Analiz

ABD’yle Ticaret Savaşının Kanada’ya Maliyeti

Ticaret savaşları, Kanada’nın tarım, gıda ve enerji sektörlerinde maliyetleri artırarak ekonomik baskıyı derinleştirmektedir.
Kanada Hükümeti, finansal destek paketleriyle ihracat rotalarını çeşitlendirmeyi hedeflemektedir.
Artan tarifeler, tüketici fiyatlarını yükseltirken, iş gücü piyasasında belirsizliğe ve istihdam kayıplarına yol açmaktadır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında uzun yıllardır süregelen ticari işbirliği, son dönemde yeni bir gerilim dalgasıyla sarsılmaktadır. ABD Başkanı Donald Trump’ın Kanada’ya yönelik tarifeleri artırma kararı ve buna karşılık olarak Kanada’nın misilleme adımları, ekonomik dengeleri etkilemektedir. Özellikle tarım, gıda, sanayi ve iş gücü piyasalarında belirgin etkiler hissedilmektedir. 

Ticaret savaşlarının en büyük etkilerinden biri, tarım sektöründe hissedilmektedir. Kanada ve ABD tarım sektörleri birbiriyle iç içe geçmiş bir yapıya sahiptir. ABD’deki çiftçiler, Kanada’dan gelen potasa bağımlı olurken, Kanada’daki çiftçiler de ABD’den fosfat gübresi ithal etmektedir. Ancak ABD’nin Kanada’dan gelen potasa yönelik ek tarifeler koyması ve buna karşılık olarak Kanada’nın ABD fosfatına misilleme yapması, çiftçilerin maliyetlerini artırmaktadır. Gübre fiyatlarındaki artış, üretim maliyetlerini yukarı çekmekte ve çiftçilerin kârlılığını olumsuz etkilemektedir.

Özellikle Saskatchewan bölgesindeki çiftçiler, tarım girdilerinin maliyetlerindeki artış nedeniyle ciddi bir ekonomik baskı altına girmektedir. ABD’de ise mısır ve soya üreticileri, gübre fiyatlarının yükselmesi sebebiyle ek maliyetlerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, üretim süreçlerini sekteye uğratmakta ve çiftçilerin uzun vadeli planlamalar yapmasını zorlaştırmaktadır.

Ticaret savaşlarının etkilediği bir diğer önemli sektör ise gıda sanayisidir. Kanada, ABD’den önemli miktarda domuz eti ithal etmekteydi, ancak Ottawa yönetimi, Smithfield Foods’un Tar Heel, Kuzey Karolina’daki en büyük domuz eti işleme tesisinden ithalatı durdurmuştur.[1] Bu kararın ardında, Kanada’nın tarife savaşları sürecinde kendi gıda üretimini koruma çabası yatmaktadır. Ancak bu durum, ABD’li et üreticileri için büyük bir pazar kaybına yol açarken, Kanada’daki et tedarik zincirlerinde de dalgalanmalara neden olmaktadır.

Kanada’nın tarife krizine karşı aldığı önlemlerden biri de ABD’ye olan ihracata bağımlılığı azaltma hedefidir. Hükümet, 6 milyar dolarlık bir destek paketi açıklayarak, ihracatçıları yeni pazarlar bulmaya teşvik etmektedir.[2] Bu paket kapsamında 5 milyar dolarlık fon, işletmelere yeni ihracat rotaları geliştirmek için ayrılmıştır.[3] Ayrıca tarımsal üreticiler ve gıda sektörü için 1 milyar dolarlık ek destek sağlanmaktadır.[4] Ancak alternatif pazarlar bulmak zaman alacak bir süreçtir ve Kanada ekonomisinin kısa vadede ciddi baskılarla karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır.

Ticaret savaşlarının yarattığı ekonomik belirsizlikler, iş gücü piyasasına da yansımaktadır. Kanada’da işsizlik oranı şubat ayında %6.6 seviyesinde kalırken, yeni iş ekleme oranı oldukça düşük seyretmektedir.[5] Özellikle tarife savaşlarının firmaların işe alım kararlarını geciktirdiği ve ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturduğu belirtilmektedir. Tarım ve gıda sektöründeki maliyet artışları, şirketlerin maliyetlerini azaltmak için işe alımları askıya almasına neden olmaktadır.

Kanada hükümeti, işsizliği önlemek amacıyla İstihdam Sigortası Çalışma Paylaşım Programı’nı devreye sokmuştur.[6] Bu program kapsamında, işverenler çalışanlarının çalışma saatlerini azaltırken, çalışanlar da işsizlik sigortası yardımlarıyla desteklenmektedir. Böylece işten çıkarmalar önlenmeye çalışılmaktadır. Ancak bu programın etkileri sınırlı kalmaktadır ve uzun vadede istihdam piyasasında daralmaların yaşanabileceği öngörülmektedir.

Kanada’nın ABD’ye olan ekonomik bağımlılığı sadece tarım ve sanayi ile sınırlı değildir. Kanada, ABD’nin en büyük petrol tedarikçilerinden biri olup enerji ihracatının önemli bir kısmını ABD’ye yapmaktadır. Ancak ticaret savaşları ve tarifelerin artması, bu sektörde de belirsizlik yaratmaktadır. ABD’nin enerji politikasında uyguladığı vergi değişiklikleri ve korumacı yaklaşımlar, Kanada’nın petrol ve doğal gaz ihracatını etkileyebilir. Bunun sonucunda Kanada’nın enerji sektöründeki yatırımları yavaşlayabilir ve yeni pazar arayışları daha da hızlanabilir. Alternatif enerji kaynaklarına yönelme ihtimali güçlenirken, bu geçiş sürecinin ekonomik yükü ağır olabilir.

Ticaret savaşlarının doğrudan etkileri üreticiler ve ihracatçılar üzerinde hissedilse de dolaylı etkileri tüketicilere de yansımaktadır. ABD’den ithal edilen tarım ürünlerine ve sanayi mallarına getirilen ek vergiler, perakende fiyatlarında yükselişe neden olmaktadır. Kanada’da süpermarketlerde gıda fiyatları artarken, özellikle et ve süt ürünleri gibi temel gıda maddeleri daha pahalı hale gelmektedir. Aynı zamanda ithal edilen makineler ve otomobil parçalarına uygulanan tarifeler, sanayi üretim maliyetlerini yükselterek yerel tüketicilere ek yük getirmektedir. Bu durum, halkın alım gücünü azaltmakta ve ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturmaktadır.

Ekonomik gerilimler yalnızca ticaret ve iş dünyasıyla sınırlı kalmamaktadır. Kanada-ABD ilişkilerinde artan ticaret savaşları, diplomatik ilişkileri de zora sokmaktadır. Kanada, ekonomik bağımsızlığını artırmaya çalışırken, ABD’yle olan ticari anlaşmalarını ve diplomatik bağlarını yeniden gözden geçirme ihtiyacı hissetmektedir. Özellikle, uluslararası ticaret örgütleri ve yeni ticaret ortaklarıyla yapılan görüşmeler, Kanada’nın küresel ekonomik stratejisini şekillendirebilir. Öte yandan, ABD’yle olan ticari gerilimler, Kanada’daki politik atmosferi de etkilemekte ve hükümetin ekonomi politikalarına yönelik eleştirileri artırmaktadır. Bu süreç, Kanada’nın iç ve dış politikasında önemli değişimlere yol açabilecek potansiyele sahiptir.

Kanada’nın ABD’ye ekonomik bağımlılığı düşünüldüğünde, bu ticaret savaşlarının uzun vadeli etkileri ciddi sonuçlar doğurabilir. Kanada’nın ihracatının %75’i ABD’ye yöneliktir ve ithalatının ise üçte biri ABD’den sağlanmaktadır.[7] Bu durum, ABD’nin uyguladığı tarifelerin Kanada ekonomisini doğrudan etkilediğini göstermektedir. Kanada hükümetinin ihracat rotalarını çeşitlendirme çabaları, ekonomik bağımsızlığı artırmayı hedeflese de bu süreç kısa vadede maliyetli ve zorlayıcı olmaktadır.

Alternatif ticaret rotaları geliştirmek, Kanada’nın ABD’ye olan ekonomik bağımlılığını azaltabilir. Ancak bu tür değişiklikler zaman ve yatırım gerektirmektedir. Yeni pazarlara açılmak, uluslararası ticaret anlaşmaları yapmak ve üretim süreçlerini çeşitlendirmek, Kanada’nın uzun vadeli ekonomik dayanıklılığını artırabilecek adımlardır. Bununla birlikte kısa vadede şirketlerin ve işçilerin bu dönüşüm sürecinden olumsuz etkilenebileceği öngörülmektedir.

Sonuç olarak Kanada-ABD ticaret savaşları, sadece tarım ve gıda sektörlerini değil, genel ekonomi ve iş gücü piyasasını da ciddi şekilde etkilemektedir. Kanada Hükümeti’nin aldığı önlemler kısmi rahatlamalar sağlasa da uzun vadeli ekonomik bağımsızlık hedeflerine ulaşmak için daha kapsamlı politikaların devreye sokulması gerekmektedir. Ticaret savaşlarının etkileri zamanla daha net ortaya çıkacaktır ve Kanada’nın ekonomik stratejilerini şekillendirmeye devam edecektir.


[1] Polansek, Tom. “Canada Suspends Imports from Biggest US Pork Processing Plant”, Reuters, https://www.reuters.com/markets/commodities/canada-suspends-imports-biggest-us-pork-processing-plant-2025-03-07/, (Erişim Tarihi: 09.03.2025).

[2] Mukherjee, Promit, and Ryan Patrick Jones. “Canada Commits over C$6 Billion to Fight Impact of US Tariffs, Find New Markets”, Reuters, https://www.reuters.com/markets/canada-launches-c5-billion-program-help-exporters-reach-new-markets-2025-03-07/, (Erişim Tarihi: 09.03.2025).

[3] Aynı yer.

[4] Aynı yer.

[5] “Canada’s Economy Adds Few Jobs in February; Unemployment Unchanged”, Reuters, https://www.reuters.com/markets/view-canadas-economy-adds-few-jobs-february-unemployment-unchanged-2025-03-07/, (Erişim Tarihi: 09.03.2025).

[6] Gowling, Jordan. “Ottawa Unveils Aid for Businesses and Workers Hit by Tariff War”, Financial Post, https://financialpost.com/news/canada-aid-businesses-workers-tariff-war, (Erişim Tarihi: 09.03.2025).

[7] Mukherjee and Jones, a.g.e., (Erişim Tarihi: 09.03.2025).

Ali Caner İNCESU
Ali Caner İNCESU
Ali Caner İncesu, 2012 yılında Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olmuştur. Eğitimine Kapadokya Üniversitesi Turist Rehberliği ön lisans programında devam etmiş ve 2017 yılında mezun olmuştur. 2022 yılında Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde Seyahat İşletmeciliği ve Turizm Rehberliği alanlarında yüksek lisans eğitimlerini başarıyla tamamlamıştır. 2024 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde University of Maryland Global Campus (UMGC) Siyaset Bilimi lisans programından mezun olmuştur. 2023 yılı itibarıyla Kapadokya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora eğitimine devam etmektedir.2022 yılında Paraguay Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nde (Ankara) özel danışmanlık görevi de yürüten İncesu, ileri seviyede İspanyolca ve İngilizce bilmekte olup İngilizce ve İspanyolca dillerinde yeminli tercümandır.Çalışma alanları Latin Amerika, uluslararası hukuk ve turizmdir.

Benzer İçerikler