Analiz

ABD’nin Ukrayna Krizi Hamlesi

Trump’ın Ukrayna politikasındaki belirsizlik, Avrupa’nın dayanışmasını daha da pekiştirmiş gibi görünmektedir.
Ukrayna ile ABD arasındaki ilişkilerin kırılgan bir döneme girdiğini ve Avrupa’nın bu süreçte daha belirleyici bir aktör haline gelmesi gerektiğini göstermektedir.
ABD ve Ukrayna arasındaki gerilimin açıkça gözler önüne serildiği, diplomatik açıdan oldukça gergin bir an olarak kayda geçmiştir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

28 Şubat 2025 tarihinde itibariyle Ukrayna ile ABD arasındaki ilişkilerde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşmede, Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi konusunda fikir ayrılığı yaşamış ve bu durum kamuoyuna yansımıştır. 

Görüşmenin ilk yarım saati nispeten sakin geçmiş, ancak Vance’in diplomasi yoluyla barışa ulaşılması gerektiğini söylemesiyle tartışmalar alevlenmiştir. Zelenski, geçmişte Rusya’yla yapılan başarısız ateşkesleri hatırlatarak “Kimse onu durdurmamıştır” diyerek Putin’i işaret etmiş, Vance ise “Ülkenizin yıkımını sonlandıracak türde diplomasi” yanıtını vermiştir.[1] Vance, Ukrayna liderinin “saygısız” davrandığını düşünerek Trump’ın savaşın sonlandırılması için Putin’le müzakereleri başlatma çabasını gölgelediğini iddia etmiştir. 

Görüşmede tansiyonun yükseldiği bir diğer an, Zelenski’nin “Yalnızdık” çağrısına karşı Trump’ın mali yardımları hatırlatarak yaptığı söylemlerdir. Bu, Ukrayna’nın ABD iç siyasetinde nasıl bir kutuplaşma unsuru haline geldiğini ve Cumhuriyetçilerin Zelenski’ye nasıl baktığını açıkça göstermiştir.[2] Trump, Zelenski’ye Ukrayna’nın savaşta ilerleme kaydedemediğini vurgulayarak şu anki durumunun da ABD sayesinde olduğunu söyleyerek muhtaç olduklarının altını çizmiştir. Zelenski’nin itirazları, Trump ve Vance tarafından “şükransızlık” olarak değerlendirilmiştir.

Sonunda Trump, Zelenski ile ortak basın toplantısını iptal etmiş ve Ukrayna lideri Beyaz Saray’dan erken ayrılmak zorunda kalmıştır. Beklenen maden anlaşması da imzalanmamıştır. Trump, ayrılığın hemen ardından sosyal medyada “Barışa hazır olduğunda geri gel” yazmıştır.[3] Zelenski, Trump’a karşı açık bir şekilde direnmiş, ancak bu duruşu Ukrayna’nın ABD’den aldığı desteği riske atabilecek bir adım olmuştur. Büyük güçlerin gölgesinde savaşan bir ülke için böyle bir çıkışın bedeli ağır olabilecek bir durum yaratmıştır.

Zelenski, Fox News’e verdiği röportajda, Amerikan ve Ukrayna halkı arasındaki güçlü bağlara vurgu yaparak ilişkileri korumanın önemini dile getirmiştir. Rusya’nın geçmişte anlaşmaları ihlal ettiğini vurgulayarak Ukrayna’ya yönelik güçlü taahhütlerin müzakerelerde belirleyici olacağını söylemiştir.[4] Avrupa’da Ukrayna’da konuşlanacak birlikler veya ABD’nin Kiev’in yanında durduğuna dair daha güçlü bir duruş sergilemesi gibi adımların, Putin’in ilerleyişini durduracak unsurlar olduğunu dile getirmiştir. Zelenski, görüşme sonrasında herhangi bir özür dilemeyeceğini belirtmiş, ancak tartışmaların kamuoyuna yansımasının ilişkiler açısından “iyi olmadığını” kabul etmiştir.

ABD’de ise Beyaz Saray’daki gerginliğin yankıları Kongre’ye de sıçramıştır. Ukrayna yanlısı Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Zelenski’nin istifa etmesi veya Ukrayna adına görüşmeleri yürütecek farklı bir lider göndermesi gerektiğini savunmuştur. Demokratlar ise Trump yönetimini sert bir dille eleştirmiştir. Senatör Chris Murphy, Oval Ofis’te yaşananların, “Rusya’nın çıkarına yönelik planlanmış bir pusu” olduğunu söyleyerek Trump’ı Putin’in çıkarlarına hizmet etmekle suçlamıştır.[5]

Bu olay, ABD ve Ukrayna arasındaki gerilimin açıkça gözler önüne serildiği, diplomatik açıdan oldukça gergin bir an olarak kayda geçmiştir. Bunun ardından Avrupa liderleri hızla Ukrayna’ya desteklerini vurgulayan mesajlar paylaşmışlardır. 

Özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) üst düzey yetkilileri, Trump’ın yaklaşımına karşı net bir tavır almıştır. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, “Ukrayna Avrupa’dır! Ukrayna’nın yanındayız” diyerek dayanışmayı yinelemiştir.[6]Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise “Ukrayna halkının cesareti sizin onurunuzdur. Asla yalnız değilsiniz.” ifadeleriyle desteğini açıkça ortaya koymuştur. 

Avrupa’nın güçlü ülkelerinden de benzer mesajlar gelmiştir. Almanya’nın muhtemel yeni Şansölyesi Friedrich Merz, “Bu korkunç savaşta saldırgan ile kurbanı asla karıştırmamalıyız” diyerek Ukrayna’nın mağduriyetine vurgu yapmıştır.[7]Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da “Bir saldırgan var: Rusya. Bir kurban var: Ukrayna” sözleriyle net bir duruş sergilemiştir. İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise ülkesinin sarsılmaz desteğini yinelemiştir. Ancak bu süreçte dikkat çeken bir istisna olmuştur: Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, diğer Avrupalı liderlerin aksine Trump’a teşekkür etmiştir. Bu, Macaristan’ın Avrupa’daki genel eğilimden farklı bir pozisyon aldığını bir kez daha ortaya koymuştur.

Trump, Zelenski’yle görüşmenin ardından Truth Social’da yaptığı açıklamada, ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı desteğin pazarlık unsuru olarak kullanıldığını ima ederek “Zelenski, Amerika’nın dahil olduğu sürece barışa hazır değil, çünkü bizim desteğimizin ona büyük bir avantaj sağladığını düşünüyor” diyerek nadir mineral anlaşmasını iptal ettiğini duyurmuştur. Zelenski ise görüşme sonrası yaptığı açıklamada Ukrayna’nın adalet istediğini ve kalıcı olarak bir barış ortamı olmasını gerektiğini vurgulamıştır. Bu gelişmeler, ABD’nin Ukrayna’ya yönelik tutumunda belirgin bir değişim yaşandığını ve Avrupa’nın bu boşluğu doldurmaya hazır olduğunu göstermektedir. Ancak Trump’ın Ukrayna politikasındaki belirsizlik, Avrupa’nın dayanışmasını daha da pekiştirmiş gibi görünmektedir.

4-5 Mart 2025 tarihli açıklamalarda ise ABD Başkanı Donald Trump, Kongre’deki ilk konuşmasında Zelenski’den müzakere masasına gelmeye hazır olduğunu belirten bir mektup aldığını açıklamıştır.[8] Trump, Ukrayna’nın ABD ile maden anlaşmasını imzalamaya da hazır olduğunu belirtmiş ve Rusya’yla da ciddi görüşmeler yapıldığını da eklemiştir.

Zelenski ise sosyal medya üzerinden savaşın durdurulması için atılabilecek adımları sıralayarak, esir takası ile havada ve denizde ateşkes önermiştir. Ancak Trump yönetimi, Ukrayna’ya askeri yardımı durdurma kararı almıştır. Bu karar, Trump ve Zelenski’nin Beyaz Saray’da yaşadığı gergin görüşmenin ardından yaşandığı için dikkat çekicidir. Trump, Zelenski’yi barış görüşmelerini engellemekle suçlarken, Zelenski de gelecekte yapıcı bir iletişim istediklerini vurgulamıştır. Bu gelişmeler, ABD’nin Ukrayna politikasında ciddi bir değişime işaret ederken, Zelenski’nin konumu ve savaşın geleceği açısından belirsizlik yaratmaktadır.

Bu kriz, gelinen nokta itibariyle Ukrayna ile ABD arasındaki ilişkilerin kırılgan bir döneme girdiğini ve Avrupa’nın bu süreçte daha belirleyici bir aktör haline gelmesi gerektiğini göstermektedir. Trump yönetiminin Ukrayna politikasındaki belirsizlik, Kiev için riskler yaratırken; AB ülkelerinin dayanışma mesajları Ukrayna’ya olan desteğin süreceğini ortaya koymuştur. Ancak Avrupa içinde Macaristan gibi farklı tutum sergileyen ülkelerin varlığı, AB’nin ortak bir strateji oluşturmasını zorlaştırabilir. ABD’nin Ukrayna’ya yönelik yaklaşımındaki değişim, savaşın gidişatını etkileyebilecek bir dinamik yaratırken, Ukrayna liderliği de bu yeni şartlara uyum sağlamak durumunda kalabilir. Savaşın seyrinde diplomatik müzakerelerin önemi artmıştır ve uluslararası dengeler yeniden şekillenmektedir.


[1] Josh Marcus, “Zelensky insists relationship with Trump can still be salvaged as he hits back after White House clash”, Independenthttps://www.independent.co.uk/news/world/americas/us-politics/zelensky-trump-white-house-deal-b2707017.html, (Erişim Tarihi: 02.03.2025).

[2] Aynı yer.

[3] Aynı yer.

[4] Andrew Mark Miller, “Zelenskyy breaks silence on social media after fiery Oval Office exchange with Trump: ‘Thank you America’”, Fox Newshttps://www.foxnews.com/politics/zelenskyy-breaks-silence-social-media-after-fiery-oval-office-exchange-trump-thank-you-america, (Erişim Tarihi: 02.03.2025).

[5] Aynı yer.

[6] Malek Fouda & Daniel Bellamy, “European leaders unite behind Ukraine following Trump-Zelenskyy confrontation”, Euronewshttps://www.euronews.com/2025/02/28/after-zelenskyy-and-trump-argue-eu-leaders-voice-their-full-support-for-ukraine, (Erişim Tarihi: 02.03.2025).

[7] Aynı yer.

[8] Jake Lapham, “Trump says he ‘appreciates’ Zelensky message on Ukraine peace”, BBC Newshttps://www.bbc.com/news/articles/cm2jzpn5j8do, (Erişim Tarihi: 06.03.2025).

Sena BİRİNCİ
Sena BİRİNCİ
Sena Birinci, 2024 yılında Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı zamanda Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi'nden çift anadal yapmıştır. Şu anda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde Siyaset ve Sosyal Bilimler alanında yüksek lisans eğitimine devam eden Sena’nın ilgi alanlarını Avrupa siyaseti, Avrupa Birliği ve seçim siyaseti oluşturmaktadır. Sena, ileri derece İngilizce, başlangıç seviyesinde Rusça bilmektedir.

Benzer İçerikler