2024 yılında Avrupa, kendisini birçok önemli cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin ortasında bulmaktadır. Finlandiya, 11 Şubat 2024 tarihinde yapılan ikinci turun ardından merkez sağcı Alexander Stubb’ı yeni cumhurbaşkanı seçerken,[1] Portekiz ise Sosyalist Başbakan Antonio Costa’nın yolsuzluk soruşturması nedeniyle istifasının ardından[2] 10 Mart 2024 tarihinde erken parlamento seçimine gidecektir. Yıl boyunca Slovakya, Litvanya ve İzlanda’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yanı sıra Belçika, Hırvatistan, Avusturya ve Birleşik Krallık’ta parlamento seçimleri yapılacaktır. Bu seçimlerin her biri büyük önem taşımaktadır ve Avrupa’nın siyasi manzarasını önemli ölçüde etkileyecektir. Yaklaşan bu seçimlerin arasında Avrupa Parlamentosu seçimleri öne çıkmaktadır.
Avrupa Birliği (AB) vatandaşları, 6 Haziran-9 Haziran 2024 tarihleri arasında 400 milyondan fazla seçmenin katılması beklenen Avrupa Parlamentosu seçimlerine hazırlanmaktadır. Birliğin yetki alanına giren tüm konularda ortak yasa koyucu olarak hareket eden Parlamento, AB bütçesinin onaylanmasında ve Avrupa Komisyonu’nun gelecekteki mimarisinin şekillendirilmesinde söz sahibidir. Bu nedenle haziran ayındaki oylama büyük önem taşımaktadır.
Yeni Avrupa Komisyonu göreve başladığında, AB’nin siyasi önceliklerinin ana hatlarını belirleyen 2024-2029 dönemine ilişkin stratejik gündemini açıklayacaktır. Bu stratejik gündem, önümüzdeki 5 yıl boyunca AB eylemlerine rehberlik edecek kapsamlı bir çerçeve işlevi görecektir. Özellikle 2024-2029 stratejik gündemi, küresel iklim krizinin ele alınmasında ve AB’nin 2030 iklim ve enerji çerçevesinin gerçekleştirilmesine yönelik çabaların yönlendirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Ayrıca Rusya-Ukrayna Savaşı ve İsrail ile Hamas arasındaki çatışma gibi jeopolitik krizler, ekonomik zorluklarla birleşerek AB Komisyonu’nun gündeminde önemli bir yer tutması beklenmektedir.
Avrupa’da ulusal seçimler aşırı sağ partilerin kazanmasıyla ya da hükümet kurmak için potansiyel güçlü koalisyon ortakları olarak kendilerini konumlandırmalarına yol açan önemli destekler kazanmasıyla sonuçlanmaktadır. Bu kazanımların AB seçimlerine de yansıması beklendiği bir dönemde, ocak ayında Fransa’daki çiftçiler, artan vergi yüklerine ve Avrupa yeşil politikalarına yönelik şikayetlerini organize protestolar yoluyla dile getirmişlerdir.[3] Bu gösteriler hızla ulusal sınırları aşarak Almanya, Hollanda, İtalya ve Belçika gibi diğer Avrupa ülkelerine de yayılmıştır. [4] Protestoların başlıca amacı, Avrupa hükümetleri üzerinde sıkı çevre düzenlemelerini gevşetmeleri ve artan masraflar karşısında ucuz ithalata karşı önlemler almaları için baskı oluşturmaktır. Avrupa genelinde düzenlenen bu protestoların önümüzdeki 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde popülist radikal sağ partilerin yükselişini hızlandırabileceği öngörülmektedir.
Ekonomik kaygıların çevresel öncelikleri gölgede bıraktığı bir ortamda, Yeşillerin 2024 Avrupa Parlamentosu seçiminde önceki başarılarının gerisinde kalacağı tahmin edilmektedir. Tahminler, 2019 AB seçimlerinde elde ettikleri 71 milletvekili[5] sayısına kıyasla 45 milletvekili çıkarabileceklerini göstermektedir.[6] Yeşillerin sandalye sayısındaki düşüşün aksine, yeni bir kamuoyu yoklaması aşırı sağcı Kimlik ve Demokrasi grubunun önemli kazanımlar elde edeceğini ve 40 sandalye kazanarak toplam 98 sandalyeye ulaşacağını ve böylece Avrupa Parlamentosu’nun üçüncü büyük grubu haline geleceğini göstermektedir.[7] Buna ek olarak sağcı Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) grubunun da kazanımlar elde etmesi beklenmektedir ve Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) Parlamento’daki en büyük grup olma konumunu koruyacağı tahmin edilmektedir.[8]
Dezenformasyon kampanyaları ise 2024 seçimlerinin bütünlüğüne yönelik gerçek bir tehdit oluşturmaktadır. Fransa, Polonya ve Almanya, Rusya’yı, hükümetlerini istikrarsızlaştırmak için Rusya yanlısı propaganda yaymayı amaçlayan geniş bir web sitesi ağı düzenlemekle suçlamıştır. Haziran ayında yapılması planlanan AB seçimleri öncesinde bu tür içeriklerin kitlesel olarak yayılmasının beklendiğine ilişkin uyarıcı bir açıklama yayınlamışlardır.[9] Resmi kampanyalar haziran ayındaki seçimlere kadar devam edecektir. AB seçim kampanyasının en yoğun olduğu ay olması beklenen mayıs ayında dezenformasyon kampanyaları bir sorun teşkil etme potansiyeli taşımaktadır.
AB vatandaşları arasında liberal partilerin göç ve ekonomik krizler gibi Avrupalıların günlük yaşamlarını önemli ölçüde etkileyen sorunları etkili bir şekilde ele alma kabiliyetinden yoksun olduğuna dair artan bir algı mevcuttur. Dahası hayat pahalılığı kriziyle boğuşurken AB’nin yeşil politikaları Avrupalılara daha fazla yük getiriyor gibi görünmektedir. Bu durum, mevcut anketlerde “Avrupa’yı Yenile (Renew Europe)” ve Yeşiller Partisi’nin sandalye kaybıyla sonuçlanmıştır. Avrupalılar arasında, daha etkili çözümler sunacakları beklentisiyle sağcı ve aşırı sağcı gruplara destek verme eğilimi göze çarpmaktadır. Bu bağlamda, aşırı sağ partilerin yükselişi hem ulusal siyasette hem de Avrupa düzeyinde kendini göstermektedir. Kimlik ve Demokrasi Partisi’nin (I&D) parlamentodaki sandalye sayısını en çok arttıran parti olacağına işaret eden güncel anketler ise bu yükselişin kanıtı niteliğindedir.
Seçim sonuçları önümüzdeki beş yıl boyunca AB siyasetinin gidişatını şekillendirecektir. Bu nedenle sağcı ve aşırı sağcı partilerin artan etkisi, Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa yanlısı girişimlerin önünde bir engele dönüştürebilir. Muhtemelen bu değişiklik iklim değişikliği ve göç gibi kilit konularda yeni çoğunluk koalisyonlarıyla kendini gösterecektir. Dikkate alınması gereken bir diğer önemli konu ise artık aşırı sağcı partilerin siyasetin marjinallerini oluşturmamalarıdır. Son dönemde ulusal seçimlerde elde ettikleri başarılar ve AB seçimlerinde de elde edecekleri potansiyel kazanımlar, onları ana akım siyasette öne çıkartarak baskın siyasi oluşumlar olarak rol üstlenmelerine neden olmaktadır. Dolayısıyla aşırı sağ partiler artık diğer partiler tarafından göz ardı edilemeyecek kadar gücü elinde bulundurmaktadır. Bunun bir sonucu olarak da Haziran 2024 seçimlerinden sonra sağ eğilimin baskın olacağı bir Avrupa Parlamentosu beklenmektedir.
[1] “Centre-Right’s Stubb Wins Close-Fought Finnish Presidential Election”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/finlands-stubb-seen-frontrunner-presidential-run-off-2024-02-11//, (Erişim Tarihi: 11.02.2024).
[2] “Portuguese PM António Costa Resigns Amid Corruption Inquiry”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2023/nov/07/portuguese-pm-antonio-costa-resigns-amid-corruption-inquiry, (Erişim Tarihi: 07.11.2023).
[3] “Paris Siege: French Farmers Encircle Capital With An Angry Blockade”, The Washington Post, https://www.washingtonpost.com/world/2024/01/29/paris-siege-farmer-protests-france/, (Erişim Tarihi: 29.01.2024).
[4] “Europe’s farmer protests are spreading. Here’s where and why”, Politico, https://www.politico.eu/article/farmer-protest-europe-map-france-siege-paris-germany-poland, (Erişim Tarihi: 06.02.2024).
[5] “Greens Surge As Parties Make Strongest Ever Showing Across Europe”, The Guardian, https://www.theguardian.com/politics/2019/may/26/greens-surge-as-parties-make-strongest-ever-showing-across-europe, (Erişim Tarihi: 16.02.2024).
[6] “European Parliament Election 2024-Seat Projection”, Politico, https://www.politico.eu/europe-poll-of-polls/european-parliament-election/, (Erişim Tarihi: 16.02.2024).
[7] “EU Election 2024: New Poll Shows Right-Wing Populist Surge”, Politico, https://www.politico.eu/article/right-wing-populist-surge-eu-election-policy/, (Erişim Tarihi: 24.01.2024).
[8] Aynı yer.
[9] “European Powers Warn Spike in Russian Propaganda Before EU Elections”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/european-powers-warn-spike-russian-propaganda-before-eu-elections-2024-02-12/, (Erişim Tarihi: 12.02.2024).