Analiz

Avrupa Birliği’nin Yapay Zekâ Stratejisi

AB’nin yapay zekâ gelişimleri beraberinde birçok zorluğu da getirmiştir.
Avrupa Komisyonu, yapay zekâ teknolojilerinin güvenilir ve şeffaf kullanımını sağlamak için kapsamlı bir vizyon geliştirmiştir.
AB, yapay zekâ alanında rekabet gücünü artırmak için start-up şirketleri ve araştırmacıları desteklemektedir.

Paylaş

Эта статья также доступна на этих языках: English

Küreselleşmenin ve dijital dönüşümün hız kazandığı günümüzde, teknolojik yenilikler ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda köklü değişikliklere neden olmaktadır. Avrupa Birliği (AB) de bu dönüşümün bir parçası olarak yapay zekâ (YZ) ve dijital teknolojiler alanında kapsamlı politikalar geliştirmektedir. 

AB, dijital pazarın entegrasyonu, büyük teknoloji şirketlerinin piyasadaki gücünün sınırlandırılması ve teknolojik bağımsızlığın sağlanması hedefleri doğrultusunda Dijital Pazar Yasası (DMA), Dijital Hizmetler Yasası (DSA) ve Yapay Zekâ Yasası (AI Act) gibi düzenleyici çerçeveleri hayata geçirmiştir. “Yapay Zekâ Yasası”, 12 Temmuz 2024 tarihinde AB Resmî Gazetesi’nde yayımlanarak 1 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

AB, dijital ekonomide rekabetin adil bir zeminde sürdürülmesini sağlamak için DMA ve DSA gibi önemli düzenlemeler geliştirilmiştir. DMA, özellikle Google, Apple, Amazon ve Meta gibi dev platformların pazardaki hakimiyetlerini kısıtlayarak küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital ekosistemde daha fazla söz sahibi olmasına olanak tanımaktadır. Bu yasa, AB değerlerini koruyarak güvenlik ve insan haklarını göz ardı edilmeden kapsamlı şekilde düzenlenmiştir.  Öte yandan DSA, çevrimiçi hizmetlerde içerik düzenlemesi, dezenformasyonla mücadele ve kullanıcı güvenliği gibi konularda kapsamlı önlemler içermektedir.  Bu yasa sadece iç pazarda hakimiyet kurmak için değil küresel düzenlemelerde de örnek bir model olmayı hedeflemektedir. 

AB’nin yapay zekâ gelişimleri beraberinde birçok zorluğu da getirmiştir. En önemli sorun etik ve güvenliktir. AB, yapay zekâ uygulamalarını risk düzeylerine göre sınıflandıran ve özellikle yüksek riskli sistemlerde daha sıkı denetimler öngören Yapay Zekâ Yasası ile bu sorunları ele almaktadır. Bu yasa kapsamında sağlık, ulaşım ve finans gibi kritik sektörlerde kullanılan yapay zekâ uygulamaları, titiz test ve sertifikasyon süreçlerinden geçirilerek sıkı tedbirler alınması hedeflenmiştir. 

Avrupa Parlamentosu’nda 523’e karşı 46 oyla kabul edilen bu tarihi yasa, özellikle yüksek riskli yapay zekâ sistemlerini sıkı düzenlemelere tabi tutacaktır. Bununla birlikte eğitim, istihdam, kritik yapılar ve kolluk kuvvetleri gibi birçok alanda yapay zekâ kullanımını düzenleyecek olan yasa, 35 milyon Avro veya global yıllık cironun %7’sine varan cezalar öngörmektedir.

AB, bu yasayla birlikte insan odaklı ve güvenilir yapay zekâ teknolojilerini teşvik etmeyi, demokratik değerleri ve temel hakları korumayı amaçlamaktadır. Bu düzenleme, yapay zekâ ile teknik analiz ve uygulamaların ekonomiye ve topluma katkısını en üst düzeye çıkarırken, Avrupa değerlerinden ödün vermeden ilerlemeyi amaçlamaktadır.

AB’nin Yapay Zekâ Vizyonu ve Hedefleri

Avrupa Komisyonu, yapay zekâ teknolojilerinin güvenilir ve şeffaf kullanımını sağlamak için kapsamlı bir vizyon geliştirmiştir. Bu vizyonun temelinde yapay zekâ sistemlerinin Avrupa değerleri ve temel insan haklarıyla uyumlu olarak geliştirilme amacı vardır.

Dijital Dönüşüm stratejisi; yapay zekâ ile analiz ve uygulamaların ekonomik ve toplumsal faydalarını en üst düzeye çıkarmayı hedeflemektedir. Özellikle tahminleri iyileştirme, işlemleri optimize etme ve hizmet sunumunu bireyselleştirme konularında önemli adımlar atılmaktadır. Bununla birlikte AB’nin yapay zekâ stratejisi, 200 milyar avroluk yatırım seferberliğiyle desteklenmektedir.

Teknolojik gelişmelerin hız kazanmasıyla birlikte AB’nin yapay zekâ alanındaki stratejik öncelikleri şekillenmektedir. Özellikle AR-GE yatırımları ve veri altyapısı geliştirme çalışmaları, bu stratejinin temel taşlarını oluşturmaktadır. AB’nin AR-GE yatırımlarında özel sektör önemli bir rol oynamaktadır. Küresel AR-GE yatırımlarının %17,5’i AB şirketleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Bununla birlikte AB’nin inovasyon performansı sürekli gelişim göstermektedir. Küresel İnovasyon Endeksi’nde Finlandiya, Hollanda, Almanya ve Danimarka gibi AB üyesi ülkeler ilk 10’da yer almaktadır. AB, yapay zekâ alanında rekabet gücünü artırmak için start-up şirketleri ve araştırmacıları desteklemektedir. 

AB’nin Ulusal Yapay Zekâ Stratejileri

Fransa, “İnsanlık için Yapay Zekâ” başlıklı stratejisini 2018 yılında duyurmuştur. Bu strateji, yapay zekâ ile analiz ve eğitim ekosisteminin iyileştirilmesini hedeflemektedir. Fransız hükümeti, 2022 sonuna kadar yapay zekâ geliştirme çalışmalarına 1,5 milyar avro ayırmıştır. 

Almanya Federal Hükümeti, üç bakanlığın ortak çalışmasıyla hazırladığı yapay zekâ stratejisini 2018 yılında açıklamıştır. Almanya ve Avrupa’yı yapay zekâ alanında lider bir merkez haline getirmeyi amaçlayan bu strateji için 2019-2025 döneminde yaklaşık 3 milyar avroluk kaynak ayrılmıştır.

Estonya, yapay zekâ ile teknik analiz ve uygulamaların hem kamu hem de özel sektörde kullanımını teşvik eden bir strateji geliştirmiştir. Bu kapsamda 2019-2021 döneminde en az 10 milyon avroluk yatırım planlanmıştır.

Hollanda’nın yapay zekâ stratejisi, üç temel sütun üzerine inşa edilmiştir:

  • Toplumsal ve ekonomik fırsatlardan yararlanma
  • Eğitim ve beceri gelişimini destekleme
  • Güven ve insan haklarını koruma

AB üyesi ülkeler, yapay zekâ ile analiz yapma süreçlerinde ortak standartlar geliştirmektedir. Özellikle veri paylaşımı, etik ilkeler ve güvenlik konularında işbirliği mekanizmaları oluşturulmaktadır. Bununla birlikte üye ülkeler arasında bilgi ve deneyim paylaşımını kolaylaştıran platformlar kurulmaktadır.

Nordik-Baltık bölgesi ülkeleri, yapay zekâ konusunda ortak bir deklarasyon yayınlayarak bölgesel işbirliğini güçlendirmiştir. Ayrıca AB’nin yapay zekâ düzenlemelerine uyum sürecinde üye ülkeler arasında koordinasyon mekanizmaları oluşturulmuştur.

2030 Dijital Stratejisi: Teknolojik Bağımsızlık ve Yarı İletken Üretimi

AB dijital dönüşüm stratejisi, sadece düzenleyici yasalarla sınırlı kalmayıp aynı zamanda y-teknolojik bağımsızlık ve küresel çapta yapay zekâ gücünü hedeflemektedir. Avrupa’nın yarı iletken üretim kapasitesini artırmaya yönelik “European Chips Act” gibi girişimler, dışa bağımlılığı azaltarak stratejik teknolojilerde kendi üretim gücünü artırmayı amaçlamaktadır.

Bu strateji, sadece ekonomik kalkınmayı desteklemekle kalmayıp siber güvenlik, veri yönetimi ve altyapı yatırımlarıyla da uluslararası arenada rekabet edebilirliği sağlamayı hedeflemektedir.  AB, 2030 vizyonu kapsamında dijital altyapı yatırımlarını artırarak teknolojik bağımsızlık için önemli adımlar atmaktadır. Bu çabalar, özellikle ABD ve Çin’in teknolojik üstünlüğü karşısında stratejik bir denge oluşturmayı amaçlamaktadır. Böylece, AB üyesi ülkeler arasında daha entegre ve güçlü bir dijital ekonomi yapısı oluşturulacaktır.

Sonuç olarak Dijital Pazar ve Hizmet Yasaları ile büyük teknoloji şirketlerine getirilen düzenlemeler, adil rekabetin sağlanmasına katkıda bulunurken, yapay zekâ alanında geliştirilen AI Act ise etik ve güvenilir teknolojik uygulamaların önünü açmaktadır. 2030 dijital stratejisi kapsamında atılan adımlar, AB’nin teknolojik bağımsızlık ve siber güvenlik alanında sağlam temeller oluşturmasını sağlayacaktır. Ancak küresel rekabette ABD ve Çin gibi ülkelerle başa çıkabilmek için AB’nin bürokratik süreçlerini gözden geçirmesi ve daha esnek inovasyon modellerini benimsemesi gerekmektedir.

Meryem HARAÇ
Мерьем Харач окончила факультет экономических и административных наук Невшехирского университета имени Хаджибекташа Вели по специальности международные отношения в 2024 году. Основные области интересов Харач — это Европейский Союз и Кипрская проблема. Харадж хорошо владеет английским языком и на начальном уровне испанским.
Мерьем Харач окончила факультет экономических и административных наук Невшехирского университета имени Хаджибекташа Вели по специальности международные отношения в 2024 году. Основные области интересов Харач — это Европейский Союз и Кипрская проблема. Харадж хорошо владеет английским языком и на начальном уровне испанским.

Похожие материалы