Haiti, son yıllarda çetelerin yaygın şiddeti ve devlet otoritesinin zayıflamasıyla büyük bir insani krizin içine sürüklenmiştir. Ülkenin başkenti Port-au-Prince ve çevresindeki bölgeler, silahlı grupların kontrolü altına girerken, milyonlarca insan göç etmek zorunda kalmıştır. Uluslararası toplumun Haiti’ye sunduğu yardımlar yetersiz kalırken, çetelerin gücü her geçen gün artmaktadır.
Haiti’deki çete sorununun, devlet otoritesinin yıllar içinde giderek zayıflamasıyla doğrudan ilişkili olduğunu söylemek mümkündür. Ülkenin siyasi istikrarsızlığı, yolsuzluk ve ekonomik kriz, devlet otoritesinin çeteler karşısında güçsüz kalmasına neden olmuştur. 2021 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Jovenel Moïse’in bir suikast sonucunda hayatını kaybetmesiyle Haiti’deki güvenlik boşluğu daha da büyümüş ve çeteler bu durumu fırsata çevirerek etkilerini genişletmiştir.
Haiti’de çeteler yalnızca suç örgütleri olarak değil, aynı zamanda siyasi aktörler olarak da hareket etmektedir. Bazı eski siyasetçiler ve iş insanları, bu grupları çıkarları doğrultusunda destekleyerek daha fazla güç kazanmalarına yardımcı olmuştur. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hükümeti tarafından yaptırım uygulanan eski Haiti Milletvekili Prophane Victor’un yerel çeteleri silahlandırarak suç faaliyetlerini artırdığı belirtilmektedir.[1]
Çetelerin neden olduğu şiddet, Haiti’de devasa bir göç krizini de tetiklemiştir. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 2023 yılının sonlarında yaklaşık 315 bin kişi çete şiddeti nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalırken, bu sayı 2025 yılı itibarıyla 1 milyonu aşmıştır.[2] Bu, Haiti nüfusunun %10’unun yerinden edildiği anlamına gelmektedir.
Bu insanlar genellikle güvenli bölgelere sığınmak için başkentten kaçarken, barınma merkezlerinin kapasitesi aşılmış durumdadır. Gıda, temiz su ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara erişim ciddi anlamda azalmış, özellikle kadınlar ve çocuklar büyük bir tehlike altında kalmıştır. Ayrıca, komşu ülke Dominik Cumhuriyeti’nin düzensiz göçmenleri Haiti’ye geri göndermeye devam etmesi, Haiti’deki durumu daha da kötüleştirmektedir.
Haiti’de çeteler yalnızca silahlı şiddetle değil, ekonomik kontrol mekanizmalarıyla da güç kazanmaktadır. Özellikle ana yollar ve stratejik altyapılar çetelerin denetimi altındadır. Örneğin G9 isimli çete ittifakı, Haiti’nin ana yakıt limanını ele geçirerek ulaşımı felç etmiş ve hastanelerin bile yakıt sıkıntısı çekmesine neden olmuştur.
Buna ek olarak çeteler halktan zorla “vergi” adı altında haraç toplamakta, kaçırma olaylarıyla gelir elde etmekte ve uyuşturucuyla silah ticareti yapmaktadır. Ekonomik krizle birlikte halkın yoksulluk seviyesi artarken, çetelere katılım bir geçim kaynağına dönüşmüş ve özellikle gençler arasında çetelere katılım oranı yükselmiştir.
Haiti’nin içinde bulunduğu kriz, uluslararası yardımlara olan bağımlılığı daha da artırmıştır. Ancak, ABD hükümetinin Haiti’ye yönelik yardımları kesmesi, ülkenin içinde bulunduğu zor durumu daha da ağırlaştırmıştır.[3] UNICEF’e göre, Haiti’de çocukların %50’si silahlı gruplara katılmış durumda ve bazı çocukların sekiz yaş gibi küçük yaşlarda çetelere dahil olduğu belirtilmektedir.[4]
ABD’nin yardımlarını kesmesi, Haiti’de sağlık, eğitim ve beslenme programlarını da olumsuz etkilemektedir. Çocuklar için açılan okulların birçoğu kapatılmış, 2025 yılı başlarında çeteler tarafından 47 okulun yakıldığı bildirilmiştir. Eğitim sisteminin çökmesi, Haiti’nin uzun vadeli istikrarını tehdit eden en büyük unsurlardan biri olarak öne çıkmaktadır.
Haiti Hükümeti, çetelerle başa çıkmak için uluslararası toplumdan destek istemiş, ancak bu destek yeterli düzeyde olmamıştır. 2024 yılında BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan ve Haiti polisine destek vermesi planlanan uluslararası güvenlik misyonu, büyük ölçüde yavaş ilerlemektedir. Şu ana kadar sadece 400 civarında Kenyalı polis Haiti’ye gönderilmiş, ancak bu sayı ülkedeki çete sorununu çözmek için oldukça yetersiz kalmıştır.[5]
Benin, Jamaika, Bahamalar ve Belize gibi ülkelerin Haiti’ye toplamda 2.900 asker göndermeyi taahhüt etmesine rağmen bu askeri gücün tam olarak ne zaman ve nasıl konuşlandırılacağı belirsizdir.[6] Bu durum, çetelerin daha fazla bölgeyi ele geçirmesine ve Haiti halkının daha fazla mağdur olmasına neden olmaktadır.
Haiti’deki çete krizinin çözümü için kısa ve uzun vadeli politikaların eş zamanlı olarak uygulanması çözüm niteliğinde olabilir. Öncelikli olarak, güvenlik güçlerinin güçlendirilmesi kritik bir adım olarak görülmektedir. Haiti polis gücü, çetelerle mücadelede yetersiz kaldığı için uluslararası askeri ve finansal desteğin artırılması önemlidir. BM destekli güvenlik misyonunun hızlandırılması ve daha fazla ülkenin bu sürece dahil olması, çetelerin etkinliğini azaltmada önemli bir rol oynayabilir. Aynı zamanda çetelere karşı daha sert operasyonlar düzenlenerek halkın güvenliği sağlanabilir ve kontrol altına alınamayan bölgelerde devlet otoritesi yeniden tesis edilebilir.
Bunun yanı sıra insani yardımların artırılması da hayati önem taşımaktadır. Haiti’de yerinden edilmiş kişilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması için gıda, su ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması normalleşme sürecine katkıda bulunabilir. Uluslararası toplumun Haiti’deki insani krizle daha etkin şekilde ilgilenmesi uluslararası kamuoyunda konuya ilişkin farkındalığı artırabilir. Bu sayede ABD, Haiti’ye yönelik yardımları tekrar gündemine alabilir. Yardımların kesilmesi, açlık ve hastalık riskini artırarak çete gruplarının daha fazla insanı kontrol altına almasına neden olmaktadır.
Uzun vadede, Haiti’de istikrarı sağlamak için eğitim ve ekonomik reformlar kaçınılmazdır. Çocukların çetelere katılımını önlemek için okullarda güvenliğin sağlanması ve eğitim programlarının desteklenmesi etkili bir yol olacaktır. Çocukların ve gençlerin çetelere yönelmesini engellemek için iş imkanları yaratılabilir, sosyal destek programları hayata geçirilebilir. Son olarak siyasi istikrarın sağlanması için güvenli seçimlerin düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır. Halkın yönetime olan güveninin yeniden tesis edilmesi için şeffaf ve kapsayıcı bir seçim süreci yürütülmesi, istikrarlı bir hükümet oluşturulması adına önemli bir adım olacaktır.
Haiti’deki çete krizi, yalnızca güvenlik sorunu değil, aynı zamanda derinleşen bir insani ve siyasi krizdir. Çeteler, devlet otoritesinin zayıflığından faydalanarak büyük bir güç elde etmiş ve halkı çaresiz bırakmıştır. Kitlesel yerinden edilmeler, eğitim sisteminin çöküşü, açlık ve şiddet olayları Haiti’nin geleceğini tehdit etmektedir.
Ancak, uluslararası toplumun daha güçlü bir müdahalede bulunması, güvenlik misyonlarının hızlandırılması ve Haiti’nin ekonomik ve siyasi istikrarının yeniden sağlanmasıyla bu kriz aşılabilir. Aksi takdirde Haiti’nin içinde bulunduğu bu kaos ortamı daha da derinleşecek ve bölgesel bir güvenlik sorununa dönüşecektir.
[1] Garcia, David Alire, “What’s Behind the Escalating Violence in Haiti?”, Reuters, https://www.reuters.com/world/americas/after-haiti-suffers-fresh-gang-massacre-whats-behind-escalating-violence-2024-10-05/, (Erişim Tarihi: 02.03.2025).
[2] “More Than 1 Million People Displaced by Raging Haiti Gang Violence, UN Says”, Reuters, https://www.reuters.com/world/americas/more-than-1-million-people-displaced-by-raging-haiti-gang-violence-un-says-2025-01-14/, (Erişim Tarihi: 02.03.2025).
[3] Le Poidevin, Olivia. “US Aid Cuts Having Dire Impact on Haiti’s Children, Says UNICEF”, Reuters, https://www.reuters.com/world/americas/us-aid-cuts-having-dire-impact-haitis-children-says-unicef-2025-02-28/, (Erişim Tarihi: 02.03.2025).
[4] Aynı yer.
[5] “Haiti: Briefing and Consultations”, Security Council Report, https://www.securitycouncilreport.org/whatsinblue/2025/01/haiti-briefing-and-consultations-13.php, (Erişim Tarihi: 02.03.2025).
[6] “Jamaica to Send Two Dozen Security Personnel to Haiti to Bolster Mission”, Reuters, https://www.reuters.com/world/americas/jamaica-send-two-dozen-security-personnel-haiti-bolster-mission-2024-09-10/, (Erişim Tarihi: 02.03.2025).