ABD’nin Batı Balkanlar Kozu: Yaptırımlar

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kosova-Sırbistan ilişkilerinin normalleştirilmesi sürecine katkısını, Kosova’nın kuzeyinin normalleştirilmesiyle başlatmış görünmektedir. Batı Balkanlar olarak sınırlarını belirlediği yolsuzlukla mücadele çerçevesinde uyguladığı yaptırımlar, ABD’ye bölgedeki gidişata müdahale etme imkânı verecektir. ABD Başkanı Joe Biden, Balkan coğrafyasındaki yolsuzlukla mücadele çabalarını ve hesap verebilirliği teşvik etmek üzere ek yaptırım belirleme yetkisi veren yürütme kararını 8 Haziran 2021 tarihinde imzalamıştır.[1]

Söz konusu belge, yaptırım belirleme kriterlerini genişleterek Batı Balkanlar’daki herhangi bir bölge veya devletin barış, güvenlik, istikrar ya da toprak bütünlüğünü tehdit etmesi; Batı Balkanlar’daki demokratik süreçleri veya kurumları baltalaması; Batı Balkanlar’da ciddi insan hakları ihlallerinde bulunması ve Batı Balkanlar’la ilgili yolsuzluklara girişmesi durumunda yaptırım uygulama hakkı tanımaktadır.

Bahse konu olan bölgenin coğrafi kapsamının eski Yugoslavya ve Arnavutluk topraklarını içerdiği belirtilmektedir. Belge, Prespa Anlaşması’nı da koruma altına almaktadır. Buna göre, ABD’ye giden ya da orada bulunan kişilerin tüm varlıklarının ve menfaatlerinin bloke edilmesi, Amerikan vatandaşlarının bu kişilerle işlem yapmasının yasaklanması ve ilgili şahısların ABD’ye girmesinin engellenmesi söz konusudur. Bu kapsamda Biden yönetiminin Batı Balkanlar’ın denetimini sürdürmek için yaptırımlardan faydalanacağı anlaşılmaktadır. Zira Kosova, Sırbistan, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek ve Arnavutluk’ta ciddi insan hakları ihlalleri veya yolsuzluk faaliyetlerinde bulunan isimler için Global Magnitsky Yaptırımları[2] genişletilmiştir.

Buna ek olarak ABD Hazine Bakanlığı’nın Kara Listesi’ne Kosovalı Sırp iş insanları olan Milan Radoičić ve Zvonko Veselinović de eklenmiştir.[3] Bakanlık, Sırbistan ile Kosova arasındaki yasadışı işlerini güvence altına almaları için siyasilere rüşvet verdikleri şüphesiyle iki ismi yaptırımlara tabi tutmaktadır. Özellikle de Veselinović, organize suç örgütü lideri ve Kosova’nın en yozlaşmış isimlerinden biri olarak nitelendirilmiştir. Şahsın Kosovalı ve Sırp güvenlik yetkililerinin dahil olduğu yasadışı mal, para, uyuşturucu ve silah kaçakçılığını sağlayan geniş çaplı rüşvet ağında yer aldığı belirtilmiştir.[4] Bu suçlar için Veselinović hakkında Sırbistan’da soruşturma açılmışsa da kendisinin yargılanması gerçekleştirilmemiştir. ABD’nin yaptırım listesine eklenen Radoičić ve Veselinović, Kosovalı Sırpların ana partisi olan Sırp Listesi’nin arkasındaki güç olarak da görülmektedir.

Öte yandan Kosovalı Sırp siyasetçi Özgürlük, Demokrasi ve Adalet Halk İnisiyatifi Genel Başkanı Oliver Ivanović cinayetiyle ilgili iddianamede, Radoičić ve Veselinović’in cinayetten sorumlu bir suç örgütünün liderleri olduğu ve çok sayıda polis memurunun olaya yardım etmekle suçlandığı ifade edilmektedir. Bir zamanlar aşırı milliyetçi olarak görülen Ivanović, son dönemde Kosova’nın Sırp azınlığı ile Arnavut çoğunluğun bir arada yaşamasını savunan ılımlı bir siyasete yönelmişti ve Belgrad yönetimine yönelik eleştirileriyle ön plana çıkmıştı. Dolayısıyla 16 Ocak 2018 tarihinde parti binasının önünde silahla vurulan Ivanović’in ölümünün ardında da radikal Sırplar aranmaktaydı. Priştine’de başlayan yargılama, azmettiricilere uzanamamakta ve daha çok ihmal suçlarına yönelmekteydi.

Kara Liste’ye alınma, doğrudan Ivanović cinayetiyle ilgili değildir. Ancak ABD’nin yaptırım uygulama yöntemleri suç örgütleri ile siyasiler arasındaki bağı ortaya çıkarmaya yönelmiştir. Bu çerçevede Radoičić ile Veselinović’in Kosova ve Sırbistan’daki siyasilerle ilişkileri de mercek altındadır. Kosova ile Sırbistan arasındaki kaçakçılık operasyonlarına rüşvet karşılığı izin veren her bir birim ve isim araştırılacaktır.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, listedeki iki isimle olan bağını reddetse ve partisiyle Veselinović arasında hiçbir mali ilişki bulunmadığını söylese de Kara Liste’nin bir ucunda Vučić’in olduğunu iddia edenler de vardır. ABD’nin ise bu iki isim üzerinden Vučić’e politikalarını ve ekibini gözden geçirmesi için bir uyarı yaptığı düşünülmektedir.

Bu çerçevede Kosova’nın kuzeyindeki uyuşturucu trafiği ve kaçakçılık suçlarının hedef alınacağı söylenebilir. Zira Kosovalı bazı eski siyasilerin de ülkenin kuzeyindeki suç örgütleriyle bağlantısı konuşulmaktadır. Preşova ya da Makedonya Arnavutlarının da Kosova’daki bu kontrolsüz hattı kaçakçılık için kullandığı iddia edilmektedir. Aslında burası genel olarak kaçakçılığın önemli bir rotasıdır. İşte şimdi söz konusu bölgenin suçtan arındırılmasını amaçlayan önemli bir girişim başlayacaktır.

Veselinović ve Radoičić’le bağlantılı 24 şirkete de yaptırım uygulanması, Kosova siyasetinin bir parçası olarak meclisin toplanmasına ve hükümetin sürmesine etkisi olan Sırp Listesi’nin büyük meblağlı fonlarla suç örgütleri tarafından yönlendirilmesini engelleyecektir. Nitekim Veselinović, yaklaşık dört yıldır Sırp Listesi adaylarına fon sağlamaktadır. Bu da seçilen isimleri belirleyebilmesi ve para verdiği kişilerin kararlarını yönlendirebilmesi anlamına gelmektedir. Sonuçta Veselinović, bahsi geçen bağlantılarını kendi yasadışı işlerini kolaylaştırmak amacıyla kullandığı kadar, Kosovalı Sırpların Kosova’yı tanımama kararını etkilemek başta olmak üzere Sırbistan lehine de yürütmektedir.

ABD’nin yaptırım kararlarını, Balkan sorunlarına çözüm alternatifi olarak kullanacağı söylenebilir. Washington yönetiminin temel amacı, Rusya’yla iltisakı bulunan iş insanlarının gücünü ve etkisini azaltmaktır. Ancak bunun bölgenin istikrarına da katkısı olacaktır. ABD’nin Batı Balkanlar Özel Temsilcisi Gabriel Escobar da Bosna-Hersek’teki temel sorunun etnik olmadığını; meselenin yolsuzluklardan kaynaklandığını söyleyerek ve Sırp lider Dodik’in aslında ciddi yolsuzluk faaliyetlerini örtmek için siyasi kriz çıkardığı görüşünü paylaşarak Bosna-Hersek siyasetine yaptırımlar yoluyla müdahale edileceğinin işaretini vermiştir.

Kosova-Sırbistan ilişkilerinin normalleştirilmesine de Kosova içindeki Sırpların normalleştirilmesiyle başlanması, Kosova’da olumlu bir karşılık bulacaktır. Uygulanan yöntem ise bu şekilde zaten suçluluğu bilinen isimleri hedef aldığı sürece meşru görülecektir. Rusya ya da Sırbistan’dan da kayda değer bir itiraz gelmeyecektir. Ancak çerçeve genişletilirken suç üretilmeye başlanırsa, ABD’nin de -eğer yapıyorsa- el altından dağıttığı paraların, seçimlere müdahalelerinin, bazı enstitüler aracılığıyla devlet kararlarına uyguladığı sınırlandırmaların ve yönlendirmelerin listesi, başka aktörler tarafından yayınlanabilir.


[1] “FACT SHEET: Executive Order Blocking Property and Suspending Entry Into the United States of Certain Persons Contributing to the Destabilizing Situation in the Western Balkans”, The White House, https://www.whitehouse.gov/briefing-room/statements-releases/2021/06/08/fact-sheet-executive-order-blocking-property-and-suspending-entry-into-the-united-states-of-certain-persons-contributing-to-the-destabilizing-situation-in-the-western-balkans/., (Erişim Tarihi 25.11.2021)

[2] Küresel Magnitsky İnsan Hakları Hesap Verebilirlik Yasası, ciddi insan hakları suiistimali veya yolsuzluğa karışan kişilerin mallarının engellenmesini hedeflemektedir. Yasanın yürürlük tarihi, 21 Aralık 2017’dir.

[3] “Radoičić i Veselinović na “crnoj listi”: Slučajnost ili jasna politička poruka Vučiću i Srpskoj listi”, DANAS, https://www.danas.rs/vesti/drustvo/radoicic-i-veselinovic-na-crnoj-listi-slucajnost-ili-jasna-politicka-poruka-vucicu-i-srpskoj-listi/, (Erişim Tarihi 10.12.2021)

[4] “Веселиновић и Радоичић на “црној листи” Америке”, Politika, https://www.politika.rs/scc/clanak/494146/Veselinovic-i-Radoicic-na-crnoj-listi-Amerike, (Erişim Tarihi 10.12.2021)

Gözde KILIÇ YAŞIN
Gözde KILIÇ YAŞIN
Gözde Kılıç Yaşın, 1998'de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Yüksek lisans ve Doktora çalışmalarını aynı üniversitede Genel Kamu Hukuku alanında gerçekleştirdi. Uluslararası hukuk, soykırım suçu, savaş suçları, uluslararası göç, iltica, Ortodoks dünyası özelinde teostrateji, terör, su sorunları, enerji kaynakları ve enerji nakil hatları alanlarında çalışmakta; Balkan ülkeleri, Kıbrıs, Doğu Akdeniz özelinde siyasi, ticari, hukuki ve toplumsal gelişmeleri takip ederek politik öngörüler ışığında gelecek tasarımı çalışmaları gerçekleştirmektedir.

Benzer İçerikler