Donald Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturması, Avrupa’da geniş yankılar uyandırmış ve kıtanın geleceği açısından önemli soru işaretleri doğurmuştur. Trump’ın önceki dönemde sergilediği “Önce Amerika” politikası, transatlantik ilişkilerde derin çatlaklar yaratmış ve Avrupa Birliği’nin (AB) kendi güvenlik ve ekonomik stratejilerini yeniden gözden geçirmesine yol açmıştır. Bu bağlamda Trump’ın ikinci döneminin Avrupa üzerinde nasıl bir etki yaratacağı, kıtanın güvenlikten ticarete, çevre politikalarından diplomasiye kadar pek çok alanda yeni yaklaşımlar geliştirmesini gerektirebilir.
Trump’ın yeni dönemi AB için hem tehdit hem de fırsatlar barındıran bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Avrupa’da halihazırda zayıf liderler, yavaş ekonomik büyüme ve artan göçmen krizleri gibi sorunlar, kıtada bir yönsüzlük ve belirsizlik hissini güçlendirmiş durumdadır. Özellikle Almanya ve Fransa arasındaki zayıf bağlar, AB’nin ortak hedefler belirlemesini zorlaştırmıştır. Trump’ın tekrar başkan seçilmesi, Avrupa için ciddi güvenlik ve ticaret tehditleri oluştursa da bu tür bir dış baskının Avrupa’nın kendi içinde daha fazla bütünleşme yönünde adımlar atmasına vesile olabileceği de düşünülmektedir. Trump’ın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nden (NATO) çekilme riski, Avrupa’yı güvenlik ve savunma konularında ortak politikalar geliştirmeye zorlayarak AB’nin stratejik özerklik arayışını hızlandırabilir.
Bu senaryo, Avrupa’nın mevcut ekonomik ve siyasi durgunluğunu aşmak için gereken değişimleri tetikleyebilir. Örneğin, Trump’ın başkanlığı altında Amerika Birleşik Devletleri’yle (ABD) yaşanacak olası bir ticaret savaşı, AB’yi daha fazla ortak finansman mekanizması geliştirmeye yöneltecektir. Macron ve Almanya’nın desteklediği ancak henüz uygulanamayan ortak savunma bütçesi fikri, Trump’ın güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kalındığında daha ciddi şekilde ele alınacaktır. Trump’ın Avrupa ülkeleriyle ikili ilişkiler kurarak AB’yi bölme çabaları ve NATO’dan çekilme ihtimali, AB’nin entegrasyon sürecini de tehlikeye sokabilir. Bu bağlamda Trump’ın başkanlık dönemi, AB’nin zorluklar karşısında güçlenme fırsatını yakalayabileceği gibi kıtada çözülme riskini de beraberinde getirecektir.
Donald Trump’ın başkanlık seçimlerini kazanması, ABD-AB ilişkilerinde güvenlikten Ukrayna’ya yardıma, ticaretten NATO’ya kadar geniş bir yelpazede derin değişiklikler getirmiştir. Trump, geçmişte AB’yi eleştirmiş ve mevcut ilişkileri sarsmakla tehdit etmiştir. Bu durum da özellikle Ukrayna’ya verilen destek konusunda Avrupa’da endişe yaratmıştır. Trump’ın kazanmasıyla ABD’nin Ukrayna’ya olan askeri yardımlarını azaltabileceği veya bu yükü Avrupa’ya bırakabileceği düşünülmektedir.[1] Ayrıca NATO’nun yük paylaşımı konusundaki baskıyı artırarak AB ülkelerinin güvenlik ve savunma konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmesini talep edebileceği öngörülmüştür. Bunun yanı sıra Trump’ın dış ticarette korumacı politikalar izlemesi ve AB’ye yönelik ithalat vergilerini artırması da olası senaryolar arasında yer almıştır. Bu durum, transatlantik ticaret ilişkilerinde yeni gerginlikler yaratabileceği gibi Avrupa’nın kendi iç pazarını koruma ve stratejik bağımsızlık arayışlarını hızlandırmasına yol açmıştır.[2]
Sonuç dahilinde, 5 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşen ABD seçimleri, ABD ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri derinden etkileyecek kritik bir dönüm noktası olarak öne çıkmıştır. Donald Trump’ın yeniden başkan olması durumunda Avrupa’nın güvenlik stratejileri, ticari bağları ve siyasi dengeleri yeniden şekillenebilir. Trump’ın NATO’ya yönelik eleştirileri ve Avrupa’nın güvenlik harcamalarını artırması yönündeki talebi, ABD’nin Avrupa güvenliğinden çekilme riskini gündeme getirmiştir. 2016’da başlayan bu eğilim, 2024 itibarıyla %2 harcama hedefini karşılayan NATO üye sayısının 23’e çıkmasına neden olmuş ve Avrupa’nın güvenlik sorumluluğunu artırmıştır.[3] Trump’ın Ukrayna’ya desteği azaltma ihtimali, Avrupa’nın güvenlik pozisyonunu yeniden gözden geçirmesini gerektirebilirken, Ukrayna ile Rusya arasında olası barış görüşmelerinde AB’yi dışlama olasılığı kıtada güvenlik kaygılarını derinleştirmektedir.
Trump’ın “America First” yaklaşımı çerçevesinde Çin’e karşı uygulamayı vaat ettiği sert yaptırımlar, AB’yi de bu ticaret savaşının içine çekme potansiyeline sahiptir.[4] Trump, Çin’e yönelik ithalat vergilerini artırmayı vaat ederken, AB’nin de benzer bir tutum sergilemesini beklemektedir. Öte yandan ABD’de Enflasyon Azaltma Yasası’nı kaldırma sözü, AB’de olumlu karşılanmıştır.[5] Ancak Trump’ın korumacı ticaret politikaları ve çevre anlaşmalarından çekilme eğilimi, AB ile ticari ve çevresel uyumsuzluklara yol açabilir. Trump’ın sağ popülist ideolojisi, Avrupa’daki aşırı sağ partilere güç kazandırma potansiyeline sahiptir. Macaristan Başbakanı Viktor Orban gibi sağ liderlerle yakın ilişkileri, Avrupa’da aşırı sağ hareketlerin ivme kazanmasına katkı sağlayabilir. Trump’ın Orban, Meloni ve Fico gibi liderlerle olan yakınlığı, AB’yi müzakerelerde etkisizleştirip aşırı sağ hareketlerin siyasi arenada daha fazla söz sahibi olmasına olanak tanıyabilir.
Trump’ın yeniden başkan olması durumunda AB, NATO’dan ticarete, güvenlikten ideolojik sahalara kadar birçok alanda kendini yeniden konumlandırmak zorunda kalacaktır. ABD seçimlerinin sonucu, Avrupa’nın sadece güvenlik stratejilerini değil, aynı zamanda siyasi atmosferini de derinden etkileyecektir. Bu durum, kıtanın hem kendi savunma politikalarını güçlendirmesi hem de aşırı sağ yükselişine karşı daha dayanıklı stratejiler geliştirmesi gereğini ortaya koymaktadır. Ticaret savaşları, NATO içindeki anlaşmazlıklar ve iklim politikalarındaki farklılıklar, Trump yönetiminin Avrupa üzerindeki etkilerinin temel boyutlarını oluşturabilir. Bu durumda, AB’nin stratejik özerklik çabalarını hızlandırması ve ABD’nin desteğine olan bağımlılığını azaltma yönünde adımlar atması olasıdır. Trump’ın kazandığı bu seçim, Avrupa’nın kendi iç birliğini sağlaması ve küresel arenada daha güçlü bir aktör olarak yer alması için önemli bir dönemeç olabilir.
[1] Mujtaba Rahman, “Europe should hope for a Trump victory”, Politico, https://www.politico.eu/article/europe-hope-donald-trump-victory-nato-defense-security-debt/, (Erişim Tarihi: 06.11.2024).
[2] Aynı yer.
[3] Amandine Hess, “Why would a US election win for Trump cause concern in Europe?”, Euronews, https://www.euronews.com/my-europe/2024/11/05/why-would-a-us-election-win-for-trump-cause-concern-in-europe, (Erişim Tarihi: 06.11.2024).
[4] Aynı yer.
[5] Joan Villoslada, “What would Donald Trump’s victory mean for the EU?”, Do Better by esade, https://dobetter.esade.edu/en/donald-trump-victory-EU, (Erişim Tarihi: 06.11.2024).