Çin’in Sahra Altı Afrika’daki enerji ve altyapı gibi kilit sektörlerde artan yatırımları dikkat çekmektedir. Bu bağlamda Afrika, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nde önemli bir yer tutmaktadır. Örneğin Çin, Zimbabve’nin endüstriyel ortamında önemli bir oyuncu olarak konumlanmaktadır. Bölgede enerji, çelik ve mineral işleme için bir merkez haline gelecek olan Palm River Enerji Metalurji Endüstri Parkı’na yapılan 3,6 milyar ABD doları tutarındaki yatırım, bunun kayda değer bir örneğidir. Bu mega proje sadece Zimbabve’nin kömür, demir cevheri ve krom gibi geniş doğal kaynaklarına bir yanıt değil, aynı zamanda Afrika’nın sanayileşmesinde de kritik bir stratejik konum oluşturma çabasıdır.
Çin’in en büyük şirketlerinden birisi tarafından desteklenen proje, parkı 12 yıl içinde beş aşamada inşa etmeyi planlamaktadır. Park 5.163 hektarlık (12.758 dönüm) bir alanı kapsayacaktır. Yatırım, Çin’in Zimbabve’yi Güney Afrika bölgesinde önemli bir çelik ve krom üreticisi haline getirme arzusuna işaret etmektedir. Çin’in Zimbabve’deki bu yatırımı, Afrika’yı küresel bir üretim merkezi haline getirmeye yönelik daha geniş bir stratejinin parçasıdır. Zimbabve’deki sanayi parkı ve kıta genelindeki benzer projeler, Çin’in Afrika’nın kaynaklarını Afrika halkı için nasıl etkin şekilde kullandığını göstermektedir.[1]
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin de Çin’le ilişkileri gelişmektedir. Güney Afrika Hükümeti, çeşitli sektörlerde Çin’le işbirliğini derinleştirme arzusunu dile getirmiştir. Güney Afrika, 2025 yılında sanayi ve enerji sektörlerinde Çin’le ilişkilerini güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu ortaklık, Güney Afrika’nın ekonomik zorluklarını ele almak için çok önemli olarak görülmektedir. Çin’in G20 gibi büyük uluslararası etkinlikleri düzenleme konusundaki deneyimi, özellikle 2025 yılında G20 Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaya hazırlanan Güney Afrika için değerli görülmektedir. Bu işbirliği sadece ekonomik bir ortaklık olarak değil, aynı zamanda Güney Afrika’nın diplomatik bir ittifak olarak da ortaya çıkmaktadır.
Güney Afrika ve Çin’in iklim değişikliği, yenilenebilir enerji ve elektrik sıkıntısıyla mücadele gibi kritik konularda da işbirliği yapması beklenmektedir. Afrika Birliği’nin bölgesel kalkınmaya odaklanan Gündem 2063’ü, özellikle Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında altyapı geliştirme konusunda Çin’in desteğinden faydalanmayı amaçlamaktadır. Çin yatırımlarının ayrıca Güney Afrika ve Afrika kıtasının geneli için öncelikli olan yeşil enerji ve iklim esnekliği gibi alanlarda da artması beklenmektedir.[2]
Çin’in Afrika’daki etkisi Zimbabve ve Güney Afrika ile sınırlı değildir. Tüm kıta, özellikle enerji sektöründe Çin yatırımlarının artışı görmektedir. Afrika, 2025 yılında enerji altyapısını güçlendirmek için Çinli yatırımcılara aktif olarak teklif götürmektedir. Güney Afrika’daki Afrika Enerji Odası, kıtanın enerji sektörünü tartışmak ve petrol ve gaz, madencilik ve yenilenebilir enerji projelerine odaklanarak yatırım fırsatlarını vurgulamak üzere Şanghay’da bir foruma ev sahipliği yapmıştır. Bu forum, Çinli şirketlerin Afrika’nın enerji ortamındaki artan önemini göstermiştir.[3]
Çin Ulusal Açık Deniz Petrol Şirketi (CNOOC) ve Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) gibi firmalar, Doğu Afrika’daki petrol ve gaz projelerine büyük yatırımlar yapmışlardır. Önemli projeler arasında Fransız TotalEnergies ile birlikte geliştirilen Doğu Afrika Ham Petrol Boru Hattı’nın yanı sıra Mozambik’teki Coral South Yüzer Sıvılaştırılmış Doğal Gaz geliştirme projesi de yer almaktadır. Bu projeler, Afrika’nın ekonomik kalkınmasını teşvik ederken Çin’in kendi endüstriyel büyümesini desteklemek için enerji kaynaklarını güvence altına alma hedefiyle birlikte yürümektedir.
Çin’in Afrika’ya özellikle de enerji sektörüne yaptığı yatırımlar sadece kaynakların çıkarılmasıyla ilgili değil aynı zamanda daha geniş bir jeopolitik stratejinin de parçasını oluşturmaktadır. Çin’in Afrika’ya katılımı, küresel etkisini güçlendirmek, enerji güvenliğini artırmak ve kendi ekonomik büyümesi için hayati önem taşıyan kilit kaynaklara erişimi de sağlamaktadır. Çin, Afrika ülkeleriyle yakın ekonomik ilişkiler geliştirerek kendisini kıtadaki Batı etkisine karşı bir denge unsuru olarak da konumlandırmaktadır.
İleriye dönük olarak Çin-Afrika ilişkilerinin daha da derinleşmesi beklenmektedir. Altyapı yatırımlarının devam etmesinin yanı sıra enerji sektöründe genişletilmiş işbirliği potansiyeli muhtemelen gündeme hakim olacaktır. Afrika ülkeleri ile Çin arasındaki ekonomik ve jeopolitik bağların endüstriyel büyümeyi teşvik etmesi ve enerji erişimini iyileştirmesi beklenmektedir. Çin sermayesi, teknolojisi ve uzmanlığının etkisi önümüzdeki yıllarda Afrika’nın ekonomik manzarasını dönüştürmesi muhtemeldir. Bu büyüyen ilişki, önemli karşılıklı faydaların yanı sıra Afrika’nın küresel düzendeki yerini yeniden şekillendirebilecek daha derin jeopolitik değişimler için de potansiyel barındıran bir ilişkidir.
[1] “Is China’s growing Zimbabwe alliance key to its bigger plans for southern Africa?”, SCMP, https://www.scmp.com/news/china/diplomacy/article/3300583/chinas-growing-zimbabwe-alliance-key-its-bigger-plans-southern-africa, (Erişim Tarihi: 28.02.2025).
[2] “South Africa eyes stronger relations with China in 2025”, China Daily, https://global.chinadaily.com.cn/a/202502/05/WS67a2be17a310a2ab06eaa282.html, (Erişim Tarihi: 28.02.2025).
[3] “Africa eyes investments in energy sector”, China Daily, https://www.chinadaily.com.cn/a/202502/21/WS67b7dd3ca310c240449d67e7.html,(Erişim Tarihi: 28.02.2025).