Kanada’nın Arktik politikası, son yıllarda jeopolitik gerilimlerin artması ve küresel ısınmanın etkileriyle önem kazanan kuzey kutup bölgesine dair stratejik önceliklerini yeniden tanımlamaktadır. Rusya’nın artan agresif tutumu ve Çin’in bölgeye yönelik ilgisi, Kanada’nın düşük gerilim politikalarını sorgulamasına neden olmuş ve daha etkin bir savunma ve dış politika benimsemesini zorunlu kılmıştır.[1] Bu analiz, Kanada’nın yeni politikasını özellikle realist teori çerçevesinde inceleyerek bu stratejinin olası etkilerini değerlendirmektedir.
Realist teoriye göre devletler, öncelikli olarak kendi güvenliklerini ve egemenliklerini koruma çabasındadır. Kanada’nın Arktik’te savunma harcamalarını artırma ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ortak çalışma stratejisi bu görüşün bir yansımasıdır. Özellikle NORAD sistemlerinin modernizasyonu ve bölgeye konsolosluklar açılması, Kanada’nın bölgeyi daha etkin bir şekilde izleme ve kontrol etme arzusunu göstermektedir.[2] NORAD modernizasyonu, Kanada ve ABD’nin Kuzey Amerika’yı savunma kapasitesini artırmak için radar, erken uyarı sistemleri ve komuta altyapısını günümüz tehditlerine uygun şekilde yenileme sürecidir. Özellikle hipersonik füze tehditlerine karşı daha etkin bir savunma sağlamayı hedeflemektedir.
Rusya’nın Arktik’teki artan askeri varlığı, Kanada’nın kuzey sınırlarını güvence altına alma çabalarını hızlandırmıştır. Benzer şekilde Çin’in kaynak çıkarma ve bilimsel araştırma maksadıyla bölgeye gemiler göndermesi, Kanada’nın egemenlik haklarına meydan okuma olarak değerlendirilmektedir. Kanada, bu tehditlere karşı kendi askeri varlığını artırarak bölgeyi şeffaf bir ulusal savunma paradigmasıyla kontrol etmeyi hedeflemektedir.
Kanada’nın Kuzeybatı Geçidi’nin uluslararası sular olduğu yönündeki ABD ve diğer ülkelerin iddialarını reddetmesi, bu gerçekçi bakış açısını destekler niteliktedir. Kanada, bu sulardaki kontrolünü elinde tutarak, ticaret gemilerinin artan kullanımıyla stratejik önem kazanan bu rotada egemenliğini tesis etmek istemektedir. Kanada’nın çok taraflı diplomasiye verdiği önem, Arktik politikasının bir diğer boyutunu oluşturmaktadır. Anchorage ve Nuuk’ta konsolosluklar açılması ve bir Arktik büyükelçiliği pozisyonunun ihdas edilmesi, Kanada’nın bölgesel işbirliğini güçlendirme ve çok taraflı mekanizmalarda daha etkin bir rol oynama hedefini ortaya koymaktadır. Kanada, Arktik Konseyi gibi bölgesel mekanizmaların çatışma çözümündeki önemine vurgu yapmaktadır.
Danimarka ve ABD’yle süregelen sınır anlaşmazlıklarının çözümüne yönelik taahhütler, Kanada’nın diplomatik yöntemlere verdiği önemi göstermektedir. Bu girişimlerin, çevresel meseleler ve deniz yolları üzerindeki etkilerinin gelecekte daha belirgin hale gelmesi beklenmektedir. Kuzeybatı Geçidi üzerindeki Kanada-ABD anlaşmazlığı, ticaret ve enerji politikaları açısından da önemli sonuçlar doğurabilir.
Kanada’nın Arktik politikasında yerli halklarla ilişkiler, merkezi bir öneme sahiptir. Yerli toplulukların politika oluşturma sürecine dahil edilmesi, hem tarihsel adaletin sağlanması hem de kapsayıcılık ilkeleriyle uyum içindedir. Ancak bu toplulukların altyapı sorunları, Kanada’nın bölgede etkili bir varlık oluşturmasını zorlaştırmaktadır. Natan Obed’in belirttiği gibi, Yerli toplulukların yol bağlantıları ve limanlar gibi altyapı eksiklikleri, Kanada’nın egemenlik iddialarını sınırlayabilir.[3] Bu durum, bölgesel kalkınma politikalarının güçlendirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Egemenlik iddialarının kalıcı hale gelebilmesi için Kanada’nın Yerli topluluklara yönelik yatırımları artırması ve temel hizmetlerin sağlanmasını öncelik haline getirmesi gerekmektedir. Altyapı eksiklikleri, yalnızca Yerli topluluklarla ilişkileri değil, aynı zamanda bölgesel savunma ve lojistik yetenekleri de doğrudan etkileyebilir. Örneğin, yeni askeri üslerin veya deniz gözetleme noktalarının inşası, bölgedeki varlığı güçlendirebilir. Ancak bu süreç, Yerli halklarla derin işbirliğini gerektiren hassas bir yaklaşımı zorunlu kılmaktadır.
Kanada’nın Arktik politikasına artan ilgisi, küresel güvenlik dinamiklerini etkileyen birkaç temel unsura dayanmaktadır. Rusya ve Çin’in Arktik’teki faaliyetleri, uluslararası düzen üzerinde baskı yaratırken Kanada’nın ve diğer Batı ülkelerinin Arktik politikalarını yeniden değerlendirmesine yol açmıştır.[4] Kanada’nın gelecekte NATO’yla daha yakın işbirliğine gitmesi muhtemeldir. Bu işbirliği, Arktik’te NATO tatbikatlarının artırılması ve bölgesel güvenlik önlemlerinin genişletilmesi şeklinde kendini gösterebilir.
Ayrıca Kanada, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel liderlik üstlenme iddiasını güçlendirebilir. Arktik’te sürdürülebilir kalkınma modelleri geliştirme ve çevresel zararları azaltma çabaları, Kanada’nın diplomatik etkisini artırabilir.
Sonuç olarak, Kanada’nın Arktik politikası uluslararası güvenlik, çevre politikaları ve yerel kalkınma arasındaki karmaşık dengelere dayanmaktadır. Bu politika, bölgesel güvenliği artırmayı ve yerel toplulukların ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemektedir. NORAD modernizasyonu, NATO ile işbirliği ve Kuzeybatı Geçidi üzerindeki egemenlik iddiaları, Kanada’nın stratejik hedeflerini güçlendiren adımlardır. Yerli halklarla işbirliği ve altyapı yatırımları, Kanada’nın ulusal çıkarlarını ve uluslararası arenadaki pozisyonunu güçlendirecek kritik öneme sahiptir.
Uzun vadede Kanada, Arktik’te sadece ekonomik ve askeri etkiler yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda küresel çevresel sürdürülebilirlik hedeflerinin şekillenmesine katkıda bulunacaktır. Bu durum, Kanada’yı Arktik’te bir düzen kurucu aktör olarak konumlandırabilir.
[1] “Canada to boost Arctic cooperation with US, cites Russia threat”, Reuters, https://www.reuters.com/world/canada-boost-arctic-cooperation-with-us-cites-russia-threat-2024-12-06/, (Erişim Tarihi: 06.12.2024).
[2] “NORAD modernization project timelines”, Government of Canada, https://www.canada.ca/en/department-national-defence/services/operations/allies-partners/norad/norad-modernization-project-timelines.html, (Erişim Tarihi: 06.12.2024).
[3] “Canada Moves to Protect Arctic From Threats by Russia and China”, The New York Times, https://www.nytimes.com/2024/12/06/world/canada/canada-arctic-russia-china.html, (Erişim Tarihi: 06.12.2024).
[4] Aynı Yer.