Brezilya Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü (INPE), 7 Kasım 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, Ağustos 2023 ile Temmuz 2024 arasında Amazon’da 6 bin 288 kilometrekare ormanın yok olduğunu ifade etmiştir.[1] Amazon ormanları, dünya ekosisteminin en kritik parçalarından birini oluşturmuştur. Yaklaşık 5,5 milyon kilometrekarelik bir alanı kaplayan bu ormanlar, yeryüzündeki yaban hayatının %10’ununu içinde barındırmaktadır.[2] “Dünyanın akciğerleri” olarak adlandırılan Amazonlar, yıllık karbon emiliminde ve oksijen üretiminde hayati bir rol üstlenmiştir. Ancak son yıllarda, özellikle ormansızlaşma ve yapılaşma faaliyetleri nedeniyle bu doğal denge ciddi şekilde bozulmuştur.
Amazon ormanlarının tahribatı, yalnızca bölgesel ekosistemleri değil, küresel ölçekte iklim sistemlerini de etkilemiştir. Tarım arazilerinin genişletilmesi, ağaç kesimi ve sanayi projeleri, bu eşsiz ekosistemi tehdit eden başlıca faktörler arasında yer almıştır. Amazonlardaki kayıplar, karbon salınımını artırarak sera etkisini kuvvetlendirmiş, bunun yanı sıra bölgenin su döngüsü üzerinde geri dönülmesi zor sonuçlara yol açmıştır.
Amazon ormanları, dünya ekosisteminin vazgeçilmez unsurlarından biri olarak tanımlanabilir. Bu ormanlar, yıllık karbon döngüsünün düzenlenmesinde kritik bir role sahiptir. Araştırmalara göre, Amazon ormanları atmosferden yaklaşık 2 milyar ton karbon emerek sera gazlarının etkisini azaltmaya yardımcı olmuştur.[3] Ormanlar bu özelliği sayesinde küresel iklim değişikliğine karşı doğal bir tampon görevi görmüştür.
Bununla birlikte Amazonların yalnızca karbon döngüsü değil, su döngüsü üzerindeki etkileri de hayati öneme sahiptir. Bölgedeki yoğun bitki örtüsü, atmosfere büyük miktarlarda su buharı salmış ve bu durum, Güney Amerika’nın yağış düzenlerini doğrudan etkilemiştir. Amazon ormanlarının sağladığı nem, “uçan nehirler” olarak adlandırılan bir su döngüsü oluşturmuş, bu döngü kıtanın tarım ve enerji üretimi için kritik olan hidrolojik sistemlerini desteklemiştir.
Amazon ormanlarının tahribatında tarım ve hayvancılık faaliyetleri öncelikli bir neden olarak karşımıza çıkmıştır. Özellikle soya fasulyesi üretimi ve sığır çiftlikleri, ormansızlaşmayı hızlandırmıştır. Brezilya’da yapılan bir araştırma, kesilen orman alanlarının %80’inin hayvancılık faaliyetlerine tahsis edildiğini göstermiştir.[4] Bunun yanı sıra küresel kereste ticareti ve yasadışı ağaç kesimi, orman kayıplarını artıran diğer önemli unsurlar arasında yer almıştır.
Sanayileşme ve yapılaşma faaliyetleri de Amazonların karşı karşıya olduğu diğer bir tehdidi oluşturmuştur. Özellikle maden çıkarma projeleri, bölgede ciddi çevresel yıkımlara yol açmıştır. Araştırmalara göre, Amazon havzasındaki madencilik faaliyetleri sebebiyle altın madenciliği faaliyetleri, 2001 yılından 2020 yılına kadar geçen süreçte 1.4 milyon hektar ağaç yok olmuştur.[5]
Amazon ormanlarının yok edilmesi, dünya genelinde çevresel ve iklimsel etkiler yaratmıştır. Öncelikle, ormansızlaşma atmosferdeki karbon emilimini ciddi şekilde azaltmış ve bölgenin bir karbon yutağı olmaktan çıkıp karbon salınımına neden olan bir kaynak haline gelmesine yol açmıştır. Çalışmalar, ormansızlaşmanın yılda yaklaşık 2.6 milyar ton karbon salınımına neden olduğunu göstermiştir.[6] Bu durum, küresel sıcaklık artışını hızlandıran sera gazı etkisini artırmaktadır.
Su döngüsü üzerindeki etkiler de oldukça yıkıcı olmuştur. Amazonlar, bölgedeki yağmur miktarının düzenlenmesinde hayati bir rol oynamıştır. Ancak ormanların kesilmesi, bölgesel kuraklık riskini artırmış ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğini tehlikeye atmıştır. Bu durum, tarım sektörünü doğrudan etkileyerek gıda güvenliğini de tehdit etmiştir. Örneğin, Brezilya’nın en büyük tarım bölgelerinden biri olan Mato Grosso, Amazon ormanlarının tahribatından dolayı azalan yağış miktarlarıyla karşı karşıya kalmıştır.
Biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkiler ise tahribatın bir diğer ciddi sonucudur. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’ne (IUCN) göre, Amazon ormanlarında yaşayan yaklaşık 10.000 hayvan türü, habitat kaybı nedeniyle tehlike altına girmiştir.[7] Bu durum, yalnızca ekosistemi değil, aynı zamanda küresel ilaç endüstrisi gibi insan sağlığına doğrudan katkı sağlayan sektörleri de etkilemiştir.
Amazon ormanlarının tahribatı, yalnızca çevresel etkilerle sınırlı kalmamış, aynı zamanda sosyoekonomik ve kültürel alanlarda da ciddi sorunlara neden olmuştur. Bölgedeki yerli halklar, ormansızlaşma nedeniyle yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalmıştır. Birleşmiş Milletler verilerine göre, Amazon’da yaşayan yaklaşık 1 milyon yerli insan, yaşam alanlarını her geçen gün kaybetmektedir.[i] Bu durum, yerli toplulukların ekonomik bağımsızlıklarını ve kültürel kimliklerini tehdit etmektedir.
Ayrıca Amazon ormanlarının yok edilmesi bölgesel ekonomik dengeleri de sarsmıştır. Orman kaynaklarına dayalı turizm ve sürdürülebilir tarım gibi sektörler büyük zarar görmüştür. Amazon ormanlarının ekosistem hizmetlerinden sağlanan yıllık ekonomik fayda yaklaşık 8 milyar dolardır.[ii] Ancak ormansızlaşma, bu potansiyeli büyük ölçüde azaltmaktadır.
Amazon ormanlarının korunması, yalnızca bölgesel değil, küresel düzeyde koordinasyon gerektiren bir meseledir. Bu doğrultuda, öncelikle ormansızlaşmaya neden olan faaliyetlerin düzenlenmesi gerekmektedir. Tarım ve madencilik sektörlerinde sürdürülebilir yöntemlerin benimsenmesi, bu alandaki çevresel etkileri azaltacaktır.
Uluslararası düzeyde ise Amazon ormanlarının korunması için finansal destek mekanizmalarının artırılması gereklidir. Gelişmiş ülkelerin, Amazon ülkelerine yönelik finansal teşvikler sunarak ormansızlaşma ile mücadelede işbirliği yapması önemlidir. Ayrıca, bölgedeki yerel halkların ekonomik bağımsızlığını destekleyen projeler, bu toplulukların ormansızlaşmaya karşı direnç göstermesine katkı sağlayacaktır.
Sonuç olarak, Amazon ormanlarının geleceği, yalnızca bölge ülkelerinin değil, tüm insanlığın ortak sorumluluğundadır. Ormanların korunması için alınacak önlemler, küresel iklim değişikliği ile mücadelede kritik bir rol oynayacaktır. Bu nedenle, sürdürülebilir bir gelecek için Amazonların korunması yönünde kararlı adımlar atılması gerekmektedir.
[1] Meyerfeld, Bruno. “Deforestation of the Amazon at a Nine-Year Low”, Le Monde, https://www.lemonde.fr/en/environment/article/2024/11/09/deforestation-of-the-amazon-at-a-nine-year-low_6732182_114.html, (Erişim Tarihi: 15.12.2024).
[2] World Wide Fund for Nature (WWF). “Amazon Rainforest Facts”, WWF UK, https://www.wwf.org.uk/where-we-work/amazon, (Erişim Tarihi: 15.12.2024).
[3] World Economic Forum. “Deforestation in the Amazon Is Causing Parts of It to Release More Carbon than It Absorbs.” World Economic Forum, Feb. 2020, https://www.weforum.org/stories/2020/02/amazon-deforestation-carbon-sustainability-climate-change/, (Erişim Tarihi: 15.12.2024).
5 A Bio3. “No Forest, the Agro Is Nothing. Understand the Importance of the Colossal ‘Flying Rivers.’” Bio3 Consultoria, https://bio3consultoria.com.br/en/flying-rivers/#:~:text=The%20process%20of%20formation%20of,like%20rain%20on%20the%20forest, (Erişim Tarihi: 15.12.2024).
7 World Resources Institute. “Mining Is Increasingly Pushing into Critical Rainforests and Protected Areas.” World Resources Institute, https://www.wri.org/insights/how-mining-impacts-forests, (Erişim Tarihi: 15.12.2024).
8 Ritchie, Hannah. “Carbon Emissions from Deforestation: Are They Driven by Domestic Demand or International Trade?”, Our World in Data, https://ourworldindata.org/carbon-deforestation-trade, (Erişim Tarihi: 15.12.2024).
9 World Wide Fund for Nature (WWF). “Deforestation in the Amazon Remains at High Levels, with a Rate of 11,568 km² in 2022”, WWF Brazil, https://www.wwf.org.br/?84261/Deforestation-in-the-Amazon-remains-at-high-levels-with-a-rate-of-11568-km2-in-2022, (Erişim Tarihi: 15.12.2024).