Analiz

Güney Kore-Japonya İşbirliği: Asya-Pasifik’teki Yeni Soğuk Savaş

Bu, Avrupa ile Rusya arasındaki Yeni Soğuk Savaş’ın Asya-Pasifik’e doğru yayılması olarak yorumlanabilir.
Küresel güçler arasında denge kurabilmek, gelecek dönemde Güney Kore’nin en önemli zorluklarından biri olacaktır.
Kuzey Kore-Rusya askeri ortaklığı ise devamında Güney Kore’yi diğer Batılı müttefikleriyle ortaklıklarını güçlendirmeye yöneltmiştir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

10 Temmuz 2024 tarihinde Güney Kore ve Japonya üst düzey savunma yetkilileri, ikili ilişkileri geliştirme ve Kuzey Kore’den gelen tehditleri caydırmak amacıyla 9 yıl aradan sonra ilk toplantısını Tokyo’da gerçekleştirmişlerdir. Taraflar, Ağustos 2015 tarihinden bu yana ilk kez savunma bakanlığı müsteşarlığı düzeyinde bir toplantı icra etmişlerdir. Bundan önceki son toplantı ise 2018 yılında bir Japon devriye uçağının karıştığı deniz yetki alanı tartışmalarını önlemek için gerçekleşmişti.[1]

Tokyo’daki son toplantıyla eş zamanlı olarak Japonya Başbakanı Fumio Kishida, Washington’daki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi oturum aralarında Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol ile bir araya gelmiştir. Görüşmede iki lider, Kuzey Kore’nin Rusya’yla derinleşen bağlarının ciddi bir tehdit olduğu ve Asya ile Avrupa’nın karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarının giderek bölünemez olduğu konusunda anlaşmıştır.[2]

Böylelikle Japonya ve Güney Kore, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yanı sıra diğer Avrupalı ortaklarıyla Asya-Pasifik’teki işbirliklerini güçlendirme konusunda hemfikir olduklarını bir kez daha teyit etmişlerdir. Hatırlatmak gerekirse iki ülkenin liderleri, 2022 ve 2023 yıllarındaki NATO zirvelerine de katılmışlardır. Nitekim Güney Kore, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda, son 3 yıldır NATO zirvelere aktif katılımları sonucunda ittifakın “Hint-Pasifik Partnerleri (IP4)” olarak adlandırılmaya başlanmıştır.

ABD’deki karar alıcı mercilerin (Beyaz Saray, Pentagon ve Merkez Haberalma Teşkilatı-CIA) Asya-Pasifik stratejilerinde bir koordinasyonun olduğu söylenebilir. Başka bir ifadeyle Asya-Pasifik’teki mevcut ve potansiyel güvenlik tehditleri karşısında Güney Kore ve Japonya gibi bölgesel müttefiklerin bir araya gelmeleri ve işbirliği yapmaları, Amerikan ulusal güvenliği açısından hayati önemde görülmektedir.

ABD’de yıl sonunda gerçekleşecek başkanlık seçimlerinin de Amerikan büyük (grand) stratejisinde bir değişime neden olmayacağı tahmin edilmektedir. Nitekim Trump’ın politika danışmanları, daha şimdiden Seul ve Tokyo’daki yetkililere gönderdikleri mesajda, göreve gelmesi halinde Trump’ın Japonya ve Güney Kore ilişkilerini teşvik edeceğini vurgulamaktadırlar.[3] Böylece Trump ve ekibi, Japonya ve Güney Kore’deki yetkililere, Biden dönemi çabalarını sürdürüp daha da ilerleteceklerine dair güvenceler vermektedirler.

Tarihsel anlaşmazlıkları bulunan Güney Kore ve Japonya’nın ortak güvenlik tehditleri karşısında işbirliği yapmaları, Batı eksenine doğru daha fazla kayarak kendi aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakmaları anlamına gelmektedir. Güney Kore ve Japonya, Batı Dünyası tarafından ötekileştirilen Rusya, Kuzey Kore ve Çin gibi güçlere karşı cephe almaya başlamışlar ve böylece Batı’nın Yeni Soğuk Savaş oyununa ayak uydurmuşlardır.

Bu, Avrupa ile Rusya arasındaki Yeni Soğuk Savaş’ın Asya-Pasifik’e doğru yayılması olarak yorumlanabilir. Asya-Pasifik devletleri, Batı Dünyası ile Rusya, Kuzey Kore ve Çin arasında bir tercihe zorlanmaktadırlar. Bu bakımdan Güney Kore ve Japonya’nın potansiyel Üçüncü Dünya Savaşı’na doğru giden gerilim ve kutuplaşma yarışına katıldıkları ve tercihlerini şimdiden Batı’dan yana yaptıkları söylenebilir.

Bu kutuplaşma eğiliminin Asya-Pasifik’e yayılmasında Rusya-Kuzey Kore yakınlaşmasının da etkisi yadsınamaz. Rusya, Ukrayna’daki savaşında kendisine askerî açıdan doğrudan destek olabilecek partnerler arayışındayken, aradığı desteği Çin’den bulamamıştır. Çünkü Çin, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını bir an önce sona erdirmesini arzulamakta ve bunun için de barış planları sunmak ve mekik diplomasisi yürütmek gibi faaliyetlerde bulunmaktadır.  Çin’den beklediği desteği göremeyen Rusya, Ukrayna’daki savaş devam ederken Kuzey Kore’yle büyük bir askeri ortaklık kurmayı başarmıştır.

Kuzey Kore-Rusya askeri ortaklığı ise devamında Güney Kore’yi diğer Batılı müttefikleriyle ortaklıklarını güçlendirmeye yöneltmiştir. Rusya’nın karşısında konumlanan Japonya, Güney Kore’nin ortaklık kurabileceği en uygun aktör olarak öne çıkmaktadır. Hem Güney Kore hem Japonya’nın ulusal güvenlik çıkarları ve tehdit algılamaları örtüşmeye başlamıştır. Örneğin Asya ile Avrupa’nın güvenlikleri birbiriyle özdeşleştirilmeye ve bir bütün olarak ele alınmaya başlanmıştır. Dünyanın güvenliğinin bir bütün olarak ele alınması gerektiği düşüncesi, aslında Rusya’nın “bölünmez güvenlik ilkesi” ile açıklanabilir. Ancak bu ilkenin Batı Dünyası nezdinde henüz anlaşılamadığı ortadadır. Bu yüzden Rusya da kartlarını Batı’yla aynı şekilde oynamakta ve kutuplaşmayı tercih etmektedir.

Sonuç olarak Güney Kore, son yıllarda artan “Kuzey Kore tehdidini” bertaraf etmek amacıyla ABD ve Japonya’yla güvenlik işbirliğine ağırlık vermiştir. Söz konusu “tehdit” nedeniyle Güney Kore’nin dış ve ulusal güvenlik politikasında ABD ve Japonya’yla ortaklığın artarak sürmesi beklenmektedir. Bu gelişmeler, Koreler arası barış ve geleneksel birleşme politikasının sona ermesine yol açmaktadır. Küresel güçler arasında denge kurabilmek, gelecek dönemde Güney Kore’nin en önemli zorluklarından biri olacaktır.


[1] “S. Korea, Japan hold 1st meeting of senior defense officials in 9 years”, Yonhap News, https://en.yna.co.kr/view/AEN20240710009900315?section=national/defense, (Erişim Tarihi: 01.07.2024).

[2] “Japan, South Korea leaders agree North Korea-Russia ties as serious threat”, Kyodo News, https://english.kyodonews.net/news/2024/07/c0fb21b0aa86-update1-japan-s-korea-leaders-meet-to-discuss-n-korea.html, (Erişim Tarihi: 01.07.2024).

[3] “Exclusive: Trump will encourage Japan, South Korea ties, allies tell foreign officials”, Reuters, https://www.reuters.com/world/us/trump-will-encourage-japan-south-korea-ties-allies-tell-foreign-officials-2024-06-28/, (Erişim Tarihi: 01.07.2024).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler