Çin, kamuoyunun görüşünü almak üzere Siber Güvenlik Yasası’nda bir dizi taslak revizyon açıklamıştır. Çin Siber Uzay İdaresi’ne (CAC) göre bu taslak revizyonlar, yasanın diğer ilgili yasalarla uyumunu ve koordinasyonunu sağlamak ve yasal sorumluluk sistemini iyileştirmek üzere formüle edilmiştir. Taslaklar, siber uzaydaki birey ve kuruluşların meşru hak ve menfaatlerini daha fazla korumayı ve ulusal güvenlik ile kamu çıkarlarını gözetmeyi amaçlamaktadır. Ana revizyonlar arasında ağ operasyon güvenliği, siber uzay bilgi güvenliği, kişisel bilgiler ve önemli veri güvenliği ile ilgili yasal sorumluluklar yer almaktadır.[1]
Çin’in bu hamlesi siber güvenlik alanındaki yasal çerçeveyi güçlendirmeyi amaçlarken, aynı zamanda günümüz ihtiyaçlarına uygun bir yapının oluşmasını sağlamıştır. Kamuoyunun bu bağlamda görüşlerinin alınması ise yasanın kapsayıcılığını ve meşruiyetini artırmıştır. Çünkü siber güvenlik düzenlemeleri doğrudan teknoloji şirketlerini etkilediğinden, özellikle ilgili uzman ve araştırmacıların görüşlerinin bu bağlamda alınması, sektörel uyumun sağlanması ve yasanın etkinliği açısından da önemlidir. Böylece bu revizyonlar, hem ulusal güvenliği hem de kurumların haklarını koruyacaktır.
Siber Güvenlik Yasası’nın revizyonu, yeni dönemde siber güvenliğin ihtiyaçlarına uyum sağlamak için önemli bir girişim olmuştur. Giderek önemi artan küresel siber güvenlik durumu karşısında siber tehditleri tespit etme ve bunlara karşı savunma kabiliyetini daha da güçlendirmek ve ulusal düzeyde organize siber saldırılara etkili bir şekilde karşılık verebilmek son derece önemlidir. Bu yüzden tüm tarafların rollerini kapsamlı bir şekilde devreye sokmak ve derinlemesine bir ulusal siber güvenlik savunma sistemini ortaklaşa inşa etmek gerekmektedir.
Bu değişiklik, yasanın caydırıcı etkisini arttırmak, sorumluluk sistemini iyileştirmek, muafiyet mekanizmasını ve diğer yenilikçi girişimleri tanıtmak, ağ güvenliği alanındaki ilgili yasa ve yönetmeliklerin birlikteliğini güçlendirmek, yasanın caydırıcı etkisini ve uygulanmasını arttırmak, operatör kurumun ağ güvenliği yükümlülüklerini yerine getirme hevesini teşvik etmek suretiyle mevcut ağ güvenliği çalışmalarını bir araya getirmektedir. Bu sayede ulusal ağ güvenliğinin sürdürülmesi ve güçlü bir ağ ülkesinin inşası için daha sağlam bir hukukun üstünlüğü garantisi sağlayacaktır.[2]
Çin’de dijital alanın devlet kontrolünde şekillenme süreci 2017 yılındaki “Çin Siber Güvenlik Yasası” ile başlamıştır. Bu yasayla devlet kontrolü artmış ve dijital ekonomi üzerinde düzenleyici bir unsur ortaya çıkmıştır. Verilerin korunmasına yönelik güvenlik önlemleri artarken, devletin ağ güvenliğini sağlamak için belirli durumlarda verilere erişimini kolaylaştıran denetim yetkisi ise yabancı şirketlerin veri saklama ve işleme süreçlerini zorlaştırmıştır.
2021 yılında yürürlüğe giren “Çin Veri Güvenliği Yasası” ile devletin veriler üzerindeki yetkisi güçlenmiş, yurt dışına veri transferi ulusal güvenlik ve kamu çıkarlarını korumak adına sıkı denetime tabi tutulmuştur. Ayrıca aynı yıl yürürlüğe giren “Kişisel Bilgilerin Korunması Yasası” ile de bireylerin hakları güvence altına alınmıştır. Böylece Çin’in dijital alanında getirilen bu düzenlemeler, veri güvenliğini sağlarken Çin’in dijital egemenliğini de güçlendirmiştir. Dolayısıyla ulusal güvenlik riskleri azalmış, stratejik verilerin korunması, kontrolü pekiştirilmiş ve diğer ülkeler için örnek bir model oluşturulmuştur.
Bu düzenlemeler, Çin’in ekonomi ve teknoloji alanlarındaki uzun vadeli hedeflerine ulaşmasında önemli rol oynamıştır. Veri yerelleştirme ve sıkı güvenlik uygulamalarıyla yabancı firmaların uyum süreçleri zorlaşırken, yerli firmalar gelişim ve inovasyonlarda daha korumalı bir ortam elde etmiştir. Ayrıca siber güvenlik ve veri koruma yasaları, yerli firmalara yalnızca yerel piyasalarda değil aynı zamanda küresel piyasalarda da rekabetçi avantajlar sağlamıştır. Örneğin Huawei ve ZTE gibi telekomünikasyon şirketleri, devlet desteği sayesinde küresel ölçekte rekabet edebilecek teknolojik altyapılar geliştirebilmektedir.
Dahası Alibaba ve Tencent gibi Çin’in teknoloji ekosistemini büyük ölçüde şekillendiren şirketler, siber güvenlik altyapıları sayesinde uluslararası iş ortaklarına veya müşterilerine küresel pazarlarda güvenlik ve veri koruma sağlayabilmektedir. Yani Çinli firmaların yerli pazarlarda edindiği rekabet avantajı, siber güvenlik önlemleri sayesinde uluslararası pazarlarda da güven kazanmalarına, küresel teknoloji alanında yenilikçi ve etkin bir aktör olarak öne çıkmasına yardımcı olmuştur.
Sonuç olarak Çin’in hızla gelişen ve dünya çapında yapay zeka, 5G, yenilenebilir enerji, e-ticaret, uzay araştırmaları gibi alanlarda ses getiren teknolojisi, siber güvenlik ve veri koruma önlemlerini de gerekli kılmıştır. Dolayısıyla ulusal güvenliğin korunması ve ekonomik istikrarın, kalkınmanın sağlanması açısından bu alanlardaki faaliyetlerin önemi artmıştır. Böylece Çin, bu alanlarda kapsamlı yasalar ve politikalar geliştirerek ülkenin dijital güvenliğini ve ekonomisini korumayı amaçlamıştır.
Telekomünikasyon ve teknoloji sektöründe küresel liderlerden biri olan Huawei’de olduğu gibi 5G teknolojisine yapılan yatırımlarla yerli firma desteklenerek dünya genelinde pazar payı elde edilmiştir. Diğer bir taraftan Çin’in dijital güvenlik politikaları, ulusal çıkarları doğrultusunda ekonomik ve siyasi istikrarı sürdürmeyi amaçlamaktadır ve Çin’in uluslararası arenadaki konumunu güçlendirmeye yönelik stratejilerindendir.
[1] “China seeks public opinions on draft revision to cybersecurity law”, Xinhua News Agency,https://english.news.cn/20250329/325c274cf0b84470be5d1cbed19c0fb6/c.html, (Erişim Tarihi: 31.03.2025)
[2] “专家解读|完善法律责任制度 筑牢网络安全屏障”, Cyberspace Administration of China, https://www.cac.gov.cn/2025-03/28/c_1744866206378167.htm, (Erişim Tarihi: 31.03.2025).