’ın meselesi olmadığı gibi; yalnızca Orta Asya’yı da tehdit etmemektedir. Bu krizlerin çözülmesi için devletlerin ortak çaba sarf etmesi gerekmektedir. Astana’daki toplantıda Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev’in de ifade ettiği gibi, Afganistan’daki sorununun çözülmemesi ve söz konusu ülkede barışçıl bir düzenin tesis edilememesi halinde ülke, uluslararası güvenlik ortamının kırılganlığını arttırabilir. [4]

Belirtmek gerekir ki; Sayın Tokayev’in CICA’yı tam teşekküllü bir uluslararası örgüte dönüştürme önerisi, aynı zamanda Asya kıtasında “Asya Topluluğu” inşa etme girişimidir. Bilindiği gibi, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin de desteğiyle Batı Avrupa’da inşa edilen Avrupa Topluluğu (AT), Atlantik’in iki yakası için de güvenliğin ve refahın teminatı olmuştur. Soğuk Savaş’ın ardından Doğu Avrupa ülkelerini de içine alacak şekilde Avrupa-Atlantik bölgesinde bir “barış ve güvenlik” alanı inşa edilmiştir. Nitekim AT içinde bazı görüş ayrılıkları ve kısa vadeli sorunlar meydana yaşanmışsa da kapsamlı bir silahlı çatışma meydana gelmemiştir.

Diğer taraftan Avrupa’dan farklı olarak Asya kıtasındaki ülkeler farklı tarihsel geçmişe, siyasi yapıya ve kültüre sahiptir. Buna rağmen Kazakistan’ın CICA’yla ilgili önerdiği temel teklif, birbirinden farklı Asya ülkelerinden oluşan, karşılıklı çıkarları gözeten, sorunları istişare yoluyla çözmeye çalışan bir Asya Topluluğu’nun kurulmasıdır.  

Sonuç olarak Astana yönetiminin amacı, farklı coğrafyadaki oluşumlara alternatif veya rakip bir örgüt geliştirmek değil; Asya ülkelerinin karşılaştığı sorunları çözüme kavuşturmaktır. Yani Kazakistan, kıtanın sorunlarını kıta içinde çözecek bir uluslararası örgütün teşkil edilmesine öncülük etmektedir. Fakat bu sürecin zaman alacağı söylenebilir.


[1] “Президент Касым-Жомарт Токаев принял участие в VI саммите СВМДА”, akorda.kz, https://www.akorda.kz/ru/prezident-kasym-zhomart-tokaev-prinyal-uchastie-v-vi-sammite-svmda-1391219, (Erişim Tarihi: 14.10.2022).

[2] “Какие документы приняли президенты на саммите СВДМА в Казахстане?”, Central Asia Media, https://centralasia.media/news:1810688, (Erişim Tarihi: 14.10.2022).

[3] Aynı yer.

[4] “Мирзиёев предложил урегулировать ситуацию в Афганистане, чтобы страна не превратилась в «террористический хаб»”, Central Asia Media, https://centralasia.media/news:1810603, (Erişim Tarihi: 14.10.2022).

Dr. Sabir ASKEROĞLU
Dr. Sabir ASKEROĞLU
Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Dr. Sabir Askeroğlu, yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda almıştır. Doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlayan Dr. Askeroğlu, çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yapmıştır. Başlıca ilgi alanları, Avrasya çalışmaları ve Rus dış politikası olan Dr. Askeroğlu, iyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler