Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın Amerikan askerlerinin Suriye’den çekileceğini açıklamasıyla birlikte, söz konusu ülkedeki güç dengesinin değişeceği anlaşılmıştır. Her ne kadar 7 yıldır Suriye’de devam eden olaylar, başlangıçta bir iç savaş olarak adlandırılsa da bölgesel ve küresel aktörlerin Suriye’deki olaylara müdahil olmasıyla birlikte süreç, iç savaştan vekalet/vesayet savaşına dönüşmüştür. Gelinen noktada Trump’ın kararıyla birlikte ABD’nin denklemin dışında kalacağı ya da en azından etkisinin azalacağı gün yüzüne çıkmıştır. Şüphesiz bu durumdan en çok etkilenen aktör de İsrail olacaktır.
- Suriye ve Donald Trump
Donald Trump, 19 Aralık Çarşamba günü önce tweet atarak ardından da bir video yayınlayarak ABD’nin Suriye’den çekileceğini duyurmuştur. Söz konusu videoda Trump, şunları söylemiştir:[1]
“Bölgede yer alan DEAŞ unsurlarını ağır bir yenilgiye uğrattık. Terör estirdikleri toprakları ellerinden aldık. Bir kişinin ülkesi için ölmesi büyük bir onur olsa da Suriye’de vefat eden askerlerimizin yakınlarına bu durumu bildirmekten üzüntü duyuyorum. DEAŞ’ı yendiğimiz için bu bölgede görev yapan kahramanların yuvalarına dönme vakti geldi. Onlarla, tüm dünyaya zarar veren DEAŞ’ı yendikleri için gurur duyuyoruz. Görevlerini yerine getiren bu insanlar, en çabuk şekilde evlerine dönmelidir. Bu durum hem bölgede savaşarak vefat eden askerlerimizin hem de Amerikan halkının isteğidir.”
Trump, Suriye kararını aniden almış gibi gözükse de aslında kararın ABD Başkanı’nın seçim sürecindeki vaatlerinden biri olduğu unutulmamalıdır. Zira seçim kampanyasında Trump, sürekli olarak Ortadoğu bölgesindeki sorunları Barack Obama’nın ABD Başkanlığı dönemindeki Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la ilişkilendirerek ABD’nin bölgeye trilyonlarca dolar harcadığını ve bölgeyi eskisinden bile kötü bir hale getirdiğini söylemiştir. Ancak seçim propagandasında kullandığı bir söylem olmasına rağmen Trump’ın çekilme kararı alabilmesi hiç de kolay olmamıştır.
Trump, her ne kadar Suriye konusundaki kararını yeni açıklamışsa da 29 Mart 2018 tarihinde Ohio’da yapılan bir mitingde, ABD’nin Suriye’den yakın bir tarihte çekileceğini belirtmiştir. Söz konusu mitingde Trump, ABD askerlerinin Suriye’de DEAŞ unsurlarının hâkim olduğu bölgeleri hızlıca ele geçirdiğini ve çok yakında mevzubahis ülkeden çekileceklerini ifade etmiştir.[2] Buna karşın ABD Savunma Bakanlığı ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın çekilme planından haberleri olmadığını belirterek Amerikan Başkanı’nı yalanladıkları da görülmüştür. Nitekim Trump da daha sonra söylemini değiştirip ABD’nin bir süre daha bölgede kalması gerektiğini dile getirmiştir.[3] Kısacası Trump’ın Suriye’den çıkmaya uzun zamandır niyeti olsa da Amerika’daki bazı kurumların bu kararı geciktirdiği ortadadır.
Trump’ın nihai karara ilişkin açıklamasına rağmen ABD içinde de muhtelif görüşler bulunmaktadır. Bu duruma ABD Savunma Bakanı James Mattis’in istifası da örnek gösterilebilir. Zira Mattis, ayrılık mektubunda doğrudan Suriye kararıyla ilgili ifadeler kullanmasa da Trump’ın kendi görüşlerine daha yakın bir Savunma Bakanı’yla çalışmayı hak ettiğine inandığını ve bu sebeple de görevinden ayrıldığını belirtmiştir.[4] Söz konusu fikir ayrılığı, Washington’ın Suriye planının detaylarının ve kapsamının henüz açıklanmamasında da etkili olmuştur.
Beyaz Saray’ın Suriye’den çekilme kararı, uluslararası alanda da çeşitli tepkilere yol açmıştır. Türkiye ve Rusya, bahsi geçen kararı olumlu karşılarken; Fransa, İngiltere, Almanya ve İsrail’den ise bu gelişmeyi eleştiren yorumlar gelmiştir.
İsrail ve Suriye
İsrail, Suriye İç Savaşı’nda ABD’nin yanında yer alarak savaşın aktif aktörlerinden biri olmuştur. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye kararının ardından ABD’ye açık bir şekilde tepki göstermese de İsrail basınına göre bu karardan memnun olmamıştır.[5] Nitekim 20 Aralık Perşembe günü, Trump ile Netanyahu bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş ve bu görüşmede, Suriye konusu ele alınmıştır. Görüşmenin içeriği hakkında fazla bilgi verilmese de Netanyahu’nun Trump’a asker çekme kararıyla ilgili duyduğu rahatsızlığı ifade ettiği tahmin edilmektedir. Üstelik Netanyahu, aynı gün yeni bir açıklama yaparak İsrail’in Suriye’de İran’a karşı oldukça agresif bir politika izleyeceğini ve bunu ABD’nin desteğiyle yapacaklarına inandığını dile getirmiştir.[6]
İsrail’deki üst düzey siyasi ve askeri yetkililer ise ABD’nin Suriye kararını sert bir şekilde eleştirmişlerdir. Geri çekilmeyi ABD’nin itibarına zarar verecek bir eylem olarak ifade eden ve bu durumun Netanyahu için utanç verici olduğunu belirten İsrailli yetkililerin İran ve Rusya’nın bölgede güçlenebileceğini ve Ürdün ile İsrail gibi ABD’nin müttefiki olan ülkelerin çeşitli zorluklarla yüzleşebileceğini öne sürdükleri görülmüştür.[7]
21 Ekim Cuma günü yayınlanan bir yazıda İsrail gazetesi Haaretz’de, ABD’nin kararının Netanyahu için bir tokat etkisi yarattığını ve Netanyahu’nun Trump’a karşı çıkamayacak kadar sadık olduğunu vurgulamıştır. Makalede, ABD’nin Suriye’de 2.000 kişilik az sayılabilecek bir askeri varlığının bulunduğuna dikkat çekilerek bu askerlerin İran konusunda İsrail’e doğrudan yardım etmediği vurgulansa da ABD’nin İran’ı Golan Tepeleri’nden uzak tuttuğu ve Rusya’ya karşı, bölgesel bir güç dengesi yarattığı ifade edilmiştir. Ayrıca makalede, Netanyahu’nun Suriye’de İran’a yönelik agresif bir politika izleyeceği yönündeki açıklamalarına çok da güvenilmemesi gerektiği; çünkü İsrail’in bu duruma düşmesinin asıl nedeninin de Netanyahu’nun Trump’a fazla güvenmesi olduğu vurgulanmıştır. Üstelik makaleye göre Washington, çekilme kararıyla bölgedeki müttefiklerine açık bir mesaj göndermiştir. Bu mesaj, bölgede yaşanan sorunların bölge devletleri tarafından çözülmesi gerektiğidir.[8]
ABD’nin kararının İsrail üzerindeki asıl etkisi ise Tel Aviv’i İran, Hizbullah, Rusya, Suriye ve DEAŞ gibi düşmanlara karşı yalnız bırakması olmuştur. Elbette bu da Suriye’de bulunan İran güçlerini etkileyecektir. Zira Suriye’deki Amerikan askerleri, İran’ın bölgeye silah sokmasını engellerken; geri çekilme planıyla birlikte bu durum da ortadan kalkacaktır. ABD’nin bölgeden çekilmesi her ne kadar İsrail’in Suriye’deki kazanımlarına halel getirmeyecekse de İran’ı Suriye’de askeri hamleler yapabilme konusunda cesaretlendirecektir. Tüm bunlara ek olarak çekilme kararı, Esad yönetiminin kaybettiği toprakları daha kolay bir şekilde geri alması anlamına da gelecektir. Bu da Esad rejiminin en büyük destekçisi olan İran’ın çıkarınadır.[9]
Sonuç
Sonuç olarak Trump’ın Suriye’den çekilme kararı, ani bir gelişme gibi gözükse de uzun zamandır üzerinde çalıştığı Ortadoğu politikasının bir parçasıdır. Ancak buna rağmen kararın hem ABD içinde hem de ABD dışında büyük bir tepkiye neden olduğu görülmüştür. Zira ABD’nin müttefiklerini bile rahatsız ettiği bu kararla birlikte Trump yönetimi, Washington’un artık dünyanın polisi olma rolünü üstlenmeyeceğini açıkça ortaya koymuştur. Bu durum ise en çok İsrail’i etkileyecektir. Çünkü İsrailli yetkililerin deyimiyle Washington, İsrail’i düşmanlarına karşı yalnız bırakmıştır. Neticede ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıyarak Tel Aviv’le yakın ilişkiler geliştiren Trump’ın “Önce Amerika” politikası çerçevesinde önceliği kendi ülkesine vereceği ve Tel Aviv’in beklentilerini göz ardı edebileceği anlaşılmıştır.
[1] @realDonaldTrump, “After Historic Victories Against ISIS, It’s Time to Bring Our Great Young People Home!”, Twitter, 20 Aralık 2018, https://twitter.com/realDonaldTrump/status/1075528854402256896, (Erişim Tarihi: 21.12.2018).
[2] Eric Schmitt-Helene Cooper ve Alissa J. Rubin, “Trump Orders State Dept. to Suspend Funds for Syria Recovery”, The New York Times, 30 Mart 2018, https://www.nytimes.com/2018/03/30/world/middleeast/syria-us-coalition-deaths.html, (Erişim Tarihi: 21.12.2018).
[3] Hakan Çopur, “ABD’de Suriye’den Geri Çekilme Savaşları”, Anadolu Ajansı, 5 Nisan 2018, https://www.aa.com.tr/tr/analiz-haber/abdde-suriyeden-geri-cekilme-savaslari/1109061, (Erişim Tarihi: 21.12.2018).
[4] Jeremy Diamond vd., “Mattis Quits, Says His Views aren’t ‘Aligned’ with Trump’s”, CNN, 21 Aralık 2018, https://edition.cnn.com/2018/12/20/politics/donald-trump-james-mattis-out/index.html, (Erişim Tarihi: 21.12.2018).
[5] “ABD’nin Suriye’den Çekileceği Haberi İsrail’i Endişelendirdi”, Hürriyet, http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abdnin-suriyeden-cekilecegi-haberi-israili-endiselendirdi-41057959, (Erişim Tarihi: 21.12.2018).
[6] “Netanyahu ile Trump, ABD’nin Suriye’den Çekilme Kararını Görüştü”, Sputnik, https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201812201036736852-netanyahu-trump-abd-suriyeden-cekilme-karari/, (Erişim Tarihi: 21.12.2018).
[7] Andrew Carey-Amir Tal, “Trump’s Syria Withdrawal Hurts Netanyahu, US Reputation, Israelis Say”, CNN, 20 Aralık 2018, https://edition.cnn.com/2018/12/19/politics/israel-us-syria-withdrawal/index.html, (Erişim Tarihi: 21.12.2018).
[8] “Trump’s Withdrawal From Syria Is a Slap in the Face to Netanyahu”, Haaretz, https://www.haaretz.com/opinion/editorial/.premium-trump-s-withdrawal-from-syria-is-a-slap-in-the-face-to-netanyahu-1.6766342, (Erişim Tarihi: 21.12.2018).
[9] Raphael Ahren, “Trump Pullout from Syria Leaves Israel Alone to Battle Iran’s Likely Resurgence”, The Times of Israel, 19 Aralık 2018, https://www.timesofisrael.com/us-pullout-from-syria-may-embolden-iran-and-leave-israel-in-the-cold/, (Erişim Tarihi: 21.12.2018).