25 Nisan 2024 tarihinde yaptığı açıklamada Kuzey Kore, AUKUS’un genişlemesinin Asya-Pasifik bölgesini patlamaya hazır bir ‘nükleer mayın tarlasına’ dönüştüreceğini söylemiştir.[1] AUKUS ülkelerinin savunma bakanları, 2024 yılının Nisan ayının başlarında Japonya’yı üçlü güvenlik işbirliğinde bir ortak olarak gördüklerini belirten bir bildiri yayınlamışlardı. Japonya, Eylül 2021 tarihinde başlatıldığından bu yana üçlü AUKUS çerçevesinde çalışmaya davet edilen ilk ülke olmaktadır.
AUKUS, temel olarak iki sütundan meydana gelmektedir. Esas olan birinci sütunun hedefi, Avustralya’nın konvansiyonel silahlı nükleer enerjiye sahip denizaltılar elde etmesine yardımcı olmaktır. İkinci sütunun hedefi ise yapay zekâ, deniz altı insansız hava araçları, hipersonik ve elektronik savaş teknolojileri gibi gelişmiş savaş yetenekleri geliştirmeye odaklanmaktadır. Bu bağlamda Japonya, Yeni Zelanda ve Kanada’nın AUKUS’un ikinci sütununa katılması beklenmektedir.[2] ABD’li yetkililere göre; Japonya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin AUKUS’un ikinci sütununa davet edilmelerinin sebebi, bölgede geniş bir müttefiklik ağı oluşturmaktır.
Asya Pasifik ülkelerinin önemli bir kısmı, 1995 tarihli Güneydoğu Asya Nükleer Silahsız Bölge Antlaşması’nın (Bangkok Antlaşması) ve 1986 tarihli Güney Pasifik Nükleer Silahsız Bölge Anlaşması’nın (Rarotonga Anlaşması) imzacısı olmuşlardır. Bunun yanı sıra 1992 yılında Nükleersiz bir Kore Yarımadası için Ortak Deklarasyon imzalanmıştır.
Bu anlaşmalara rağmen AUKUS’un birinci ve ikinci sütunu kapsamında nükleer teknolojili denizaltıların ve diğer askeri teknolojilerin geliştirilmesi, bölgenin nükleersiz yapısının zamanla kaybolacağına işaret etmektedir. Bu meseleyle ilgili olarak Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 21 Nisan 2024 tarihinde Papua Yeni Gine ziyareti esansında yaptığı açıklamada, AUKUS üçlü savunma ortaklığını eleştirerek Pasifik’in büyük güç rekabeti için bir arena haline gelmemesi gerektiğini söylemiştir.[3] Çin’in bölgedeki bloklar arası çatışmaya karşı olduğunu yineleyen Wang, böyle bir yaklaşımın Pasifik ülkelerinin ihtiyaçları ve tarihsel gelişim eğilimleriyle uyumlu olmadığını vurgulamıştır.
Bir yandan Batılı güçler, AUKUS gibi ittifaklar yoluyla Çin’in bölgedeki ekonomik etkisini sınırlandırmaya çalışırken, diğer yandan Pekin, Pasifik ada ülkeleriyle siyasi bağlarını daha da güçlendirmektedir. Japonya’nın AUKUS’un ikinci sütununa katılma planı, Çin’in tepkisine yol açmaktadır. Konuyla ilgili açıklama yapan Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Wu Qian, Çin’in Japonya’nın AUKUS’a katılma planından endişe duyduğunu ve ilgili ülkelerin özel gruplar halinde bir araya gelmesine, Çin’i hedef alan ikili veya çok taraflı askeri ittifaklar kurmasına, bölünme ve çatışma yaratmaya ve blok çatışmasını körüklemesine kesinlikle karşı çıktığını söylemiştir.[4]
ABD-Japonya ittifakının Soğuk Savaş’ın bir ürünü olduğunu ve üçüncü tarafları hedef almaması veya bölgesel barış ve istikrarı bozmaması gerektiğini belirten Wu, Japonya’nın geçmişteki eylemlerini ciddi bir şekilde düşünmek yerine bir kez daha tehlikeli bir askeri genişleme eğilimi gösterdiğini söylemiştir.[5]
Nitekim Japonya, Yeni Zelanda, Kanada ve Hindistan’ın böyle bir askeri ittifaka katılmaları, Asya-Pasifik’in güvenliğini ve bölgesel güç dengelerini kökten değiştirebilir. Son yıllarda Batı’nın Asya-Pasifik’teki güvenlik faaliyetleri artmakta, bölgede yeni ittifaklar ortaya çıkmakta veya bunların kapsamı genişlemektedir.
NATO’nun son iki yıldır Güney Kore, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda’yla yeni ortaklıklar kurduğu bilinmektedir. Ayrıca Hindistan’la planlanan stratejik diyalog, NATO’nun Asya-Pasifik’e doğru genişletilmesi olarak yorumlanmıştır. Uzun bir süredir Japonya’nın da AUKUS’a katılabileceği tartışılmaktadır. Fakat bugüne kadar hem ABD hem de İngiltere, Japonya’nın bu işbirliğine katılacağı yönündeki iddiaları yalanlamışlardır.[6] Bu yüzden, gelinen noktada Japonya, Yeni Zelanda ve Kanada’nın AUKUS’a katılmaları yönünde bir anlayışın ortaya çıkması dikkat çekicidir. Bu, Asya-Pasifik’te “Çin karşıtı” ittifakların giderek güçlenmesi ve genişlemesi anlamına gelmektedir.
Batı Dünyası’nın yakın gelecekte Asya-Pasifik’teki kutuplaştırıcı siyasetine hız vereceği ortadadır. Japonya, Yeni Zelanda ve Kanada’nın AUKUS’a resmi olarak katılmaları halinde Asya-Pasifik’i nükleerden arındırma çabaları sekteye uğrayacaktır. Soğuk Savaş dönemindeki askeri kutuplaşma ve yayılmacılığın bölgede hızlanması, devamında Asya NATO’su’nun kurulmasına zemin hazırlayabilir.
[1] “N. Korea says expansion of AUKUS will turn Asia-Pacific region into ‘nuclear minefield’”, Korea Times, https://www.koreatimes.co.kr/www/nation/2024/04/103_373441.html, (Erişim Tarihi: 26.04.2024).
[2] “Australia wants Japan to collaborate with AUKUS on defense tech”, Japantimes, https://www.japantimes.co.jp/news/2024/02/18/japan/politics/australia-looks-to-japan-aukus/, (Erişim Tarihi: 26.04.2024).
[3] “China criticizes AUKUS alliance, warns against major power competition in Pacific”, AA, https://www.aa.com.tr/en/asia-pacific/china-criticizes-aukus-alliance-warns-against-major-power-competition-in-pacific/3198492, (Erişim Tarihi: 26.04.2024).
[4] “China concerned about Japan’s plan to join AUKUS, firmly opposes relevant countries cobbling together exclusive groupings: defense ministry”, Global Times, https://www.globaltimes.cn/page/202404/1311307.shtml, (Erişim Tarihi: 26.04.2024).
[5] Aynı yer.
[6] “US Denies Inviting Japan to Join Aukus Security Alliance”, SCMP, https://www.scmp.com/news/asia/east-asia/article/3174185/us-denies-inviting-japan-join-aukus-security-alliance, (Erişim Tarihi: 26.04.2024).