Analiz

Çin-Kamboçya İlişkilerinde Jeopolitik Denge Arayışları

Kamboçya, Çin’in Asya-Pasifik stratejilerinde kilit bir askeri ortak olarak ön plana çıkmaktadır.
ABD’nin demokrasi odaklı söylemleri ve yaptırımlarının Kamboçya’da nispeten sınırlı bir etki yarattığını söylemek mümkündür.
Günümüzde Hun Manet liderliğindeki Kamboçya, babası Hun Sen’in başbakanlık döneminde temellerini attığı güçlü Çin ilişkilerini sürdürmektedir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Çin-Kamboçya ilişkileri, son yıllarda ekonomik işbirliği, askeri bağlar ve jeopolitik uyumla şekillenmiş ve Asya-Pasifik’teki dengelerin yeniden tanımlanmasında önemli bir rol oynamıştır. 4 Aralık 2024 tarihinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Kamboçya Halk Partisi (CPP) Başkanı ve Senato Başkanı Hu Sen ile Pekin’de bir araya gelmiş ve iki ülke arasındaki sağlam dostluğun pekiştirilmesi için karşılıklı destek çağrısında bulunmuştur.[1] Kuşak ve Yol Girişimi’nin stratejik bir parçası ve Güneydoğu Asya’da bir müttefik olarak Kamboçya, Çin için büyük önem arz etmektedir. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’yle (ABD) ilişkilerinde de hassas bir denge politikası izleyen Kamboçya, iki büyük güç arasında jeopolitik bir merkez haline gelmiştir.

Çin-Kamboçya ilişkilerinin en sağlam noktası olarak askeri işbirliğinden ve Güney Çin Denizi’ndeki stratejik ortaklıktan bahsetmek isabetli olacaktır. Kamboçya, Çin’in Asya-Pasifik stratejilerinde kilit bir askeri ortak olarak ön plana çıkmaktadır. Ream Deniz Üssü’nün modernizasyonu ve Çin’in Kamboçya’ya savaş gemisi hibesi, bu askeri işbirliğinin önemli göstergelerindendir.[2] Çin’in bu üssü askeri operasyonlar için kullanacağına dair iddialar bölgesel ve küresel gerilimleri artırmış olsa da Kamboçya, bu konuya ilişkin iddiaları reddetmiştir. Öte yandan ABD, Kamboçya’ya askeri eğitim programlarını yeniden başlatmayı ve ekonomik işbirliğini artırmayı planlamaktadır.[3]

Çin-Kamboçya askeri işbirliği, yalnızca bölgesel güvenlik açısından değil, aynı zamanda Güney Çin Denizi üzerindeki egemenlik mücadeleleri bağlamında da stratejik bir öneme sahiptir. Kamboçya’nın bu zamana kadar Güney Çin Denizi konusunda genelde Çin’i destekleyen bir tutum sergilediği söylenebilir, ancak bu tutum açıkça ifade edilmekten ziyade dolaylı bir destek şeklindedir. Özellikle Hun Sen döneminde Kamboçya, ASEAN içinde Güney Çin Denizi’nde Çin’e destek veren bir politika benimsemiştir. Hun Sen’den sonra başbakanlık görevini devralan oğlu Hun Manet de mevcut başbakanlık döneminde Kamboçya’nın bu yaklaşımını tamamen değiştirmemiştir. Buna ek olarak Hun Manet, dış politikada ASEAN’ı öncelikli hale getirerek bölgesel işbirliğini artırma niyetini dile getirmiştir.[4] Bu durum, Kamboçya’nın Güney Çin Denizi gibi hassas konularda daha dikkatli ve dengeli bir politika izleme potansiyeline işaret etmektedir. ASEAN’ın ekonomik entegrasyonunu ve Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) gibi anlaşmaların önemini vurgulaması, Kamboçya’nın bu doğrultuda yalnızca Çin’e bağımlı kalmak istemediğini gösterebilir. Kamboçya hâlâ genel olarak Çin yanlısı bir çizgide yer almakla birlikte Hun Manet’in liderliği altında bu politikanın daha fazla denge içermesi ve ASEAN bağlamında yeniden şekillenmesi mümkün görünmektedir.

Kamboçya, Çin’le yakın ekonomik ve askeri işbirliğini sürdürürken diğer taraftan ABD ile ticari ve diplomatik ilişkilerini korumak için de dikkatli bir denge politikası izlemektedir. Özellikle 2023’te Başbakan Hun Manet’in göreve gelmesi, bu dengeyi yeniden tanımlamak için bir fırsat olarak değerlendirilmiştir ve ABD, Kamboçya’yla ilişkilerini yeniden canlandırmaya çalışmıştır.[5] Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da Hun Manet’in ABD Kara Harp Okulu mezunu olmasıdır. Bu, Washington için diplomatik avantaj olarak görülmektedir.[6]

ABD, demokrasi ve insan hakları odaklı politikalarıyla Kamboçya’yı eleştirmeye devam etse de bu ülkenin bölgesel stratejik önemini göz ardı etmediği görülmektedir. Öte yandan ABD, Kamboçya’daki Ream Deniz Üssü’nün modernizasyonu konusunda da endişelerini dile getirmiştir. Kamboçya’nın bu iddiaları reddetmiş olmasına rağmen ABD, Çin’in bu üssü Güneydoğu Asya’da askeri nüfuzunu artırması için stratejik bir nokta olarak kullanabileceğini düşünmektedir.

Tüm bunlara rağmen ABD’nin demokrasi odaklı söylemleri ve yaptırımlarının Kamboçya’da nispeten sınırlı bir etki yarattığını söylemek mümkündür. Bu durum, Çin’in ekonomik ve diplomatik desteğiyle Kamboçya’nın kendi yönetim modelini sürdürebilmesine olanak tanımaktadır. Kamboçya her iki güçle olan ilişkilerini dikkatli bir şekilde yöneterek bağımsızlığını koruma ve ekonomik kalkınmasını sürdürme stratejisini benimsemektedir. Kamboçya’nın bu denge politikası, Güneydoğu Asya’nın stratejik dengesinin bir parçası olarak önemini korumaktadır. Çin yatırımları ve ABD’nin diplomatik çabaları, ülkenin gelecekteki pozisyonunu şekillendirecek önemli unsurlar olarak görülmektedir.

Çin, Kamboçya’nın en büyük ticaret ve yatırım ortağıdır. ABD’nin desteklerine karşın Çin’in hem askeri yardımları hem de altyapı projelerine yaptığı büyük yatırımlar, Kamboçya’nın kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadır. Kamboçya, Asya-Pasifik stratejilerinde ve Kuşak ve Yol Girişimi’nde de Çin için vazgeçilmez bir ortak olarak öne çıkmaktadır. Ancak bu ilişkinin sürdürülebilirliği, Kamboçya’nın denge politikasını başarıyla uygulamasına ve ekonomik şeffaflığı artırmasına bağlıdır.

Günümüzde Hun Manet liderliğindeki Kamboçya, babası Hun Sen’in başbakanlık döneminde temellerini attığı güçlü Çin ilişkilerini sürdürmektedir. Çin’in sağladığı mali ve askeri destek, bu ilişkinin temelini oluştururken Manet, “Tek Çin” politikasına bağlılıklarını ve Kuşak ve Yol Girişimi gibi projelerde yer alacaklarını yaptığı açıklamalarda teyit etmiştir. Ancak bu doğrultuda Kamboçya’nın dış politikada daha dengeli bir yaklaşım izleme eğiliminde olduğuna dair işaretler bulunmaktadır. Manet, Kamboçya’nın tek bir güce bağımlılığını azaltmak adına ittifaklarını çeşitlendirmesi gerektiğini ifade etmiş ve ABD ile Batılı ülkelerle ilişkileri güçlendirme isteğini vurgulamıştır. Batılı diplomatlarla yapılan son görüşmeler, özellikle ekonomik kalkınma ve yönetişim alanlarında bağların kuvvetlendirilmek istendiğini göstermektedir. Ayrıca Manet’in ASEAN önceliği, ekonomik entegrasyon ve RCEP gibi çok taraflı anlaşmaların önemini ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak Kamboçya-Çin ilişkileri güçlü kalsa da Hun Manet’in daha dengeli bir dış politika izlemeyi hedeflediğini söylemek mümkündür. ABD ile Çin arasında denge kurmaya çalışan Kamboçya, bu iki güçle ilişkilerinde uzun vadeli riskleri ve fırsatları dikkatlice değerlendirmek zorundadır. Bu bağlamda Çin-Kamboçya ilişkileri, bölgesel stratejik dengelerin yeniden tanımlanmasında kritik bir rol oynamaya devam edecektir.


[1] The National People’s Congress of the People’s Republic of China, “Xi holds talks with Cambodia’s senate president Hun Sen”, Headlines, http://en.npc.gov.cn.cdurl.cn/2024-12/04/c_1050333.htm, (Erişim Tarihi: 10.12.2024).

[2] Walker, T., “China builds strategic South China Sea foothold in Cambodia”, Dw.com, https://www.dw.com/en/china-builds-strategic-south-china-sea-foothold-in-cambodia/a-69205691, (Erişim Tarihi: 10.12.2024).  

[3] Sun, N., & Meyn, C., “Embracing China, new Cambodian PM approached by US.”, Voice of America, https://www.voanews.com/a/embracing-china-new-cambodian-pm-approached-by-us-/7554083.html, (Erişim Tarihi: 10.12.2024).

[4] Rim, S., “Cambodia’s foreign policy under new prime minister Hun Manet”, ThinkChina, https://www.thinkchina.sg/politics/cambodias-foreign-policy-under-new-prime-minister-hun-manet, (Erişim Tarihi: 10.12.2024).

[5] Aynı yer.

[6] Rim, S., “Opinion: Why the US is suddenly going soft on Cambodia”, South China Morning Post. https://www.scmp.com/opinion/asia-opinion/article/3269812/why-us-suddenly-going-soft-cambodia,  (Erişim Tarihi: 10.12.2024).

Simay GÜZEL
Simay GÜZEL
Simay Güzel, 2024 yılında Hacettepe Üniversitesi İngilizce Mütercim ve Tercümanlık Bölümü'nden yüksek şeref öğrencisi olarak mezun olmuştur. Şu anda Zhejiang Üniversitesi Çağdaş Çin Çalışmaları Bölümü yüksek lisans öğrencisidir. Başlıca ilgi alanları Çin dış politikası ve uluslararası ilişkilerdir. İleri seviye İngilizce, orta seviye Çince, başlangıç seviyesinde Almanca ve Fransızca bilmektedir.

Benzer İçerikler