Covid-19 salgınıyla birlikte çevre sorunları ve küresel iklim değişikliği gibi konular, uluslararası politikanın gündemi haline gelmiş ve bu konuda bir toplumsal farkındalık oluşmuştur. Nüfus artışı ve göçle birlikte üretim ilişkilerinin doğa üzerindeki olumsuz etkilerinin giderek daha belirgin hale gelmesi sonucunda çevre sorunlarının yakın gelecekte de uluslararası ilişkilerin en önemli konularından biri olması beklenmektedir.
Söz konusu sorunlar, tabiatı gereği hiçbir ülkenin tek başına üstesinden gelemeyeceği, ulus ötesi meselelerdir. Bu nedenle bölgesel ve küresel ittifaklar, çevre problemlerinin çözümünde önemli bir sorumluluğa sahiptir. Batı Balkan ülkelerinde görülen hava kirliliği ise artık gündelik yaşamı etkileyen ve çözümü ertelenemeyecek bir sorun olarak bölge ülkelerini tehdit etmektedir.
Tarihi etnik ve dini temelli çatışmalarla dolu olan bu ülkelerin hava kirliliğine karşı işbirliği içerisinde hareket etmesinin zaruriyet arz ettiği ifade edilebilir. Bu nedenle Sırbistan, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk hükümetlerinin öncülüğünde kurulan, Bosna Hersek ve Karadağ’ın ise gözlemci üye olduğu Açık Balkan Girişimi, bölge ülkelerinin mevzubahis soruna karşı ortak hareket etmeleri için önemli bir fırsattır.
Bölgesel Bir İttifak Olarak Açık Balkan Girişimi
Devletlerin birbirleri arasındaki işbirliğinin bir ürünü olarak ittifak kavramı, uluslararası politikanın işleyişinin ve dinamiklerinin anlaşılabilmesi açısından oldukça önemlidir. Batı Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği (AB) üyesi olmaması ile bu ülkelerin önemli bir kısmının Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ittifakının dışında kalması, bölge ülkelerinin ittifak kavramıyla ilgili çalışmalarda çok fazla yer bulamamasına neden olmuştur. Ancak Sırbistan, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk liderlerinin 2019 yılının Ekim ayında Sırbistan’ın Novi Sad kentinde yaptıkları toplantıyla temelleri atılan Açık Balkan Girişimi’yle birlikte bölge ülkelerinin ittifak kavramıyla daha sık anılacağı bir bölgesel platform oluşmuştur. Yapılan müzakereler sonucunda üye ülkeler, ortak bir gümrük sistemi oluşturma hedeflerini deklare etmiştir.[1]
İttifak kavramı, genel olarak devletlerin ortak bir tehdide karşı mücadele konusunda bir araya gelerek birlikte hareket etmeleri anlamını taşımaktadır. Bu yaklaşıma göre ittifaklar, ulus-devletler arasında teşekkül eden bir olgu olarak kabul görmektedir. İttifak içerisinde bulunan aktörler, ortak bir tehdit tanımlamasına karşı kolektif eylemlerde bulunmaktadır.
Söz konusu tehdidin boyutu, ittifakı oluşturan unsurlar arasındaki bağı güçlendiren en önemli faktördür.[2] Tehdit ortadan kalktığında ise ttifakı oluşturan aktörlerin bağımsız hareket etme motivasyonları ağır basmaktadır. Devletler, kurdukları ittifaklarda bağımsız hareket etme yeteneklerinden bir miktar fedakarlık etmektedir. Egemenlik hakları konusunda paylaşıma gitmeleri ise ittifakla elde edilecek hedefin acil veya ehemmiyetli olduğu durumlarda mümkündür.[3]
Açık Balkan Girişimi, etnik ve dini pek çok fay hattının oldukça kırılgan olduğu Batı Balkan coğrafyasının istikrarı için oldukça önemli bir ittifak girişimidir. Ekonomik motivasyonu ağır basan Açık Balkan Girişimi, ekonomik entegrasyonla birlikte sosyolojik bir entegrasyon için de önemli bir potansiyeli barındırmaktadır.
Nitekim özellikle de Rusya-Ukrayna Savaşı’yla birlikte bölge ülkeleri tarafından Açık Balkan Girişimi’ne olan ihtiyaç artış göstermiş ve 7-8 Haziran 2022 tarihlerinde Kuzey Makedonya’nın Ohri kentinde düzenlenen zirvede derinleşen gıda ve enerji krizine yönelik çalışma grupları kurularak çok sayıda işbirliği anlaşmasına imza atılmıştır.[4] Batı Balkan ülkelerinin oluşturduğu bu bölgesel ittifak, ciddi anlamda ilerleme göstermesine rağmen kendilerine net bir ortak tehdit tanımlaması yapamamıştır.
Ortak Bir Tehdit Olarak Hava Kirliliği
Batı Balkan ülkelerinde derinden hissedilen gıda ve enerji krizinin en önemli nedenlerinden biri bölge ülkelerini tehdit eden hava kirliliğidir. Açık Balkan Girişimi, gıda ve enerji konusunda her ne kadar çalışma grupları oluşturmuşsa da hava kirliliği ve iklim konusunda herhangi bir somut strateji geliştirememiştir. Ancak belirtmek gerekir ki; hava kirliliği sorununun çözümünde bölge ülkelerinin kolektif aksiyon oluşturmaları zorunlu hale gelmiştir. Bu yüzden de Açık Balkan Girişimi, bölge ülkelerinin hava kirliliğine karşı rasyonel seçenekler üzerinde ortak hareket etmeleri için uygun bir platform olabilir. İttifakların doğası gereği Açık Balkan Girişimi’ni oluşturan ülkeler, diğer konularda olduğu gibi hava kirliliği konusunda da ortak bir paydada buluşarak bir yol haritası geliştirebilir. Böylelikle ittifakı oluşturan ülkelerin kendi içlerindeki itilaflardan kısmen de olsa uzaklaşarak ortak sorunlara ortak çözümler bulma konusunda birlikte yol alabilmeleri mümkün olabilir. Bu sebeple başta enerji krizi, enflasyon ve gıda sorunu olmak üzere pek çok komisyonda bölge ülkelerini rahatlatacak adımlar atılabilir.
Batı Balkan ülkeleri, hava kirliliği konusunda özel bir dezavantaja sahip olmamasına rağmen bu sorun, bölge ülkelerinde gündelik hayatı aksatacak boyuta gelmiştir. Batı Balkan ülkelerinin başkentleri, hava kirliliği konusunda nüfus olarak kendilerinden bir hayli kalabalık olan Uzak Asya ülkeleriyle yarışmaktadır. Örneğin Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna ile Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp, 2019 senesninden beri havası en kirli başkentler arasında ilk 25’e girmektedir.[5] Nitekim son dönemde Saraybosna’da etkisini hissettiren hava kirliliği nedeniyle Uluslararası Saraybosna Havalimanı’na uçakların iniş yapamadığı görülmektedir. Saraybosna Kantonu Toplumsal Ekonomi, Altyapı, İnşaat ve Çevre Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, vatandaşlara zorunlu olunmadığı sürece dışarıda vakit geçirmeme uyarısı yapılmıştır.[6] 2022 yılının Kasım ayında yapılan ölçümlerde ise Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ın dünyada havası en kirli üçüncü şehir olduğu ölçülmüştür.[7] Yine Açık Balkan Girişimi’nin bir diğer üyesi Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te de hava kirliliği nedeniyle acil durum ilan edilmiştir. İsviçre merkezli hava kalitesi ölçüm şirketi IQ Air tarafından yapılan ölçümlerde Üsküp, dünya sıralamasında hava kirliliği en yüksek üçüncü şehir olarak dikkat çekmiştir.[8]
Bu noktada belirtmek gerekir ki; Batı Balkanlar bölgesindeki etnik ve jeopolitik kırılganlık, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından daha da belirginleşmiştir. Söz konusu durum, Batı Balkan ülkelerinin karşı karşıya oldukları sorunların çözülmesini zorlaştırmakla birlikte, bölge ülkelerinin Covid-19 salgını sonrasında karşılaştığı sorunları da derinleştirerek hükümetleri zor durumda bırakmıştır. Bu durum, Batı Balkan ülkelerinin AB üyelik süreçlerindeki belirsizlikle birleştiğinde, bölge ülkelerinin kendi aralarındaki işbirliğinin önemi daha da artmaktadır.
Başta göç ve iklim gibi konular olmak üzere Batı Balkan ülkelerinin karşı karşıya kaldığı sorunlar, ancak bölgesel ittifaklarla üstesinden gelinebilecek problemlerdir. Bu nedenle bölge ülkeleri, Açık Balkan Girişimi’ne her geçen gün daha fazla ihtiyaç duymaktadırlar. Bu yüzden de bölge ülkelerini tehdit eden hava kirliliği konusunda Açık Balkan Girişimi’nin önümüzdeki süreçte daha fazla inisiyatif alarak üye ülkeler açısından bir kolektif eylem planı oluşturması bölge ülkeleri için bir zaruriyet oluşturmaktadır.
Sonuç olarak hava kirliliği, Balkan ülkelerindeki seçimler üzerinde de en önemli tartışma alanlarından biri haline gelebilir. Batı Balkan ülkelerinde hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı hızla artarken; bu durum, kitlesel protestolara ve siyasi istikrarsızlıklara yol açabilir. Hal böyleyken mevcut hükümetlerin Açık Balkan Girişimi aracılığıyla soruna el atmaları, bölge ülkelerinin istikrarına ve refahına ciddi katkılar sunacaktır. Batı Balkan ülkelerinin ortak sorunlara müşterek çözümler üretme çabaları, mevcut siyasi yapıların demokratikleşmesi konusunda da bir kaldıraç görevi görecektir. Balkan ülkeleri arasında işbirliğinin artması, bölge ülkelerinin birbirleri arasındaki itilaflı konular üzerindeki kırılganlığı azaltarak bölge istikrarına önemli katkılar sunacaktır. Açık Balkan Girişimi’nin hava kirliliği konusunda çözüm odaklı adımlar atması, gözlemci statüsünde bulunan Bosna Hersek ve Karadağ’ın tam üyeliği için de önemli bir referans noktası olabilir.
[1] As EU Membership Stalls, Balkan Countries Make Controversial Move to Create Their Own Mini-Schengen”, Euro News, https://www.euronews.com/my-europe/2021/08/31/as-eu-membership-stalls-balkan-countries-make-controversial-move-to-create-their-own-mini-, (Erişim Tarihi: 01.01.2023).
[2] Morgenthau, Hans, J. (1993), Politics among Nations: The Struggle for Power and Peace, K. W. Thompson (ed.), New York: McGraw-Hill Inc.
[3] Christensen, T. J. And J. Snyder (1990), “Chain Gangs and Passed Bucks: Predicting Alliance Patterns in Multipolarity”, International Organization, 44(2), p.137-168.
[4] “Ključne Poruke Sa Samita ‘Otvoreni Balkan”, Al Jazeera Balkans, https://balkans.aljazeera.net/videos/2022/9/2/kljucne-poruke-sa-samita-otvoreni-balkan, (Erişim Tarihi: 10.01.2023).
[5] “Average PM2.5 concentration of the most polluted capital cities in the world in 2019 and 2021”, Statista, https://www.statista.com/statistics/1135370/most-polluted-capital-cities-in-the-world/, (Erişim Tarihi: 10.01.2023).
[6] “Saraybosna’daki Hava Kirliliği Nedeniyle Uçaklar İniş Yapamadı”, (3 Ocak 2023), Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/saraybosnadaki-hava-kirliligi-nedeniyle-ucaklar-inis-yapamadi-/2778869, (Erişim Tarihi: 11.01.2023).
[7] “Belgrade is The Third Most Polluted City in The World This Morning”, (31 October 2022), Serbian Monitor, https://www.serbianmonitor.com/en/belgrade-is-the-third-most-polluted-city-in-the-world-this-morning/, (Erişim Tarihi: 11.03.2023).
[8] “Kuzey Makedonya’da Hava Kirliliği Nedeniyle Acil Durum İlan Edildi”, (26 Aralık 2022), Balkan News, https://www.balkannews.com.tr/kuzey-makedonya/kuzey-makedonyada-hava-kirliligi-nedeniyle-acil-durum-ilan-edildi-h5395.html, (Erişim Tarihi: 11.01.2023).