Analiz

Güney Afrika’da Genel Seçimler: ANC’nin İktidar Mücadelesi

29 Mayıs 2024 seçimleri, Güney Afrika’nın siyasi tarihindeki önemli bir dönüm noktası olarak öne çıkmaktadır.
ANC’nin çoğunluğu kaybetmesi, partinin içyapısını ve gelecekteki liderlik yapısını yeniden şekillendirebilir.
Nelson Mandela’nın partiyi 1994 yılında iktidara taşımasından bu yana Güney Afrika’da benzer bir durum daha önce yaşanmamıştı.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Güney Afrikalılar, “Apartheid” yönetiminin sona ermesinden bu yana en kritik genel seçimlerden birine hazırlanmaktadır. 29 Mayıs 2024 tarihinde sandık başına gidecek olan halk, anketlerin işaret ettiği gibi, iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) ilk kez çoğunluğu kaybedebileceği bir döneme tanıklık edebilir.

Nelson Mandela’nın partiyi 1994 yılında iktidara taşımasından bu yana Güney Afrika’da benzer bir durum daha önce yaşanmamıştı.[1] Güney Afrika’da anket yapmak, çoklu dil kullanımı, erişim imkansızlıkları ve güvenlik endişeleri gibi çeşitli zorluklar bulunmasına rağmen birçok uzman, ANC’nin hayal kırıklığına uğramış bir halkla karşı karşıya olduğunu ve bu seçimin partinin tarihindeki en büyük meydan okuma olacağını belirtmektedir.

Bu seçim, beyaz azınlık yönetiminin sona erdiği 30 yıl öncesinden bu yana Güney Afrika’da gerçekleştirilen yedinci genel seçimdir. Bağımsız Seçim Komisyonu’na (IEC) göre, 27,79 milyon kişi oy kullanmak üzere kayıt yaptırmıştır. Bu sayı, Güney Afrika seçimlerinde şimdiye kadarki en yüksek seçmen sayısı olarak kayıtlara geçmiştir.ANC’nin popülaritesindeki düşüş, kıta genelinde kurtuluş hareketlerinin iktidara geldikten sonraki yönetim süreçlerinde karşılaştığı zorlukları yansıtmaktadır.

Bu seçimler, sadece Güney Afrika’nın siyasi manzarasını değil, aynı zamanda ülkenin gelecekteki ekonomik ve sosyal politikalarını da şekillendirme potansiyeline sahiptir. ANC’nin çoğunluğu kaybetmesi, ülkede yeni koalisyonların kurulmasına ve politikaların yeniden değerlendirilmesine yol açabilir. Bu bağlamda 29 Mayıs 2024 seçimleri, Güney Afrika’nın siyasi tarihindeki önemli bir dönüm noktası olarak öne çıkmaktadır. Bu kritik seçim, Güney Afrika’nın geleceğini belirleyecek ve ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrarı etkileyecek önemli bir mihenk taşı olacak gibi görünmektedir.[2]

Anketler, ANC’nin desteğinin %40 civarında olduğunu gösterse de son dönem anketleri partinin destek oranının artığına işaret etmektedir. ANC’nin güçlü taban örgütlenmesi ve yoğun şekilde yürüttüğü kampanyalar, bu artışın temel nedenlerinden biridir. Eğer ANC çoğunluğu kazanırsa, büyük olasılıkla mevcut Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa görevine devam edecektir. Bu senaryo, partinin istikrarını koruması ve liderliğinin güven tazelemesi açısından oldukça önemlidir.

ANC’nin çoğunluğu kaybetmesi durumunda, parti içinde liderlik mücadelesinin alevlenmesi olası görünmektedir. ANC’nin oy oranı %40 veya altında kalırsa, Cyril Ramaphosa’nın liderliğine yönelik eleştiriler artacak ve partinin yeni bir lider arayışına girmesi gündeme gelecektir. Bu durum, partinin iç dinamiklerini ve gelecekteki politikalarını önemli ölçüde etkileyebilir. Ramaphosa’nın görev süresi içinde görevini devretme ihtimali de gündemdedir. Bu olası devir senaryosu da parti içindeki lider adaylarının önünü açma ve demokratikleşme açısından mümkün değerlendirmeler olarak görülmektedir.

Eğer ANC çoğunluğu az bir farkla kaybederse, küçük veya orta ölçekli partilerle koalisyon kurma arayışına girmek durumunda kalacaktır. Bu noktada, sosyal olarak muhafazakâr Inkatha Özgürlük Partisi (IFP) potansiyel bir ortak olarak öne çıkmaktadır. Ancak IFP liderinin ANC’yi desteklemek istememesi, bu olasılığı zora sokmaktadır. Diğer küçük partiler, Al-Jama’ah (Cemaat) ve Vatansever İttifak da potansiyel koalisyon ortakları arasında yer almaktadır.[3]

ANC’nin çoğunluğu daha büyük bir farkla kaybetmesi durumunda, Demokratik İttifak (DA) veya Ekonomik Özgürlük Savaşçıları (EFF) gibi büyük partilerle koalisyon kurma arayışına girmesi beklenmektedir. Demokratik İttifak ile yapılacak bir anlaşma, yatırımcılar ve iş dünyası tarafından tercih edilse de ideolojik farklılıklar bu tür bir koalisyonun istikrarını zorlaştırabilir. EFF ile yapılacak bir koalisyon ise ANC’nin ciddi politika tavizleri vermesini gerektirebilir ve bu durum partinin iç dinamiklerini daha da karmaşık hale getirebilir.[4] EFF, Pan-Afrikan politikalarını daha radikal şekilde savunan bir parti olarak ANC için zorlayıcı bir potansiyel siyasi partnerdir.

Bu seçim, Güney Afrika’nın siyasi manzarasında önemli değişikliklere yol açabilir. ANC’nin çoğunluğu kaybetmesi, partinin içyapısını ve gelecekteki liderlik yapısını yeniden şekillendirebilir. Koalisyon hükümetlerinin kurulması ise ülkenin yönetiminde istikrarsızlığa yol açabilir ve politika yapım sürecini karmaşık hale getirebilir. Ayrıca, ekonomik reformlar ve sosyal politikalar konusunda büyük değişiklikler gündeme gelebilir.

Sonuç olarak Güney Afrika’nın 29 Mayıs 2024 seçimleri, sadece mevcut siyasi liderliği değil, aynı zamanda ülkenin demokratik kurumlarını ve politikalarını da derinden etkileme potansiyeline sahiptir. Bu seçimler, ülkede uzun vadeli siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.


[1]Nelson Mandela’s party has ruled South Africa for three decades – it now faces a critical moment of truth”, CNN,https://edition.cnn.com/2024/05/22/africa/south-africa-elections-explained-intl/index.html, (Erişim Tarihi: 24.05.2024).

[2] Aynı yer.

[3] Aynı yer.

[4]South Africa elections: what are the issues and will ANC lose its majority?”, The Guardian,

 https://www.theguardian.com/world/article/2024/may/23/south-africa-elections-what-are-the-issues-and-will-the-anc-lose, (Erişim Tarihi: 24.05.2024).

Ayşe Azra GILAVCI
Ayşe Azra GILAVCI
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Benzer İçerikler