Batı Afrika ülkesi Nijer’e bir günlük resmi ziyaret gerçekleştiren Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 17 Temmuz 2024 tarihinde başkent Niamey’de düzenlenen ortak çalışma grubu toplantısının ardından Nijerli mevkidaşı Bakary Yaou Sangare ile bir araya gelmiştir. Bakan Fidan’a Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İstihbarat Şefi İbrahim Kalın, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan eşlik etmiştir.[1]
Afrika bölgesinde yıllardır devam eden diplomatik birikimlerin artık faal duruma geçtiği söylenebilir. Son yıllarda Afrika’daki iktidar değişimleri başta Sahra Bölgesi olmak üzere birçok bölgede güç değişimleri veya güç boşlukları oluşturmuştur. Türkiye Dış Politika gereği yumuşak güç uygulama alanlarından biri haline gelen bölgede, kültürel köprülerin kurulması dışında, altyapı çalışmaları, inşaat faaliyetleri ve ekonomik faaliyetlerini de ilerletmektedir. Son yıllarda deklare edilen “Sahel Devletleri Konfederasyonu” kuruluşu ile bölgede Fransa başta olmak üzere Batılı ülkelerin tecrit edilmesiyle daha önceden oluşan güç ekseni değişimine yol açmıştır.
Son yıllarda önemli dış politika temaslarında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Alparslan Bayraktar’ın da yer alması artık “enerji diplomasisinin” etkili ve ana diyalog unsuru olduğunu gösteren keskin ibarelerden birisi olmuştur. Bilindiği üzere hidroelektrik santrali ile gündeme gelen Etiyopya’da başta inşaat sektörü olmak üzere Türkiye ile ticaret hacminin 3 milyar dolara yaklaştığı bilinmektedir.[2] Aynı şekilde aktif olarak Libya’da Türk özel sektörünün atılımları ve yatırımlarının diplomaside köprüler kurmamızı sağlayan en kıymetli atılımlara imza attığı da bilinmektedir. Bu örnekler ışığında kamu ve özel sektör işbirliğinin arttırılması özellikle “gelişmemiş ülkeler” konumunda bulunan Afrika ülkeleri için “sıçrama tahtası” olarak görülmektedir. Enerji diplomasisi ve güvenlik diplomasisi arasındaki en büyük fark; hızlı ve ani jeopolitik geçişlerin enerji diplomasisinde daha mümkün olmasıdır.
Herhangi bir kamu diplomasisine veya diplomatik temasa gerek kalmadan Türkiye, özel sektör aracılığı Afrika’da altyapı veya enerji yatırımlarında bulunmayı sürdürmektedir. Bu yüzden ülkenin kamu kaynaklarının korunmasının en çarpıcı örneklerini Afrika kıtasında görmekteyiz. Afrika Kıtası’yla toplam ticaretimiz 2003 yılında 5,4 milyar dolar seviyesinden, 2020 yılı sonunda 25,3 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Sahra-altı Afrika (SAA) ülkeleriyle ise 2003 yılında 1,35 milyar dolar olan ticaret hacmimiz, 2020 yılında 10 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Salgın koşullarına rağmen 2020 yılında ticaret hacminin istikrarlı düzeyde tutulması önemli bir başarı olarak görülmektedir.
Türk müteahhitlik firmalarının üstlendiği proje hacmi ise hızla büyüyerek Afrika’da 71,1 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır. Bunun 19,5 milyar doları SAA ülkelerinde bulunmaktadır. Türkiye’nin Afrika’daki doğrudan yatırımları (stok) 2003 yılında 100 milyon dolar iken 2019 yılında 6,5 milyar doları aşmıştır. Ekim 2015 tarihinde Financial Times’ta yayınlanan bir rapora göre; Afrika’daki doğrudan yabancı yatırımlar arasında en fazla istihdam yaratanın Türk yatırımları olduğu kaydedilmiştir.[3] Bu verilerin incelenmesi özellikle gelişmemiş olan ülkelerin bulunduğu coğrafyalarda yumuşak güç kullanımının yatırımlarda ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.
Nijer görüşmesinde Türk kamuoyunda yer alan haberlerde enerji kaynaklarının zenginliği ve kullanıma uygun olması göze çarpmaktadır. Nijer, zengin ve çeşitli enerji kaynaklarına sahip olmasına rağmen, bu kaynaklar yeterince değerlendirilememiştir. Bu kaynaklar arasında biyokütle (yakacak odun ve tarımsal atıklar, haneler tarafından yemek pişirmek için kullanılan ana kaynak), uranyum, maden kömürü, petrol, doğal gaz, hidroelektrik ve güneş enerjisi bulunmaktadır. Örneğin, Agadez’in kuzey bölgesinde yaklaşık 450.000 ton olduğu tahmin edilen uranyum rezervleri bulunmaktadır.
Nijer’in uranyum işletimi, Fransız AREVA Grubu’na bağlı iki şirket tarafından 1970’lerde başlamıştır. Üçüncü bir maden, 2007 yılında kurulan ve 2010 yılında faaliyete geçen SOMINA (Azelik Madencilik Şirketi) tarafından işletilmektedir. Şirketin %37,2’si Çin Ulusal Nükleer Şirketi (CNNC), %33’ü SOPAMIN, %24,8’i Çinli ZXJOY Invest ve %0,5’i Kore Kaynaklar Şirketi’ne (KORES) aittir. Üretim, 2011 yılında 100 ton uranyum metali ile başlamış ve 2015 yılında yıllık 700 ton kapasiteye ulaşmıştır. Bu üç şirket, yıllık ortalama 5.000 ton üretim yaparak Nijer’i Afrika’nın en büyük ve dünyanın dördüncü büyük uranyum üreticisi yapmaktadır. 2009 yılında kurulan IMOURAREN şirketi, Fransız AREVA Grubu (%66,65), SOPAMIN (%23,35) ve Nijer Devleti (%10) tarafından sahiplenmiştir. Şirket, 2012 yılında 5.000 ton yıllık üretim kapasitesi ile açılması planlanmıştı, ancak kurumsal değişiklikler nedeniyle proje başlamamıştır.[4]
Nijer’in kuzeyinde bulunan maden kömürü rezervleri 90 milyon tondan fazladır. Tahoua bölgesindeki Salkadamna’da yaklaşık 70 milyon ton rezerv bulunmaktadır. Elektrik üretimi ve yemek pişirme enerjisi için kömür briketleri üretimi amacıyla bir geliştirme projesi planlanmaktadır. Agadez bölgesindeki Anou Araren’de 1976 yılından beri işletilen 18 milyon tonluk başka bir maden sahası bulunmaktadır. Bu kömür, kuzey bölgesine elektrik enerjisi sağlayan bir termik santralde kullanılmaktadır.[5]
Nijer’in petrol rezervleri, tahminlere göre bir milyar varilden fazladır. Petrol üretimi, doğu havzasında yer alan Agadem bloğundaki petrol sahalarının devreye alınmasıyla 2011 yılının sonunda başlamıştır. Bu alan, Çinli CNPC şirketi tarafından, Nijer Hükümeti’yle imzalanan bir Üretim Paylaşım Sözleşmesi (PSC) temelinde işletilmektedir. Üretilen petrol, 30° API yoğunluğunun üzerinde hafif tipte bir petroldür. Petrol, Zinder’e kadar taşıyan 420 km’lik bir boru hattı aracılığıyla taşınır ve burada günlük 20.000 varil kapasiteli bir rafineride işlenir. Üretilen ürünler, Nijer Hidrokarbon Şirketi (SONIDEP) tarafından dağıtılmaktadır. Rafine ürünler, ağırlıklı olarak benzin, dizel yakıt ve sıvılaştırılmış doğalgazdır (LPG). Nijer topraklarında bulunan doğal gaz rezervleri yaklaşık 18,6 milyar m³ olarak tahmin edilmektedir. Ancak bu rezervlerin işletimi henüz başlamamıştır.[6]
Nijer’in hidroelektrik potansiyeli 280,5 MW olarak tahmin edilmektedir. Bu potansiyelin 130 MW’ı Kandadji’de, 122,5 MW’ı Nijer Nehri üzerindeki Gambou’da ve 26 MW’ı Mekrou’daki Dyondyonga’dadır. Mevsimlik nehirler ve Nijer Nehri’nin kolları üzerinde mikro hidro için uygun yerler de belirlenmiştir. Nijer’in tamamında güneş enerjisi potansiyeli bulunmaktadır. Ortalama insolasyon seviyesi 5 ila 7 kW/m²/gün olup, ortalama 8,5 saat güneş ışığı alınmaktadır. Türkiye’de güneşlenme süresinin ortalama 6-7 saat olduğu dikkate alınırsa Nijer’in enerji bakımından ne kadar zengin olunduğu söylenebilir. Güneyde 2,5 m/s ile kuzeyde 5 m/s arasında değişen rüzgâr hızları, su pompalamak için rüzgâr türbinleri kullanımına uygundur.[7]
Bu bilgiler ışığında Türk firmalarının ilerleyen dönemlerde Nijer ve Mali başta olmak üzere Orta Sahra ve Sahra Altı ülkelerde varlık göstermesi mümkündür. Bunun anahtarının ciddi, detaylandırılmış ve güncel verilerle beraber ciddi araştırma raporlarının hazırlanmasından geçtiği uzmanlar tarafından belirtilmektedir. Bununla beraber başta güneş enerjisi olmak üzere sanayi yatırımları bu ülkelerde ciddi kaynaklar sağlanmasının yolunu açabilir. Öte yandan uranyum konusunda iddialara Türkiye İletişim Başkanlığı tarafından yalanlama gelirken, petrol ve doğalgaz konusunda niyet beyanının imzalanması güçlü bir temel taşı olarak görülmektedir.[8]
[1] “Turkish foreign minister attends joint working group meeting in Niger.”, AA, https://www.aa.com.tr/en/africa/turkish-foreign-minister-attends-joint-working-group-meeting-in-niger/3277826, (Erişim Tarihi: 17.07.2024).
[2] “Etiyopya’da Türk Yatırımları 3 Milyar Dolara Yaklaştı”, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, https://www.deik.org.tr/basin-aciklamalari-etiyopya-da-turk-yatirimlari-3-milyar-dolara-yaklasti, (Erişim Tarihi: 17.07.2024).
[3] “TÜRKİYE-AFRİKA TİCARİ VE EKONOMİK İLİŞKİLERİ”, Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı, http://tabef.org/tr/bilateral-relations.html, (Erişim Tarihi: 17.07.2024).
[4] “The Energy Sector of Niger: Perspectives and Opportunities.”, Energy Charter Secretariat Knowledge Centre- By. Mr. Salifou GADO.
[5] Aynı yer.
[6] Aynı yer.
[7] Aynı yer.
[8] “Nijer ile Petrol ve Doğal Gaz Alanında İlişkiler Güçleniyor”, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, https://enerji.gov.tr/haber-detay?id=21331, (Erişim Tarihi: 17.07.2024).