Afgan Fonu: ABD Neyi Hedefliyor?

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Bilindiği üzere Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 29 Şubat 2020 tarihli Doha Antlaşması kapsamında Afganistan’dan çekilmiştir. Ancak ABD, Taliban’ın iktidarı zorla ele geçirdiğini gerekçe göstererek Doha Antlaşması’nı ihlal etmiş, antlaşma kapsamında verdiği sözleri yerine getirmemiştir. Bu bağlamda Washington yönetimi, Taliban Hükümeti’nin tanınmasını engellemekte ve Taliban liderlerinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) yaptırım listesinden çıkarılması için gereken desteği vermemektedir. Buna ek olarak ABD, Afganistan’ın ulusal rezervlerini bloke etmekte ve rezervlerin Taliban tarafından kullanılmasını engellemektedir. Bu konu, oldukça önemlidir. Zira son bir yılda Taliban ile ABD arasında tartışılan meselelerin başında Afganistan’ın ulusal rezervleri gelmektedir.

ABD Başkanı Joe Biden 11 Şubat 2022 tarihinde aldığı bir kararla, Afganistan’ın rezervlerinin 3,5 milyar dolarının insani yardım olarak Afgan halkına verilmesini, diğer 3,5 milyar dolarının ise 11 Eylül 2001 tarihli terör saldırılarında mağdur olan ailelere ulaştırılmasını öngörmüştür. Bu kararın ardından ABD Federal Birinci Derece Mahkemesi, söz konusu kararın yetkisini aştığı gerekçesiyle 3,5 milyar doların 11 Eylül 2001 tarihli terör saldırılarının mağdurlarına verilmesini reddetmiştir.[1] Söz konusu dava sürerken ABD, “Afgan Fonu” meselesini gündeme getirmiştir.

Yayınladığı bildiriyle ABD Hazine Bakanlığı, Afganistan’ın ulusal rezervinin 3,5 milyar dolar tutarındaki kısmını, Afganistan’daki ekonomik istikrarı sağlamak üzere İsviçre’de kurulan bir “Afgan Fonu’na” aktaracağını duyurmuştur. Yapılan açıklama göresöz konusu fon, bir heyet tarafından yönetilecek ve heyette, ABD ve İsviçre’nin temsilcileriyle birlikte, iki Afgan da yer alacaktır.

Afganların Afganistan Merkez Bankası Başkanı ve Maliye Bakanı Envarul Hak Ahadi ve Afganistan Merkez Bankası Yüksek Konseyi Üyesi Şah Mehrap olduğu açıklanmıştır. Öte yandan Afgan Fonu’nun İsviçre’nin yasalarına göre kullanılacağı da belirtilmiştir. Buna ek olarak ABD, Taliban’ın fonun bir parçası olmadığını ve fonun İsviçre merkezli Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) hesaplarında tutulacağını bildirmiştir.[2]

ABD, Taliban’ın Afganistan Merkez Bankası’na atadığı iki kişinin yaptırım listesinde bulunmasından ve Merkez Bankası’na yönelik siyasi müdahalelerden dolayı Taliban’ı fonun bir parçası yapmaktan kaçındığı söylenebilir. Mevzubahis fonun Afganistan’ın uluslararası ödemeleri, elektrik ithalatı ve para basımı gibi işler için kullanılacağı öğrenilmiştir. Fonun yönetim üyelerinden biri olan Envarul Hak Ahadi, fonun insani yardım olarak kullanılması yerine mali işlere harcanacağını ve yılın sonunda fonun tüm faaliyetlerinin bir uluslararası denetim firması tarafından denetleneceğini söylemiştir.[3]

ABD’nin açıklamalarının ardından Taliban denetimindeki Afganistan Merkez Bankası, ulusal rezervlerin Afganistan halkına ait olduğunu para istikrarını sağlamak için kullanılması gerektiğini ifade etmiştir. Buna karşılık Afganistan Merkez Bankası, söz konusu paranın dünyayla ticaret yapmak için kullanılmasının ya da amaca hizmet etmeyen herhangi bir kullanımın kabul edilemeyeceğini açıklamıştır.[4]

Taliban Dışişleri Bakanlığı ise yayımladığı bildiriyle Afganistan’ın rezervlerinin maddi ve finansal amaçların dışında kullanılmasının ABD’nin Afganistan ekonomisine karşı vurduğu bir darbe olduğunu öne sürmüş ve bu paranın kullanımında yer alan tüm örgütlerin ve firmaların Afganistan’daki faaliyetlerinin durdurulacağını duyurmuştur. Bu bildiride Taliban, Afganistan Merkez Bankası’nın bağımsızlık ve profesyonellik konularında yapılacak olan dış denetimleri kabul edebileceğini de dile getirmiştir.[5]

ABD’nin fonun kurulmasındaki ısrarının; Taliban’ın ise buna karşı çıkmasının çeşitli nedenleri vardır. Belirtmek gerekir ki; Rusya ve Çin başta olmak üzere pek çok devlet ve uluslararası örgüt, ABD’nin Afganistan ulusal rezervlerini geri vermesini ve böylece Afganistan’daki krizin önlenmesine yardımcı olmasını istemektedir. Bu hususta ciddi baskılara maruz kalan Washington yönetimi, uluslararası baskıları dizginlemek amacıyla bir ara formül olarak Afgan Fonu’nu tasarlamış olabilir.

ABD’nin bir diğer hedefi ise rezervlerin eritilmesi iddiasından doğan Taliban’ın Afganistan’daki kötü ekonomiden ve düşük hayat standartlarından ABD’yi sorumlu tutma politikasını etkisiz hale getirmektir. Bilindiği üzere Taliban, Afganistan’a egemen olduktan sonra pek çok insan işini kaybetmiş ve Afgan halkının ekonomik durumu kötüleşmiştir. Taliban, Afganistan’daki kötü ekonomik tablonun nedeni olarak ABD’yi göstermekte ve halkın sabretmesini istemektedir. ABD, söz konusu fon üzerinden rezervleri bir şekilde Afgan halkına dağıtarak halkın gönlünü kazanmaya çalışmaktadır. Yani ABD, parayı Afgan halkına büyük bir yardım yapıyormuşçasına ulaştırarak kaybettiği imajı düzeltmek istemektedir.

Dahası ABD, söz konusu fonu kullanarak Afganistan ekonomisini tamamen kontrol altına almayı amaçlamaktadır. Fon, öngörülen kullanım şekli gereği ABD’nin izni olmadan herhangi işleme tâbi tutulamayacak, bir nevi Afganistan Merkez Bankası’nın görevini üstlenecektir. Afganistan ekonomisinin böylesine bir fon üzerine inşa edilmesi, Washington yönetiminin Afganistan ekonomisine negatif yönde bir dahlinin bulunabileceği ihtimalini akıllara getirmektedir. Böyle bir durumda ABD, Afganistan’ın ulusal rezervleri aracılığıyla Taliban’a yönelik baskısını artırabilir ve ekonomiyi çökertmekle tehdit ederek Taliban yönetimini istediği çizgiye çekebilir.

Taliban’ın söz konusu fona karşı çıkmasının ana nedeni, fonun Taliban’ın tanınmasını zorlaştıracak ve diğer devletlerden izole olmasına yol açacak bir yapıya sahip olmasıdır. Bir diğer ifadeyle fon, Taliban’ın devlet olma özelliklerini elinden alacak, para basma ve ödemeler yapma gibi yetkilerin mutlak kaynağı olacaktır. Dolayısıyla Taliban, ticaret yapmak için fona bağımlı hale gelecektir.

Buna ek olarak Afganistan, parasının yabancı para birimleri karşısında savunmasız hale gelmesine seyirci kalacak ve piyasadaki istikrarı sağlama kabiliyeti, Taliban’ın elinden çıkacaktır. Kuşkusuz bir devletin dolar ve altın rezervleri olmadığında, ulusal parasının yabancı para birimlerine karşı değerini koruması mümkün değildir. Bu bağlamda ABD, Afganistan’ın ulusal rezervlerini bloke ederek Afganistan ekonomisini çöküşün eşiğine getirmiştir. Nitekim Afganistan bir ulusal rezerve sahip olamadığı için Taliban yönetimi, para basamamaktadır. Üstelik Afganistan’ın kendi inisiyatifle para basması, yine kendi para biriminin diğer para birimlerinin karşısında değer kaybetmesiyle neticelenecektir.

Taliban’ın fonun kendi denetimi dışında kullanılmasına karşı çıktığı görülmektedir. Lakin Taliban’ın tüm Afganistan’a egemen olduğu bilgisi göz önünde bulundurulduğunda ABD, her ne kadar fonun yönetimi konusunda Taliban’ı devre dışı bırakmak istese de belli bir süre sonra fonun yönetimine dahil etmek zorunda kalacağı öngörülebilir. Nitekim Washington yönetimi, BMGK’dan Taliban liderlerinin seyahat muafiyetinin sınırlandırmasını isterken; ABD Afganistan Özel Temsilcisi Tom West, Taliban’la diyalog kurulmasından yana olduğunu duyurmuştur.

Sonuç olarak Afganistan’ın ulusal rezervlerinin Afgan Fonu’na aktarılmasının kısa vadede Taliban’ın çıkarına olacağı; fakat uzun vadede Taliban’ın aleyhine sonuçlanacağı söylenebilir. Zira kısa vadede Afganistan’a daha fazla sıcak para girecek ve Afgan parası değer kazanacaktır. Uzun vadede ise Afgan parası savunmasız kalacaktır.


[1] “امریکا نصف دارایی منجمد شدۀ افغانستان را به سویس منتقل می‌کند”, VOA, https://www.darivoa.com/a/us-sets-up-fund-for-afghan-money-after-taliban-talks-flop-/6747128.html, (Erişim Tarihi: 16.09.2022).

[2] “آمریکا ۳.۵ میلیارد دلار از دارایی‌ مسدود شده افغانستان را به یک صندوق در سوئیس منتقل می‌کند”, Euronews, https://per.euronews.com/2022/09/15/us-sets-up-afghan-relief-fund-with-frozen-central-bank-money, (Erişim Tarihi: 16.09.2022).

[3] “انورالحق احدی: وظیفه صندوق امانی، استقرار پولی و حفظ دارایی‌های بانک مرکزی افغانستان است”, Afintl, https://www.afintl.com/202209151229, (Erişim Tarihi: 16.09.2022).

[4] “بانک مرکزی انتقال پول‌های مسدودشده افغانستان به سوئیس را غیرقابل قبول خواند”, Etilaatroz, https://l24.im/QBCth, (Erişim Tarihi: 16.09.2022).

[5] “طالبان افراد و سازمان‌های همکار با «صندوق امانی افغانستان» را جریمه و تحریم می‌کند”, Afintl, https://www.afintl.com/202209157750, (Erişim Tarihi: 16.09.2022).

Ahmad Khan DAWLATYAR
Ahmad Khan DAWLATYAR
Ahmad Khan Dawlatyar, 2013 yılında Kunduz Üniversitesi Hukuk ve Siyaset Bilimi Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi Anabilim Dalı’nda “Türkiye Cumhuriyeti ve Afganistan İslam Cumhuriyeti Anayasalarında Güçler Ayrılığı İlkesi Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz” başlıklı teziyle 2019 yılında almıştır. Çeşitli bilimsel etkinliklere katılan Dawlatyar, Afganistan sorunuyla ilgili bildiriler ve makaleler sunmuştur. Bu kapsamda “Afganistan Sorununun Dini ve İdeolojik Nedenleri” başlıklı sunumu yayınlanmıştır. Halihazırda Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktora eğitimine devam etmektedir. ANKASAM bünyesinde yürütülen çalışmalara katkıda bulunan Ahmad Khan Dawlatyar’ın başlıca çalışma alanları Afganistan ve Pakistan’dır. Dawlatyar, anadil seviyesinde Farsça, Özbekçe, Türkçe ve Peştunca dillerine hakimdir. Ayrıca orta düzeyde İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler