Birleşik Krallık, Ukrayna’yla olan ilişkilerini uzun vadeli bir stratejik ortaklığa dönüştürmeyi planlamaktadır. Keir Starmer liderliğindeki hükümet, Ukrayna’ya desteğin yalnızca mevcut çatışmalarla sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayarak bu desteği gelecek yüzyılı kapsayan bir ortaklık planıyla taçlandırmayı hedeflemektedir. Önerilen bu 100 yıllık antlaşma, savaş sonrası dönemde Ukrayna’nın yeniden inşa edilmesine, ekonomik kalkınmasına ve demokratik yapısının sağlamlaştırılmasına yönelik kapsamlı bir stratejiyi içermektedir.
Starmer’ın bu yaklaşımı, yalnızca Ukrayna’nın uluslararası toplumda güçlü bir yer edinmesini sağlamakla kalmayıp aynı zamanda Birleşik Krallık’ın Avrupa’daki stratejik rolünü pekiştirme niyeti olarak da okunmaktadır. Bu hamle, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne duyulan kararlı desteği ve Avrupa’da barışın uzun vadeli inşasına yönelik bir taahhüdü yansıtmaktadır.
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Ukrayna’ya yönelik desteğin savaşın ötesine taşınacağını ve iki ülke arasında 100 yıllık bir ortaklık antlaşması imzalanacağını duyurmuştur. Starmer, başbakan olarak gerçekleştirdiği ilk Kiev ziyareti sırasında, bu antlaşmanın iki ulus arasındaki derin bağları yansıttığını ifade etmiştir. Ziyaret sırasında Ukrayna’nın maruz kaldığı günlük saldırılar dramatik bir şekilde gözler önüne serilmiştir. Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski’nin başkanlık sarayında yapılan görüşmeler sırasında bir Rus insansız hava aracı binanın üzerinden geçmiş ve hava savunma sistemleri devreye girmiştir. Olayda can kaybı yaşanmamış, ancak düşen enkaz bir araca zarar vermiştir.[1]
Starmer, bu saldırının Ukrayna halkının her gün karşı karşıya kaldığı zorlukların bir hatırlatıcısı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Vladimir Putin’in saldırganlığını durdurma niyetinde olmadığını vurgulamış ve Ukrayna’nın bu zorluklara karşı gösterdiği kararlılığı övmüştür. Zelenski ise Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyeliği yolunda ilerlediklerini, ancak Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Almanya, Slovakya ve Macaristan’ın bu sürece karşı çıktığını ifade etmiştir.[2]
100 yıllık ortaklık antlaşması, Birleşik Krallık’ın Ukrayna’ya yıllık 3 milyar sterlin destek sağlamasını, Ukrayna askerlerinin eğitimini artırmayı, hava savunma sistemleri göndermeyi ve Sheffield Forgemasters tarafından üretilen 150 topçu namlusunun teslimatını içermektedir.[3] Starmer, bu ortaklığın yalnızca askeri yardımı değil, bilim, teknoloji ve kültür gibi alanlardaki ekonomik bağların güçlendirilmesini de hedeflediğini açıklamıştır. Ayrıca Ukrayna’nın savaş sonrası yeniden inşa sürecine katkı sağlamak amacıyla 40 milyon sterlinlik bir ekonomik yardım yapılacağını duyurmuştur.[4]
Starmer ve Zelenski, Kiev’deki St. Michael Manastırı’nı ziyaret ederek savaşta hayatını kaybeden askerler için çiçek bırakmışlardır.[5] Ayrıca Kiev’deki bir hastanede yaralı askerlerle bir araya gelmişler ve 1 Ocak’ta bir dron saldırısında hayatını kaybeden bilim insanlarının bulunduğu binayı incelemişlerdir. Zelenski, bu saldırının Rusya’nın “kimsenin güvende olmadığını” gösterme çabası olduğunu ifade etmiştir.
Rusya, Ukrayna’dan çekilmek yerine saldırılarını genişletmeye devam etmektedir. Putin’in talepleri arasında, 2022 yılında “ilhak” edilen dört Ukrayna bölgesinin teslim edilmesi, Ukrayna’nın NATO üyeliğine veto hakkı ve Zelenski Hükümeti’nin yerine Moskova yanlısı bir yönetimin kurulması bulunmaktadır.[6] Donald Trump’ın ABD başkanlığına geri dönüşü, savaşın geleceği üzerinde belirsizlik yaratmaktadır. Trump’ın, Ukrayna’ya yapılan askeri desteği sonlandırarak Moskova’yla barış görüşmelerini hızlandırmayı planladığı ifade edilmektedir. Starmer, bu konuda doğrudan bir açıklama yapmaktan kaçınmış, ancak ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı desteğin hayati önemini vurgulamıştır.
Zelenski, Ukrayna’nın doğusunda yaşanan geri çekilmelere rağmen durumun diğer cephelerde olduğu gibi “istikrara kavuşturulabileceğini” ifade etmiştir. Starmer, Ukrayna’nın bu zorlu sürecin sonunda egemenliğini ve özgürlüğünü yeniden kazanacağına olan inancını dile getirmiştir. Bu uzun vadeli ortaklık, yalnızca Ukrayna’nın savunmasını güçlendirmeyi değil, Avrupa’nın güvenliğine katkıda bulunmayı da amaçlamaktadır. Bu antlaşma, savunma, teknoloji ve Ukrayna’nın yeniden inşası gibi konularda derin işbirliği öngörmektedir. Starmer, Ukrayna’nın özgürlüğü ve güvenliğinde İngiltere’nin rol oynayacağını vurgulamıştır.
Antlaşma kapsamında, Baltık Denizi, Karadeniz ve Azak Denizi’nde Rus faaliyetlerine karşı deniz güvenliğini artırma ve insansız hava araçları teknolojisi gibi projelerde işbirliği yapılması hedeflenmiştir.[7] Ayrıca Rusya’nın işgal ettiği bölgelerden yasa dışı olarak ihraç edilen Ukrayna tahılını takip etmek için bir sistem oluşturulacaktır. Starmer, Ukrayna’nın NATO üyeliği yolunda ilerlediğini belirtirken, bu durumun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i rahatsız ettiği gözlemlenmiştir.
Starmer’ın ziyareti sırasında Kiev’e yönelik Rus dron saldırıları gerçekleşmiş ve bu durum, Ukrayna halkının karşı karşıya kaldığı zorlukları bir kez daha gözler önüne sermiştir. Starmer, bu saldırıların Ukrayna halkının kararlılığını ve direnme gücünü yansıttığını ifade etmiştir. Zelenski ise güvenlik garantilerinin yalnızca ABD’nin dahil olduğu bir çözümle mümkün olabileceğini belirtmiştir. Starmer’ın bu ziyareti, ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasından önce gerçekleşmiş, Batılı müttefiklerin Ukrayna’ya desteklerini artırdığı bir döneme denk gelmiştir.[8] Trump’ın göreve gelmesiyle Avrupa’nın daha fazla yük üstlenmesi gerektiği yönündeki açıklamalarının Ukrayna için belirsizlik yarattığına dikkat çekilmiştir. Zelenski, güvenlik garantilerinin Rusya’nın gelecekteki saldırılarını önlemesi gerektiğini vurgulamış ve İngiltere’nin bu konuda rol alabileceğini belirtmiştir.
Sonuç olarak Keir Starmer, Birleşik Krallık’ın Ukrayna’ya yönelik desteğini 2025 yılı itibarıyla daha da artıracağını duyurmuş ve bu kapsamda, Ukrayna’nın güvenliğini sağlamaya yönelik hava savunma sistemleri ile topçu namluları gibi yeni askeri yardım paketlerinin sağlanacağını açıklamıştır. Antlaşma, Ukrayna’nın savaş sonrası yeniden inşa sürecine katkıda bulunmak için ekonomik yardım yapılmasını, altyapı projelerinin geliştirilmesini ve modern teknolojilerin entegrasyonunu kapsamaktadır. Aynı zamanda iki ülke arasındaki işbirliği, bilimsel araştırmalar, enerji verimliliği, yeşil enerji projeleri ve kültürel değişim gibi alanlarda da ilerlemeyi hedeflemektedir. Bu kapsamlı işbirliği planı, Ukrayna’nın yalnızca kısa vadeli ihtiyaçlarını değil, uzun vadeli kalkınma hedeflerini de desteklemeye yönelik bir vizyon sunmaktadır.
[1] Luke Harding, “UK to back Ukraine ‘beyond this terrible war’ with 100-year pact, says Starmer”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2025/jan/16/uk-back-ukraine-beyond-terrible-war-100-year-pact-keir-starmer, (Erişim Tarihi: 16.01.2025).
[2] Aynı yer.
[3] Jill Lawless, “UK leader Starmer signs ‘100-year partnership’ agreement with Ukraine during trip to Kyiv”, AP News, https://apnews.com/article/russia-ukraine-zelenskyy-starmer-putin-uk-britain-nato-c030b163628583a322f39729160646cc, (Erişim Tarihi: 16.01.2025).
[4] Aynı yer.
[5] Aynı yer.
[6] Aynı yer.
[7] Sarah Rainsford & Henry Zeffman, “UK will ‘never let up’ on Ukraine support, says Starmer”, BBC, https://www.bbc.com/news/articles/cvgem31jekvo, (Erişim Tarihi: 16.01.2025).
[8] Aynı yer.