Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Hazar Denizi çevresindeki ekosistem ve iklim değişikliğiyle mücadele üzerine gerçekleştirdiği projeler ve Orta Asya’daki çevre stratejileri hakkında bilgi edinmek maksadıyla Hazar Çevre Konsorsiyumu Kurucu Ortağı ve CEO’su Yernar Sailybayev ile gerçekleştirdiği röportajı dikkatlerinize sunmaktadır.
1. UNESCO’nun Okyanus On Yılı Projesi nedir ve Hazar Çevre Konsorsiyumu buna nasıl katkıda bulunmaktadır?
UNESCO’nun Ocean Decade Projesi, okyanusların karşılaştığı zorluklara çözüm üretmek için bilimsel araştırmaları ve bilgiyi harekete geçirmeyi amaçlayan küresel bir girişimdir. Bu proje, okyanus sağlığındaki bozulmayı tersine çevirmeyi ve bu hayati ekosistem için sürdürülebilir fırsatlar yaratmayı hedefler. Hazar Karbondioksit Giderimi Projesi (CaspianCDR), toprak biyoremediasyonu, biyolojik çeşitlilik ve eğitim girişimleriyle birlikte Caspian Horizons 2027 Programı’nın bir parçasıdır. Haziran 2024 tarihinde UNESCO, CaspianCDR’yi Okyanus On Yılı’na dahil ederek OceanVisions tarafından yürütülen “Küresel Okyanus Çözümleri Ekosistemi (GEOS) Programı”na bağlamıştır. CaspianCDR, Doğa Temelli Çözümler (NBS) aracılığıyla üç ana zorluğa çözüm sağlamayı taahhüt etmiştir:
Birincisi, Sürdürülebilir Mavi Gıda; ikincisi Sürdürülebilir Okyanus Ekonomisi ve üçüncüsü Okyanus-İklim Bağı şeklindedir. Birleşmiş Milletler (BM), Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne katılan bir yapı olarak, Doğa Temelli Çözümler‘in etkili, uzun vadeli ve maliyet açısından verimli ve küresel ölçekte genişletilebilir olduğuna inanıyoruz. Bu çözümler halihazırda sunulmakta, görünür ve güvenilir durumda olup hızla ölçeklendirilebilir. NBS, 2030 yılına kadar ısınmayı 2 °C’nin altına sabitlemek için gerekli maliyet etkin iklim azaltımının üçte birinden fazlasını sağlayabilir ve doğanın 10-12 gigaton Karbon Dioksit (CO2) yıllık azaltım potansiyeline ulaşabilir.
CaspianCDR’nin temel görevi, Hazar Denizi’ndeki doğal mikroalg patlaması sürecine dayalı, yüksek kaliteli bir megaton ölçekli karbondioksit giderme teknolojisi geliştirmek ve göstermek olarak belirlenmiştir. Mikroalg yetiştiriciliği yoluyla karbon giderme fikri, “Light to Life” kitabının yazarı ve BrilliantPlanet’in kurucusu Dr. Raffael Jovine’ye aittir.
Dr. Jovine’nin vizyonundan ilham alarak doğu orta Hazar Denizi’nin çevresi üzerine geniş çaplı araştırmalar yürütmüş ve elde edilen bulguları uluslararası bilim camiasıyla paylaşmayı amaçlamış bulunuyoruz. Dr. Jovine, Caspian Horizons 2027 Programı’na önemli kaynaklar ayırarak bu girişimi resmi olarak desteklemiştir. Bu destek, 2027 sonrası için bir pilot tesis kurma potansiyelini değerlendirmek ve sanayi ölçeğinde üretim kapasitesini genişletmek amacıyla devam etmektedir. Akademik desteğimiz, Prof. Nianzhi Jiao‘nun UNESCO’nun Ocean Decade projelerinden biri olan GlobalONCE programına katılım davetiyle 2023 yılında başlamış olup Hazar Denizi kıyısında bir deniz araştırma merkezi kurarak uluslararası araştırma ağını genişletme çalışmalarımız devam etmektedir.
Eğitim alanında programımızın geleceği, günümüz lise ve üniversite öğrencilerine bağlı olacaktır. Çekirdek ekibimiz, KazNU’dan öğrencileri destekleme konusunda bir geçmişe sahiptir. Geçtiğimiz günlerde, Plymouth Üniversitesi’nde lisans öğrencisi olan Zhanaozen’den yetenekli bir genç olan Zeinur Bimukhan’ı CaspianCDR araştırma ekibine kabul ettik. Kendisinden 2024-2025 yıllarında BrilliantPlanet atölyelerine katılması ve kendi bölgesinin kıyılarında araştırma yapması beklenmektedir. Projeler ilerledikçe Hazar Denizi araştırmalarında dünyanın dört bir yanından öğrenci çekmekle ilgileniyoruz. Ben, Almatı’daki Shoqan Okulu’ndan lise öğrencisi Bella Pak’ın Chlorella Sorokiniana mikroalglerinin potansiyelini araştırmak için yürüttüğü “Fotosentez Projesi”ne bizzat liderlik ediyorum. Son olarak Nova Scotia’dan BrilliantLabs Vakfı’ndan bir Destek Mektubu aldık. BrilliantLabs ile birlikte lise öğrencilerine yönelik Brilliant Blue Challenge yarışmasını geliştirmek, ulusal yarışmalar düzenlemek, jüri bulmak ve akademik danışmanları eğitmek üzere birlikte çalışacağız.
2. İklim değişikliğiyle mücadele için küresel olarak hangi yasal araçlar kullanılmakta ve çalışmalarınız bu konuda Orta Asya ülkelerine nasıl fayda sağlamaktadır?
Küresel düzeyde iklim değişikliğiyle mücadele etmek için çeşitli yasal araçlar bulunmaktadır. En önemlileri şunlardır:
- Paris Anlaşması: 2015 yılında kabul edilen bu uluslararası antlaşma, küresel ısınmayı 2 derece Celsius’un altında tutmayı ve 1,5 dereceyle sınırlamaya yönelik çabaları içererek tehlikeli iklim değişikliğini önlemek için küresel bir çerçeve sunar.
- Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC): 1992 yılında kabul edilen bu uluslararası çevre antlaşması, “iklim sistemine tehlikeli antropojenik müdahaleyi önleyecek bir düzeyde atmosferdeki sera gazı yoğunluklarını stabilize etmeyi” amaçlamaktadır.
- Kyoto Protokolü: 1997 yılında kabul edilen bu uluslararası antlaşma, gelişmiş ülkeler için bağlayıcı emisyon azaltım hedefleri belirler.
- Tahran Sözleşmesi: Hazar Denizi’ne özgü bir bölgesel anlaşma olan bu sözleşme, deniz ortamını kirlilikten korumayı ve kaynakların sürdürülebilir kullanımını teşvik etmeyi amaçlar, ancak küresel ölçekte iklim değişikliğini doğrudan ele almaz.
Misyonumuzun gerçekleşmesindeki temel koşul, Hazar bölgesinin küresel araştırma sahnesinde tam anlamıyla temsil edilmesini sağlamak için uluslararası akademik ilişkilerin geliştirilmesidir. Çalışmalarımızın, mikroalg yetiştiriciliğinin ötesine geçerek eğitim, yenilenebilir enerji kaynakları (RES), çimento karbonsuzlaştırma, deniz suyu arıtımı, çölleşmeyi tersine çevirme, biyolojik çeşitlilik ve diğer doğa temelli çözümleri de içereceğine inanıyoruz.
3. Projenin bir parçası olarak keşif gezileri ve numune toplama süreci nasıl işliyor? Bu faaliyetler Hazar bölgesini anlamamıza nasıl katkıda bulunmaktadır?
Temmuz 2023 tarihinde ekibimiz, Hazar Denizi’nin Orta Doğu bölümünde araştırmaların ilk aşamasını tamamladı. Endeavour katamaranı ile 148 deniz mili yol aldık ve kendi tasarımımız olan Niskin şişesini test ettik. Farklı derinliklerden deniz suyu batimetrik örnekleri topladık ve fiziksel ile kimyasal parametrelerini ölçtük. Batimetrik örnekler, Caspian fitoplanktonunun biyolojik çeşitliliğini nitel olarak değerlendirmek amacıyla laboratuvarımızda analiz edildi.
2024 yılında, BrilliantPlanet ekibi ile birlikte, Hazar Denizi’nin doğu bölümünden hızla büyüyebilen fitoplankton topluluklarını biyoprospektif olarak incelemeye başladık. Bu toplulukların, Hazar Denizi’nin demineralizasyonu ve asidifikasyonunun tersine çevrilmesine olan potansiyeli bulunuyor ve böylece Hazar Denizi’nin endüstri öncesi durumuna geri dönmesi hedeflenmektedir. Hazar Denizi, tüm Kuzey Yarım Küre iklimi üzerinde doğrudan etkisi olan en büyük kapalı su kütlesidir. Hazar Denizi olağanüstü derecede iyi bir şekilde incelenmiş olsa da küresel çevresel veri manzarasında yeterince temsil edilmediğini gözlemliyoruz.
Araştırmamız, Hazar Denizi’nin ötrofize olmuş trofik zincirinin temelini oluşturan fitoplanktonları inceleyecektir. Ayrıca, otonom araçlar, araştırma boyaları, uzaktan algılama ve diğer yöntemler aracılığıyla Hazar Denizi’nin su, atmosfer ve kıyı ortamına dair kapsamlı veriler toplamayı ve yayınlamayı planlıyoruz. Buna ek olarak sosyo-ekonomik araştırmalara büyük önem vermekteyiz.