Kanada Başbakanı Justin Trudeau, 2025 yılının Ekim ayında yapılması planlanan federal seçimlerde aday olmayacağını duyurmuştur. Yaklaşık dokuz yıl boyunca Kanada’nın Başbakanı olarak görev yaptıktan sonra bu açıklama, muhalefet partileri ve kendi partisinin içindeki artan baskıların ardından gelmiştir. Bu baskılar, Maliye Bakanı Chrystia Freeland’in istifası sonrasında daha da yoğunlaşmış ve Trudeau, partisinin yeni bir lider seçmesinin ardından Başbakanlık görevini devretme kararı almıştır.
Trudeau’nun Başbakanlık görevinden ayrılma kararı, hükümetin uyguladığı politikalara yönelik eleştiriler ve halkın hoşnutsuzluğu doğrultusunda şekillenmiştir. Neredeyse on yıldır iktidarda olan Trudeau, özellikle yaşam maliyeti artışları ve konut krizi gibi temel sorunlarla ilgili eleştiriler almıştır. Trudeau’nun yakın müttefiki olan Maliye Bakanı Chrystia Freeland’in, başbakanın daha fazla harcama yapılması yönündeki taleplerine karşı çıkmasının ardından istifa etmesi, Trudeau’nun görevinden ayrılma kararını hızlandıran bir diğer etken olmuştur. Ottawa’da düzenlediği basın toplantısında Trudeau, Liberal Parti’nin yeni lideri seçildikten sonra görevinden ayrılacağını açıklamış ve bu süreçte, partinin liderini seçmek için kapsamlı ve rekabetçi bir seçim süreci önerileceğini belirtmiştir. Ayrıca 2025 yılına kadar yapılacak olan seçimde aday olmayacağını ve Başbakanlık görevini, yeni lider seçilene kadar sürdüreceğini ifade etmiştir.
Trudeau’nun görevinden ayrılma kararının ardından Liberal Parti, liderlik yarışınaodaklanmıştır. Resmi süreç henüz başlamamış olsa da bu yarışı kazanmak için öne çıkan bazı adaylar şimdiden adaylıklarını açıklamıştır. Bu adaylar, partinin bir sonraki federal seçime nasıl hazırlanacağı konusunda belirleyici olacaklardır. Liderlik yarışında öne çıkan isimler arasında eski Kanada Merkez Bankası Başkanı Mark Carney ve eski Başbakan Yardımcısı Chrystia Freeland yer almaktadır.
Liderlik yarışının resmi olarak 23 Ocak 2025 tarihinde başlayacağı belirtilmiş olup adayların partilerine adaylıklarını bildirmeleri ve belirli bir ödeme yapmaları gerekecektir. Liberal Parti’nin yeni lideri, 9 Mart 2025 tarihinde açıklanacaktır. Bu tarihin, yaklaşan seçimlerin seyrini belirleyecek önemli bir dönüm noktası olması beklenmektedir.
Kanada Merkez Bankası eski Başkanı ve Birleşik Krallık Merkez Bankası eski Başkanı Mark Carney, Liberal Parti liderliği yarışında öne çıkan isimlerden biridir. Carney, kendisini Kanada’nın ekonomik sorunlarını çözmek için gerekli finansal deneyime sahip bir dışarıdan aday olarak tanıtmaktadır. Kampanya konuşmasında Carney, Kanada’nın karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukları ele alarak ekonomiyi yeniden düzeltecek adımlar atmayı vaat etmektedir.
Carney, hem kamu hem de özel sektör deneyimine sahip bir isimdir. Kanada Merkez Bankası’ndan önce Goldman Sachs’ta yöneticilik yapmış ve 2008 Küresel Mali Krizi’nin ardından Birleşik Krallık Merkez Bankası’na başkanlık etmiştir. 2020 yılında Birleşik Krallık Merkez Bankası’ndan ayrıldıktan sonra Birleşmiş Milletler İklim Eylemi ve Finans Konusunda Özel Elçi olarak görev yapmış ve Brookfield Asset Management gibi büyük firmalarda üst düzey yöneticilik yapmıştır. Ancak Carney’nin adaylığı, rakipleri tarafından eleştirilmektedir. Muhalefet partisi olan Muhafazakar Parti, Carney’nin “dışarıdan bir aday”olmadığını, zira uzun yıllardır Liberal Parti’nin içinde yer aldığını vurgulamaktadır.
Chrystia Freeland, Kanada’nın eski Maliye Bakanı olup Justin Trudeau’nun en yakın siyasi müttefiklerinden biriydi. Ancak 2024 yılının Aralık ayında hükümet politikalarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle istifa etmiştir. Freeland, başbakanın daha fazla harcama yapma taleplerine karşı çıkarak hükümetin yönetim tarzını eleştiren bir mektup yazmıştır. Bu beklenmedik ayrılık, Trudeau’nun görevden ayrılma kararını hızlandırmıştır.
Freeland’in adaylığı, büyük bir dikkatle izlenmektedir. Liberal Parti’nin önemli figürlerinden biri olan Freeland, özellikle Kanada’nın dış politikası ve ticaret anlaşmaları konusunda önemli bir deneyime sahiptir. Maliye Bakanı olarak görev yaptığı süre boyunca Kanada’nın ekonomik politikalarını şekillendirmiş ve aynı zamanda Kanada’nın ABD’yle ticaret ilişkilerinde aktif bir rol üstlenmiştir.
Liberal Parti’nde yaşanan liderlik yarışı, Kanada’nın yaklaşan federal seçimlerine giden yolun yalnızca başlangıcını oluşturmaktadır. Yeni liderin seçilmesinin ardından Liberal Parti, Ekim 2025 tarihinde yapılacak seçimde nasıl bir strateji izleyeceğine karar verecektir. Anketler, Liberal Parti’nin mevcut durumu göz önüne alındığında, muhalefet partisi olan MuhafazakarParti’nin seçimlerde büyük bir zafer elde edeceğini göstermektedir.
Trudeau’nun liderlikten ayrılması, Liberal Parti’nin geleceği üzerinde büyük bir belirsizlik yaratmıştır. Partinin bir sonraki lideri, özellikle konut fiyatları, yaşam maliyeti ve iklim değişikliği gibi önemli konularda halkın güvenini kazanmak zorunda kalacaktır. Bu zorluklar, yeni liderin başarması gereken temel görevler arasında yer alacaktır.
Liberal Parti’deki belirsizliğe karşın, Kanada’nın en büyük muhalefet partisi olan Muhafazakar Parti, lideri Pierre Poilievre’nin önderliğinde artan bir destek görmektedir. Poilievre, halkın hükümete duyduğu hoşnutsuzluğu ve ekonomik sorunları kendi avantajına çevirmeye çalışarak seçimlere hazırlanmaktadır. Poilievre’nin popülist yaklaşımı, özellikle yaşam maliyetlerinin yükselmesi ve hükümetin politikalarına duyulan memnuniyetsizlikle daha da ilgi görmeye başlamıştır.
Kanada’da Ekim 2025 tarihine kadar yapılacak olan seçimler, ülkenin siyasi geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olacaktır. Liberal Parti’nin iç karışıklıkları ve MuhafazakarParti’nin yükselen desteği, önümüzdeki seçimde Kanada’nın siyasi manzarasını yeniden şekillendirebilir. Liberal Parti’nin içindeki liderlik mücadelesi, Kanada’nın geleceği için belirleyici olacaktır. Yeni liderin bu süreçte başarılı olup olamayacağı, Kanada’nın ekonomik ve sosyal sorunlarıyla başa çıkıp çıkamayacağına bağlı olacaktır. Bu seçim, Kanada’nın geleceği için çok önemli bir sınav niteliği taşımaktadır.