Avrupa Parlamentosu Seçimleri, Avrupa Birliği’nin demokratik yapısının temel taşlarından biri kabul edilmekle beraber ve bu yıl 6-9 Haziran 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Avrupa Parlamentosu’nun 720 üyesini belirlenen bu süreç, Avrupa Birliği’nin hangisi yönde hareket edeceğini belirlemekle beraber vatandaşların geleceğine de ışık tutmaktadır.
Avrupa Parlamentosu’nda üyeler, ülkelere göre değil, siyasi eğilimlere göre belirlenen ittifaklar içinde kümelenmektedir. Bu siyasi grupların kurulabilmesi için en az 23 üyenin ve üye devletlerin en az dörtte birinin temsil edilmesi gerekmektedir. Mevcut parlamentoda 7 siyasi grup bulunmaktadır ve bu gruplar Avrupa siyasetinin geniş yelpazesini temsil etmektedir. En büyük iki grup, merkez-sağdaki Avrupa Halk Partisi ve merkez-soldaki Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı’dır. Bu iki grup, Avrupa Parlamentosu’nun en güçlü siyasi ittifaklarını oluşturmakta ve Avrupa politikalarının büyük bir kısmını şekillendirmektedir.
Bu iki ana grubun ardından liberal Avrupa’yı Yenile ve Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı gelmektedir. Aşırı sağdaki Avrupalı Muhafazakârlar ve Reformistler ile Kimlik ve Demokrasi grupları ise Parlamento’da önemli bir temsil gücüne sahiptir. En küçük grup ise Sol Grup olarak bilinmektedir. Ayrıca Macaristan’da iktidardaki Fidesz gibi hiçbir gruba bağlı olmayan partiler de Parlamento’da yer almaktadır.
Avrupa Parlamentosu’ndaki çoğunluk, genellikle Avrupa Halk Partisi, Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı ve Avrupa’yı Yenile gibi merkez sağ ve sol partilerin işbirliğiyle oluşmaktadır. Ancak, aşırı sağın güç kazanması ve merkez siyasetin zayıflaması, Parlamento’daki dengeyi değiştirme potansiyeline sahiptir. Kamuoyu yoklamalarına göre; aşırı sağ partiler Avusturya, Belçika, Çekya, Fransa, Hollanda, İtalya, Macaristan, Polonya ve Slovakya gibi ülkelerde birinci sıraya yerleşmiştir.[1]
Avrupa Halk Partisi, Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük grup olarak kalmıştır. Sosyal demokratlar da ikinci grup olmayı sürdürecek gibi görünmektedir. Diğer yandan liberallerin sandalye kaybı yaşayacağı tahmin edilmiş ve sonuç beklenildiği gibi olmuştur.[2] Ancak aşırı sağın kendi içindeki bölünmeler nedeniyle tek bir blok halinde hareket etmesi zor görünmektedir. Aşırı sağ kanadı, genellikle ülke sınırlarının korunması ve göç karşıtlığı gibi milliyetçi söylemler etrafında birleşmektedir.
Avrupa’da aşırı sağa doğru bir kayma, iklim değişikliğinden göçe, ticaretten tarıma kadar birçok alanda çarpıcı etkiler yaratabilir. AB’nin Rusya işgaline karşı Ukrayna’ya sağladığı mali ve askeri yardım da bu durumdan etkilenebilir. Seçimlerin ardından oluşacak yeni Parlamento, AB Komisyonu’nun yapısını ve politikalarını da belirleyecektir. Aşırı sağın güç kazanması, AB politikalarında ciddi değişikliklere yol açabilir. Özellikle çevre ve iklim politikalarında daha gevşek düzenlemeler, tarım politikalarında milliyetçi yaklaşımlar öne çıkabilir. Ayrıca AB’nin göç ve sığınma politikalarında da sertleşme beklenilmektedir. Von der Leyen yönetimindeki AB Komisyonu, seçimler öncesinde Sığınma ve Göç Anlaşması’nı kabul etmiş ve Yeşil Anlaşma’nın kapsamını daraltmıştı. Yeni Parlamento’da aşırı sağın etkisiyle bu tür politikaların daha da sertleşmesi mümkün görünmektedir.
Seçimlerin belirleyici figürlerinden biri, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’dir. Meloni, Fransız Marine Le Pen ile güç birliği yapmayı önerirken, aynı zamanda merkez sağdaki Avrupa Halk Partisi’yle de yakınlaşmaktadır. Bu durum, Meloni’yi seçimlerin kilit figürlerinden biri haline getirmektedir. Fransa’da Marine Le Pen’in partisinin yeni yıldızı Jordan Bardella, Almanya’da ise AfD’nin yükselişi dikkat çekmektedir.
Fransa’da seçim sonuçları adeta bir siyasi depreme yol açmıştır. Aşırı sağ Ulusal Birlik Partisi oyların %31.5’ini alarak, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un merkezci Renaissance Partisi’nin %15.2 oy oranını ikiye katlamıştır. Macron, ulusal televizyonda yaptığı açıklamada Ulusal Meclis’i feshedip yeni yasama seçimleri çağrısında bulunmuştur. Marine Le Pen’in liderliğindeki Ulusal Birlik Partisi’nin bu başarısı, Fransa’daki hükümet için büyük bir yenilgi anlamına gelmektedir.
Almanya’da ise aşırı sağ Almanya için Alternatif partisi %16.5 oy oranıyla ikinci sıraya yerleşmiştir. Şansölye Olaf Scholz’un Sosyal Demokratları ise %14 ile en kötü sonuçlarını almıştır.[3] AfD’nin bu başarısı, Almanya’daki siyasi dengeleri değiştirirken, ana akım partilerin yasama süreçlerinde karşılaşacakları zorlukları artırmaktadır. İtalya’da Giorgia Meloni’nin aşırı muhafazakar İtalya’nın Kardeşleri Partisi, seçimlerde en fazla oyu alarak Meloni’nin konumunu güçlendirmiştir.[4] Bu durum, İtalya’daki sağcı politikalara destek veren seçmen kitlesinin büyüklüğünü göstermektedir.
Avrupa Parlamentosu Seçimleri, sadece Avrupa için değil, küresel siyaset için de büyük önem taşımaktadır. Kasım ayında yapılacak olan ABD Başkanlık Seçimlerinin sonuçları, Avrupa’daki sağ-muhafazakâr partilerin stratejilerini de etkileyecektir. Özellikle İtalya Başbakanı Meloni gibi figürler, ABD’deki siyasi gelişmelere göre pozisyonlarını yeniden belirleyebilirler. Donald Trump’ın olası bir zaferi, Avrupa’da daha sağa kayış eğilimlerini güçlendirebilir.
Seçim sonuçları, Avrupa’nın merkez ülkeleri olan Fransa ve Almanya’daki hükümetlerin zayıflıklarını ortaya koymuştur. Avrupa Birliği’nin liderliği genellikle bu iki ülkenin öncülüğünde şekillendiğinden bu zayıflıklar, AB’nin gelecekteki politikalarını etkileme potansiyelinde olduğu da görülmektedir. Sonuç olarak 6-9 Haziran 2024 tarihlerinde yapılan Avrupa Parlamentosu Seçimleri, Avrupa’nın siyasi dengelerini değiştirme potansiyeline sahiptir. Aşırı sağın güç kazanması ve merkez siyasetinin zayıflaması, AB’nin gelecekteki politikalarını derinden etkilemektedir. Bu nedenle seçim sonuçları, sadece Avrupa vatandaşları için değil, dünya genelinde Avrupa’nın geleceğiyle ilgilenen herkes için büyük bir önem taşımaktadır.
[1] Matina Stevis-Gridneff , “In E.U. Elections, the Center Holds, but the Far Right Still Wreaks Havoc”, The New York Times, https://www.nytimes.com/2024/06/09/world/europe/european-parliament-elections-far-right.html (Erişim Tarihi: 10.06.2024).
[2] Jan Strupczewski, Sudip Kar-Gupta & Ingrid Melander, “Far-right advances in EU election, France calls snap national vote”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/european-parliament-poised-rightward-shift-after-final-voting-2024-06-09/, (Erişim Tarihi: 10.06.2024).
[3] Christian Edwards , “Far right surges in European Parliament elections but center still holds”, CNN, https://edition.cnn.com/2024/06/09/europe/european-parliament-far-right-surge-intl/index.html, (Erişim Tarihi: 10.06.2024).
[4] Lorne Cook, Raf Casert & Samuel Petrequin, “Far-right gains in the EU election deal stunning defeats to France’s Macron and Germany’s Scholz”, AP News, https://apnews.com/article/eu-election-right-migration-climate-polls-vote-0fbfcb7bd987008e802d70f759fa870b, (Erişim Tarihi: 10.06.2024).