Gürcistan’ın Güney Kafkasya’daki Konumunu Merkezileştirme Çabaları

Paylaş

Gürcistan, son dönemde Güney Kafkasya’daki konumunu merkezileştiren etkili bir diplomasi yürütmektedir. Bu durum, Gürcü yetkililerin görüşme trafiğine de yansımıştır. Özellikle de Tiflis’in Bakü ve Erivan’la olan temasları dikkat çekmektedir. Bu nedenle de söz konusu görüşmelere değinmek gerekmektedir.

Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan’ın Gürcistan Ziyareti

Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin daveti üzerine 15 Nisan 2021 tarihinde Tiflis’e gitmiştir. Sarkisyan’ı Şota Rustaveli Uluslararası Havalimanı’nda Gürcistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı David Zalkaliani karşılamıştır.[1] Tiflis’te Zurabişvili’yle bir araya gelen Sarkisyan, ikili ilişkilerin önemine vurgu yapmıştır. Görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında konuşan Zurabişvili ise salgının etkilerinin Kafkasya’daki devletlere zarar verdiğini belirtmiştir.

Ayrıca Gürcistan Cumhurbaşkanı, “savaşın neden olduğu kayıpların bölge halkı ve Ermenistan için çok daha büyük bir tahribat yarattığını” da söylemiştir. Bunun yanı sıra Gürcistan’ın Dağlık Karabağ’daki savaş sırasında ve sonrasında barıştan yana olduğunu vurgulayan Gürcü lider, Erivan ile Bakü arasında arabuluculuk yapabileceklerini de beyan etmiştir. Dahası Zurabişvili, oluşturulacak diyalog ortamının bölgesel kalkınmayı, özellikle de altyapı projelerini mümkün kılacağını öne sürmüştür. Hatta Tiflis, bu projeler vesilesiyle Güney Kafkasya devletlerinin Avrupa Birliği’yle (AB) iyi ilişkiler kurabileceğini iddia etmiştir. Bu anlamda Gürcistan Cumhurbaşkanı’na göre, projeler noktasında AB’den destek almak mühimdir.[2]

Sarkisyan’ın ziyaretinden kısa bir süre sonra ise Garibaşvili, 5 Mayıs 2021 tarihinde Bakü’yü ve ardından da 12 Mayıs 2021 tarihinde Erivan’ı ziyaret etmiştir. Bu da Tiflis’in Dağlık Karabağ Meselesi’nde barışçıl diplomasiyi ön plana çıkaracağını ortaya koymaktadır. Bu noktada Gürcü yetkililerin Azerbaycan’daki temasları incelenmelidir.

Gürcü Yetkililerin Bakü Ziyareti

Garibaşvili, 5 Mayıs 2021 tarihinde Zalkaliani’yle birlikte Bakü’yü ziyaret etmiştir. Bu tur esnasında ilk önce Azerbaycan’a gitmesi, Gürcistan’ın Azerbaycan’a verdiği değeri gözler önüne sererken; iki ülke arasındaki işbirliği alanlarının genişleyeceğini de göstermiştir. Bahse konu olan ziyaret sırasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Azerbaycanlı mevkidaşı Ali Asadov’la görüşen Garibaşvili, ikili ilişkilerin temel meselelerini müzakere etmiştir. Bu bağlamda Gürcistan ile Azerbaycan arasındaki işbirliğini genişletmenin yolları aranmış ve bölgesel kalkınma noktasında Güney Gaz Koridoru Projesi’nin hayata geçirilmesi konusunda uzlaşılmıştır. Bu nedenle de Aliyev, “Azerbaycan’ın, Gürcistan’ın en önemli ekonomik ortağı olmaya devam edeceğini” dile getirmiştir. Garibaşvili ise taraflar arasında yaşanan “mükemmel ilişkinin” yüzyıllara dayandığının altını çizmiştir.[3]

Yapılan ziyarette üzerinde durulan bir diğer mesele ise David Garece Manastırı olmuştur.  Bilindiği üzere, 2019 yılında Azerbaycan ile Gürcistan arasındaki sınırda, kilise ve manastırlara girişin sınırlandırılmasına ilişkin bir anlaşmazlık ortaya çıkmıştır. Bu sorun, Gürcistan’da düzenlenen protestolar sebebiyle büyümüştür. Bunun üzerine Azerbaycan, sınırın Formula-1 yarışları döneminde güvenlik ve denetimin sağlanması amacıyla kısa süreliğine kapatıldığını açıklamıştır. Bakü’den gelen açıklamanın ardından Tiflis de projeye yeşil ışık yakmıştır. Ancak taraflar arasındaki meselenin henüz kesin bir çözüme bağlanamadığı da bilinmektedir. Bu nedenle Garibaşvili, Aliyev’le görüşmesinde bu konuya odaklanmış ve varılan kararlara ilişkin Gürcistan medyasını bilgilendirmiştir. Böylece Garibaşvili tarafından anlaşmazlığa ilişkin temasların devam edeceği, hızlanacağı ve çok yakında çözüleceği yönünde mesajlar verilmiştir.

Gürcistan Niçin Güney Kafkasya’da Etkin Bir Diplomasi Yürütüyor?

Güney Kafkasya’da yaşanan 44 günlük savaştan sonra yeni bir statükonun ortaya çıktığı ve özellikle Rusya’nın öncülük ettiği yeni ulaşım-altyapı projelerinin gündeme geldiği görülmektedir. Bu çerçevede Azerbaycan’ın savaşın galibi olduğu, Rusya ve Türkiye’nin de sahadaki yeni jeopolitik gerçeklikten faydalandığı söylenebilir. Buna karşılık Ermenistan ise çatışmanın kaybeden tarafıdır. Bu yüzden de uzun yıllardır Doğu-Batı ticaretinde hayati öneme haiz olan Gürcistan, yeni jeopolitik durumda sahip olduğu önemi kaybedeceği endişesine kapılmıştır.

Gürcistan’ı böyle düşünmeye iten neden ise Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Ermenistan (Syunik) ve Azerbaycan’dan geçecek olan yeni transit koridorlar meselesidir. Ancak üç nedenden dolayı gidişatın böyle olması mümkün görünmemektedir. İlk olarak belirtilmelidir ki; Gürcistan üzerinden geçen mevcut transit rotalar Ankara, Tiflis ve Bakü arasında yıllardır süregelen karşılıklı güven hissi üzerine inşa edilmiştir. Üstelik Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu Hattı’nın iyileştirilmesi için bir milyar dolardan fazla yatırım yapılmıştır. Güney Kafkasya’dan geçen Doğu-Batı ana yolu olan E60 otoyolunun modernizasyonu ve iyileştirilmesi için de bütçe ayrılmıştır. Buna ek olarak bölgenin ana enerji boru hatları şu anda Hazar’dan, Gence Geçidi’nden ve Gürcistan’dan geçmektedir. Güney Gaz Koridoru’nun yakın zamanda faaliyete geçirilmesinin planlandığı da göz önünde bulundurulduğunda, Gürcistan’ın bölgesel ulaşım için öneminin yakın gelecekte azalmayacağı açıktır. İkincisi, Ermenistan’ın Syunik vilayeti üzerinden önerdiği yeni rotanın yapılandırılması için milyarlarca dolarlık yatırım gerekmektedir. Bu rotanın faaliyete geçmesi de uzun yıllar alacaktır. Çünkü bunun için taraflar arasındaki güven sorununun aşılması gerekmektedir. Ermenistan’ın sergilediği tavır düşünüldüğünde, bunun da vakit alacağı aşikardır. Dolayısıyla daha önceden tamamlanmış ulaşım-altyapı projelerinin önemini kaybetmesi söz konusu değildir. Üçüncüsü ise demiryolu projelerinin gerçekleştirilmesi olasılığına ilişkindir. Ancak yukarıda vurgulanan durum demiryolu projeleri için de geçerlidir.

Sonuç olarak Gürcistan, Avrupa-Atlantik entegrasyonuna yönelik bir politika uygularken; aynı zamanda Güney Kafkasya’da gerçekleşen süreçlerin de dışında kalmak istememektedir. Çünkü Tiflis yönetimi, ülkenin jeo-stratejik öneminin farkındadır. Üstelik Gürcistan, bölgede, Rusya’nın arabuluculuğunda başlatılan barış sürecinin dışında kalarak sahip olduğu statüyü de kaybetmek istememektedir. Bu nedenle Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan’la olan münasebetlerini geliştirerek bölgedeki işbirliği süreçlerine dahil olmaya çalışmaktadır.

Sonuç olarak Tiflis, kendi ulusal çıkarlarına azami düzeyde ulaşmak için çeşitli hamleler yapmaktadır. Ancak Gürcistan’ın bölge politikasındaki beklenti ve hedefleri, Moskova tarafından olumlu karşılanmayacaktır. Bu yüzden de Gürcistan’ın bölgedeki gelişmeleri yakından takip ederek güç dengelerini gözeten bir strateji uygulayacağı öngörülebilir.


[1] “Armenian President Arrives in Georgia for Official Visit”, Armradio, https://en.armradio.am/2021/04/15/armenian-president-arrives-in-georgia-for-official-visit/, (Erişim Tarihi: 12.05.2021).

[2] “Armenian President Visits Tbilisi”, Civil, https://civil.ge/archives/413193, (Erişim Tarihi: 12.05.2021).

[3] “Prime Minister Garibashvili Visits Baku”, Civil, https://civil.ge/archives/418007, (Erişim Tarihi: 12.05.2021).

Dr. Nazrin ALIZADA
Dr. Nazrin ALIZADA
1992 yılında Azerbaycan’da dünyaya gelen Dr. Nazrin Alizada, 2013 senesinde Bakü Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. 2015 yılında Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Türk Dünyası İşletme Fakültesi Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Anabilim Dalı’nda savunduğu yüksek lisans teziyle alan uzmanı unvanını kullanmaya hak kazanmıştır. 2021 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu tezle doktorasını tamamlayan Alizada, iyi derecede İngilizce ve orta derecede Rusça ve Farsça bilmektedir.

Benzer İçerikler