Pasifik Adaları, kıyıdaş ülkelerin çakışan Münhasır Ekonomik Bölgeleri (MEB), deniz ve hava trafiğindeki merkezi konumu ve bölgedeki Amerika Birleşik Devletleri (ABD)-Çin rekabeti nedeniyle ekonomik ve stratejik olarak öne çıkmaktadır.[1] Polinezya, Pasifik’teki üç büyük adalar grubundan birini temsil etmektedir. Çin, Polinezya’da bulunan diğer ülkelerle olduğu gibi Samoa, Tonga ve Tuvalu ile de ilişkilerini giderek derinleştirmektedir. Bu durum, özellikle Çin-ABD rekabeti bağlamında dikkat çekici bir stratejik hamle olarak öne çıkmaktadır. Bu bölgede yapılan işbirlikleri ve mevcut örgütlerin yanı sıra Türkiye’nin de Diyalog Ortağı olduğu Pasifik Adaları Forumu, bölgesel liderlik ve diplomasi açısından büyük önem taşırken, bu forumun etrafındaki rekabetin arttığı görülmektedir. Bu üç ülkenin Çin’le ilişkileri, bölgedeki ABD etkisini dengelemek isteyen Pekin için kritik bir öneme sahiptir.
ABD ve diğer bazı ülkelerin bu coğrafyada sömürgeci kimlikleriyle faaliyet göstermiş olmaları, bu coğrafyanın yeterince gelişememesine sebep olmuştur. Nükleer ve çeşitli silah denemeleri yüzünden halen sağlık sorunları yaşayan halklar, diğer yandan da iklim krizinin sonuçlarıyla boğuşmaktadır. Çin’in Pasifik’te diplomatik misyonlarını artırması ve ekonomik yardım programlarını genişletmesi, ABD’nin bölgedeki nüfuzunu zayıflatma hedefi taşımaktadır. ABD ise Pasifik Adaları’ndaki etkisini artırmak için iklim değişikliği yardımları ve güvenlik işbirliklerini devreye sokmaktadır. Samoa, Tonga ve Tuvalu, bu iki büyük güç arasında denge politikaları uygulamaya çalışmaktadır.
ABD’nin zamanında Çin’in bölgedeki etkisini hafife alması ve Çin’in bu bölgede nüfuzunu artırmasıyla 2010 yılından itibaren ABD’nin bu bağlamda bölgeye ağırlık vermesi söz konusu olmuştur. 2018 yılına gelindiğinde Çin’in bu bölgede en fazla ekonomik yatırım yaparak nüfuz alanını artırdığı ülkeler Cook Adaları, Samoa ve Tonga olmuştur.[2] Polinezya’nın daha çok batı kısmında yer alan Samoa, Tonga ve Tuvalu, Pasifik’te küçük ada ülkeleri olmalarına rağmen Çin-ABD rekabetinin önemli sahnelerinden biri haline gelmiştir. Son dönemde yaşanan gelişmeler de bu bağlamda dikkat çekicidir.
Samoa, Çin’le uzun süredir dostane ilişkiler yürütmektedir. 26 Kasım 2024 tarihinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Samoa Başbakanı Fiame Naomi Mata’afa bir araya gelmiş, dostluk ilişkilerini çeşitli açıklamalarla vurgulamıştır.[3] Çin, Samoa’ya altyapı projeleri ve sağlık hizmetleri dahil olmak üzere büyük çaplı yardımlar sağlamaktadır. Çin’in sunduğu bu yardımlar, Samoa’nın ekonomik kalkınmasını desteklerken, aynı zamanda ülkenin Pekin’e olan bağımlılığını artırmaktadır.
ABD ve Avustralya gibi ülkeler, Çin’in ekonomik yardımları stratejik bir nüfuz aracı olarak kullanmasından endişe duymaktadır. Samoa, özellikle ABD’nin Güney Pasifik’teki etkinliğini dengelemeye çalışan Çin için önemli bir diplomatik ortak haline gelmiştir.[4] Çin, Samoa ile ekonomik kalkınma projelerini güçlendirirken ABD’nin bölgedeki etkisini sınırlamak için diplomatik ilişkilerini artırmaya devam etmektedir. Samoa, Çin’den finansal destek alırken, ABD’nin güvenlik odaklı işbirliklerine açık olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda bölgedeki ABD müttefikleriyle koordineli bir strateji yürüterek denge politikası izlediği söylenebilir.
Tonga’nın Çin’le ilişkileri, büyük ölçüde ekonomik destek ve altyapı yatırımlarıyla şekillenmiştir.[5] Çin ise söz konusu ülkeyle diplomatik bağlarını güçlendirmek için hibeler ve kamu projeleri sunmaktadır. Öte yandan ABD ve müttefikleri, Tongalı liderlerle siyasi bağı güçlendirmek için yeni stratejiler geliştirmeye çalışmaktadır. ABD, Tonga’ya iklim değişikliği yardımları ve askeri işbirliği teklifleri sunmaktadır. Tonga ayrıca Avustralya ve Yeni Zelanda ile ortak çalışarak Çin’in ekonomik etkisini bir nebze de olsa dengelemeye çalışmaktadır. Fakat tüm bunlar, ABD’yi Çin’in yatırımlarına karşı ekonomik açıdan dezavantajlı hale getirmekten alıkoyamamaktadır.
Son olarak Tuvalu’nun Çin-Tayvan mücadelesi açısından önemli bir aktör olduğu aşikardır. Tuvalu, halen Tayvan’ı resmi olarak tanıyan az sayıdaki ülkeden biridir. Tuvalu’nun Tayvan ile uzun süredir devam eden dostane ilişkisi Çin’in Tuvalu’yu ekonomik ve diplomatik yollarla kendi tarafına çekmesini zorlaştıran bir faktör olmuştur. Öte yandan Tuvalu’nun iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası desteğe ihtiyaç duyması, Çin’e karşı daha dikkatli bir politika izlemesine neden olmuştur. ABD’nin ise Tuvalu’yu Tayvan’ı destekleyen bir ülke olarak konumlandırarak bu durumu Çin’e karşı bir avantaj olarak kullanmaya çalıştığı gözlemlenmektedir.[6]
Son dönemde Samoa, Tonga ve Tuvalu’nun Çin-ABD rekabeti bağlamındaki stratejik önemi Pasifik’teki büyük güçlerin etkisiyle artmıştır. Bu ülkelerdeki gelişmeler, bölgenin jeopolitik çatışmanın merkezine yerleştiğini göstermektedir. Tonga’da düzenlenen 2024 Pasifik Adaları Forumu, Çin’in etkisini artırma çabalarını ve ABD’nin buna karşı hamlelerini gözler önüne sermiştir. Çin’in, Tayvan’ın Pasifik Adaları Forumu’ndaki “Geliştirme Ortağı” statüsünü hedef alması Pekin’in bölgedeki diplomatik etkisini artırma stratejisini açıkça gösterirken, ABD ve müttefiklerinin Tayvan’ın katılımını savunması Çin’e karşı direnç sergileme niyetlerini göstermiştir.[7] Forumda yaşanan bu tür gerilimler, bölgenin ABD-Çin rekabetinde bir cephe hattı haline geldiğini teyit eder niteliktedir.
Çin’in forumdaki tutumu, Pasifik Adaları’nda Pekin yanlısı ülkelerin artabileceğini göstermektedir. Öte yandan ABD müttefikleri ve Tayvan’ı tanıyan Tuvalu gibi ülkeler, ABD’den gelen destekleri diplomatik pozisyonlarını sağlamlaştırmak için kullanmaktadır. Nitekim Tayvan, Pasifik Adaları’yla olan Geliştirme Ortaklığı Anlaşması’nı 2027’ye kadar uzatmıştır. Tarım, eğitim ve sağlık gibi alanlarda sağlanan destekler, Tayvan’ın bölgede kalıcı bir müttefik olarak görülmesini sağlamaktadır.[8] Ancak Çin’in diplomatik baskılarının, Pasifik’teki bu bağları sınamaya devam edeceğini söylemek mümkündür.
Diğer Pasifik bölgeleri gibi Polinezya da ABD ve Çin’in nüfuz mücadelesinin önemli bir arenası haline gelmiştir. Bu ülkelerin ekonomik kırılganlıkları, iklim değişikliği tehditleri ve jeopolitik konumları, bu rekabetin devam edeceğini göstermektedir. Bölgedeki bu dinamik, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel bir güç mücadelesini de yansıtmaktadır. Bu küçük ülkeler, süper güçlerin stratejik çıkarlarını şekillendiren bir platform olarak dikkat çekmekte, bu da ekonomik ve diplomatik desteklerin bölgede nasıl karşılık bulacağını belirlemektedir. Bu gelişmeler, Samoa, Tonga ve Tuvalu’nun uluslararası sistemdeki önemini daha da artırmaktadır. Çin’in ekonomik yardımları ve altyapı yatırımlarıyla bölgedeki etkisini artırma çabaları, ABD tarafından yakından izlenmektedir. Samoa, Tonga ve Tuvalu gibi küçük ülkeler ise bu güç mücadelesinde kendi çıkarlarını maksimize etmeye çalışacaklardır.
[1] Pöllath, M., “Revisiting island decolonization: The pursuit of self-government in Pacific island polities under US hegemony”, Island Studies Journal, https://islandstudiesjournal.org/article/83921, (Erişim Tarihi: 16.12.2024).
[2] Mermer, C. T., “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları”, TASAM, (Erişim Tarihi: 16.12.2024).
[3] “Xi meets Samoan PM, says China prioritizes empowering Pacific Island countries to tackle climate change”, China Daily, http://en.cppcc.gov.cn/2024-11/27/c_1048445.htm, (Erişim Tarihi: 16.12.2024).
[4] Peake, G., Pohle, C., & Scabell, A., “At Pacific Islands Forum, tensions flare over Taiwan, geopolitics and climate”, United States Institute of Peace, https://www.usip.org/publications/2024/09/pacific-islands-forum-tensions-flare-over-taiwan-geopolitics-and-climate, (Erişim Tarihi: 16.12.2024).
[5] Peake, G., & Pohle, C., “Financially weak Pacific Island States are vulnerable to China”, United States Institute of Peace, https://www.usip.org/publications/2024/01/financially-weak-pacific-island-states-are-vulnerable-china, (Erişim Tarihi: 16.12.2024).
[6] Aynı yer.
[7] Stone, J., “太平洋岛国论坛凸显美中竞争”, VOA, https://www.voachinese.com/a/us-china-rivalry-on-display-at-gathering-of-pacific-islands-leaders-20240905/7773168.html, (Erişim Tarihi: 16.12.2024).
[8] Aynı yer.