Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 4-6 Nisan 2025 tarihleri arasında Sri Lanka’yı ziyaret etmiştir. Söz konusu ziyaret, yalnızca iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin kuvvetlendirilmesi çerçevesinde değil, Hint Okyanusu jeopolitiğinde ortaya çıkan çok aktörlü güç mücadelesi bağlamında değerlendirilmelidir. Zira bu ziyaret aracılığıyla taraflar; savunma, enerji, dijitalleşme ve ekonomik kalkınma gibi çeşitli alanlarda kapsamlı anlaşmalar imzalamış, bölgesel güç dengelerine dair açık mesajlar vermiştir. Aynı zamanda Hindistan’ın dış politikasında benimsediği çok yönlü yaklaşımın, Çin’in bölgede artan etkisine karşı yürütülen denge arayışlarının somut bir tezahürü olmuştur.
Ziyaretin en dikkat çekici gelişmelerinden biri, Hindistan ile Sri Lanka arasında ilk kez imzalanan savunma işbirliği anlaşmasıdır.[1] Beş yıl geçerli olacak bu mutabakat; ortak deniz gözetimi faaliyetlerinden savunma sanayii ürünlerinin tedarikine, askeri eğitimden yüksek düzeyli tatbikatlara kadar geniş bir alanı kapsamaktadır.[2] Bu yönüyle söz konusu anlaşma, yalnızca güvenlik alanında değil, aynı zamanda Hindistan’ın stratejik derinliğini genişletme yönündeki iradesinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Ayrıca Modi’nin Kolombo’da Hindistan Barış Gücü Anıtı’nı ziyaret etmesi, geçmişteki müdahalelerin ardından oluşan siyasi kırılmaları sembolik düzeyde onarma çabasının da bir parçasıdır.[3]
Enerji güvenliği alanında ise Trincomalee’de kurulması planlanan enerji merkezi öne çıkmaktadır. Hindistan, Sri Lanka ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında imzalanan üçlü anlaşma kapsamında hayata geçirilecek bu proje, İkinci Dünya Savaşı döneminden kalan petrol depolama altyapısının modernize edilmesini ve çoklu ürün boru hatlarının döşenmesini öngörmektedir.[4] Trincomalee, yalnızca enerji taşımacılığı bakımından değil; aynı zamanda Hint Okyanusu’ndaki yeni deniz ticaret eksenlerinin şekillenmesi bakımından da stratejik bir konuma sahiptir. Projenin Körfez-Hindistan-Sri Lanka hattında enerji lojistiğini ve liman altyapılarını birbirine entegre edecek şekilde planlanmış olması, Hindistan açısından sadece enerji güvenliğini değil, deniz gücü kapasitesini de ilgilendiren bir gelişmedir.
Üçlü işbirliğinin taşıdığı önem bununla sınırlı değildir. Trincomalee projesi, ekonomik faydaların ötesinde doğrudan jeopolitik ve askeri etkiler üretme potansiyeline sahiptir. Özellikle Trincomalee Limanı’nın Hint Donanması’nın lojistik destek faaliyetlerine kademeli olarak açılması, Hindistan’ın deniz aşırı etki sahasını genişletme stratejisine hizmet etmektedir. Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) kapsamındaki deniz hattı projeleri ile Malakka Boğazı üzerindeki etkisini artırdığı düşünüldüğünde, Hindistan’ın Trincomalee üzerinden doğrudan Hint Okyanusu’nun güneyini denetleme kabiliyeti kazanması, bu deniz gücü rekabetinin yeni bir aşamaya taşınmasına yol açabilir. Bu nedenle proje, yalnızca enerji nakli değil, aynı zamanda bölgesel askeri denge açısından da kritik bir mihenk taşı hâline gelmiştir.
Dijitalleşme alanında ise Hindistan’ın Sri Lanka’ya “Aadhaar” sistemine benzer bir dijital kimlik altyapısı kurma konusunda teknik ve mali destek sağlayacağı açıklanmıştır. Bu adım, Hindistan’ın yalnızca fiziksel güvenlik değil, aynı zamanda dijital kamu yönetimi alanında da bölgesel etki oluşturma hedefinin bir uzantısı olarak değerlendirilmektedir. Özellikle dijital kimlik sistemleri üzerinden yürütülecek veri işleme faaliyetleri, Hindistan’ın “yumuşak güç” kapasitesini artırmakta ve Sri Lanka’nın iç yönetim dinamiklerine entegre olmasını mümkün kılmaktadır. Bu aynı zamanda dijital kalkınma alanında bir çeşit “etki alanı oluşturma” stratejisinin parçası olarak da görülebilir.
Ekonomik boyutta Hindistan, Sri Lanka’nın 2022 yılında yaşadığı büyük ekonomik krizin ardından 4 milyar doları aşan finansal destek sağlayarak yalnızca dostane bir ilişki geliştirmekle kalmamış; aynı zamanda uluslararası finans kuruluşları nezdinde Sri Lanka’nın IMF ile yürüttüğü müzakere sürecinde öncü rol üstlenmiştir. Bu kapsamda borçların yeniden yapılandırılması, döviz takası mekanizmalarının genişletilmesi ve ikili ticaretin çeşitlendirilmesine yönelik çabalar öne çıkmaktadır. Tekstil, ilaç ve bilgi teknolojileri gibi sektörlerde yapılacak yatırımların, Hindistan’ın bölgesel ekonomik aktörlüğünü pekiştirmesi beklenmektedir. Böylece Hindistan, sadece güvenlik değil; kalkınma diplomasisi alanında da kalıcı ve çok yönlü bir ortaklık modeline yönelmektedir.
Diplomatik söylem düzeyinde Sri Lanka Devlet Başkanı Anura Kumara Dissanayake, Hindistan’a verdiği desteği tekrar vurgulayarak ülkesinin hiçbir şekilde Hindistan’a karşı kullanılmayacağını beyan etmiştir.[5] Ancak bu açıklamaya rağmen Sri Lanka’nın dış politikadaki çok taraflı yönelimleri dikkat çekmektedir. Ocak 2025 tarihinde Çin’le imzalanan 3,7 milyar dolarlık rafineri anlaşması, Pekin’in ülkedeki ekonomik nüfuzunu koruma çabalarının bir göstergesidir. Dissanayake’nin göreve geldikten sonra önce Yeni Delhi’yi, ardından Pekin’i ziyaret etmesi, ülkesinin iki büyük güç arasında denge kurma stratejisinin sürdüğünü ortaya koymaktadır. Bu da Colombo yönetiminin bölgesel rekabette açık bir taraf olmaktan ziyade iki güçten de stratejik fayda elde etmeye dayalı bir dış politika izlediğini göstermektedir.
Gelecek perspektifinden bakıldığında, Sri Lanka’nın dış politikadaki yöneliminin Hindistan’a mı yoksa Çin’e mi daha kalıcı biçimde yöneleceği, ülkenin iç siyasal istikrarına ve liderliğin öngörü yetisine bağlı olacaktır. Hindistan ise bu yakınlaşmayı sürdürülebilir kılmak için yalnızca savunma ve enerji değil, çevre, balıkçılık, dijital kalkınma ve eğitim gibi alanlarda da işbirliklerini artırmak zorundadır. Aksi takdirde Çin’in hızlı finansman ve altyapı modeli karşısında Sri Lanka’nın yeniden Pekin eksenine kayması mümkündür. Bu nedenle Modi’nin söz konusu ziyareti, yalnızca güncel işbirlikleri bağlamında değil, Hint Okyanusu’nun geleceği, deniz yollarının güvenliği ve çok kutuplu dünya düzeninin şekillenmesi açısından da stratejik bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin 4-6 Nisan 2025 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Sri Lanka ziyareti, Hindistan’ın yalnızca ikili işbirliklerini genişletme stratejisini değil, aynı zamanda Çin karşısında bölgesel ağırlığını kurumsallaştırma arayışını yansıtmaktadır. Bu çerçevede özellikle Trincomalee Enerji Merkezi, bölgedeki en kritik jeostratejik projelerden biri hâline gelmiştir. Enerji, lojistik ve savunma altyapılarını aynı çatı altında buluşturan bu projenin, önümüzdeki yıllarda Hindistan’ın dış politika aygıtında bir “model işbirliği” olarak referans noktası olacağı öngörülebilir.
[1] Rezaul H. Laskar, “PM Modi lands in Sri Lanka, is first foreign leader hosted by Dissanayake”, Hindustan Times, https://www.hindustantimes.com/india-news/pm-modi-lands-in-sri-lanka-is-first-foreign-leader-hosted-by-dissanayake-101743785560491.html, (Erişim Tarihi: 09.04.2025).
[2] Maria Siow, “India and Sri Lanka set to sign defence pact amid China’s rising regional clout”, South China Morning Post, https://www.scmp.com/week-asia/politics/article/3304934/india-and-sri-lanka-set-sign-defence-pact-amid-chinas-rising-regional-clout, (Erişim Tarihi: 09.04.2025).
[3] Aynı yer.
[4] Aynı yer.
[5] Aynı yer.