Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik gümrük tarifeleri uygulama kararı, küresel ticaret düzeninde önemli değişimlere yol açarak özellikle yenilenebilir enerji, elektrikli araç (EV) ve iklim teknolojisi sektörleri için ciddi riskler doğurmaktadır. Yeni ticaret politikası, korumacı yaklaşımları ön plana çıkarırken, temiz enerji sektöründe uzun yıllardır sağlanan maliyet düşüşlerini ve tedarik zincirlerini tehdit etmektedir.[1] Trump yönetiminin iklim değişikliğiyle ilgili uluslararası protokollerden çekilmesi, başlıca enerji dönüşümü ve iklim değişikliğiyle ilgili kararların uygulanmasını güçleştirmektedir.
Trump’ın duyurduğu tarifeler, Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalatlara %25, Çin’den gelen ürünlere ise %10 ek vergi getirilmesini öngörmektedir. Ancak Kanada ve Meksika’ya yönelik tarifeler, iki ülke liderleriyle yapılan son dakika müzakerelerinin ardından geçici olarak askıya alınmıştır.[2] Bu anlaşma kapsamında Kanada ve Meksika’nın yasa dışı göç ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede daha fazla sorumluluk almayı kabul ettiği bildirilmiştir. Öte yandan Çin’e getirilen tarifeler hızla misillemeyle karşılanmıştır. Pekin yönetimi, ABD’den yapılan petrol, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), araç ve tarım ekipmanı ithalatına yönelik kısıtlamalar getirmiş ve Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) resmi şikâyette bulunmuştur.
Çin Ticaret Bakanlığı, Trump yönetiminin bu kararını “kötü niyetli” olarak nitelendirirken, Trump bunun yalnızca bir başlangıç olduğunu ve gerekirse daha sert önlemler alacağını belirtmiştir. Avrupa ise süreci yakından takip etmektedir. Trump henüz Avrupa mallarına yönelik doğrudan tarifeler uygulamamış olsa da seçim kampanyası süresince Avrupa ürünlerine ek vergiler getirebileceğini sıkça dile getirmişti. Bu nedenle Avrupa ülkeleri ve iş dünyası liderleri, ABD’den gelebilecek olası kısıtlamalara karşı hazırlık yapmaktadır. Lakin Avrupa Birliği içerinde üye ülkelerin iktidar değişimleri ve birlik içerisinde tek ses politik söylemlerin oluşamaması bu konu hakkında AB’nin ne tür kararlar alacağı konusunda soru işaretleri yaratmaktadır.
Trump’ın ticaret politikaları doğrudan temiz enerji sektörünü hedef almasa da küresel tedarik zincirlerinde yaratacağı belirsizlikler, iklim teknolojisi ve yenilenebilir enerji sektörleri üzerinde önemli olumsuz etkiler yaratabilir. Özellikle hammadde konusunda ithalata bağımlılığın artması ve üretim tesislerinin yurtdışında bulunması, ABD vatandaşlarının ürünlere olan erişimini kısıtlayabilir veya maliyetlerini arttırabilir.
Uluslararası ticaret veya küreselleşmenin temiz enerji maliyetlerinin düşmesinde kritik bir rol oynadığı bilinmektedir. Son yapılan araştırmalara göre, 2009-2024 yılları arasında enerji depolama maliyetleri %89, açık deniz rüzgâr projelerinin maliyetleri ise %65 oranında azalmıştır. Bu düşüşler, üretim maliyetlerinin azalması ve küresel tedarik zincirlerinin etkinleşmesi sayesinde gerçekleşmiştir. Ancak, yeni tarifeler bu kazanımları tehdit etmektedir.
Özellikle Çin’e yönelik ek vergiler, güneş panelleri, bataryalar ve elektrikli araç üretiminde ciddi maliyet artışlarına neden olabilir. Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, dünya genelindeki lityum-iyon bataryalarının %75’i Çin’de üretilmektedir. Ayrıca ABD’de kullanılan çelik ve rüzgâr türbini bileşenlerinin önemli bir kısmı Kanada ve Meksika’dan tedarik edilmektedir. Örneğin, bir rüzgâr türbininin kütlesinin yaklaşık %75’i çelikten oluşmakta ve bu çeliğin büyük bir kısmı Kanada’dan gelmektedir.
Amerikan Temiz Enerji Gücü Derneği, yeni tarifelerin temiz enerji sektöründeki yatırımları olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarmaktadır. Örgüt, “Enerji üretim girdilerinin maliyetlerini artırmak, tüketici enerji maliyetlerini yukarı çekecek ve enerji bolluğunu sağlama kapasitemizi azaltacaktır” şeklinde açıklama yapmıştır.
Dünyadaki EV üretiminin bu ticaret savaşından ciddi şekilde etkilenmesi beklenmektedir. General Motors’un tamamen elektrikli Chevrolet Blazer ve Equinox modellerinin üretimi Meksika’da yapılmaktadır. Kanada ise ABD’nin kullandığı rafine nikelin yaklaşık yarısını sağlamaktadır. Zira nikel, batarya üretimi için kritik bir hammaddedir.[3]
Ekonomi ve enerji uzmanları, Trump’ın yeni ticaret rejiminin küresel enerji dönüşümünü yavaşlatabileceğini ve enerji maliyetlerini artırabileceğini düşünmektedir. California Üniversitesi, San Diego’da Yenilik ve Kamu Politikası Profesörü David Victor, bu gelişmelerin uzun vadede temiz enerji sektörüne zarar verebileceğini belirterek “Bu durum muhtemelen enerji dönüşümünü yavaşlatacak, çünkü maliyetleri artırıyor, özellikle Çin’e yönelik tarifeler tedarik zincirlerinde kaosa neden oluyor” ifadelerini kullanmıştır.[4]
Öte yandan bu gelişmeler fosil yakıt sektörünü de olumsuz etkileyebilir. ABD’deki petrol endüstrisi, ticaret engellerinin ham petrol ve rafine ürün fiyatlarını yükseltebileceğinden endişe duymaktadır. Amerikan Petrol Enstitüsü (API) Başkanı Mike Sommers, “Enerji piyasaları son derece bütünleşmiş ve sınırlarımızda serbest ve adil ticaret, ABD tüketicilerine uygun fiyatlı ve güvenilir enerji sağlamak için kritik öneme sahip” açıklamasında bulunmuştur.[5]
Bu belirsizlik ortamı, şirketlerin yatırım planlarını yeniden gözden geçirmesine yol açabilir. Yenilenebilir enerji sektöründe yatırımların azalması, yeni projelerin ertelenmesi veya üretimin farklı ülkelere kayması gibi sonuçlar doğurabilir. Columbia Business School’dan iklim ekonomisti Gernot Wagner, “Bu tür kapsamlı müdahaleler oldukça maliyetlidir. ABD’nin küresel ticaret sistemine yönelik bu tür hamleleri hem Amerikan ekonomisi hem de dünya ekonomisi için kötü sonuçlar doğurabilir” yorumunda bulunmuştur.[6] S&P Global Clean Energy Endeksi, kasım ayından bu yana %16’lık bir düşüş kaydetmiştir. ABD’deki yenilenebilir enerji şirketleri ortalama %9 değer kaybederken, Avrupa’daki şirketler %15’lik bir düşüş yaşamıştır.[7]
Son olarak ABD’deki enerji maliyetlerinin yükselmesine yol açabilecek bu hamleler, aynı zamanda fosil yakıt sektörünü de zora sokabilir. Küresel enerji dönüşümünün yavaşlaması hem ekonomik hem de çevresel açıdan uzun vadeli olumsuz sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir.
[1] “What are tariffs and why is Trump using them?”, BBC, https://www.bbc.com/news/articles/cn93e12rypgo, (Erişim Tarihi:14.02.2025).
[2] “Could Trump’s Tariffs Trump’s Spark an Energy Trade War?”, Energy Digital, https://energydigital.com/sustainability/could-trumps-tariffs-spark-a-global-climate-tech-trade-war, (Erişim Tarihi: 14.02.2025).
[3] “Trump Tariffs Spark Fears of Clean Energy Supply Chain Chaos”, SCIAM, https://www.scientificamerican.com/article/trump-tariffs-potential-clean-energy-effects-explained/, (Erişim Tarihi: 14.02.2025).
[4] “Q&A: The Energy, Trade and Geopolitical Implications of the Trump Tariffs”, Columbia SIPA, https://www.energypolicy.columbia.edu/the-energy-trade-and-geopolitical-implications-of-the-trump-tariffs/, (Erişim Tarihi: 14.02.2025).
[5] Aynı yer.
[6] Aynı yer.
[7] “Las medidas de Trump se cobran el peaje en las renovables de todo el mundo con caídas del 16%”, CincoDias, https://cincodias.elpais.com/mercados-financieros/2025-02-12/las-medidas-de-trump-se-cobran-el-peaje-en-las-renovables-de-todo-el-mundo-con-caidas-del-16.html, (Erişim Tarihi: 14.02.2025).