Çin-Ortadoğu Ekseninde Enerji Ortaklıkları

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Çin’in Ortadoğu coğrafyasına olan ilgisi son yıllarda önemli ölçüde artmıştır. Pekin, artan enerji ihtiyacı ve Kuşak ve Yol Girişimi’nin gereklilikleri doğrultusunda bölge ülkeleriyle olan münasebetlerini geliştirmiştir. Bölgenin iki önemli ülkesi olan Irak ve Suudi Arabistan, Çin’in ana petrol tedarikçisi konumundadır. Bölge ülkeleri için de Pekin, ana ticaret ortağı statüsündedir. Dolayısıyla Çin yatırımlarına ilişkin olumlu bir yaklaşım söz konusudur.

Bu kapsamda 20 Haziran 2023 tarihinde Katar ile Çin’in ikinci büyük sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tedarik anlaşmasını yapma hazırlığında olduğunun duyurulması mühimdir. Pekin, enerji ihtiyacı yüksek bir aktör olarak dünyanın en büyük LNG ihracatçılarındandır. Bu bakımdan Katar’ın bir yıldan kısa bir süre içinde Çin devlet kontrolündeki bir şirketle ikinci bir büyük gaz tedarik anlaşması yapmaya hazırlanması mühimdir. Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) ve QatarEnergy’nin Çin’in Körfez ülkesinden yılda 4 milyon ton LNG satın alacağı 27 yıllık bir anlaşma imzalaması gündemdedir. Buna göre CNPC, Katar’ın dünyanın en büyük doğalgaz rezervuarı olan Kuzey Sahası’ndaki genişleme projesindeki LNG trenlerinden birinde de girişim ortağı olarak %5 hisse alacaktır.[1]

2016 yılında Çin Devlet Bakanı Şi Cinping’in Ortadoğu’ya gerçekleştirdiği ilk ziyaretin ardından ikili ilişkiler ve işbirliği konusunda stratejik aşamalar katedilmiştir. Kuşkusuz işbirliğinin temel yapıtaşlarından biri de enerji olmuştur. Ardından Pekin, bölgeye yönelik politikasını 2016 tarihli “Çin’in Arap Ülkelerine Yönelik Politika Belgesi” başlıklı ilk Arap politika belgesi, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında şekillenen Deniz İpek Yolu’nu içeren 2015 “Vizyon ve Eylem Planı” ve 2018 yılındaki “Çin-Arap Yürütme Deklarasyonu” çerçevesinde geliştirmiştir. Mevzubahis belgelerde yer alan işbirliği çerçevesi, Ortadoğu’da ticaret, yatırım, enerji ve altyapı alanlarına odaklanmaktadır.[2]

Bununla birlikte 12 Haziran 2023 tarihinde düzenlenen Arap-Çin İş Konferansı ve Çin-Arap Zirvesi gibi platformlar da taraflar arasındaki münasebetlerde kilit öneme sahiptir. Bu toplantılar vesilesiyle temelinde enerji sektörünün de yer aldığı birçok alanda muhtelif anlaşmalar imzalanmaktadır.

Çin’in Ortadoğu kapsamındaki bölgesel güvenlik vizyonu; enerji güvenliği ve ekonomik ilişkilerle ilgili politikalardan küresel güvenlik için bir Çin inisiyatifi geliştirmeye doğru ilerlemektedir. Bir yandan enerji işbirliği güçlendirilirken; diğer taraftan karşılıklı ortaklıklar stratejik bağlar aşamasına taşınmaktadır. Bu sayede bölgesel sorunlarda rol oynama kabiliyetini geliştiren bir Pekin vardır.

İkili işbirliğinin temelini oluşturan enerji ortaklığı noktasında yıllar içinde yaşanan gelişmeler, yeni anlaşmaların da altyapısını oluşturmaktadır. İmzalanan son Katar-Çin Anlaşması da bunu doğrulamaktadır. Zira ikili arasında bir yıl dolmadan aynı konuda ikinci anlaşma sağlanmıştır. Çeşitli veriler ve elde edilen bulgular da Pekin-Ortadoğu enerji ortaklığının artarak devam edeceğine işaret etmektedir. Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu’nun 2019 yılı raporuna göre Çin, günde yaklaşık 8,4 milyon varil petrol ithal ederken; bunun 3,9 milyon varilini Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri karşılamaktadır.[3]

Bununla birlikte Çin, Suudi Arabistan’ın en büyük ticaret ortağıdır. Riyad, ham petrol ithalatının %40’ından fazlasını Pekin’e yapmaktadır. Ayrıca Çinli yetkililer Suudi Arabistan’da 2022 yılının Aralık ayında on milyarlarca dolar değerinde mutabakat zaptı imzalanmış ve taraflar; siyaset, ekonomi, ticaret ve yatırım gibi 18 alanda 182 işbirlikçi tedbiri içeren kapsamlı bir işbirliği planı yapmıştır. Dolayısıyla bölgeden de Çin’e yönelik bir ilgi vardır.[4]

Bir başka bölge ülkesi olan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de Çin’le olan enerji ortaklığını güçlendirmektedir. Pekin ile Abu Dabi arasında 2023 yılının Mart ayında yuan cinsinden ilk doğalgaz ihracatı anlaşması yapılmıştır. Pekin’in 2022 yılının Kasım ayında Katar’dan LNG ithal etmek için yaptığı 60 milyar dolarlık tarihi anlaşmanın ardından yaşanan bu gelişme, Ortadoğu-Çin enerji ortaklığı açısından stratejik öneme sahiptir. Ayrıca Pekin merkezli Asya Altyapı Yatırım Bankası, çok taraflı hareketin gündemini desteklemek için 2023 yılının Nisan ayında Abu Dabi’de ilk dış ofisini açmıştır. Ofisin “önemli ve stratejik bir merkez” olması amaçlanmıştır. [5]

Son olarak 9 Haziran 2023 tarihinde Irak’ın devlete ait Missan Oil Company (MOC) şirketi ile Çin şirketi Geo-Jade arasında Maysan Eyaleti’nde bulunan Huwaiza Bloğu’nu geliştirmek için görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Pekin, Bağdat’la geliştirdiği ilişkiler çerçevesinde enerji ithalatının yanı sıra altyapı çalışmaları da yürütmektedir. Halihazırda yapımı devam eden yeni projeler de bulunmaktadır. Dolayısıyla taraflar arasında yalnızca ticari-iktisadi nitelikli bir bağ yoktur. Bölgenin önemli bir yatırımcısı olarak Çin, enerji projelerine ve yatırımlarına özel önem göstermektedir.

Özetle Çin’in petrol ithalatının yarısından fazlası, Ortadoğu bölgesinden temin edilmektedir. Bu durum, Pekin’in Körfez ülkeleri başta olmak üzere diğer bölge devletleriyle olan yakınlığını arttırmasını beraberinde getirmektedir. Bilhassa son yıllarda, Çin’in büyük ölçekli çeşitli altyapı projelerine yaptığı yatırımların artmasıyla taraflar arasındaki ilişki, ticaretin ötesine geçmiştir. Ekonomik ilişkiler derinleşirken; Pekin, bölgesel meselerde rol oynamaya yönelik strateji de izlemeye başlamıştır. Bu kapsamda Çin’in son zamanlarda Suudi Arabistan ile İran arasındaki ilişkilerin yeniden başlamasında oynadığı rol, bölgede büyük bir değişime ve Çin’in buradaki stratejik rolüne dair önemli ipuçları vermektedir. Enerji ortaklıklarının da gerek yatırım gerekse de ticaret kapsamında gelişmeye devam edeceği söylenebilir. Kuşak ve Yol Girişimi’nin de bir parçası olarak Pekin’in bölgeyle kurduğu güçlü bağı daha stratejik noktalara taşıyacağı öne sürülebilir.


[1] “Qatar Set to Strike Second Big LNG Supply Deal With China”, Financial Times, https://www.ft.com/content/4a647749-c88e-4819-9d06-f4cb30579be5, (Erişim Tarihi: 20.06.2023).

[2] “الاستراتيجية الصينية في الشرق الأوسط من منظور تحليلي”, Strategiecs, https://strategiecs.com/ar/analyses/الاستراتيجية-الصينية-في-الشرق-الأوسط-من-منظور-تحليلي, (Erişim Tarihi: 20.06.2023).

[3] Aynı yer.

[4] “الصين من أمن الطاقة إلى السياسة”, Independent Arabia, https://www.independentarabia.com/node/434296/آراء/الصين-من-أمن-الطاقة-إلى-السياسة, (Erişim Tarihi: 20.06.2023).

[5] “بلومبرغ: هكذا تتسلل الصين ببطء إلى الشرق الأوسط”, Asharq Business, https://www.asharqbusiness.com/article/49518/بلومبرغ-هكذا-تتسلل-الصين-ببطء-إلى-الشرق-الأوسط/, (Erişim Tarihi: 20.06.2023).

Şeyma KIZILAY
Şeyma KIZILAY
Şeyma KIZILAY, 2016 yılında Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2019 yılında Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası İlişkilerde Ulus İnşası Bağlamında Irak Örneği” başlıklı teziyle almıştır. Doktora eğitimine Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda devam eden Kızılay, tez aşamasındadır. Başlıca çalışma alanları; güvenlik, terörizm, Afganistan ve Pakistan’dır. Kızılay, iyi derecede İngilizce ve orta seviyede Arapça bilmektedir.

Benzer İçerikler