Duma Seçimleri’nin Yansımaları

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Covid-19 salgını önlemleri kapsamında üç güne yayılan Duma Seçimleri, 17-19 Eylül 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Üç gün süren seçimin ardından sonuçlar, Rusya Merkez Seçim Komisyonu’nun sayımları tamamlamasından sonra açıklanmıştır. Seçim sonuçlarına göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in partisi olan Birleşik Rusya Partisi oyların %49,82’sini alarak birinci olmuştur. Rusya Federasyonu Komünist Partisi (KPRF) oyların %18,93’üyle ikinci, Rusya Liberal Demokrat Partisi (LDPR) ise oyların %7,55’ini alarak üçüncü olmuştur. Seçim barajını aşan partiler arasına %7,46 oy oranıyla Adil Rusya ve %5,32 oy oranıyla Yeni İnsanlar Partisi de girmiştir.

Seçim öncesindeki gelişmeler, sonuçların yansımalarına dair ipuçları da içermektedir. Özellikle de Putin’e muhalefetiyle bilinen ve büyük bir halk desteğini arkasına alan Aleksey Navalni, iktidar için ciddi bir rakip olarak tehlike arz etmekteydi. Çünkü Navalni, 2009 yılından itibaren ulusal/uluslararası medyada meydana gelen yolsuzlukları ortaya çıkarması ve Putin’i yoğun şekilde eleştirmesiyle ün kazanmıştı. Putin’in en büyük rakiplerinden biri olarak gösterilen Navalni, Putin hakkındaki iddialarından dolayı ceza almıştır. Bu nedenle de 2 Şubat 2021 tarihinden beri cezaevinde bulunmaktadır.

Navalni, Putin’e karşı muhalefetini hapisten de olsa sürdürmektedir. Nitekim “Akıllı Oylama” denilen bir hareketi başlatan Navalni, Ruslara akıllıca oy kullanma çağrısı yaparak Putin’in partisi olan Birleşik Rusya Partisi’nin bazı seçim bölgelerinde kaybetmesini sağlamak istemiştir. Fakat bu hareket, birtakım engellerle karşılaşmıştır. Seçimlerden birkaç gün önce Rusya’nın ekonomik yaptırım tehdidine boyun eğmek durumunda kalan Apple ve Google, “akıllı oylama” uygulamasını AppStore ve Google Play Store’dan kaldırmış ve uygulamanın internet sitesine de erişim kısıtlaması getirilmiştir.

Tüm bu kısıtlamalar ve engellemelerle birlikte girilen seçim atmosferi hem Rus muhalefeti hem de uluslararası kamuoyu tarafından tartışma konusu olmuştur. Seçim esnasında yaşanan ya da yaşandığı iddia edilen bazı olaylar da gündemde kendine geniş yer bulmuştur. Örneğin seçimin başlamasıyla beraber “online oy kullanma” sistemlerine dönük siber saldırıların gerçekleştiği iddia edilmiştir. Başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere, uluslararası camia Rusya’da gerçekleştirilen seçimi sorgulamış ve seçimin meşruiyetinin problemli olduğunu iddia etmiştir. Bu bağlamda Batı ülkelerinin basın organlarında olaya nasıl yer verildiğini incelemek de anlamlı olacaktır.

ABD menşeili gazetelerden biri olan Newsweek, üç gün süren seçimin baskı ve hilelere tanıklık ettiğini ve bunların da demokratik seçimi gölgelediğini öne sürmüştür.[1] Tıpkı ABD gibi İngiltere de seçimlerin “kabul edilemez” olduğunu dile getirmiştir. İngiliz gazetelerinden Financial Times, iktidar partisinin baskıcı politikalarının ve Navalni’yi sindirmesinin ardından oyları silip süpürdüğü[2] şeklinde bir haber yapmıştır.

Rusya ise bu noktada bazı açıklamalar yaparak seçimin meşruluğunu savunmuştur. Moskova, İngiltere’nin seçimlerle ilgili yaptığı olumsuz açıklamaları hem kendi içişlerine karışma olarak değerlendirmekte hem de yeni geçilen oylama sisteminde (e-oylama) verilen emeğin göz ardı edilmesine tepki göstermektedir.

Alman basınında ise Rusya’nın otokrasiye doğru gittiği ve yapılan seçimlerin gerçek bir seçim olmadığı fikri işlenmiştir. Seçimler hakkında, aslında iktidardaki güçlerin birbirlerinin saflarını daha da sıklaştırmasına yol açtığı yönünde ifadeler yer almıştır.[3] Benzer eleştiriler sadece dış basında değil; Rus basınında da çıkmıştır. Muhalefet kanadı oylamanın ülkenin yakın tarihindeki en hileli seçim olduğunu iddia etmiştir. Bağımsız istatistikçilerin analizlerine dayandırılan haberlerde iktidar partisinin aldığı oyların yarısının hileli olduğu belirtilmiştir.[4]

Sonuç olarak seçim öncesindeki ve sonrasındaki süreç göz önünde bulundurulduğunda, ülke içerisindeki muhalif gruplar ve Batılı ülkelerin birçoğu seçimlere dönük eleştirel bir yaklaşım içerisine girmişlerdir. Bunu yaparken de Rusya’daki seçim sürecinin yasaklarla başlamasını, seçim gözlemcilerine yönelik yaklaşımları ve sandıkların izlenebilirliğini sağlayan kameralarda yaşanan teknik aksaklıkları kanıt göstermişlerdir. Yaşanan tüm bu sürecin de “Batılı değerler bağlamında demokrasinin işleyişini” sorunlu hale getirdiğini iddia etmişlerdir.


Makalede yer alan görüşler, yazarın kişisel görüşleri olup, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nin (ANKASAM) yayın politikasını yansıtmayabilir.


[1] “Russia Accuses U.S. Of Hacking Its Election”, Newsweek, https://www.newsweek.com/russia-accuses-us-hacking-election-1631100?piano_t=1, (Erişim Tarihi: 21.09.2021).

[2] “Ruling Party Set to Sweep Russian Election After Navalny Crackdown”, Financial Times, https://www.ft.com/content/6f542eae-dbb9-4f94-a3f1-15efd1d1e260, (Erişim Tarihi: 20.09.2021)

[3]  “Opinion: The Russian Election Wasn’t One”, DW, https://www.dw.com/en/opinion-the-russian-election-wasnt-one/a-59241434, (Erişim Tarihi: 20.09.2021)

[4] “Statisticians Claim Half of Pro-Kremlin Votes in Duma Elections Were False”, The Moscow Times, https://www.themoscowtimes.com/2021/09/21/statisticians-claim-half-of-pro-kremlin-votes-in-duma-elections-were-false-a75102, (Erişim Tarihi: 21.09.2021)

Hüseyin YELTİN
Hüseyin YELTİN
Hüseyin Yeltin, Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunudur. Yüksek lisans eğitimini de Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda tamamlayan Yeltin, halihazırda Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı'nda doktora eğitimini sürdürmekte ve ANKASAM'ın çalışmalarına da katkıda bulunmaktadır.

Benzer İçerikler