Analiz

Bosna Hersek’in Avrupa Birliği Yolculuğu

Bosna’nın AB üyeliği yolunda ilerlemesi sadece ülkenin kendisi için değil, aynı zamanda Batı Balkanlar’daki bölgesel istikrar ve uzlaşma için de önem taşımaktadır.
AB Konseyi’nin Bosna Hersek’e aday ülke statüsü vermesi, ülkenin Avrupa Birliği’ne katılımı için önemli bir adımı temsil etmektedir.
Jeopolitik ve iç dinamikler, Bosna gibi aday ülkelerin AB’ye katılım sürecini zorlaştırmaktadır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Bosna Hersek’in potansiyel Avrupa Birliği (AB) üyeliğine doğru yolculuğu, önemli dönüm noktaları ve entegrasyon için gerekli kriterleri karşılamaya yönelik devam eden çabalarla doludur. Diğer Batı Balkan devletleriyle beraber ilk defa Haziran 2003 tarihinde Selanik’te düzenlenen Avrupa Konseyi Zirvesi’nde AB üyeliği için potansiyel bir aday olarak tanımlanmış ve bölgede istikrar, refah ve entegrasyonu teşvik etme kararlılığının sinyalini vermiştir. Bosna Hersek’in AB’ye katılım adımındaki önemli bir gelişme, 2010 senesinde başlayan vatandaşları için Schengen bölgesine vizesiz seyahat uygulamasıydı. Bu adım yalnızca Bosnalı vatandaşların daha kolay hareket etmesini sağlamakla kalmamış, aynı zamanda daha geniş Avrupa topluluğu arasında somut bir bağ olduğunu göstermiştir.[1]

Bosna Hersek ile AB arasındaki İstikrar ve Ortaklık Anlaşması (SAA), 1 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girerek siyasi ve ekonomik bağları derinleştirmiş ve gelecekte AB üyeliğinin önünü açmıştır. Ticari hükümleri, 2008 yılından beri yürürlükte olsa da SAA’nın tam olarak uygulanması Bosna Hersek ile AB üye devletleri arasında ticaretin serbestleştirilmesini ve ekonomik işbirliğini teşvik ederek daha derin entegrasyon yolunda önemli bir adım teşkil etmiştir.[2]

Şubat 2016 tarihinde Bosna Hersek, AB üyeliği için resmen başvuruda bulunarak Avrupa normları, değerleri ve standartlarına uyum sağlama konusundaki kararlılığının sinyalini vermiştir.[3] Ancak üyeliğe giden yol zorludur ve çeşitli sektörlerde önemli reformlar yapılmasını gerektirmektedir. Mayıs 2019 tarihinde Avrupa Komisyonu, Bosna Hersek’in üyelik başvurusuna ilişkin görüşünü açıklayarak ülkenin katılım müzakerelerinde ilerleyebilmesi için ele alması gereken 14 temel önceliği belirlemiştir. Bu öncelikler ilk olarak demokrasinin güçlendirilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması, temel hakların korunması ve kamu yönetiminde reform yapılması konularına odaklanmaktadır.[4]

AB Konseyi, Aralık 2019 tarihindeki bu temel öncelikleri belirterek Bosna Hersek’e gerekli reformların uygulanması için kapsamlı bir yol haritası sunmuştur. Bu gerekliliklerin yerine getirilmesinde kaydedilen ilerleme, Ekim 2022 tarihinde Komisyon’un Bosna Hersek’e belirli koşulların yerine getirilmesi şartıyla adaylık statüsü verilmesini tavsiye etmesiyle devam etmiştir. Bunu takiben Aralık 2022 tarihinde AB Konseyi, Bosna Hersek’e aday ülke statüsü vererek ilerlemesini ve katılım sürecine olan bağlılığını kabul etmiştir.[5]

Aralık 2023 tarihinde AB Konseyi, Bosna Hersek’in üyelik kriterlerine gerekli ölçüde uyum sağlamasının ardından bu ülkeyle katılım müzakerelerinin başlatılmasına karar vererek önemli bir adım daha atmıştır. Bu sürecin bir parçası olarak Komisyon ilerlemeyi izlemek ve Konsey’e rapor vermekle görevlendirilmiş olup Mart 2024 tarihine kadar bir karar alınması beklenmektedir.

Katılım çabalarına paralel olarak AB, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP) ve Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (CSDP) aracılığıyla Bosna Hersek’in dış ve güvenlik politikasına aktif olarak dahil olmuştur. AB Özel Temsilcisi (EUSR) Johann Sattler, aynı zamanda Avrupa Birliği Delegasyonu Başkanı olarak görev yaparak bu konuda önemli bir rol oynamaktadır. Buna ek olarak, AB askeri misyonu EUFOR Althea, 2004 yılından bu yana Bosna Hersek’te bulunmakta ve BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirildiği üzere istikrar ve güvenliğin korunmasında ülke yetkililerini desteklemektedir.[6]

Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Bosna’nın Avrupa ile bütünleşme yolculuğuna desteklerini iletmişlerdir. Verdikleri teşvik mesajları reformların sürdürülmesinin önemini vurgulamakta ve katılım sürecinin karmaşıklığını aşmak için hem Bosna’nın hem de AB’nin göstermesi gereken uzun vadeli kararlılığın altını çizmektedir. Ancak Bosna ile müzakerelerin başlatılması kararı AB’ye hemen katılım anlamına gelmemektedir. Bunun yerine, daha fazla reform, müzakere ve çeşitli sektörlerde AB standartlarına uyum gerektiren titiz ve uzun bir sürecin başlangıcını ifade etmektedir. Bosna’nın üyeliğe doğru yolculuğunun, sürekli siyasi irade, kurumsal güçlendirme ve toplumsal katılım gerektiren zorlu bir süreç olması beklenmektedir.

AB’nin Bosna’nın adaylığını onaylamasına rağmen ülkedeki iç bölünmeler ve başta anayasa ve seçim çerçevesiyle ilgili olanlar olmak üzere bazı reformların tamamlanmamış olmasına ilişkin endişeler devam etmektedir. Aralarında Danimarka ve Hollanda’nın da bulunduğu bazı AB üyesi devletler, Bosna’nın katılım sürecinde daha fazla ilerlemeden önce bu sorunları kapsamlı bir şekilde ele alması gerektiğini vurgulayarak çekincelerini dile getirmişlerdir.[7]

Bosna’nın AB üyeliği yolunda ilerlemesi sadece ülkenin kendisi için değil, aynı zamanda Batı Balkanlar’daki bölgesel istikrar ve uzlaşma için de önem taşımaktadır. AB’nin Bosna ile angajmanı, bölgede barış, demokrasi ve refahı teşvik ederek Avrupa’nın demokratik projesinin sağlamlaştırılmasına katkıda bulunma yönündeki daha geniş stratejisini yansıtmaktadır. AB, Bosna’nın yanı sıra Ukrayna ve Moldova gibi diğer aday ülkelerle de müzakereleri başlatmayı düşünmektedir. Ancak jeopolitik mülahazalar ve iç dinamikler de dâhil olmak üzere çeşitli zorluklar bu ülkelerle müzakerelerin başlatılmasının önünde engel teşkil etmektedir.[8]

Sonuç olarak AB’nin Bosna ile müzakereleri başlatma kararı, ülkenin Avrupa ile bütünleşme yolculuğunda önemli bir kilometre taşını temsil ederken aynı zamanda zorlu ve çok yönlü bir sürecin de başlangıcına işaret etmektedir. Bosna, bu yolda ilerlediği sırada AB üyeliği hedefini gerçekleştirmek için reformları uygulamaya, diyaloğu geliştirmeye ve kurumlarını güçlendirmeye devam etmektedir.

Bosna Hersek’in AB üyeliği yolunda kaydettiği ilerlemesi hem başarılar hem de zorluklarla karakterize edilen karmaşık ve dinamik bir süreci yansıtmaktadır. Önemli adımlar atılmış olmakla birlikte ülkenin AB’ye başarılı bir şekilde entegrasyonu için reformlara bağlılığın ve AB standartlarına uyumun sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır.


[1] “Bosnia and Herzegovina”, European Commision, https://neighbourhood-enlargement.ec.europa.eu/enlargement-policy/bosnia-and-herzegovina_en, (Erişim Tarihi: 01.04.2024).

[2] “Bosna-Hersek ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşması bugün yürürlüğe giriyor”, European Commision, https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/IP_15_5086, (Erişim Tarihi: 01.04.2024).

[3] “AB: Bosna Hersek bloğa katılmak için görüşmelere başlayacak”, BBC, https://www.bbc.com/news/world-europe-68630545, (Erişim Tarihi: 03.04.2024).

[4] Aynı yer.

[5] Aynı yer.

[6] Aynı yer.

[7] “Avrupa Birliği liderleri Bosna Hersek ile katılım müzakerelerinin başlatılmasını onayladı”, Euronews, https://www.euronews.com/my-europe/2024/03/21/european-union-leaders-approve-opening-accession-talks-with-bosnia-and-herzegovina, (Erişim Tarihi: 05.04.2024).

[8] “AB, Bosna Hersek ile üyelik müzakerelerine başlamayı kabul etti”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2024/mar/22/bosnia-herzegovina-eu-membership-talks , (Erişim Tarihi: 04.04.2024).

Melike AKIN
Melike AKIN
Melike Akın, 2021 yılında Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden "Türk-Yunan İlişkilerinde Ege Sorunu" başlıklı bitirme teziyle mezun olmuştur. 2022 yılından itibaren Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde yüksek lisans programında eğitimine devam etmektedir. "Ukrayna Savaşı’ndan Sonra AB’nin Enerji Arayışları: Bir Alternatif Olarak Güney Gaz Koridoru" başlıklı yüksek lisans tezini yazmaktadır. İleri düzeyde İngilizce bilen Melike’nin ana ilgi alanları arasında Avrupa Birliği, enerji diplomasisi ve uluslararası örgütler yer almaktadır.

Benzer İçerikler