IKBY’de Gerçekleştirilen Bağımsızlık Referandumunun Hukuki Eleştirisi

Paylaş

14 Haziran 2014 tarihinde DEAŞ terör örgütünün Musul, Selahaddin ve Anbar şehirlerine girmesi adeta Irak’ta milat olarak değerlendirilmiştir. Bu tarihten sonra Irak’ta devrim niteliğinde siyasi gelişmeler meydana gelmiştir. Bunların başında Kerkük ilinin tamamıyla Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) kontrolüne girmesi ve Sistani’nin fetvası üzerine Haşdi Şabi güçlerinin kurulması gelmektedir. Birçok analiz, 1992 yılında de facto olarak kurulan “Kuzey Irak Federe Devleti”nin DEAŞ işgaliyle egemen bağımsız bir devlet olacağını ileri sürmüştür. Fakat petrol fiyatlarının düşmesi nedeniyle Kürt bölgesinde yaşanan ekonomik kriz, Kürt devletinin gerçekleşmesini ve “hayal” sınırlarından çıkmasını engellemiştir.

[read more=”DEVAMINI OKU” less=”KAPAT”]7 Haziran 2017 tarihinde bir ilk olarak, Kuzey Irak’taki Kürt liderlerinin önemli bir kesimi tarafından IKYB Başkanı Barzani liderliğinde yapılan bir toplantıda bağımsızlık referandumu tarihini belirleme kararı alınmıştır. Bu karar, Irak’ta ve uluslararası arenada birçok tepkiye neden olmuştur. Bağdat Hükümeti Başbakanlık Kurulu Sözcüsü Saad el-Hadisi, Kürt liderlerin aldığı bu tartışmalı kararın ardından konuya ilişkin olarak Bağdat hükümetinin resmi tutumunu açıklamıştır. Dolaylı bir şekilde Bölgesel Kürt Yönetimi’nin bağımsızlık referandumu tarihinin belirlemesi kararını reddeden el-Hadisi, Federal Hükümet ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasındaki ilişkinin 2005 Anayasası’na dayandığını ifade etmiştir. Ayrıca el-Hadisi, Irak’ın geleceğini ilgilendiren kararların anayasaya uygun olması gerektiğini belirtmiştir Bağdat hükümeti, IKBY’nin aldığı bağımsızlık referandumu kararını 2005 Anayasası’ndan hareketle reddetmiştir. Nitekim anayasa Irak’ın en üstün anayasası kabul edilmesinin yanısıra bölgesel ve yerel hükümetlerin razı olduğu anayasa çerçevesinde olması gerekir. Bu kapsamda IKBY’nin referandumu tartışmak için Bağdat’a gönderdiği heyete, kararının anayasaya uygun olmadığı bildirilmiştir.

Kürt liderlerin referandum açıklamasına, Birleşmiş Milletler (BM)’den de beklenen destek gelmemiştir. BM Irak Yardım Misyonu (UNAMI) yaptığı açıklamada, “hiçbir şekilde” referandumun düzenlenmesinde yer almayacağını açıklamıştır. Ayrıca, 16 Ağustos 2017 tarihinde UNAMI Başkanı, IKBY’nin hayata geçirmeye karar verdiği referandumun meşru olmadığını açıklamıştır. BM açıklamalarından önce bağımsızlık referandumu kararı komşu ülkeler ve büyük güçler tarafından da eleştirilmiştir. Türkiye, bu kararın sorumsuz olduğunu açıklarken İran, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini belirtmiştir.

IKBY’nin olası bağımsızlığı, siyasi zorluğun yanısıra birçok hukuki sorunla da karşı karşıya kalmaktadır. Irak Kürt Bölgesi liderlerinin aldığı son bağımsızlık referandumu kararının tarihsel arka planının ele alınmasıyla söz konusu karar Irak iç hukuku ve uluslararası hukuk açısından incelenme konusu olacaktır.[/read]


İNDİR

Adil Sakran ZİNEELABDIN
Adil Sakran ZİNEELABDIN
Lisans eğitimini 2012 yılında Kerkük Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamlamış olan Adil Sakran ZİNEELABDİN, yüksek lisans derecesini Gazi Üniversitesi Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı’nda “Birleşik Devlet Modeli ve Irak Uygulaması” başlıklı teziyle almıştır. Zineelabdin’in “Birleşik Devlet Modeli Olarak Irak Uygulaması” ile “DEAŞ Sonrası Irak’ın Federal Sistemi” olmak üzere yayımlanmış iki makalesi bulunmaktadır.

Benzer İçerikler