Birleşik Arap Emirlikleri’nin Orta Asya Politikası: İşbirliğine Dayalı Yapıcı Bir Yaklaşım

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), bir Körfez ülkesi olmasına rağmen her devlet gibi farklı bölgelere yönelik politikalar geliştirmektedir. Bu kapsamda BAE’nin ilgilendiği bölgelerden biri de Orta Asya’dır. Abu Dabi yönetiminin Orta Asya politikasının ilişki kurulan devletlerle ortak çıkarları önceleyen pragmatik bir yaklaşım üzerinden şekillendiğini ve yapıcı bir nitelik taşıdığını söylemek mümkündür. Bu nedenle de BAE’nin bölgedeki faaliyetlerinin temelinde ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve muhtelif ülkelerde yapılan yatırımlar aracılığıyla iktisadi kazanımlar elde edilmesi yer almaktadır.

İktisadi ilişkilerin yanı sıra BAE, Kazakistan ve Türkmenistan’la olan münasebetlerinde enerji kartını da göz önünde bulundurmaktadır. Bu çerçevede Abu Dabi, Hazar merkezli projelerde BAE’li şirketlerin rol almasına yönelik bir çaba içerisindedir. Tüm bu süreç ise bölge devletlerinin yabancı yatırım beklentileriyle örtüşmekte ve karşılıklı olarak kazan-kazan anlayışıyla ilişkileri ivmelendirmektedir.

Söz konusu yaklaşımın daha iyi anlaşılabilmesi için BAE’nin bölge devletleriyle olan ilişkilerine değinmek gerekmektedir. İlk olarak Kazakistan’dan bahsetmek gerekirse, BAE’nin bu ülkeyle Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev döneminde temelleri ustalıkla atılmış bir ilişki geliştirdiği söylenebilir. BAE’nin 2005-2020 yılları arasında Kazakistan’a yaklaşık 2,4 milyar dolarlık bir yatırım yaptığı bilinmektedir. 2020 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi, 474,4 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.[1]

Bu durum, halklar arasında yakınlaşma ve kültürel etkileşimi de arttırmaktadır. Nitekim Kazakistan, BAE vatandaşlarına bir ayla sınırlı olmakla birlikte vize muafiyeti uygulamaktadır. Bu noktada iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişeceğini öngörmek mümkündür. Nitekim Kazakistan Ekonomi Bakan Yardımcısı Sayın Alisher Abdykadirov, ülkesinin Ortadoğu’daki en önemli partnerinin BAE olduğunu belirterek iki devlet arasında 30 yeni projenin hayata geçirileceğini açıklamıştır.[2] Sayın Kasım-Cömert Tokayev’in de ikili münasebetlerin gelişmesini teşvik ettiği görülmektedir. Zaten ikili iktisadi ilişkilerin derinleşmesi amacıyla her yıl düzenli olarak Kazakistan-BAE Yatırım Forumu gerçekleştirilmekte ve bu forum vesilesiyle yatırımcılar arasında iletişim kurulmaktadır.

Abu Dabi-Nur-Sultan hattındaki ilişkilerin itici gücü ise ekonomidir. Bu anlamda BAE’nin yatırımları, Kazakistan’ın ehemmiyet arz ettiği bir meselesidir. BAE için ise Hazar’daki enerji havzasının durumu oldukça önemlidir. Nitekim Mubadala isimli BAE firması, Kazakistan’ın doğalgaz arama faaliyetlerini yürüten KazMunaiGas şirketinin %24’lük hissesini satın alarak bu bölgedeki projelere dahil olmuştur.

Benzer bir şekilde Kırgızistan’da da BAE’nin kayda değer yatırımları vardır. Örneğin 8 Şubat 2012 tarihinde Kırgız Cumhuriyeti Hükümeti ile Abu Dabi Kalkınma Fonu arasında Bişkek-Torugart Karayolu Rehabilitasyon Projesi İçin Kredi Anlaşması imzalanmış ve böylelikle BAE, Kırgızistan’da ulaştırma projelerine finansman desteği sağlamaya başlamıştır. 7 Aralık 2014 tarihinde de karşılıklı yatırımların teşvikine yönelik mutabakat zaptı imzalanmış ve bunun ardından Kırgızistan’daki BAE yatırımlarında ciddi bir artış meydana gelmiştir. Yine aynı tarihte imzalanan bir başka mutabakat zaptı ise maden ve ticaret alanlarındaki işbirliğine kapı aralamıştır.

Görüldüğü üzere Abu Dabi-Bişkek hattındaki münasebetler, ekonomik işbirliği üzerinden şekillenmektedir. Üstelik bu ilişkiler, son yıllarda ve özellikle de Sayın Sadır Caparov’un Kırgızistan Cumhurbaşkanı olmasından itibaren canlanmıştır. Kırgızistan’da faal olduğu bilinen başlıca BAE şirketi ise DP World firmasıdır.[3] Ayrıca iki ülke arasında vize serbestisi uygulaması da vardır. Nitekim 17 Ocak 2017 tarihinde taraflar, birbirlerine vize serbestisi uygulamaya başlamıştır.[4] Bu da halklar arasındaki gönül bağının kuvvetlenmesine hizmet etmiştir. 

BAE’nin Özbekistan’la olan münasebetlerinde de Yeni Özbekistan Hareketi’nin lideri Sayın Şevket Mirziyoyev’in Özbekistan Cumhurbaşkanı olmasının ardından somut bir ilerleme yaşanmıştır. ZiraSayın Mirziyoyev’in Cumhurbaşkanı olması, Özbekistan’ın pek çok alanda açılım yapmasını beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda Özbekistan’ın kalkınmasına yönelik projelere ağırlık veren ve ülkesine yatırım çekmeye çalışan Mirziyoyev yönetimi, BAE’yle de yakınlaşmıştır.

Söz konusu yakınlaşmanın somut bir çıktısı olarak 2019 yılının Mart ayından 2021 yılının Ağustos ayına kadar geçen zaman diliminde BAE, Özbekistan’daki çeşitli projelere toplam 4,5 milyar dolarlık bir yatırım yapmıştır.[5] Bu yatırımların en dikkat çekici olanı ise 2021 senesinin Temmuz ayında açılışı gerçekleştirilen ve Abu Dabi merkezli Masdar tarafından inşa edilen 100 MW kapasiteli ilk güneş enerjisi santralidir.Halihazırda Özbekistan’da BAE sermayeli 107 işletme vardır. Ayrıca BAE merkezli 28 firma da faal olarak çalışmaktadır.[6] Bu da iki ülke arasındaki ilişkilerin ekonomik münasebetler üzerinden şekillendiğini göstermektedir. Bu anlamda taraflar, ikili ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarma hedefinde hemfikirdir.[7]

BAE’nin Tacikistan’la olan ilişkilerine de olumlu bir atmosfer hâkimdir. Nitekim 2007 yılının Mart ayında BAE, Tacikistan’ın konsolosluk açtığı ilk Körfez ülkesi olmuştur. Bu durum ise Tacikistan Cumhurbaşkanı Sayın İmamali Rahman’ın Abu Dabi’ye verdiği önemi ortaya koymaktadır. Halihazırda BAE menşeili 22 şirketin Tacikistan’da yatırım yapmak için düzenlenen fuarlara katılım sağladığı bilinmektedir. Dolayısıyla BAE’nin Tacikistan’la olan ilişkilerinde de tıpkı diğer Orta Asya ülkelerindeki gibi ekonominin itici güç olduğu söylenebilir.

Son olarak BAE’nin Türkmenistan’la olan münasebetlerine bakıldığında, iki ülke arasındaki ilişkilerin ana başlıklarını enerji, ticaret ve kentsel gelişim gibi alanların oluşturduğu görülmektedir. Ayrıca Petrofac, Gulf Oil ve Gas Fze gibi BAE şirketlerinin Hazar Denizi’ndeki projelerle yakından ilgilendiği ve Türkmenistan’da çalışmalar yürüttüğü bilinmektedir.[8] Mevzubahis çalışmalar Türkmenistan Cumhurbaşkanı Sayın Gurbangulı Berdimuhamedov tarafından da desteklenmektedir. Abu Dabi-Aşkabat arasındaki münasebetlerin itici gücü ise BAE-Türkmenistan İş Konseyi’dir. Konsey, Türkmenistan’daki yatırım alanlarının tespiti ve BAE’li yatırımcıların yönlendirilmesi noktasında etkin bir işleve sahiptir.

İki ülke arasında 49 ikili anlaşma bulunmaktadır.  Bunun sonucunda Türkmenistan, elektronik, yüksek teknoloji, kamyon, araba ve diğer ihtiyaçlarının büyük çoğunluğunu BAE’den karşılamaktadır. Halihazırda BAE, Türkmenistan’ın beşinci büyük tedarikçisi konumundadır.[9]

Tüm bu bilgilerden hareketle, BAE’nin Orta Asya’da yapıcı bir rol üstlendiği ve gerçekleştirdiği yatırımlar vesilesiyle hem istihdam yarattığı hem de bölgesel refaha katkı sağladığı ifade edilebilir. Söz konusu durum ise bölge başkentlerinin Abu Dabi’ye sempatiyle bakmasını beraberinde getirmektedir. Elbette ki BAE’nin bölgedeki faaliyetleri, yalnızca Orta Asya devletlerine değil; BAE’ye de kazanım sağlamaktadır. Abu Dabi yönetimi hem yatırımlar hem de enerji projeleri aracılığıyla bölgeden önemli kazançlar elde etmektedir. Fakat bu ilişki şeklinin bir tarafın diğerini sömürdüğü bir münasebet biçimi olmadığı da aşikardır. Yani BAE’nin bölge devletleriyle olan ilişkileri karşılıklı bağımlılık anlayışı çerçevesinde tüm tarafların çıkarlarına uygun bir yaklaşımla işlemektedir. Bu nedenle de bölge başkentlerinin Abu Dabi’nin faaliyetleri konusunda herhangi bir kaygısı bulunmamaktadır. Bu yüzden de BAE’nin bölge devletleriyle olan münasebetlerindeki olumlu atmosferin devam edeceği öngörülebilir.


[1] “UAE, Kazakhstan to Strengthen Business Relations in Key Sectors”, Gulf Today, https://www.gulftoday.ae/business/2021/03/07/uae-kazakhstan-to-strengthen-business-relations-in-key-sectors, (Erişim Tarihi: 29.12.2021).

[2] Aynı yer.

[3] “Trade and Economic Cooperation”, Embassy of the Kyrgyz Republic, https://mfa.gov.kg/en/dm/abu-dabi-en/Menu—Foreign-/–uslugi/Trade-and-Economic-Cooperation/AE, (Erişim Tarihi: 09.09.2021).

[4] “Legal Base”, Embassy of the Kyrgyz Republic, https://mfa.gov.kg/en/dm/abu-dabi-en/Menu—Foreign-/–uslugi/Legal-base/AE, (Erişim Tarihi: 29.12.2021).

[5] “UAE and Uzbekistan: Heralding A New Era”, Gulf Business, https://gulfbusiness.com/uae-and-uzbekistan-heralding-a-new-era/, (Erişim Tarihi: 29.12.2021).

[6] “Uzbekistan, UAE Agree to Enhance Trade-Economic, Investment Cooperation”, President.uz, https://president.uz/en/2455, (Erişim Tarihi: 29.12.2021).

[7] Aynı yer.

[8] “Bilateral Relationship”, MOFAİC, https://www.mofaic.gov.ae/en/missions/ashgabat/uae-relationships/bilateral-relationship, (Erişim Tarihi: 29.12.2021).

[9] “UAE, Turkmenistan Mull Strengthening Cooperation”, Araznews, https://www.azernews.az/region/158876.html, (Erişim Tarihi: 29.12.2021).

Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN, 2014 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2017 yılında Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası Güç İlişkileri Bağlamında İkinci Dünya Savaşı Sonrası Hegemonik Mücadelelerin İncelenmesi’’ başlıklı teziyle almıştır. Doktora derecesini ise 2021 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı‘nda hazırladığı “İmparatorluk Düşüncesinin İran Dış Politikasına Yansımaları ve Milliyetçilik” başlıklı teziyle alan Başaran’ın başlıca çalışma alanları Uluslararası ilişkiler kuramları, Amerikan dış politikası, İran araştırmaları ve Afganistan çalışmalarıdır. Başaran iyi derecede İngilizce ve temel düzeyde Farsça bilmektedir.

Benzer İçerikler