Kuzey Koreli sığınmacılar, içlerinden birinin “cehennem” olarak tanımladığı ülkedeki insan hakları ihlallerini ifşa etmek ve bunları soruşturmak ve belgelemek için güçlendirilmiş bir Birleşmiş Milletler (BM) yetkisini savunmak üzere Cenevre’deki bir BM etkinliğinde konuşma yapmışlardır. Sığınmacılar, diplomatların BM İnsan Hakları Konseyi’nin, insanlığa karşı suç teşkil eden ciddi ihlallerin tespit edildiği 2014 tarihli dönüm noktası niteliğindeki bir raporun güncellenmesini sağlayarak incelemeyi artırmayı amaçlamaktadır.[i]
Kalanları korumak için tam adını vermek istemeyen 33 yaşındaki Kim, kaçışını 15 yıl boyunca hazırlamış ve geçen yıl tekneyle Güney Kore’ye kaçmıştır. Yanında hamile eşini ve babasının küllerini de götürmüş çünkü babasının mezarını açarak kaçtığı için hain olarak cezalandırılacağından korkmuştur. BM toplantısında yetkililerin kendisini taciz ettiğini, yiyeceklerine el koyduğunu ve COVID-19 dönemi kısıtlamalarının yürürlüğe girmesinden sonra ancak hayatta kalmasına yetecek kadar yiyeceği olduğunu söylemiştir. Kim, şu ifadeleri kullanmıştır:[ii]
“Bu ülkede hiçbir şey yapamadığım için çok öfkeliydim. Bu cehennemde yaşayamazdım. Bu sahneye Kuzey Kore hükümetinin hala orada yaşayan ailemin ve arkadaşlarımın biraz daha rahat bir yaşam sürmelerine izin vereceği umuduyla çıktım.”
1997’de Tumen Nehri’ni yüzerek geçip Çin’e kaçan bir başka sığınmacı Kyu Li Kim, geçen yıl tutuklanıp Çin’den Kuzey Kore’ye geri gönderildikten sonra kız kardeşinin ölebileceğinden endişe ettiğini söylemiştir. Kyu şu ifadeleri kullanmıştır:[iii]
“2003 yılında kardeşim hapishanede açlık ve ağır cezalar nedeniyle hayatını kaybetti. Kız kardeşimin de ağabeyim gibi ölmesini istemiyorum.”
Kyu aynı zamanda ailesiyle tüm iletişimlerini kaybettiklerini söylemiştir. Kuzey Kore hak ihlalleri suçlamalarını reddetmiş ve BM soruşturmalarını Amerika Birleşik Devletleri (ABD) destekli bir içişlerine karışma planı olarak eleştirmiştir. Yeni bir BM raporu hazırlanmasını isteyen 20 sivil toplum örgütünden biri olan İnsan Hakları İzleme Örgütü, Kuzey Kore’den kaçan 500 kadar kişiyi geri gönderildiğini ve bu kişilerin zorunlu çalışma kamplarına gönderilme ve hatta idam edilme riski altında oldukları uyarısında bulunduğunu belirtmektedir.[iv]
Toplantıya katılan ABD Büyükelçisi Michele Taylor Kuzey Koreli sığınmacılara destek sözü vermiştir. Taylor şunları söylemiştir:[v]
“Ben kendi adıma, bugün konuşmanızın sebepsiz olmadığını ve yardım taleplerinizin karşılık bulmasını sağlamak için sesimi kullanacağıma söz veriyorum.”
Kuzey Koreli sığınmacıların BM’deki etkinlikte yaşadıkları zorluklar ve insan hakları ihlallerine ilişkin tanıklıkları ön plana çıkmaktadır. Bu tanıklıklar, Kuzey Kore’deki insan hakları durumunun ciddiyetini vurgulamakta ve uluslararası toplumun bu konuda daha fazla harekete geçme çağrısında bulunmaktadır.
Sığınmacıların yaşadığı zorluklar, BM toplantısında paylaşılan çarpıcı tanıklıklarla belgelenmiştir. Sığınmacılar, Kuzey Kore’deki koşulları “cehennem” olarak tanımlamakta ve insan hakları ihlallerinin varlığını ifşa etmek için cesurca konuşmaktadırlar.
Uluslararası toplumun tepkisi ve eylemleri ve tepkisi bu bağlamda oldukça önemlidir. AB’nin insan hakları ihlallerini soruşturmak için BM yetkisini güçlendirmeyi önerdiği belirtilmektedir. ABD Büyükelçisi’nin Kuzey Koreli sığınmacılara destek sözü vermesi, uluslararası toplumun bu konudaki endişesini ve taahhüdünü gözler önüne sermektedir denebilir.
Ayrıca, ABD’nin Kuzey Koreli sığınmacılara destek sözü vermesi, uluslararası toplumun bu konudaki taahhüdünü ve dayanışmasını yansıtmaktadır. Ancak, bu sözlerin somut eylemlerle desteklenmesi ve Kuzey Kore’deki insan hakları durumuna etkili bir yanıt verilmesi önemlidir.
Sonuç olarak Kuzey Koreli sığınmacıların yaşadığı zorluklar ve insan hakları ihlallerinin yanı sıra uluslararası ilişkilerdeki dinamikleri ve uluslararası toplumun tepkileri kayda değerdir. Kuzey Kore’deki insan hakları durumuna ilişkin BM toplantısında yapılan tanıklıklar, uluslararası toplumun bu konuda daha fazla harekete geçme çağrısında bulunmaktadır. AB’nin BM İnsan Hakları Konseyi’ne daha güçlü bir yetki verme önerisi, ABD’nin Kuzey Koreli sığınmacılara destek sözü vermesi gibi faktörler uluslararası toplumun bu tür insan hakları ihlalleriyle nasıl başa çıkacağını belirleyen önemli unsurlardır. Ezcümle uluslararası toplumun Kuzey Kore’deki insan hakları ihlallerine yönelik tepki ve bu konudaki tartışmalar yansıtılmaktadır.
[i] “North Korean Defectors Seek More U.N. Monitoring of Abuses”, Reuters, https://www.reuters.com/world/north-korean-defectors-seek-more-un-monitoring-abuses-2024-03-15/, (Erişim Tarihi: 16.08.2024).
[ii] “North Korean Defectors Seek More UN Monitoring of Abuses”, International The News, https://www.thenews.com.pk/print/1168642-north-korean-defectors-seek-more-un-monitoring-of-abuses, (Erişim Tarihi: 16.08.2024).
[iii] “North Korean Defectors Share Human Rights Violations in Country at United Nations: Report”, The Times of India, https://timesofindia.indiatimes.com/world/rest-of-world/north-korean-defectors-share-human-rights-violations-in-country-at-united-nations-report/articleshow/108541608.cms, (Erişim Tarihi: 16.08.2024).
[iv] “North Korean Defectors Seek More U.N. Monitoring of Abuses”, Reuters, https://www.reuters.com/world/north-korean-defectors-seek-more-un-monitoring-abuses-2024-08-15/, (Erişim Tarihi: 16.08.2024).
[v] “North Korean Defectors Share Human Rights Violations in Country at United Nations: Report”, The Times of India, https://timesofindia.indiatimes.com/world/rest-of-world/north-korean-defectors-share-human-rights-violations-in-country-at-united-nations-report/articleshow/108541608.cms, (Erişim Tarihi: 16.08.2024).