Analiz

Filipinler’in Dış Politikası ve Asya Pasifik Jeopolitiği

Asya-Pasifik’teki jeopolitik gerilim, devletleri “ittifaklar arasında tercih yapmaya” zorlamaktadır.
Güney Çin Denizi’ndeki deniz anlaşmazlıkları, Filipinler’in Batı ittifakına daha yakın bir pozisyon almasına neden olmaktadır.
Yakın gelecekte Filipinler’in Batı eksenli yeni oluşumlara dahil olmayı sürdüreceği öne sürülebilir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Küresel arenadaki artan gerilim ve güvenlik tehditleri, Asya-Pasifik’teki devletleri belirli ittifaklar arasında tercih yapmaya zorlamaktadır. Bu ittifaklardan biri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) liderliğindeki Batı İttifakı vediğeri Avrasya/Doğu/Küresel Güney İttifakı olarak adlandırılabilir. 

Filipinler, Güneydoğu Asya’da coğrafi açıdan stratejik bir konumda yer alan bir ülkedir. Aynı zamanda Güney Çin Denizi’nin doğusunda bulunması, ülkeyi ABD’nin Çin’i çevreleme stratejisi açısından önemli bir aktör haline getirmektedir. Güney Çin Denizi’ndeki deniz anlaşmazlıkları, Filipinler’in Batı ittifakına daha yakın bir pozisyon almasına neden olmaktadır.

Filipinler, zengin deniz kaynaklarına ve hızla büyüyen bir ekonomiye sahip bir ülkedir. Özellikle denizaltı kaynakları, doğal gaz ve petrol gibi zenginlikler, Filipinler’in bölgedeki ekonomik ve jeopolitik önemini artırmaktadır. Ayrıca ülke, Asya-Pasifik bölgesindeki önemli ticaret yolları üzerinde bulunması nedeniyle, uluslararası ticaretin ve lojistiğin önemli bir oyuncusu olarak öne çıkmaktadır. Nitekim Filipinler, özellikle Güney Çin Denizi ve Pasifik Okyanusu arasında bağlantı noktası olması hasebiyle deniz taşımacılığı ve bölgesel ticaret açısından kritik bir konumdadır. 

Filipinler, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) üyesi olarak bölgesel entegrasyon ve işbirliği süreçlerine de katılmaktadır. ASEAN’ın bir parçası olarak Filipinler, bölgesel güvenlik meseleleri, ticaret anlaşmaları ve doğal kaynak yönetimi gibi konularda önemli bir oyuncudur. Filipinler, bölgesel diplomasi ve çatışma çözme süreçlerine de katkıda bulunmaktadır. Ayrıca ülke, Asya-Pasifik bölgesinde güvenlik meseleleri için önemli bir aktördür. Son yıllarda Filipinler, ABD’yle savunma işbirliklerini artırarak bölgedeki stratejik dengeyi etkileyen önemli bir müttefik haline gelmiştir.

Asya-Pasifik bölgesindeki taraflar arasındaki sınırlar giderek daha belirgin hale gelmektedir. Bu da bölgede herkesin tarafını seçmek zorunda olduğu bir atmosfer yaratmaktadır. Bu kırılgan güvenlik durumunda Filipinler’in Batı’yı müttefik olarak seçtiği söylenebilir. Manila-Washington ilişkilerinin olumlu bir diyalog geliştirme açısından bir kazanç olduğu ifade edilebilir.

Filipinler’in Güney Çin Denizi’nde varlığını güçlendirmek için Japonya’ya yönelmesi veonunla işbirliği yapmaya çalışması da dikkat çekicidir. Bu adım, Güney Çin Denizi’ndeki gerilimi tırmandırabilecek bir hamledir. Japonya’yla kurulan bu askeri ortaklık, Çin’in ulusal güvenliğine dönük büyük bir tehdit olabilir.

Güney Kore de Asya-Pasifik bölgesinde Batı perspektifine sahip bir ülkedir. Bu nedenle Batı’nın yarattığı tehdit algısı Güney Kore’nin tehdit algısını şekillendirmektedir. Güney Kore, coğrafi konumu gereği Kuzey Kore tehdidini en yakından hisseden ülkelerden biridir. Bu nedenle Güney Kore ve Filipinler arasındaki görüşmeler büyük öneme sahiptir.

Bu bağlamda Güney Kore’nin güvenlik endişeleri nedeniyle yeni bölgesel işbirlikleri ve ittifaklar arayışı içinde olduğu söylenebilir. Bu, “Kuzey Kore karşıtı” cephenin genişlemesi ve daha sağlamlaşması anlamına gelebilir.

Sonuç olarak Asya-Pasifik bölgesindeki gerilim, devletleri “ittifaklar arasında tercih yapmaya” zorlamaktadır. Filipinler dış politikasının “Batı odaklı” olduğu söylenebilir. Özellikle Güney Kore ve Japonya’yla son dönemde kurulan ilişkiler, bu yaklaşımı desteklemektedir. Yakın gelecekte Filipinler’in Batı eksenli yeni oluşumlara dahil olmayı sürdüreceği ve hatta Manila-Taipei hattında ilişkilerin gelişmesi şeklinde ilerleyeceği önesürülebilir.

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler