Finlandiya’nın NATO’ya Katılması ve İskandinav Ortak Hava Savunma Sistemi

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Finlandiya, Rusya’yla en uzun kara sınırı bulunan Avrupa ülkesi olarak bilinmektedir. Esasen Finlandiya’nın tarihsel olarak Rusya’yla herhangi bir sorun yaşamamak ve sorunları diplomatik yollarla çözmek gibi bir eğilimi bulunmaktadır. Bu nedenle de Bolşevik Devrimi’nden sonra bağımsız hale gelen bu küçük ve nüfusu az olan ülke, bağımsızlığını sürdürebilmiştir. Ancak 2014 senesinde Rusya’nın Kırım’ı uluslararası hukuka aykırı bir şekilde ilhak etmesi, 2022 yılında Rusya-Ukrayna Savaşı’nın patlak vermesi ve Avrupa’nın tehdit altında olması, Helsinki yönetimini uzun yıllar boyunca başarıyla uyguladığı askeri tarafsızlık politikasından vazgeçmeye itmiştir.

Bu kapsamda Finlandiya, egemenlik haklarına ve bağımsızlığına karşı gelebilecek olası saldırıları Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) aracılığıyla engelleyebileceğini düşünmektedir. Bu kapsamda ülke, İsveç’le birlikte NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmuştur.

Bununla birlikte Ukrayna’daki savaşın nedenlerinden birinin de Kiev’in NATO yönelimi olduğu bilinmekte ve Rusya, bir anlamda NATO’nun uyguladığı çevreleme politikasına karşı refleks geliştirmektedir. Böylesi bir durum söz konusuyken Helsinki ile Stockholm’ün NATO’ya üyelik başvurusu yapması ve Finlandiya’nın üyeliğinin önünde kayda değer bir engel bulunmaması, Moskova’nın tepkisini çekmiştir.

Anlaşılacağı üzere Finlandiya’nın bu yöneliminin temel sebebi, Rusya’nın olası müdahalesine ilişkin duyulan endişedir. Bununla birlikte Finlandiya, İskandinav ülkelerin hava savunma sistemine dair oluşumlarda da NATO’nun desteğiyle Rusya karşıtı bir noktada konumlanmaktadır. Zira Finlandiya, İsveç, Norveç ve Danimarka’nın hava kuvvetleri, gelecekte yaşanabilecek olası Rus saldırısına karşı ortak bir sistem arayışı içerisindedir. Bu sistem, İskandinav ülkelerinin kolektif savunulmasını amaçlamaktadır. Üstelik bu bölgesel arayış, NATO tarafından da desteklenmektedir. Örneğin konuyla ilgili açıklamasında NATO Genel Sekreter Yardımcısı Mircea Geoana şunları söylemiştir:[1]

“Bu taahhüt, Rusya’nın Ukrayna’da sivillerin ölümüne ve kritik altyapıların tahrip olmasına yol açan acımasız ve ayrım gözetmeyen saldırılarına şahit olduğumuz günümüzde daha da hayati öneme sahiptir.”

NATO tarafından da desteklenen ve takdir gören bu oluşum; çeşitli hava araçlarını, hava filolarını ve savunma sistemlerini içermektedir. Örneğin Finlandiya, 62 adet F/A-18 Hornet Jeti ve siparişlerinin gelişiyle 64 adet F-35’e sahip olacaktır. Norveç, 57 adet F-16 ve 37 adet F-35 uçağına sahiptir. 15 adet F-35 siparişi ise yeni verilmiş ve mevcut kapasite, güçlendirilmek istenmiştir. Danimarka da 58 adet F-16’ya sahiptir ve 27 F-35 siparişi vermiştir.[2]

Neticede Helsinki yönetiminin NATO üyelik süreci sonuçlanmış ve Finlandiya, tarihin en hızlı üyeliği elde edilerek 31. NATO ülkesi olmuştur. Bu süreç, İskandinavya özelindeki bölgesel güvenlik arayışlarını da güçlendirmektedir. Bu anlamda Rus saldırganlığına ilişkin kaygılar, aktörleri ortak hava savunma arayışına yönlendirmektedir. Bu durumun ise Moskova yönetimini yeni arayışlara itme ihtimali vardır. Kiev’in NATO yönelimine tepki gösteren Kremlin yönetiminin Finlandiya başta olmak üzere İskandinav ülkelere nasıl bir tepki vereceği ise merak konusudur.


[1] “NATO Üyesi 14 Ülke Ortak Hava Savunma Sistemi Oluşturmak İçin Anlaştı”, Independent Türkçe, https://www.indyturk.com/node/563516/d%C3%BCnya/nato-%C3%BCyesi-14-%C3%BClke-ortak-hava-savunma-sistemi-olu%C5%9Fturmak-i%C3%A7in-anla%C5%9Ft%C4%B1, (Erişim Tarihi: 27.03.2023).

[2] “İskandinav Ülkelerinden Rusya’ya Karşı Ortak Hava Savunması”, VOA Türkçe, https://www.voaturkce.com/a/iskandinav-ulkelerinden-rusya-karsi-ortak-hava-savunmasi/7020379.html, (Erişim Tarihi: 27.03.2023).

Benzer İçerikler