Fransa’da laiklik ilkesi, ülke tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak son dönemde bu ilkenin uygulanışı, özellikle dini sembollerin ve giyim tarzlarının kamusal alanda sergilenmesi konusunda ciddi tartışmalar yaşanmaktadır. Bu bağlamda Fransa’da yaşayan Müslüman kadınların başörtüsü takma özgürlüğü üzerindeki baskılar giderek artmaktadır.
Fransa’da tüm kamu alanlarında başörtüsü dahil herhangi bir dini sembolün taşınması yasaktır. Bunun yanı sıra başörtüsü takan annelerin çocuklarının okul gezilerine eşlik etmesine de izin verilmemektedir. 7 Eylül 2023 tarihinden alınan bir kararla okullarda abaya giyilmesi yasaklamıştır. Bu karar sonrası “laiklik” ilkesinin uygulanmasıyla ilgili tartışmalar yeniden başlamıştır.
Hükümetin “abaya yasağı” kararına karşı Müslüman Hakları Eylemi (ADM), “bu kıyafetlerin giyilmesinin temel bir özgürlüğe ciddi ve açıkça bir müdahale teşkil etmediğini” belirtmiştir. Ancak Fransız Danıştayı (Conseil d’Etat), “öğrencilerin, dini bir aidiyeti belirgin bir şekilde gösteren işaret veya kıyafetleri, kendileri tarafından veya öğrencinin davranışından dolayı, kamusal sınırlar içinde giymeleri yasaktır” diyerek yasağın hükümet tarafından sunulan genelge uyarınca devam edeceğini söylemiştir.[1]
Bu tartışmalar üzerine Fransız Le Monde Gazetesi’nden Cezayirli bir yazar, abaya giyen kadınları eleştirmiş ve onları kendi iradeleriyle giymelerine rağmen, bu eylemin aslında dini baskıdan kaynaklandığını savunmuştur. Ayrıca aile ve toplum baskısının bu zorunluluğu güçlendirdiğini ve abaya giyen bir kadının sokakta kendi hapishanesini taşıdığını ifade etmiştir. Son olarak yazar, abaya giymeyi bir “militanlık eylemi” olarak tanımlamış ve radikal İslam’ın saldırısının bir parçası olarak görmüştür. Abaya giyen bir Müslümanın İslam’ı “aşırıcı” ve “radikal” bir şekilde temsil ettiğini, diğer vatandaşlardan farklı olduğunu ve genel kamusal alanda başkalarına benzememe konusundaki direncini ifade ettiğini vurgulamıştır. [2]
Abaya tartışmalarının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 7 Aralık 2023 Perşembe günü Elysée Sarayı’nda düzenlenen Yahudi Hanuka Bayramı kutlama töreninde yer almıştır. Bu adım, toplumda yeniden infiale yol açmıştır. Macron’un bu törene katılması, laiklik ilkesine aykırı bir davranış olarak değerlendirilmiş ve siyasi çevrelerden eleştiriler almıştır. Macron, yaptığı açıklamada, dini bir ritüele katılmadığını ve bu yüzden laiklik ilkesine aykırı hareket etmediğini iddia etmiştir. Yahudi topluluğuna jest yapma niyetinde olduğunu belirten Macron, bu etkinliğin resmi bir resepsiyon olduğuna dikkat çekmiştir.[3]
Macron’u destekleyenler, bu jestin antisemitizmle mücadele ve dini özgürlükleri destekleme amacına hizmet ettiğini ve laikliği kesinlikle ihlal etmediğini savunmuşlardır. Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, Macron’un dinlere saygı gösterdiğini ve laikliği ihlal etmediğini belirterek ona destek vermiştir.[4]
Bu olay, Fransa’da laiklik ilkesi ve devlet başkanlarının dini etkinliklere katılımı konusundaki hassasiyeti yeniden gündeme getirmiştir. Özellikle Fransa’da yaşayan Müslümanlar, “ayrımcılık” iddialarında bulunmuşlardır.[5]
Uluslararası bir anket ve pazar araştırma firması olan IFOP’un yaptığı bir araştırmaya göre;[6] Fransız Müslümanların yüzde 78’i, devlet otoriteleri tarafından uygulanan laikliğin “İslam karşıtı” olduğunu düşünmektedir. Ankette Müslümanların çoğunluğunun, devletin uyguladığı laikliğin ayrımcı olduğunu düşündüğü belirtilmektedir. Ankete katılan Müslümanların yüzde 34’ü laikliği “oldukça ayrımcı”, yüzde 44’ü ise “çok ayrımcı” olarak değerlendirmektedir.
Ankete göre; Müslümanlar daha fazla dini özgürlük talep etmektedir. Katılımcıların yüzde 54’ü genç kızların dini nedenlerle yüzme derslerine katılmama hakkına sahip olmalarını isterken, yüzde 50’si öğrencilerin “dini inançlarına zarar verebilecek” tüm derslere katılmaktan kaçınma hakkına sahip olmalarını istemektedir. Ankete katılan Müslümanların büyük çoğunluğu, dini bayramları için tatil günü istemekte, ayrıca sporcuların başörtüsü takabilmesini ve ibadet alanlarının kamusal fonlanmasını talep etmektedir. Son olarak Müslümanların yüzde 72’si abayaların okullarda yasaklanmasını onaylamamaktadır.
Bu anket sonuçları, Fransa’da laiklik ve İslam’ın toplum içindeki rolü üzerine devam eden tartışmaların bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ayrıca Fransa’da abaya giyilmesi “radikal İslamcı” veya “militanlık eylemi” olarak nitelendirilmektedir. Macron, Yahudi Hanuka Bayramı kutlama töreninde yer almasını “destekleyici bir jest” olarak nitelendirmiştir. Fakat İsrail-Hamas Savaşı devam ederken Macron’un atmış olduğu bu adım, “ayrımcılığın bir göstergesi” olarak değerlendirilebilir.
[1] “Le Conseil d’Etat valide l’interdiction de l’abaya à l’école, jugée compatible avec les libertés fondamentales”, Francetvınfo, https://www.francetvinfo.fr/societe/religion/religion-laicite/interdiction-de-l-abaya-a-l-ecole-le-conseil-d-etat-valide-l-interdiction-a-l-ecole_6049031.html, (Erişim Tarihi: 18.12.2023).
[2] “«Paroles de lecteurs»- Le port de l’abaya, un acte militant?”, Lemonde, https://www.lemonde.fr/blog-mediateur/article/2023/10/02/paroles-de-lecteurs-le-port-de-l-abaya-un-acte-militant_6192007_5334984.html#, (Erişim Tarihi: 18.12.2023).
[3] “Hanouka à l’Élysée: pour Haïm Korsia, Grand Rabbin de France, «la laïcité a été pleinement respectée»“, Le Figaro, https://www.lefigaro.fr/actualite-france/pour-haim-korsia-grand-rabbin-de-france-la-laicite-a-ete-pleinement-respectee-a-l-elysee-20231208, (Erişim Tarihi: 18.12.2023)
[4] “Célébration de la fête juive de Hanoukka à l’Elysée: Emmanuel Macron se défend de toute entorse à la laïcité”, Le Monde, https://www.lemonde.fr/politique/article/2023/12/08/celebration-de-la-fete-juive-d-hanoukka-a-l-elysee-le-crif-estime-que-c-etait-une-erreur-l-opposition-denonce-une-entorse-a-la-laicite_6204593_823448.html, (Erişim Tarihi: 18.12.2023)
[5]“78 % des musulmans considèrent que la laïcité française est islamophobe”, Le Figaro, https://www.lefigaro.fr/actualite-france/78-des-musulmans-considerent-que-la-laicite-francaise-est-islamophobe-20231208, (Erişim Tarihi: 18.12.2023).
[6] Aynı yer.