Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin daveti üzerine Güney Kore Dışişleri Bakanı Cho Tae-yul, 13-14 Mayıs 2024 tarihlerinde Pekin’i ziyaret etmiştir. Bu, altı yıl aradan sonra Güney Koreli bir dışişleri bakanının Çin’e gerçekleştirdiği ilk ziyaret olması bakımından da önemlidir. Taraflar, ikili ilişkilerin yanı sıra Japonya’yla üçlü toplantının ayrıntıları, bölgesel meseleler ve Kore Yarımadası’ndaki son gelişmelere kadar çeşitli konuları ele almışlardır.
2022 yılının Mart ayındaki başkanlık seçimini kazanan Yon Suk-yol yönetimi altında Güney Kore, Kuzey Kore kaynaklı yeni güvenlik riskleri nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri’yle (ABD) ilişkilerini düzeltmeye başlamış ve ayrıca Japonya’yla olan tarihsel anlaşmazlıklarını bir kenara bırakarak işbirliği fırsatlarını araştırmaya başlamıştı. Bu bağlamda 2023 yılından itibaren ABD, Japonya ve Güney Kore arasındaki ortak askeri tatbikatların yeniden başlatılması ve taraflar arasındaki diyaloğun hızlandırılması, bölgesel güvenlik konjonktüründe kritik bir gelişmeye işaret etmiştir.
Dahası Seul, Pyongyang’a karşı nükleer caydırıcılık oluşturmak adına Washington’dan nükleer savunma desteği almayı teklif etmişti. O dönemde Güney Kore, Kuzey Kore’den gelebilecek nükleer saldırılara yanıt verebilmek için ABD’yle ortak nükleer tatbikat düzenlemeyi planlamıştı. Ancak bu tür tatbikatlar veya bununla ilgili görüşmeler ABD’li kaynaklarca yalanlanmıştı.[1] Her halükârda ABD-Güney Kore işbirliğinin derinleşmesi, Çin açısından önemli bir endişe kaynağına dönüşmüştür.Nitekim ABD ve Güney Kore, geçtiğimiz yazdan itibaren Japonya’nın da dahil olduğu bölgedeki askeri tatbikatlarını artırmış durumdadır.[2] Pekin açısından bakıldığında; bu tür adımlar, “kendisine yönelik bir kuşatma” stratejisinin birer parçası olabilir.
Nitekim Kuzey Kore’nin balistik füze denemeleri nedeniyle Asya-Pasifik’in güvenliği tehlike altındadır. Bölgesel istikrar ve güvenliği tehdit eden bu tür hamleler karşısında ABD’nin Güney Kore, Japonya ve Filipinler gibi ülkelere artan savunma desteği, Kuzey Kore’nin Güney Kore’ye yönelik tehdidinin daha da tırmanmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla burada açık bir şekilde güvenlik ikilemi vardır. Zira, Kuzey Kore kaynaklı artan tehdit sebebiyle Güney Kore, ABD öncülüğündeki bölgesel askeri ittifaklara daha fazla kanalize olmaktadır. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ve AUKUS bunların başında gelmektedir. Seul, son iki yıldır NATO’nun liderler zirvesine gözlemci olarak katılmaktadır. Aynı zamanda Güney Kore’nin AUKUS’un ikinci sütununa katılması da gündemdedir. Tüm bu hamleler, Çin’in büyük tepkisine yol açmaktadır.
Örneğin Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 7 Şubat 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, Güney Kore’den “olumlu, objektif ve dostane” bir bölgesel politika izlemesi çağrısında bulunmuştur.[3] Güney Koreli mevkidaşı Cho Tae-yul ile yaptığı telefon görüşmesinde Wang, iki ülkenin yakın ekonomik bağları olduğunu ve tedarik zincirlerinin istikrarını ve güvenliğini korumak için birlikte çalışmaları gerektiğini söylemiştir.[4] Cho Tae-yul ise Çin’in Kuzey Kore’nin askeri tehditlerini frenlemede “yapıcı bir rol” oynamasını beklediklerini aktarmıştır. Genel olarak Seul yönetimi, Pyongyang’ın tehlikeli hamlelerini dizginlemede Pekin’in kendisine yardımcı olmasını beklemektedir. Dolayısıyla Güney Kore-Çin ilişkilerinde temel belirleyici faktörler; “Kuzey Kore kaynaklı tehditler” ve son dönemde hızla gelişen “ABD-Japonya-Güney Kore askeri ortaklığıdır.”
Güney Kore, normal şartlarda ABD’nin ittifaklarına dahil olarak krizi daha fazla tırmandırmak istememektedir. Fakat bölgede normal şartların ortadan kalktığı ve olağanüstü bir durumun yaşandığı söylenebilir. Seul, bunun gerekçesi olarak da Pyongyang’ın füze denemeleri ve askeri tatbikatlarını görmektedir. Fakat daha da önemlisi Güney Kore, Batı Dünyası’nın özellikle Çin, Rusya ve Kuzey Kore’yle ilgili iddialarını kabul edip[5] bunun üzerinden bir politika geliştirmeye başlamıştır. Bu bağlamda Doğu ve Güney Çin Denizleri ve Tayvan Boğazı gibi meselelerde Güney Kore’nin artan bir şekilde Batılı güçlerden yana bir politika izlemesi, onlar gibi ilk kez Hint-Pasifik Strateji Belgesi yayımlaması, savunma ittifaklarına ilgi göstermesi, Çin’le ilişkilerinin ciddi şekilde bozulmasına yol açmaktadır.
Çin, Güney Kore’yi özellikle Güney Çin Denizi’yle ilgili meselelere karışmaktan uzak durmaya çağırmaktadır. Zira Güney Kore Dışişleri Bakanlığı, 5 Mart 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, söz konusu denizlerde Filipinler ile Çin arasındaki gerginlikten “derin endişe” duyduğunu açıklamıştı.[6] Bunun üzerine Çin Dışişleri Bakanlığı, “Güney Kore’yi doğru seçimi yapmaya, konuyu abartmak için başkalarını takip etmekten kaçınmaya ve Çin-Güney Kore ilişkilerine gereksiz yük getirmekten kaçınmaya” çağırmıştır.[7]
Pekin’in görüşüne göre; ABD başta olmak üzere Batılı aktörler, Güney Çin Denizi ve diğer bölgesel meselelerde provokasyon yapmakta, sorunları büyütmekte ve bölgede ayrışma-kutuplaşma yaratmaya çalışmaktadır. Bunun nihai sonucunda ise Güney Kore dahil olmak üzere bölge devletleri, kendileri taraf seçme durumunda hissetmektedir.
Çin’in amacı, söz konusu kutuplaşma siyaseti nedeniyle oluşan kriz ortamını yumuşatmak ve bu bağlamda bölgesel gerilimi azaltmaktır. Bu bağlamda Çin, Güney Kore ve Japonya’yla diyaloğun geliştirilmesine büyük önem vermektedir. Gerçekten de bölgesel meseleler, yalnızca bölge devletleri tarafından ve kendi aralarındaki diyalog ve çeşitli müzakere kanalları kullanılarak çözülebilir. Bunun haricinde bölge dışı devletlerin hamleleri Asya-Pasifik’teki bölünmeleri derinleştirmektedir. Eğer Güney Kore, en büyük ticaret ortağı olan Çin ile ana askeri müttefiki olan ABD arasında denge kurmayı başaramazsa, gelecek dönemde Yoon Hükümeti’ni önemli zorluklar bekleyebilir.
[1] “South Korea Says Talks Underway On U.S. Nuclear Operations Planning”, Nikkie, https://asia.nikkei.com/Spotlight/N-Korea-at-crossroads/South-Korea-says-talks-underway-on-U.S.-nuclear-operations-planning, (Erişim Tarihi: 10.05.2024).
[2] “S. Korea, Us, Japan Stage Joint Naval Drill Involving Aircraft Carrier”, Korea Times, https://www.koreatimes.co.kr/www/nation/2024/01/205_367061.html, (Erişim Tarihi: 10.05.2024).
[3] “Beijing calls for ‘positive, objective, friendly’ China policy from South Korea”, Reuters, https://www.reuters.com/world/asia-pacific/beijing-calls-positive-objective-friendly-china-policy-south-korea-2024-02-06/, (Erişim Tarihi: 10.05.2024).
[4] Aynı yer.
[5] “South Korean minister says China must push Pyongyang to curb nuclear plans”, FT, https://www.ft.com/content/2e5f9c78-ae3e-450b-b7ce-76bd6e9f03d6, (Erişim Tarihi: 10.05.2024).
[6] “China urges S.Korea to refrain from hyping up SCS issue”, Global Times, https://www.globaltimes.cn/page/202403/1308673.shtml, (Erişim Tarihi: 10.05.2024).
[7] Aynı yer.