Analiz

Güney Asya’da Hava Kirliliği Sorunu: Bangladeş, Hindistan ve Pakistan

Güney Asya’da hava kirliliği seviyeleri normal kabul edilenin çok üzerinde olup önemli ve acil bir sorun teşkil etmektedir.
Güney Asya’daki hava kirliliğinin nedenleri karmaşık ve çok yönlü olup Güney Asya ülkelerine sağlık ve ekonomi açısından giderek daha fazla yük olmaktadır.
Bangladeş, Hindistan ve Pakistan’da giderek artan hava kirliliği; sağlığı, çevreyi ve ekonomiyi etkileyen en önemli sorunlardan birine dönüşmüştür.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

1,9 milyardan daha fazla kişiye ev sahipliği yapan Güney Asya, dünyanın en çok hava kirliliğine sahip olan bölgelerindendir. Özellikle Bangladeş, Hindistan ve Pakistan’da giderek artan hava kirliliği; sağlığı, çevreyi ve ekonomiyi etkileyen en önemli sorunlardan birine dönüşmüştür. Bu ülkelerde hava kalitesi sıklıkla güvenli sınırların üzerine çıkmakta ve bu da çok çeşitli sağlık sorunları, ekonomik kayıplar ve sosyal zorluklar ortaya çıkarmaktadır. Bu kriterlerden biri de havadaki ince partikül madde (PM2.5) seviyesidir. Bu maddeler, insan saçı çapından çok daha küçüktür ve havadaki en zararlı mikroskobik parçacıkları oluşturmaktadır. Bu parçacıklar, ciğerlerin derinlerine kadar işleyebilmekte ve kana karışarak pek çok solunum ve kalp hastalıklarına sebep olabilmektedirler.

Bangladeş’teki PM2.5 seviyeleri, ülke genelinde yıllık ortalama 60 ila 100 µg/m³ arasında değişmekte ve başkent Dakka’da 90 ila 100 µg/m³’e kadar çıkmaktadır. Bu değerler, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği hava kalitesi standartlarının (5 µg/m3) çok üzerindedir. Mart-Kasım dönemlerinde kuraklık nedeniyle bu seviyeler yıllık ortalamaların iki ya da üç katına kadar yükselebilmektedir. Bangladeş’in başkenti olan Dakka’nın havasını solumak 1.7 sigara içmeye eşdeğerdir. Dünya Bankası, Bangladeş’teki hava kirliliğinin yılda 70.000’den fazla erken ölüme yol açtığını, bunlardan çoğunluğunun solunum ve kalp hastalıkları olduğunu belirtmektedir. Ayrıca hava kirliliği çocuklar, yaşlılar ve önceden sağlık sorunları olanlar gibi hassas grupları daha şiddetli bir şekilde etkilemektedir. Bangladeş’te bu kirliliğin başlıca kaynakları arasında endüstriyel emisyonlar, araç egzozu, tuğla fırınları ve katı atıkların yakılması yer almaktadır. Ayrıca Hindistan gibi komşu ülkelerdeki tarımsal yakma faaliyetleri de kirlilik seviyelerindeki mevsimsel artışa katkıda bulunmaktadır.[1]

Hindistan’ın başkenti Delhi, hava kalitesinin sıklıkla tehlikeli seviyelere ulaştığı, dünyada havası en kirli şehirlerden birisidir. Delhi’nin hava kirliliğine katkıda bulunan başlıca unsurlar arasında araç emisyonları, endüstriyel faaliyetler ile Pencap ve Haryana gibi yakın eyaletlerdeki tarımsal yakma faaliyetleri yer almaktadır. Kış aylarında, anız yakmanın soğuk havaya denk gelmesi nedeniyle kentte hava kirliliği seviyelerinde büyük bir artış yaşanmaktadır. Soğuk hava kirli havayı hapsetmektedir. Delhi’de hava kalitesi endeksi şehrin bazı bölgelerinde 1.700’e kadar yükselmiştir. DSÖ tarafından sağlıklı kabul edilen maksimum endeks ise 50’dir.[2]

Hindistan’da bu hava kirliliğini önleyebilmek adına pek çok önlemler denenmiş olsa da başarı yakalanamamıştır. Toplu taşımanın iyileştirilmesi, festivallerde havai fişeğin yasaklanması gibi önlemler temel sorunları çözmede yetersiz kalmıştır. Daha uzun vadeli, temiz enerjiye geçiş ve tarımsal emisyonları azaltma gibi sürdürülebilir çözümlerin ortaya konması gereklidir. Uzmanlara göre, Delhi’nin hava kirliliğiyle mücadele etmek için ulaşımdan sanayiye ve tarıma kadar kirliliğe katkıda bulunan tüm unsurları ele alan bütüncül bir yaklaşım gerekmektedir.[3]

Pakistan’da da hava kirliliği yoğundur. Lahor da dâhil olmak üzere ülkenin büyük şehirleri özellikle kış aylarında yoğun kirlilik sisi altında kalmaktadır. Lahor’da yıllık ortalama PM2.5 konsantrasyonu düzenli olarak 200 µg/m³’ü aşarak DSÖ tarafından belirlenen tehlikeli eşiğin çok üzerine çıkmaktadır. Pakistan’ın rekor seviyedeki kirli havasının pek çok insanı, özellikle de çocukları evlerinde kalmaya zorlamaktadır.[4]

Pakistan’daki hava kirliliğinin kaynakları Hindistan ve Bangladeş’tekiler gibidir. Endüstriyel emisyonlar, araç egzozu ve tarımsal yakma faaliyetleri hava kirliliğine yüksek oranda neden olmaktadır. Bunlara ek olarak çarpık kentleşme ile kötü atık yönetimi sorunu daha da derinleştirmiştir. Buna karşılık Pakistan Hükümeti, araç emisyonlarını sınırlandırmak, toplu taşımayı iyileştirmek ve kirliliğin en yoğun olduğu günlerde okulları kapatmak gibi önlemler alarak hava kirliliğini hafifletmeye çalışmıştır. Ancak bu çabalar kalıcı bir çözüm sağlayamamıştır. Hindistan’da olduğu gibi sorun, düzenlemelerin yetersiz uygulanmasında ve kapsamlı politika çözümlerinin eksikliğinde yatmaktadır.

Güney Asya’daki hava kirliliği sadece bir halk sağlığı felaketi değil, aynı zamanda ciddi bir ekonomik sorun da teşkil etmektedir. Hava kirliliği Hindistan’a üretkenlik kaybı ve sağlık harcamaları açısından her yıl milyarlarca dolara mal olduğu tahmin edilmektedir. Delhi’de çalışanlar, kirliliğin yüksek olduğu zamanlarda işlerini etkin bir şekilde yerine getirememekte, bu da imalat, tarım ve hizmet dahil olmak üzere birçok sektörde üretimin azalmasına neden olmaktadır. Hava kirliliği nedeniyle sağlık harcamaları, kamu kaynaklarını önemli ölçüde tüketmektedir. Bu gibi durumlar hava kirliliğinin Hindistan’a neredeyse Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYİH) %3’üne kadar mal olmaktadır.[5] Güney Asya ülkelerinin ekonomik kayıpları sadece bölgeyi değil, küresel ekonomik yapıyı da etkilemektedir.

Bu ülkelerdeki hava kirliliği sadece kendi ülkelerine özgü bir sorun değildir. Komşu olan ülkelerdeki hava kirlilikleri yine birbirlerini etkilemektedir. Örneğin, kuzey Hindistan’da meydana gelecek tarımsal yakma pratikleri, Delhi’yi yakınındaki Bangladeş ve hatta Nepal gibi diğer ülkeleri etkileyen hava kirliliğine yol açmaktadır. Bu nedenle bölgedeki ülkeler tarımsal yakma, araç emisyonları ve endüstriyel kirlilik gibi ortak kirlilik kaynaklarını temelden ve sürdürülebilir şekilde ele almak için birlikte çalışabilirler. Daha iyi uluslararası işbirliğiyle bu ülkeler bilgi ve uygulama paylaşmanın yanı sıra ortak politika tedbirleri benimseyerek bölge genelinde hava kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilirler.

Güney Asya’daki hava kirliliği krizi acil ve koordineli eylem gerektiren çok yönlü bir sorundur. Dakka, Delhi ve Lahor gibi şehirlerdeki hava kalitesi seviyelerinin düzenli olarak güvenli limitleri aşmasıyla birlikte sağlık ve ekonomik kayıplar giderek büyük bir yük haline gelmektedir. Kirliliğin sınırları aşan doğasıyla mücadele etmek için bölgesel işbirliği şarttır. Güney Asya’daki ülkelerin hava kirliliğini iyileştirmek için temel noktalarda sürdürülebilir şekilde birlikte çalışmaları oldukça önemlidir. Güney Asya ancak kapsamlı ve işbirliğine dayalı bir yaklaşım benimseyerek hava kirliliği krizini sürdürülebilir şekilde ele almaya başarabilir ve vatandaşlarının sağlığını ve ekonomik refahını koruyabilir.


[1] “Clearing the Air: Addressing Bangladesh’s Air Pollution Crisis”, World Bank Blogs, https://blogs.worldbank.org/en/endpovertyinsouthasia/clearing-the-air–addressing-bangladesh-s-air-pollution-crisis, (Erişim Tarihi 30.11.2024).

[2] “‘The air is killing us’: why Delhi’s pollution problem runs deeper than smog season”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2024/nov/22/the-air-is-killing-us-why-delhi-india-pollution-problem-runs-deeper-than-smog-season, (Erişim Tarihi 30.11.2024).

[3] “Delhi air pollution: Why has India failed to clean up its toxic smog?”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2024/11/20/delhi-air-pollution-why-has-india-failed-to-clean-up-its-toxic-smog, (Erişim Tarihi 30.11.2024).

[4] “‘Children constantly coughing’: Pakistan’s record smog forces people home”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/gallery/2024/11/11/children-constantly-coughing-pakistans-record-smog-forces-people-home, (Erişim Tarihi 30.11.2024).

[5] “India’s killer smog is piling on the costs to citizens, the economy”, South China Morning Post, https://www.scmp.com/news/asia/south-asia/article/3287893/indias-killer-smog-piling-costs-citizens-economy, (Erişim Tarihi 30.11.2024).

Emin Mirbatur SEVAL
Emin Mirbatur SEVAL
Emin Mirbatur SEVAL, 2022 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Tarih Bölümü'nden mezun olmuştur. Halihazırda ODTÜ Tarih Bölümü’nde Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir. Başlıca ilgi alanları Doğu Asya Bölgesi ile Kuşak ve Yol Girişimi’dir. İleri seviyede İngilizce ve orta seviye Çince bilmektedir.

Benzer İçerikler